| Konu: | KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 120 |
| Tarih: | 14.06.2012 |
FARUK BAL (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, kanun tasarısının geneli üzerinde yaptığımız konuşmada, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, vatandaşın hakkının, hukukunun devlet yetkisini kullanan kişi, kurum ve kuruluşlara karşı korunabilmesi amacıyla, ombudsmanlık ya da Kamu Denetçiliği Kanun Tasarısı'na pozitif bir açıdan baktığımızı ifade etmiştik. Bu bakış açısıyla sorumlu muhalefetin gereği olarak yol gösterici, aydınlatıcı bir anlayış içerisinde de olgun hâle getirilmesi ve olgunlaştırılmasına katkıda bulunacağımızı ifade etmiştik. Bu görevimizi gerek Anayasa Komisyonunda gerek alt komisyonda yaptık, dileklerimizi, temennilerimizi, kanunun geneli üzerine yaptığımız konuşmada ifade ettik ancak iktidar partisinin "Dediğim dedik, çaldığım düdük." anlayışından vazgeçmediğini, maalesef 3'üncü maddeye gelinceye kadar gördük.
"Deveye demişler ki: `Boynun eğri.' Demiş ki: `Nerem doğru?'" Şimdi, bu kanunun -Sayın Yusuf Halaçoğlu'nun ifade ettiği gibi- ilham aldığı "Kadiul-kudât" şeklindeki kaynağı yanlış; Osmanlının değil, Emevi'nin. Emevilerin nasıl bir İslam anlayışı benimsediğini bütün İslam âlemi bilmektedir. İslam âlemine gelen bütün sorunların Emevi kaynaklı olduğunu herkes bilmektedir. Bu iktidar partisi de, anlaşılmaktadır ki Emevi anlayışıyla bir yönetimi hâkim kılabilmek için bu kanunun ruhuna, özüne böyle bir iktidar gücünü tekleştirme, iktidar gücünü?
Sayın Başkan, sayın milletvekillerini lütfen uyarabilir miyiz?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sükûneti sağlarsak? Lütfen?
Buyurun Sayın Bal.
FARUK BAL (Devamla) - Emevi anlayışı bir yönetim anlayışını bu kanunun ruhuna sindirebilmek için "Kadiul-kudât" denilen o müesseseyi bunun gerekçesine ilhak ettiği anlaşılmaktadır.
Değerli arkadaşlarım, bizim "kamu denetçiliği" kavramına bakış açımız şudur: Adı üstündedir, kamunun denetimi. Niçin yapılacaktır bu kamunun denetimi? Vatandaşın hakkının, hukukunun hakkaniyet çerçevesi içerisinde, adalet çerçevesi içerisinde korunması ve bunun, devlete karşı vatandaşın, bireyin güçlendirilmesi amacıyla olacaktır. Bu kanun, kendisini denetleyecek kamu başdenetçisini iktidar kendisi seçecek şekilde ve başdenetçiye de her türlü görev ve yetkiyi vermek suretiyle yerine getirmektedir yani "Güçleri hem benim dediğim kişinin uhdesinde toplayacaksınız hem de bütün yetkiler benim tayin edeceğim kişi üzerinde toplanacaktır." anlayışıyla düzenlenmiştir. Bu bir denetim değildir.
Bu iktidarın yapacağı yanlışları, vatandaşın hakkını, hukukunu, adaletini hakkaniyet ölçüleri, hukuk ölçüleri içerisinde değerlendirme işi değil; tamamen iktidarın yaptığı yanlışları, iktidarın siyasi sorumluluğundaki kamu görevlilerinin vatandaşa eziyeti, vatandaşa yaptığı yasak, kanun dışı işleri aklama, paklama kanunu hâline gelecektir. Bunun önüne geçilebilmesi için işte iki tane öneriyi bu önergeyle sizlerin takdirine sunuyoruz. Bunlardan bir tanesi, tasarının 3'üncü maddesinin birinci fıkrasında, iktidarın oylarıyla seçilecek kişinin tek başına karar verebilmesini engelleyebilmek amacıyla denetçilerden oluşan bir denetçiler kurulunun ihdas edilmesi, yapılacak incelemelerin bu denetçiler kurulunda değerlendirilmesine imkân sağlanması, bu şekilde bireysel hatalardan arındırılmış, kolektif iradeye dönüşebilecek bir denetim sisteminin oluşturulmasını öngörüyoruz. İkincisinde ise, bu denetçileri ve başdenetçiyi, iktidarın sayısal üstünlüğünün bulunduğu Dilekçe Komisyonu ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu seçecektir.
Değerli arkadaşlarım, hepimiz biliyoruz ki parmak çoğunluğu iktidarın elindedir. Oysa, denetim, muhalefetin hakkıdır, muhalefetin denetim içerisinde bulunması denetime denetim ruhunu verir. İktidarın -kendi seçtiği kişiye- kendi parmak çoğunluğu, sayı çoğunluğuyla seçtireceği kişinin denetim yapmasının imkân ve ihtimali yoktur, bunu mümkün kılabilmek için komisyonda muhalefet partilerini etkili kılacak şekilde düzenleme yapılmasını öneriyoruz. Bu önergeyi değerli milletvekillerinin takdirine sunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bal.