GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben inanıyorum ki Türkiye Büyük Millet Meclisi abesle iştigal etmez, mutlaka, hüküm altına aldığı her konuda bir bildiği vardır. Benim de -biraz sonra önerge reddedilecektir- bu bilginin ne olduğunu -yüce Meclisin, özellikle iktidar grubunun- ne anlama geldiğini onların vicdanlarına bırakmaktan başka çarem kalmadı.

Şimdi, bizim kanunumuzda seçmenlerin nasıl oy kullanacağı, 298 sayılı Kanun'un 86'ncı maddesinde açık ve seçik bir şekilde yazılmıştır, her türlü ihtimal düşünülmüştür; seçmenlerin geldiğinde oyu nasıl alacağı, zarfı nasıl alacağı, nasıl kabine gireceği, ona sandık kurulu başkanının nasıl yol göstereceği, vesairesi hepsi yazılmıştır. Bu, yurt içerisinde oy verecek seçmenlerle ilgilidir. Fakat her ne hikmettense, yurt dışında kullanılacak oylarla ilgili olmak üzere bu düzenlemenin dışında bir düzenleme getirilmektedir. Ne akla hizmet? Yani yurt içinde oy verirken seçmenin uyacağı kurallar ile yurt dışında oy verirken seçmenin uyacağı kurallar arasında ne gibi bir özellik, ne gibi bir farklılık olacak ki farklı bir düzenleme yapılıyor? Meclis abesle iştigal etmeyeceğine göre bir sebebi olması lazım. Nedir bu sebep? Bunu bilmiyoruz.

Bu bir tek burada değil, üç tane oy verme usulü getiriliyor. Bir tanesi yurt içindeki seçmenler, bir tanesi yurt dışında bulunduğu yerde oy kullanacak seçmenler, bir de gümrük kapısında oy kullanacak seçmenler.

Değerli arkadaşlarım, kullanılacak oy bir tanedir, bunun usulü de bellidir, iki ayrı usul ihdas etmenin abesle iştigal değilse mutlaka bir sebebi olması lazım. Bu sebebin de bu Meclisin de bilinmesi gerekmektedir.

Biraz önce ifade ettiğimiz nedenlerle kaygı var, şüphe var. Bu kaygı ve şüphe, böyle kargacık burgacık, birbirleriyle çelişen bir seçim hukuku çerçevesi içerisine gizleniyor, saklanıyor endişesi vardır. Bu endişeyi taşımaya milletimizin takati yetmez. Gelin açık olalım, seçik olalım, net olalım. Gelin hep birlikte oy kullanmayla ilgili var olan hükmü, yurt dışındaki seçmenlerimizin ve gümrük kapılarında oy kullanacak seçmenlerimizin aynı esasa uygun olarak kullanılabilmesine imkân sağlayalım.

Bunun için bu önergeyi verdik ancak Komisyon ve Sayın Başbakan Yardımcısı, Hükûmeti temsilen bunu reddedeceklerini ifade ettiler. O zaman ben kaygı duyuyorum. Millî irade içerisinde Türkiye'de millî iradenin tecellisiyle ilgili oy kullanan seçmenler belirli bir statüdedir. "Avrupa Türlüğü" diye tanımladığımız millî iradenin bir parçası olan kitlenin ise seçmen olarak oy kullanması farklı bir usule tabidir. Bu farklılık neye hizmet edecektir? Bu farklılık millî iradenin tecelli etmesinde ne gibi sonuçlar doğuracaktır? Bu kaygıların, bu endişelerin giderilmesi için bu önergeyi verdik.

Ümit ve temenni etmek istiyorum, eğer parmakların ucunda zerre miktarda akıl varsa ve yine Cenabıallah'ın her canlıya, insan olarak yarattığı her canlıya bahşettiği küçük "mahkemeyii kübra" dediğimiz vicdanınızla bunu değerlendirebilirseniz...

Bu düşüncelerle yüce heyeti tekrar selamlıyor ve önergemize destek vereceğinizi ümit ediyorum.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bal.