GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:09.05.2012

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine Sayın Bakanın ve sayın komisyonun katılmadığı bir önergeyle huzurunuzdayım. Neye katılmadıklarına hep birlikte karar verelim.

Değerli arkadaşlarım, 1'inci madde ile daha önce oyunu kullanamamış olan seçmenlerin son on gün içerisinde oylarını kullanabileceklerine dair sanki bir imkân getirilmektedir. Oysa yurt dışında bulunan seçmenlerimizin bulundukları ülkelerin "kamu güvenliği endişesiyle seçmen sayısını bilme ve güvenlik tedbirini alma" şeklindeki notaları var Türkiye'ye verilmiş; başta Almanya olmak üzere. Bu değiştirilmesini düşündüğümüz madde değiştirilmediği takdirde son on gün içerisinde yığılma olacağı için, kamu güvenliği nedeniyle, özellikle Almanya'da bütün seçmenlerimizin oylarını kullanamama ihtimali ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla, bu ihtimali bertaraf etmek üzere bu önergeyi vermiş bulunuyoruz.

Ama ikinci fıkrayla ilgili değişiklik önerimiz ise bir vahamete şimdiden tedbir alarak tecelli etmesini engelleme amacıyla ilgilidir. İkinci fıkra ile istediğimiz husus, sandık kurullarının oluşmasıyla ilgilidir. Bakın lütfen, Adalet ve Kalkınma Partisi Grubuna mensup milletvekillerimiz hiç olmazsa bunu dinlesinler. Burada diyor ki; "Yurt dışında kurulacak sandıkların sandık kurullarının hangi görevlilerden oluşturulacağı Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak Yüksek Seçim Kurulunca belirlenir. Bu belirlemeye göre; sandık kurulu başkan ve üyelerinin seçimi Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunca yapılır." Ne anlama geliyor bu? Bu şu anlama geliyor: "Ben, AKP olarak, iktidar partisi olarak, Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu'nun yönetiminde bulunan bir bakanlığın iradesiyle sandık kurullarında kimleri görevlendireceğimi görüş olarak Yüksek Seçim Kuruluna bildiririm." Bildirdiği zaman ne olacaktır? Bildirdiği zaman, Anayasa'nın 79'uncu maddesine göre tarafsızlık içerisinde dürüstçe seçim yapmak zorunda olan Yüksek Seçim Kurulu, AKP İktidarının ortaya koyduğu görüş çerçevesi içerisinde sandık kurullarına memur verecektir. Buradan çıkacak irade, burada yapılacak seçim dürüst olabilir mi? Burada yapılacak olan seçim, tarafsız bir seçim kurulunun yaptığı bir iş olabilir mi? İşte bunun düzeltilmesini istiyoruz. Eğer siz buna "Hayır" diyorsanız o zaman mefhumu muhalifinden çıkan sonuç şu: "Sandıkta ne çıkarsa çıksın, benim oraya görevlendireceğim memurlar ile Suriye tipi, Irak tipi, Libya tipi benzer despot ülkelerde yapılan seçimler gibi şeklen bir seçim yapılacaktır. Bu şeklî seçimin sonucuna göre de ben iktidarımı tekrar ilan edeceğim." Bunun anlamı budur. Siz bunu mu istiyorsunuz? Bunu istemiyorsanız, bu kadar makul, bu kadar sağduyuya açık, bu kadar geçmiş seçim kurulu üyelikleriyle ilgili Türkiye'nin uygulamasına aykırı olarak niçin bunu kabul etmiyorsunuz?

Değerli arkadaşlarım, işte bu çerçeve içerisinde üçüncü ve dördüncü fıkralarla ilgili olarak talep ettiğimiz değişiklik de bu mantık içerisindedir. Niçin seçmen iradesinin düz bir ayna gibi sandığa yansımasına imkân sağlayacak bir yasa yapmıyoruz da, sanki panayırlarda gösterilen eğri büğrü gösteren sirk aynası gibi eğip bükerek seçmen iradesini sandıktan çıkan sonucuna göre iktidarınızı devam ettirme intibasını yaratıyorsunuz. Bu intiba demokrasiyle bağdaşır mı? Bu intiba belki size de yakışmaz, belki siz de istemiyorsunuz. Niye kulağınızı vermiyorsunuz bize? Kulağınızı verin. Kalbinizle, beyninizle, vicdanınızla değerlendirin. Bu değerlendirmeyi yapmak istemiyorsanız o takdirde sizin ne demokrasiyle ne seçmen iradesiyle ne millî iradeyle ilgili bir kaygınız olabilir. Bunu Gazi Meclisin bir üyesi olarak, bu Mecliste iktidar yetkisini elde etmiş bir parti olarak size yakıştıramıyorum.

Lütfen, aklıselime davet ediyorum sizi, sağduyuya davet ediyorum sizi. Bir gün gelecek mutlaka siz gideceksiniz. Hiçbir iktidar daim olacak şekilde kurulamaz, inşa edilemez. Eğer öyle olmuş olsaydı hiçbir demokratik ülkede iktidar değişikliği hiçbir zaman olmayacak şekilde bir sonuca varırız ki bunun adı  diktatörlüktür. Siz demokrasiden yararlanarak diktayı mı oluşturmak istiyorsunuz? Siz sandıktan diktatörlük inşası için bir sistem mi geliştirmek istiyorsunuz? Bunu söylerken üzülüyoruz ama sonuç bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) 

FARUK BAL (Devamla) - Önergemize destek vereceğinizi bir kez daha ümit etmek istiyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ederiz Sayın Bal.