| Konu: | SEÇİMLERİN TEMEL HÜKÜMLERİ VE SEÇMEN KÜTÜKLERİ HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 09.05.2012 |
FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1'inci maddeyle ilgili olarak verdiğimiz önergenin reddedilmesi suretiyle Sayın Komisyonun ve Sayın Hükûmetin Anayasa'nın 79'uncu maddesindeki dürüstlük kuralını ihlal etmek suretiyle Avrupa Türklüğünün seçimlerdeki iradesine müdahil olacaklarını ortaya koymuşlardır. Dolayısıyla bu önergemiz de onunla paraleldir.
Değerli arkadaşlarım, "Avrupa Türklüğü" dediğimiz kitle alın teri, bilek gücü ile orada ekmek parası için gitmiş insanlarımızdır ve buradaki insanlarımızın Türkiye'de ortaya çıkacak olan millî iradeye katkısının bulunması da gayet doğaldır. Şimdi, bu önergeyle de bu iradeye katkısının nasıl engellendiğini ya da nasıl sorunlar yarattığını sizlerle paylaşmak istiyorum.
Verdiğimiz önerge ile yurtdışı ilçe seçim kurulunda zarfların mühürlenmesinin ıstampa ve mürekkeple yapılması öngörülmektedir. 5,5 milyon civarındaki Avrupa Türklüğünün yaklaşık 4 milyon civarında seçmeni olacağına göre ortalama 5 milyon civarında zarfın mühürlenmesi gerekmektedir. Bu mühürleme işlemi sırasında seçim hilelerini yapmakta maharetli olan kitleler zarfın üzerine ıstampadan yapışabilecek bir küçük mühürle o zarfı etkisiz hâle getirebilecek bir sonucu doğurabilirler. Dolayısıyla bu şekilde işaretlenmiş olan zarfları kullanan yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın oylarının geçerli olması mümkün olmayacaktır. İşte, bunu ortadan kaldırabilecek bir öneride bulunuyoruz. "Yüksek Seçim Kurulunun ve yurtdışı ilçe seçim kurulunun amblemini taşıyan basılı zarfların gönderilmesi gerekir." diye. Bunda ne gibi bir yanlışlık var? Bu yanlışlığı -muhtemelen reddedilecek Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekili oylarıyla- bilmek isterim. Böyle bir yanlışlık yok ama bir kasıt vardır diye düşünüyorum. O kasıt da maddenin 11'inci fıkrasında yer alan sandık kurulunun teşkiliyle ilgilidir.
Değerli arkadaşlarım, sandık kurulunun nasıl teşkil edileceğini 298 sayılı Kanun açık ve seçik bir şekilde ortaya koymuştur. Son seçimlerde o ilçede en yüksek oyu alan beş partinin vereceği asil ve yedek üyelerden müteşekkil olur sandık kurulu. Oysa getirilen tasarıda en çok oyu alan siyasi partilerden üç tanesine üye verme yetkisi verilmektedir, diğer ikisi, biri başkan, diğeri memur üye olmak üzere bürokratik oligarşi dediğimiz mantığı sandık kurulunun içerisine sokmaktadır bu tasarı.
Dolayısıyla biz Avrupa Türklüğüne güveniyoruz. Avrupa Türklüğünün sandık kurulunda kendilerini hakkıyla temsil edebileceklerine inanıyoruz ve Avrupa Türklüğünün kullanacağı oyların orada değerlendirilmesi, sayımı, dökümü, tutanaklara geçirilmesini de ortaya koyan bir biçimde iradesine sahip çıkabileceğine inanıyoruz. Bu kapsam içerisinde de bu maddedeki "bir başkan, bir kamu görevlisi üye ve son milletvekili seçiminde en çok oyu alan üç siyasi partinin bildirdiği asil ve yedek üyelerden oluşan" tabirinin çıkarılarak 298 sayılı Kanun'da kabul edilmiş şekliyle seçim kurulunun buna göre oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla da Seçim Kanunu'ndaki sistemi bozan, Seçim Kanunu'ndaki kurullar arasındaki hiyerarşiyi bozan bu yanlışlığın düzeltilmesini talep etmekteyiz.
Eğer Avrupa Türklüğünün oy kullanmasına imkân sağlama iradesi var ise Hükûmette ve Adalet ve Kalkınma Partisi çoğunluğunda, o takdirde bunların kendi oylarına seçim kurullarında da sahip çıkabilme ehliyet ve liyakatte olduğunu kabul etmek, dolayısıyla da önergemize destek vermeleri gerektiğini düşünüyoruz.
Bu şekilde gerek sandık kurullarında gerek yurt dışı ilçe seçim kurulunda gerekse gümrük kapılarındaki geçici ilçe seçim kurullarındaki yapının bozulması, Seçim Kanunu'muzdaki ilçe seçim kurullarından ve sandık kurullarından farklı bir düzenleme yapılmasının bir tek anlamı olabilir, o da bu düzenlemeler ile iktidarın kamu gücünü yani Adalet ve Kalkınma Partisi yönetimindeki devlet gücünü ve devlet kaynaklarının seçmen iradesine yansıtılması ve bu iradenin çarpıtılması şeklinde kullanılacağına dair kaygımız vardır. Bu kaygının giderilmesi için bu önergeyi verdik?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FARUK BAL (Devamla) - Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Bal.