GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK UYUŞMAZLIKLARINDA ARABULUCULUK KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:116
Tarih:06.06.2012

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, aslında konuştuğumuz kanun, belki teknik bir kanun. Ben de oturduğum yerden dikkatle izliyorum. Arkadaşlarımızın belki çok fazla ilgisini çekmiyor olabilir. Önergeler üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak konuşmaya çalışıyoruz, bu kanunun anlaşılmasını istiyoruz.

Komisyonda biz arkadaşlarımızla -ben alt komisyondaydım Dilek Hanım'la beraber- bu kanunun ilk geliş hâlini biliyoruz. Alt komisyonda belli bir noktaya getirdik, daha sonra ana komisyonda yani Adalet Komisyonunda alt komisyon metni üzerinden de değişiklikler yaptık, belli bir noktaya geldi ama değerli arkadaşlar, bu kanunla ilgili olarak ciddi kuşkular var, soru işaretleri var, toplumda var, hukukçularda var, barolarda var. Yani komisyona da barolardan arkadaşlarımız geldi, baro başkanları geldiler, her birinin kafasında birtakım sorular var, bizim de var.

Şimdi benim sürem yetmeyecek, biraz sonra ikinci bölüm üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuşacağım. Niye kafamız karışık, niçin kuşkularımız var? Orada on dakikalık bir süre içerisinde onları anlatmaya çalışacağım. Burada maddeyle ilgili olarak çünkü süre yetmeyeceği için? Buradaki önergemizden de biraz bahsetmek istiyorum. İkinci bölüm üzerinde konuşurken az önce bahsetmiş olduğum konulara değinmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, şimdi, 15'inci maddede ara buluculuk süreci nasıl başlıyor, işte ara buluculuk sürecinin yürütülmesi ve onun süreleriyle ilgili hükümler var. Vatandaşlar -anlatıldı, belki biraz dinleyen arkadaşlarımız fark etmiş olabilirler- ne zaman ara bulucuya gidebiliyorlar, hangi aşamada gidebiliyorlar, gittiklerinde nasıl bir yöntemle sorunlarını konuşacaklar, çözecekler, on beşinci madde biraz onu düzenliyor.

İki aşamada gidebiliyorlar. Önce, bahsedildi, mahkemeye başvurmadan iradeleriyle bir ara bulucunun üzerinde anlaşabiliyorlar yani dava açılmadan, herhangi bir dava olmadan "Biz önce ara bulucuya gidelim, orada bu ihtilafı, aramızdaki ihtilafı onun hakemliğinde, hukuk maddelerini uygulamadan, bize göstereceği yollarla bu konuyu çözelim." diyebiliyorlar. Birinci yol bu.

İkinci yol da, hayır, taraflar sorunu çözmek üzere yargıya başvurmuşlardır, dava açmışlardır, davada konuyu halletmek üzere yargının önünde, hâkimin önünde, mahkemenin önündedirler ama o aşamada kendileri ya da mahkemenin de kendilerini yönlendirmesiyle "Biz şu anda yargılamayı bir ara durduralım, ara bulucuya gidelim, sorunu orada belki çözebiliriz." diyebiliyorlar yani dava aşamasında diyebiliyorlar. İşte 15'inci madde o kısmı düzenliyor. Şimdi, eğer davadan önce taraflar ara bulucuya gitmeye karar vermişlerse maddenin metninde -biz bunu alt komisyonda da, ana komisyonda da önergeler vermiştik, kabul etmedi arkadaşlarımız, iktidar partisi milletvekili arkadaşlarımız- biraz belirsizlik var. "Arabulucu en kısa süre içerisinde tarafları toplantıya çağırır." şeklinde bir hüküm var. "Bu en kısa sürenin mutlaka ortadan kalkması gerekir. Bunun bir adını koyalım." demiştik yani buna bir süre koyalım. Yani şimdi taraflar bir ara bulucuyla anlaştılar ama en kısa süre, on beş gün müdür, on gün müdür, bir ay mıdır? Yok böyle bir şey yani maddede, hükümde böyle bir şey yok. En azından bunun adını koymak adına önergeyle "Arabulucu, tarafları on beş gün içerisinde toplantıya, görüşmeye, konuşmaya çağırır." şeklinde bir düzenleme getirelim dedik. Ha, taraflar mahkemeye başvurmuşlarsa, aralarında konuyu yargıyla çözmek istemişlerse, o aşamadayken ara bulucuya gitmeye karar vermişlerse, orada mahkeme tarafları ara bulucuya yönlendirdiğinde veya taraflar buna karar verdiklerinde bir süre var, o süreyi de uzun gördük, bunu da Komisyonda belirtmiştik. O süreyi de üç ay olarak, mahkeme üç aylık bir süreyi öngörerek davayı erteleyebiliyor. Bunun da çok olduğunu, davayı uzatabileceğini, burada tarafların belki iyi niyetten de yoksun olabileceğini, buna imkân vermemek gerektiğini belirterek bunu da bir aya indirelim dedik. Önergemizde de şu anda bu önergeyi yineliyoruz. Komisyonda da vermiştik ama diğer arkadaşlarımız kabul etmemişlerdi.

Daha önceki maddelerde de var. "Taraflar arabulucunun huzurunda kendileri veya vekilleri vasıtasıyla görüşmelere katılabilir." diyor hüküm. Şimdi, vekiller, aslında biz hukukçular biliyoruz vekilleri. Yani vekiller deyince avukatlar olarak bu adlandırılabilir, biraz daha geniş de yorumlanabilir ama bunun daha net anlaşılması adına da o "vekiller" kısmının da "Avukatları aracılığıyla görüşmelere katılabilir." şeklinde olmasını önerdik. Önergemizde bu düzeltmeler var.

Bakın, birçok önerge -aslında bir kısmı kabul edildi- hepsi, gerçekten kanun üzerinde iyi bir çalışmayla? Bizim, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak hep düzeltme amaçlı önergeler, birçoğunu reddettiniz. Umuyorum, bu önergeyi, bu belirtmiş olduğum noktalarıyla kabul edersiniz diyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Dibek.