GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ÇOK TARAFLI YATIRIM GARANTİ KURULUŞU SÖZLEŞMESİNİN MADDELERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN ONAYLANMASI HAKKINDA (S.S.40)
Yasama Yılı:2
Birleşim:15
Tarih:02.11.2011

AK PARTİ GRUBU ADINA NUREDDİN NEBATİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu Sözleşmesinin Maddelerinde Yapılan Değişikliklerin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı gerekçesi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Görüşlerimizi bildirmek istiyorum.

Ben, bugün konuşmasını yapan Mehmet Şandır Bey'e özellikle teşekkür etmek istiyorum. O cümle hakikaten çok hoş bir cümleydi. Konuşmacılar konularıyla ilişkin konuşacakları yere bir incir kabuğunu doldurmayacak şeylerle dolanıp, dolanıp, dolanıp sözlerini bitiriyorlar.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - "O incir çekirdeği"dir. Neyin üstünde konuştuğumuzu biz biliyoruz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, bizim burada işimiz var ya? Bizim burada eğitim kurumu mu açmamız gerekiyor?

BAŞKAN - Sayın Nebati, lütfen?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Şimdi, dolayısıyla, bu kutsal çatı altında Meclis kürsüsünde yapılacak konuşmaların özellikle konuya ilişkin olarak yapılması hem Türkiye'yi oluşturan bu yüce milletin ihtiyaçlarını gidermekte hem de yapacağımız çalışmaları yerine getirmek hususunda çok daha önemli katkılar sağlayacaktır. Eğer bizler de incir kabuğunu doldurmayacak ya da kanun tasarısı üzerinde konuşmayacak olsak mesela yapılan konuşmalar üzerinde herhangi birisinin kalkıp on yıl önce 200 milyon dolarlık bir firmayı 200 milyon dolara satıp, sonra 2 milyar dolarla devredilmesinden dolayı bir rahatsızlığını dile getirirken şunu derdik, derdik ki: Bir ülke gelişiyorsa, ekonomi güçlüyse on yıl önce 200 milyon liraya satılan bir şeyin katbekat değeriyle satılması gayet doğaldır.

VELİ AĞBABA (Malatya) - "Peşkeş çekildi." niye demiyorsun?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Her işletme "Katma değer" diye bir şey üretir ve bu, ekonominin gereklerinden biridir. Aynı mantık içerisinde biz, babalarımıza "On yıl önce 20 bin liraya sattığın bir şey şimdi 200 bin lira değer ediyor, sen büyüklerimin evini peşkeş çekmişsin." demeyeceksek bu şekilde de katma değer oluşmasından dolayı bu tür konuşmaların yapılmasının bir incir çekirdeğini doldurmayacak nitelikte olduğunu ifade etmek lazımdı.

Ya da yine Sayın Şandır'ın ötesinde, incir kabuğunu doldurmayacak sözleri yaparken?

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - İncir çekirdeği?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - MIGA'yla ilgili konuşacağıma özelleştirilen iş yerlerindeki personelin aslında işsiz kalmadığını, bir şirket değiştirildiği zaman ya da satıldığı zaman, bu ister özel şirket olsun ister KİT olsun ister kamu şirketi olsun, orada çalışacak insanların belki isimlerinin değişeceği fakat personel sayısının değişmeyeceği, bu ülkeye katma değeri katacağını da ifade etmek üzere konuşmuş olurdum.

Ya da burada hocalık kisvesi altında "İşçiler kurban kesemiyor bu ülkede." sözünü ortaya atan kişiye karşı da şunu derdik: "Zaten kurban işçilere vacip kılınmış bir ibadet değildir.", "Nisap" diye bir şey vardır, bu dersleri verirdik MIGA yerine konuşmak üzere. Dolayısıyla ben? (MHP sıralarından gürültüler)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hoca Efendi, bayram namazını da tarif eder misin?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Dolayısıyla ben Sayın Mehmet Şandır Bey'in, bir büyüğüm olarak kabul ettiğim Beyefendi'nin sözlerine katkı sağlamak amacıyla, müsaade ederseniz MIGA'yla ilgili konuşayım.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, bayram namazını da bir tarif eder misin?

OKTAY VURAL (İzmir) - Memurlar için ne düşünüyorsun?

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen müsaade edin Sayın Hatip konuşsun.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Şimdi, dünya grubu içerisinde beş tane grup var ve bu gruplardan bir tanesi de Çok Taraflı Yatırım Garanti Kuruluşu, MIGA yani "Multilateral Investment Guarantee Agency" 12 Nisan 1998...

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, camcılar kurban kesebilir mi, kunduracılar?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?tarihinde kurulmuş olup yatırımcıların politik risklerine karşı garanti sağlamak suretiyle gelişmekte olan ülke ekonomilerinin özel yatırımları çekmesine destek sağlamayı ve bu ülkelerde gerçekleştirilecek doğrudan yabancı yatırımların artırılmasını amaçlamaktadır.

Ülkemiz, 27 Mayıs 1988 tarihinde MIGA'ya üye olmuştur. MIGA'daki toplam sermaye payımız 8,8 milyon ABD doları ve toplam hisse sayımız 814, oy gücümüz de yüzde 0,48'dir ve şurada şu hakkı vermek lazım: 1988 yılında dünyanın 16'ncı büyük ekonomisine sahip bir Türkiye altına imza atmamıştır; adeta, gelişmekte olan ve "50 sente ihtiyacı olan bir ülke" olarak imza atmış bir ülkedir. Dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olmuş bir ülkenin attığı bir imza değildir ve o günden bu güne baktığımız zaman, 1991 yılından bu yana ülkemizdeki yabancı sermaye yatırımlarına garanti sağlamaktadır. 30 Kasım 2010 tarihi itibarıyla ülkemizde yapılan yabancı sermaye yatırımlarına MIGA tarafından sağlanan garantilerin toplam tutarı 1,2 milyar dolardır ve MIGA'nın internet sitesine girdiniz zaman 1988'den 2010 tarihine kadar garantisi verilmiş olan yatırımların toplam tutarı 24 milyar dolardır ve bunun yüzde 5'ine tekabül eden 1,2 milyar doları da Türkiye'de sağlanmış ve gerçekleştirilmiştir, bir sermaye akışı sağlanmıştır, doğrudan yatırım şeklinde gelmiştir. Türkiye'den yurt dışına yapılan 177,5 milyon ABD Dolarlık bir kısma da MIGA aynı şekilde garanti vermiştir.

MIGA'nın kuruluş sözleşmesinin kalkınma hedefine ulaşılmasına engel teşkil ettiği gerekçesiyle değiştirilmesi, 2009 yılı içinde gündeme gelmiştir. Söz konusu değişiklikler ile MIGA'nın sunduğu garantilerin kapsamının çeşitliliğinin genişletilmesi, gelişmekte olan ülkelerde garanti sağlanabilecek projelerin artırılması, politik risk garantisi alanındaki piyasa uygulamalarına uygun hâle getirilmesi ve MIGA'nın misyonunu gerçekleştirme kapasitesinin artırılması amaçlanmaktadır.

Bu kapsamda oluşturulan değişiklik önerilerinin üye ülkelerce oylanmasına ilişkin oy pusulası, 30 Temmuz 2010 tarihine kadar görüş bildirilmek üzere üye ülke guvernörlerine iletilmiş ve ülkemiz tarafından 14 Temmuz 2010 tarihinde onaylanmıştır ve MIGA'ya üye ülkelerin toplam sayısı da yüz ellidir. Bu yüz elli ülke, Avrupa'dan Afrika'ya, Orta Doğu'dan Amerika'ya dünyanın muhtelif yerlerinden gelen ülkelerdir. Gerçekleştirilen değişiklikler ile gerek Türk yatırımcılarının diğer ülkelerde gerçekleştireceği yatırımlar için sağlanabilecek MIGA garantilerinde gerekse ülkemize yapılacak yatırımlar için MIGA tarafından sağlanabilecek garantilerde kapsam genişlemesi ve garanti aracı çeşitlenmesi sonucunda artış olması, dolayısıyla doğrudan yabancı yatırım çekme imkânının artması beklenmektedir. 2002 tarihine kadar Türkiye'ye 3,7 milyar dolar doğrudan yatırım gelmiş, 2002'den günümüze kadar, 2010 sonuna kadar ise gelen doğrudan yatırım miktarının da 20 milyar dolar olduğunu ifade etmek istiyorum.

Dünya Bankası grubu arasında yer alan MIGA'nın kuruluş sözleşmesinde; gelişmekte olan ülkelerde garanti sağlanabilecek projelerin artırılmasına, garantilerin politik risk garantisi alanındaki piyasa uygulamalarına uyumlu hâle getirilmesine ve genel olarak MIGA'nın misyonunu gerçekleştirme kapasitesinin güçlendirilmesine, garantilerden yararlanma bakımından yatırımcıların üye ülke başvurusuna gerek kalmadan doğrudan başvuru yapabilmesine, bürokratik engellerin azaltılmasına ve sadece ilk yatırım değil uluslararası yatırımcıların bir ülkede şirket satın alması, büyümesi ve modernizasyonu gibi durumlarda da MIGA garantisinden faydalanabilmesine olanak sağlayacak değişikliklerin onaylanması uygun bulunacaktır.

Değerli milletvekilleri, madde 11'de (b) fıkrasında, karşılanan risklerle ilgili aynen şöyle ifade edilmektedir: "Buna ilaveten, Kurul, özel çoğunlukla, yukarıda (a) bölümünde anılanlar dışındaki birtakım gayri ticari riskleri de kapsayacak şekilde fakat hiçbir durumda paranın değer kaybetmesi riskini üstlenmeksizin?" Herhangi bir, TL değeriyle ilgili böyle bir madde yoktu. Sayın CHP Grubu adına konuşan konuşmacı. Aynen, çok açık bir şekilde ifade ediyor "Paranın değer kaybetmesi riskini üstlenmeksizin bu maddenin kapsamının genişletilmesini onaylayabilir."

"Uygun yatırımlar bu tür bir yatırımda sermaye sahipleri tarafından açılan veya garanti edilen orta veya uzun vadeli krediler de dahil olmak üzere sermaye yatırımını ve Kurul tarafından belirlenecek doğrudan yatırım biçimlerini kapsayacaktır."

Politik risk olarak daha önce transfer kısıtlamaları, kamulaştırma, sözleşmelerin ihlali, savaş, iç karışıklık olarak 11'inci maddede tanımlanan risklere karşı MIGA garanti veriyordu. Bunun yanı sıra, eğer bunun dışında bir politik risk var ise üye ülkeyle beraber müracaat hâlinde de bu madde kapsamında MIGA garanti verebiliyordu. Yapılan değişiklikle, üye ülkeyle beraber başvurma şartı ortadan kaldırılmaktadır dolayısıyla yatırımcı doğrudan kendisi de başvurarak bu garantiden faydalanabilmektedir. Bu madde zaten -üye ülkeyle birlikte başvuru maddesi- çalışmayan bir madde olarak duruyordu.

Bir diğer değişiklik: Başvuru süresiyle ilgili bir bürokratik süreç vardı. Bu süreçte projenin başlangıcı tarihinden itibaren başvurulması gerekiyordu. Bu şart ortadan kaldırıldı çünkü uzun bir bürokratik süreci gerektiriyordu, burası da yumuşatıldı.

Bir başka değişiklik: Görüldüğü üzere, hepsi açık bir şekilde ortaya konmuştur, gizli saklı yapılan ya da sadece bürokratların öne sürdüğü bir değişiklik değil, komisyonlardan da geçen bir değişiklik. Bu kapsamda, daha önce sadece ilk yatırıma garanti veriliyordu. Bu yapılan değişiklikle, bir uluslararası yatırımcının bir yabancı ülkede şirket alması, revizyona gitmesi, genişleme, modernizasyon yatırımlarına da MIGA garanti verebilecek.

Bu değişiklikler, özellikle bizim gibi yabancı sermayeyi cezbetmek için önemli değişiklikler. Ayrıca, bizim yatırımcılarımızın da özellikle Türki cumhuriyetlerde, Kuzey Afrika cumhuriyetlerinde de önemli bir imkân sağlayacaktır. 2011 yılında önemli Türk yatırımcıları buraya müracaat etti ama hâlâ yeterli değil. Bunun tanıtılmasında da fayda olduğu kanaati hasıldır. Yüz yetmiş beş ülke içinde, ülkemize sağlanan krediler arasında 14'üncü sıradayız. Dolayısıyla MIGA kuruluşu içerisinde her ne kadar 8,8 milyon dolarlık bir sermaye ve yüzde 0,48'lik bir pay olmasına rağmen, kullanılan krediler açısından, faydalanan ülkeler sıralamasında 14'üncü sıradayız ve ülkeye verdiği katkılar da önemli derecede kendisini göstermektedir.

Değerli milletvekilleri, tabii, bu tür değişikliklerin yapılması sadece ve sadece kanunların onaylanması anlamında değildir. Dünya ve Türkiye çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Dolayısıyla, bu tür değişikliklerin güncellenmesi vekonjonktüre uygun bir hâle getirilmesi de elzemdir. Tabii, burada biz milletvekillerinin yapması gereken şey sadece kanun tasarıları hakkında "el kaldır, indir" şeklinde olmaması gerekir. Konu başlığına bağlı kalmak şartıyla burada tartışılacak bütün konular üzerinde gerekli görüşmelerin yapılması önemli bir konudur.

Şimdi, tabii, MIGA'yla ilgili burada konuşmanın, çok uzun süreli bir konuşmanın anlamlı olacağını zannetmiyorum çünkü değerli konuşmacılarımız grupları adına yaptıkları konuşmalarında maalesef MIGA'nın açılımının bile ne olduğuna bakmaksızın sadece ve sadece süreyi doldurmak amacıyla yaptıkları konuşmalarda MIGA'nın gerçekten 1,2 milyar dolarlık katkısının ne derece önemli ya da önemsiz olduğu ile ilgili düşüncelerini ben almak isterdim. Bu işlerde?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Siz söyleyin.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Ben söyledim, dinlemiyorsunuz işte.

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yüzde 48'i okuyamıyorsun daha ya! Binde 48'e, yüzde 48 diyorsun.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Neyse, herkes okuryazar, şimdi konulara bakarsınız, oradan bakarsınız.

BAŞKAN - Lütfen, Genel Kurula hitap edin.

OKTAY VURAL (İzmir) - Peki, esnaf kesebilir mi Hocam?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Tabii, bu işler teknik söylemle ve tekniği anlamakla ve en önemlisi kanun maddesinin, tasarısının?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, şu kurban işine gel, kurban.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?üzerinde birtakım çalışmalar yapmakla gerçekleştirilebilecektir.

Tabii, önemli olan burada biz milletvekillerinin ve bu ülkenin özgürlükler yitirilmeden güvenliğin, özellikle can ve mal güvenliğinin de sağlanmasının gerekliliğidir. İnsanların kuzu olmasını değil, hak ve hukukun herkese ve birinci sınıf vatandaş olarak sahiplenildiği bir ülkenin hedeflendiği bir Parlamentoda konuşmak büyük bir keyif vermektedir.

Önemli olan, buradaki bu tasarı kefalet sözleşmesi değil -iyi okunmadığı anlaşmadığı anlaşılıyor- herhangi bir kefalet değil, MIGA'nın verdiği bir kefalettir.

Burada söze getirilenlerden birkaç şey söylemek istiyorum. Özellikle?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Düzeltir misiniz, TIGA mı, MIGA mı?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - MIGA, MIGA.

Ya o kadar çok şey yapıyoruz ki, o kadar çok şeyler konuyor ki, o kadar çok kuruluşlar yapılıyor ki biz milletvekilleri, iktidar milletvekilleri bile sayın bakanlarımızın yaptıkları, Hükûmetimizin yaptıkları çalışmaları takip etmekte zorlanıyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

MUHARREM VARLI (Adana) - Ya yağ kalmadı, vallahi yağ kalmadı. Yapma bu kadar, yağ kalmadı ya!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Sizin gibi okumayı, yazmayı takip etmeyen ya da bu Hükûmetin son dokuz yıl içerisinde bu ülkeye katmış olduğu katma değeri?

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Kafanız fena hâlde karışık sizin.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?bu ülkenin söz konusu dünya içerisinde?

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, şu kurbanı anlat, kurbanı!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?ve kendi hinterlandında geldiği konumu göremeyecekseniz ben ne yapayım.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hocam, bir de bayram namazını tarif et gitmeden evvel.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - İyi takip edeceksiniz, yarın da okuyun, biraz sonra konuklara bakarsınız.

 "Parası olmayan esnaf." deniyor. "İnsanların cebinde parası yok." deniyor. Ben size söyleyeyim, yeni Şırnak'tan geldim, Mardin'den geldim. Mardin'de bin metrekarelik bir arsanın fiyatı 1,5 milyon lira. Midyat'ta bin metrekarelik bir arsanın fiyatı 2 milyon lira. Şırnak'ta beş yıldızlı bir otel yapılıyor o muhteşem dağların içerisinde?

TUFAN KÖSE (Çorum) - Acıklı şeyler söylüyorsun, niye sırıtıyorsun? Sırıtma!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?ve yapılan bu çalışmalar, bu ülkenin büyümesini, bu ülkenin zenginleşmesini ve zenginleşirken de alttaki gruplarla üstteki gruplar arasındaki farkın kapatılmasını ve Türkiye'deki herkesin "Evet, ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan dolayı büyük bir gurur duyuyorum." dedikleri bir ülkenin mensupları oldukları için de bu fiyatlar geliyor. Katma değeri anlayamayan, ekonominin büyümesini kavrayamayan, bu ülkede gelişmeyi göremeyen insanların Türkiye'deki bu farklılığı anlayabilmesi, algılayabilmesi de çok zor olacaktır.

12 Eylül tarihine kadar? 12 Eylül, bu ülkede iki şeyi yansıtıyor. Bir 12 Eylül vardır malum darbecilerin 12 Eylülü?

TUFAN KÖSE (Çorum) -  Niye yargılamadınız?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yaptınız, ne?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ?ama bir 12 Eylül vardır 2010 tarihinde bu ülke çok güzel bir cacığı yedi.

TUFAN KÖSE (Çorum) - Niye yargılamadınız 12 Eylülcüleri?

BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Yapılmış olan cacığı? Bu ülkenin vatandaşları, bu ülkenin Parlamentosu çok güzel Anayasa değişikliği yapıyor. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılmış olan kısmi Anayasa değişikliği referandumla bu ülke âdeta bir vesayetçi ipotekten kurtarılıp ülkenin geleceğini garanti altına almış, 11 Haziran 2011'de de yüzde 50 mesajıyla bu cacığın nasıl yapıldığını ve cacığın içeriğinin ne olduğunu, cacığı nasıl yediğini de çok iyi bir şekilde göstermiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ama cacığın nasıl olduğunu, cacığın nasıl yendiğini bilmiyorsanız ben söyleyeyim: Cacığın temel üç tane maddesi vardır?

MUHARREM VARLI (Adana) - Ne cacığı ya! Ne cacığından bahsediyorsun?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Yoğurttur, salatalıktır, nanedir.

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Konuya gel, konuya; bırak cacığı!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Bir de garnitürü vardır. Bu millet üçlü cacığı çok rahat bir şekilde?

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Anayasa değişikliğini cacıkla mı eşleştiriyorsunuz?

 ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Mutfak mı burası? Aşçıbaşı mısın?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ? 42 tane kaseyle rahat bir şekilde yedi, üzerine de yüzde 50'lik bir pastayı da afiyetle midesine indirdi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Tıkının, tıkının!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - 2010 Eylül de "Cumhuriyet denildiği zaman benim. Ben ne düşünürsem bu toplum da benim gibi düşünecek, benim gibi yaşayacak ve tüm kimlikler bir pota altında eritilecek." anlayışının da ortadan kaldırıldığı?

ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Ayıptır ya!

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - ? ve o zihniyetin tarihin geçmişine atıldığı bir dönem olmuştur. Cumhuriyeti cumhura bağlayan bir oylama olmuştur. Bu oylamanın neticesi inşallah 2012 sonbaharına kadar gerçekleştirilecek ve sivil toplumun gerçekleştireceği bir anayasanın da ön kapısını açmış olmuştur.

AHMET TOPTAŞ (Afyonkarahisar) - Hangi sivil toplum ya? Korku imparatorluğu yarattınız. Hangi sivil toplum?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Anakronik yani tarihi şaşırmış olan insanların, hangi tarihte bulunduğunu bilmeyenlerin yani 2011 yılındayken hâlâ 20'nci yüzyılın karanlıklarında dolaşanların Türkiye'deki o büyük değişimi anlayabilmeleri, algılayabilmeleri ve o değişimle birlikte yaşabilmeleri, o değişimi içselleştirebilmeleri ve içselleştirirken de cumhuriyet değil, demokratik bir cumhuriyetle, halkın iradesinin konulduğu bir ülkeyi de öğreneceklerdir.

ALİ İHSAN KÖKTÜRK (Zonguldak) - Bu ülkenin nasıl kurulduğunu bir düşünün.

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Öğrenemeyeceklerse bekleyecekler, 2014 seçimlerinde yeni bir sandık hezimeti inşallah bu tür çalışmaları göstermiş olacaktır.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu şimdi MIGA'yla mı alakalı? MIGA mı bu, MIGA mı?

NUREDDİN NEBATİ (Devamla) - Ben bu vesileyle MIGA'yla ilgili yapılmış olan bu tasarının inşallah önümüzdeki dönemde Türkiye'ye çok önemli katkılar sağlayacağını, küçük de olsa? 1,2 milyar dolar küçük rakamdır, 20 milyar dolar bütün dünyada kullanılan rakamdır. 2002 yılı öncesinde bankalara peşkeş çekilen 50 milyar doların yanında 20 milyar doların dünya çapında ne kadar ufak olduğunu, hele hele 2011 Türkiye'sinde 1,5 milyon liralık bir bütçeye kavuşan, millî gelire kavuşan Türkiye'de 1,2 milyar doların da artık çok basit, küçük bir rakam olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Değerli Kurula saygılarımı arz ediyorum. Hayırlı akşamlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)