GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (SS452) POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI'
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:07.05.2013

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biraz evvel ifade etmek istediğimi tam ifade edemeden burada sürem dolmuştu. Onun için, tekrar söz aldım bu maddeyle ilgili olarak. Bu vesileyle tekrar hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, esas ifade etmek istediğim şey şuydu biraz evvel: Biz, bu yasaları çıkarırken vatandaşlarımızın bu çıkardığımız yasalardan nasıl etkilendiği, bunların bir hayat pahalılığı olarak mı vatandaşımıza yansıdığı, yoksa hayatın ağırlıklarını üzerinden aldığı mı şeklindedir diye bunlara bakmamız lazım ama tamamen buradaki tüm yasaları çıkarırken bu hizmetleri piyasalaştırarak halkın, vatandaşın üzerine bir yük olarak gönderiyor isek eğer "Burada bir eksiklik ve bir yanlışlık vardır." demek istiyorum ve bu piyasalaşan ekonomi sonucunda her çıkan yasa, her çıkardığımız yasa vatandaşa bir mali külfet olarak gitmektedir. Devlet de o zaman sosyal devlet olma özelliğinden maalesef uzaklaşmaktadır. Bakın, burada çıkardığımız 2/B Yasası var. Biz, devlete para kazandıracağız diye çıkardık bunu. Ben biraz evvel de belirttiğim gibi, vatandaşlar bunu gerçekten ödeyecek durumda değiller. Herkes boşu boşuna yürüyüşler, vesaireler yapmıyor. O bakımdan, bu yasaları değerlendirerek, piyasalaştırırken onların da, vatandaşın da bu durumunu göz önünde bulundurmamız gerekir diye düşünüyorum.

Biliyorsunuz, Özelleştirme Yasası 1987 yılında rahmetli Özal'ın döneminde çıkarıldı ancak 2002 yılına, AKP iktidara gelinceye kadar özelleştirmeden devletin geliri 8 milyar dolar civarındaydı. Zannediyorum, 2002-2013 arasında bu özelleştirme geliri 50 milyar dolarlara yaklaştı. Bu, sadece bu yasaları çıkartarak bu özelleştirme yasalarıyla beraber elde edilen gelir neticesinde? Bunların vatandaşa hepsinin bir yük olarak döndüğünü düşünüyorum.

Bir de şunu ifade etmek istiyorum: Başta Sayın Başbakan olmak üzere, biraz evvel sayın grup başkan vekili de ifade ettiler, "Biz çok oy aldık. Dolayısıyla, on yıldır da iktidardayız, millete de çok güzel hizmet götürüyoruz. Muhalefete ne oluyor, niçin bize itiraz ediyor, önergeler veriyor?" vesaire bir tavır, anlayış var burada. Her zaman bu karşımıza çıkıyor. Sayın Başbakan bunları söylerken geçmişteki hükûmetleri de yanlış yaptıkları konusunda, kurulmuş cumhuriyet hükûmetlerini de yanlış yaptıkları konusunda acımasızca eleştirmektedir. Ama ben Sayın Başbakana ve AKP'li milletvekili, grup başkan vekili arkadaşımıza da şunu hatırlatmak istiyorum, şunu bilmemiz lazım: Burada kurulmuş olan hükûmetlerin, iktidarların hepsi çok oy alarak gelmişlerdir yani iktidarı hak ederek gelmişlerdir. Demokrasilerde başka türlü iktidar olmak yoktur. Madem ki -Sayın Başbakanın ağzıyla söylüyorum- onlar yanlış yaptıları, eksik yaptıkları için ülke geri kaldı, işleri beceremediler, böyle bir ihtimal AKP için yok mu? Yani, çok oy almak iktidar olmak için yeterli ama doğru işler yapmak için yeterli mi? Burası tartışılmıyor hiç. Bunu tartışmamız lazım diye düşünüyorum. AKP'li arkadaşlarıma, Sayın Başbakana buradan bunu hatırlatmak istiyorum.

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Millet biliyor, her seferinde oy veriyor.

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - Efendim, anlayamadım?

MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Bu millet tartışıyor, her seferinde de oyunu veriyor.

CEMALETTİN ŞİMŞEK (Devamla) - Onları da tartıştı da oy verdiydi efendim. Onlar da iktidar olurken burada, hükûmet olurken tartışıldı, edildi ve neticede çok oy alan hükûmet etme hakkını, iktidar olma hakkını elde ediyor ama eğer iktidar olanlar hep doğru yapmış olsalardı, çok oy alanlar hep doğru yapmış olsalardı ülke bu durumda olmazdı. Benim ifade etmeye çalıştığım şey bu. Onun için bunu biraz göz önünde bulundurun. Bir kendinizi check edin. Dolayısıyla da muhalefetten gelen eleştirilere biraz daha kulak verin diye söylemek istiyorum.

Benim söyleyeceklerim bundan ibaretti. Hepinize saygılar sunarım.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)