| Konu: | (SS452) POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI' |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.05.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; özelleştirme, serbestleştirme, devam ediyoruz. Biraz evvelki konuşmamda özelleştirmelerden beklenenlerin neler olduğunu kısaca açıklamaya çalıştım. İşte, ne dedik? Tekeli ortadan kaldırma, rekabeti artırma, kaliteli hizmet ve istihdam dedik ve bu arada da istihdamdan örnek verirken de Şeker Piliçte çalışanların başlarına neler geldiğini kısaca anlatmaya çalıştım.
Tabii, benim kentim bir işçi yoğun kent, yani Türkiye'nin sanayi başkenti ve ağır iş kollarında binlerce işçi çalışıyor. Biraz evvel, yine Kocaeli milletvekili arkadaşımız burada Pakmayadan örnek verdi. Evet, Pakmaya Türkiye'de 3 tane maya tesisi olan, kuru ve yaş maya üreten, dünyada da 3 şirketten bir tanesi. Yaklaşık 120 ülkeye ihracat yapıyor. Bu Pakmayada ne zaman bir örgütlenme çalışması yapılsa bu çalışma sonucunda, işveren bu çalışma yapan arkadaşları kapının önüne koyuyor. Bundan on sene önce de böyleydi, yirmi sene önce de böyle ve bugün de aynı problemler yaşanıyor. Örgütlenme önündeki bu problemleri bu Meclis yirmi senedir ortadan kaldıramadı, on senedir ortadan kaldıramadı. 12 Eylülde yapmış olduğunuz çift sendika hakkı referandumu bile ortadan kaldıramadı çünkü çıkarmış olduğunuz bütün yasalar sermayeden ve işverenden yana yasalar. Bir tane, iş hakkını, emeği savunan, onların emeklerini garanti altına alan bir yasa bu Meclis kürsüsünden, bu Meclisten geçmedi.
Bakın şimdi, Kocaeli'de 6 kişiyi, İzmir'de 4 kişiyi, yine bir başka fabrikasında 4 kişiyi örgütlenme çalışması yapıyor diye kapının önüne koydu. İşveren bunları yaparken ben burada Çalışma Bakanından bir şey talep ettim, yine bu kürsüden konuşma yaparken o talebimi de Çalışma Bakanı yerine getireceğini söyledi. Evet, Çalışma Bakanı bu şirkete bir müfettiş yolladı arkadaşlar. Bu şirkete yolladığı müfettiş orada yaptığı görüşmede işverenin tayin etmiş olduğu vatandaşlarla görüştü. İşveren ne yapıyor biliyor musunuz? Baba oğul aynı fabrikada çalışıyorsa babaya diyor ki: "Oğlun sakın örgütlenme çalışmasına katılmasın. Sen de dâhil oğlunu da işten atarım." Eğer bir işçi referans olmuşsa, yeğenini, kardeşini, akrabasını iş yerine aldırmışsa işveren çağırıyor, "Gel buraya. Kardeşini de atarım, yeğenini de atarım, seni de işten atarım." diyor. Niye? Örgütlenme çalışması yaptığı için, sendikal hakları istediği için. Bununla da bitmiyor. Orada ona destek olan, işverene destek olan işçilere hiç olmamış, tarihinde olmamış şeyler yapıyor; ikramiye veriyor, iki altın veriyor, kömür veriyor.
Şimdi, Çalışma Bakanına -yok burada ama herhâlde sesimi duyar- buradan bir kez daha soruyorum: Yolladığın bir müfettişe sor Allah aşkına. İşten atılan, bir aydır kapıda yatan bu işçilerle görüşmüş mü ya da örgütlenme çalışması yapan sendika temsilcileriyle veya sendikanın orada görevlendirmiş olduğu arkadaşlarla görüşmüş mü diye bir sor.
Buradan bir sitemim de Büyükşehir Belediyesine. Biliyor musunuz, o işten atılan vatandaşlar fabrikanın önündeki Büyükşehir Belediyesinin otobüsler için kullanmış olduğu duraklarda kalıyordu ve Büyükşehir Belediyesi o durağı oradan söktü. İşveren, otoparkını kapattı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi otobüs durağını yerinden söktü bu vatandaşlar hak aramasın diye. Türkiye'nin geldiği nokta bu.
Peki, özelleştiriyoruz; PTT'yi özelleştirdik, Devlet Demiryollarını özelleştirdik, TÜPRAŞ'ı özelleştirdik, TELEKOM'u özelleştirdik -sayıyorum sıradan- elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirdik. Sayısız şeyi sattınız, özelleştirdiniz. 40 milyar dolarlık özelleştirme yaptınız, bununla da övünüyorsunuz. Şimdi size soruyorum: 40 milyar dolarla, bundan sonraki dönem "Biz de yaptık, bunu da özelleştiriyoruz." diyebileceğiniz bir yatırım var mı? Maalesef yok.
Şimdi, bunun sonucunda ülkeyi getirdiğiniz durumda ne var? İşsizlik var. Bakıyorsunuz, üniversite mezunlarında işsizlik oranı Avrupa rekoru kırıyor. Ayrıca, üniversite mezunu dışındaki insanlardaki işsizlik oranı çok yüksek ama başka bir problem var benim kentimde; işten atılanlar problemi var. Belli yaşa geldikten sonra, 40-45 yaşına geldikten sonra özel sektör o verimi alamadığı için, performansı alamadığı için işten çıkartılıyor bu insanlar. Emekliliğe daha on senesi, on beş senesi var. Aldığı altı aylık işsizlik sigortasıyla geçinmeye çalışıyor. Daha sonra da hiçbir işveren bu yaşı geçmiş, 40-45 yaşındaki insanları kabul etmiyor arkadaşlar. Bu insanlar evlerine ekmek getiremiyorlar, sosyal destekleme fonundan yararlanamıyorlar, hastanelerden hizmet alamıyorlar. Bununla ilgili bir yasa önergesi verdim, gününü doldurmuş yaşı bekleyenlerle ilgili. Umarım bu yasa teklifine destek olursunuz, bu insanların mağduriyetini gideririz diyorum.
Sevgiler, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)