| Konu: | (SS452) POSTA HİZMETLERİ KANUNU TASARISI' |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 07.05.2013 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yine bir özelleştirme hikâyesiyle karşı karşıyayız. Tabii, yeni bir moda çıktı, "özelleştirme" adına "serbestleştirme" demeye başladık ama bu serbestleştirmeyle de kurumları özelleştirmeye hazırlıyoruz ve bu kurumları daha sonra parçalayarak satmaya başlıyoruz. Hepinizin bildiği gibi, PTT'nin "T"si daha önce satılmıştı ve bugün de bu geri kalan kısmını satışa hazırlamak için el birliği yapmış, burada kanunları sırayla çıkartıyoruz. Geçen hafta, yine Devlet Demiryollarını serbestleştirdik; çok uzak değil, yakında satışı da gündeme gelir.
Şimdi, tabii ki liberal ekonomiyi savunuyorsunuz. Liberal ekonomiyi savunduğunuzda, devletin işletmeci olarak vatandaşın karşısında bulunmasına veya bir sanayi kuruluşunu, farklı kuruluşları işletmesine karşısınız. Her şeyi özel sektöre devredip özelleştirerek bu işleri kurtarmaya çalışıyorsunuz. Aslında, Ulaştırma Bakanı burada olsaydı ona söyleyecek bir çift lafım vardı. Devlet Demiryollarını serbestleştirdi, yakında satacak, PTT'yi serbestleştirdi, yakında onu da yolcu edecek, TELEKOM'u zaten yolcu etti, Ulaştırma Bakanına bir iş kalmadı, çok fazla bir iş kalmadı, zaten üçüncü dönemiydi Ulaştırma Bakanının. Bir İzmir diye düşünülüyor ama İzmir'de de ekmek yok, bakalım ne yapacak? Aslında, çalışkan bir Bakandı, bundan sonra ne iş yapacak, çok merak ediyorum. İzmir'den de ekmek çıkmaz ona, bakalım ne olacak, diye düşünüyorum.
AHMET ARSLAN (Kars) - Ulaştırma Bakanlığı her zaman yapacak büyük proje bulur, merak etme.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Siz yine anlayamadınız, söylediğimi dinlemiyorsunuz çünkü.
Şimdi, liberalleşme ve serbestleştirme, özelleştirmeyle beraber, her şeyin Türkiye'de iyi olacağını düşünüyordunuz. Devlet Demiryolları konuşmasının bir kısmında, bunların ne kadar iyiye gitmediğini, kötü olduğunu, insanları ne kadar yoksullaştırdığını, örgütlenmeden yoksun bıraktığını anlatmıştım. Şimdi, yine, tekel hâline dönüştürülmesini veya tekeli ortadan kaldırma olarak yorumluyorsunuz özelleştirmeyi, serbestleştirmeyi ama tam bu kanunda, tekel hâline dönüştürmeyi biraz daha destekliyorsunuz. Zaten PTT bir tekeldi ama yeni yeni ilave maddelerle, PTT'yi daha kesin bir tekel hâline dönüştürdünüz. Aslında, kartelleşme ve tekelleşmeyi? Anayasa'nın 167'nci maddesi devleti görevlendirmiş. Ne diyor? "Kartelleşme ve tekelleşmenin önüne geçmelisiniz." diyor. Şimdi, tekelleşme burada var mı? Var ve bu kanunla beraber de yeni yeni ilaveler getiriyorsunuz Türkiye'ye ait tekelleşmede.
Özelleştirmeyle beraber savunduğunuz başka bir tez de rekabete açıyorsunuz. Peki, rekabet var mı bu kanunda? Hayır, rekabet yok, tamamen tekelleşme var.
Ve yine, özelleştirmeyle beraber kaliteli hizmetin geleceğini söylüyorsunuz. Kaliteli hizmet geliyor mu? Çeşitli örneklerde gördüğümüz gibi, yine daha önceki özelleştirme ve serbestleştirme örneklerinde verdiğimiz gibi, kaliteli hizmet de yok. Nasıl yok kaliteli hizmet? Çünkü, örneğin "Elektrik dağıtım şirketleriyle vatandaşın elektrik kesintisini azaltacağız." diyorsunuz ama Enerji Bakanlığından aldığım verilerde özelleştirilen tüm elektrik dağıtım şirketlerinin kesintilerinin, kesinti rakamlarının arttığını görüyoruz. Demek ki kalite de gelmiyor, elektrik kesintisi sonucu vatandaşlar mağdur oluyorlar.
Peki "istihdam" diyoruz, istihdam artıyor mu bununla beraber? Hayır, istihdam da artmıyor bu özelleştirme ve serbestleştirmeyle beraber.
Şeker Piliçin işten atılan işçileri geldi bugün, 50 tane temsilcisi geldi sendikacılarla beraber. Yaklaşık 1.200-1.300 işçi var. Ya, arkadaşlar iki yıldır bu Mecliste görev yapıyoruz ama işçinin lehine -yani sermayenin dışında- bir tane kanun çıkartmadık. Bugün, işten atılan işçiye altı aylık bir işsizlik parası veriyoruz, daha sonra da onu kaderine terk ediyoruz; çoluğuyla çocuğuyla, yaşamıyla kaderine terk ediyoruz ve "yaşa" diyoruz. Yani, 1.300 kişi Şeker Piliçten bugün geldi ve bu kapıda, Meclisin kapısında "Açız, çocuklarımıza verecek ekmek parası yok." diye bağırıyorlardı. Devlet olarak bu düzenlemeleri yapmamız gerekirken biz, sadece düzenlemeleri bütçe açığını kapatmak ya da birtakım sermaye gruplarına daha çok finans aktarabilmek için yapıyoruz.
Söyleyebilir misiniz bu kürsüden gelip de Sayın Bakan? Biraz evvel konuştunuz? "İki yıl boyunca -takip ediyoruz ama tabii önceki dönemleri bilemem- burada, bu Mecliste vatandaşın lehine bir kanun çıkardık." diyebilir misiniz? 2/B'yi söyleyebilir misiniz? İntibak yasasını söyleyebilir misiniz? Bunların detayını açtığımızda, İntibak yasasının, 2/B yasasının, Bedelli askerlik yasasının vatandaşa hangi katkıları olduğunu burada söyleyebilir misiniz? Söyleyemezsiniz. Söylersiniz, her zaman yaptığınız gibi birçok şey anlatırsınız ama içinin boş olduğunu sokağa çıktığınızda görürsünüz diyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)