| Konu: | CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 100 |
| Tarih: | 26.04.2012 |
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Sayın Şandır'ın tapu iptal davalarına ilişkin bahsetmiş olduğu husus?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Tebligat Kanunu'nda yapılmış.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Geçen bir Meclis oturumunda gene bahsetmişti Sayın Şandır, biz de bu konuyla ilgili bilgileri bizimle paylaşabilirse bununla ilgili gerekli takibatı yapacağımızı ifade etmiştik. Lütfen, onları bizimle paylaşın, biz üzerine ciddi şekilde gidelim Sayın Şandır.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Tamam yani verilmiş mahkeme kararları var, onları ileteyim size.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Hayhay. Bir yasa çıktıysa o yasanın gereğinin yerine getirilmesi lazım. Bunun aksayan boyutu neyse onu takip ederiz.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Tamam.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Korkmaz 1'inci maddenin çekilmesiyle ilgili kendi tereddütlerini dile getirdi "Niçin böyle bir yola başvuruldu?" diye.
Öncelikle, bu, Sayın Milletvekilimizin hazırlamış olduğu bir kanun teklifi. Bu teklifin Komisyonda görüşülmesi esnasında muhalefet partilerimizin tamamı 1'inci madde üzerinde ciddi eleştiriler dile getirmişlerdi. Milliyetçi Hareket Partisinden katılan sayın milletvekillerimizin de zannediyorum 1'inci maddedeki düzenlemeye belli itirazları var ama çekilmesi yönünde bir talep değil.
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Hiçbir itirazımız yok Sayın Bakan.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Yanlış hatırlayabilirim ama 1'inci maddeye ilişkin öyle bir tespit aklımda kalmış. Ama Cumhuriyet Halk Partisi Grubuna ait milletvekillerimizin çok yoğun eleştirileri var, BDP milletvekillerinin bu konuda eleştirileri var.
Şimdi, önümüze gelen önergeye baktığımızda bu getirilen 1'inci maddedeki düzenlemenin yanlış olduğuna dair bir tespit yok ama burada maksadı hasıl edecek orantılı bir düzenlemenin eleştiriler doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi noktasında maddenin metinden çıkarılmasına dair bir önerge olduğunu anlıyorum ben.
S. NEVZAT KORKMAZ (Isparta) - Sayın Bakanım, Komisyonda bu orantı kurulamamış mı?
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Dolayısıyla, tabii ki önerge sahiplerinin iradesi burada yazıyor, ancak onlara dayalı bir yorum yapabiliyorum.
Sayın Başbakanın beyanlarının bu önergede bir etkisinin olup olmadığı noktasında, öyle bir etki olduğunu düşünmüyorum. Doğrusu, önergeyi veren arkadaşlarımın da -bilemem tabii saiklerini ama- gerekçelerinden böyle bir anlam çıkmadığını ifade edebilirim.
Sayın Tuncel kadın tutukluların sağlık kurumlarında muayenesi esnasında sevkleri yapan askerlerin muayeneye katıldıklarını ve kadın tutukluların bu sebepten dolayı muayene olmaktan vazgeçtiklerini dile getirdi.
Bizim "Üçlü protokol" dediğimiz Sağlık Bakanlığı, İçişleri ve Adalet Bakanlığı arasında yapılan protokolde yakın tarihte bir değişiklik yapmıştık. Bu değişiklikte de güvenlik görevlilerinin bu muayenelerde bulunamayacağına dair hüküm konuldu. Bir tek istisnası var, o da doktorun gelen tutuklu ya da hükümlünün muayenesi esnasında güvenlik endişesi yaşaması hâlinde, talep etmesiyle ancak güvenlik görevlilerinin içeride olabileceği, onun dışında hiçbir şart altında muayene esnasında güvenlik görevlilerinin eşlik edemeyeceğidir.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Erzurum'da Sayın Bakanım, Erzurum'da.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bu düzenleme hayata geçti ve uygulanıyor şu anda ama buna rağmen yanlış uygulama var ise bu yanlış uygulamaları da takip etmek bizim görevimiz.
PERVİN BULDAN (Iğdır) - Var.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Lütfen bunları somut olarak bizimle paylaşınız, biz gereğini yaparız. Tekirdağ 2 No.lu Cezaevinde bir uygulamadan bahsettiniz. Sadece Tekirdağ değil ama tüm cezaevlerimizle ilgili, maksadını aşan, mevzuata aykırı ya da mevzuatın aşırı yorumlanmasıyla oluşan birtakım uygulamalarla ilgili çok titiz bir çalışma yapıyoruz; bütün bu iddiaları takip ediyoruz, bir yanlış varsa o yanlışı düzeltiyoruz, bu yanlışın düzeltilmesi için katkı sunmayan ya da kendini makul uygulamaya adapte etmeyen personelle ilgili gerekli tedbirleri de alıyoruz. Bu konuyu da ayrıca bu hassasiyetle takip edeceğimizi ifade ediyorum.
Sayın Dibek, 2010 yılındaki rakamları verdiniz. 2011 yılıyla ilgili rakamlar da mevcut ama yanımızda değil, size onu bildirelim, yani o rakamlar da elimizde var, onu da size bildirelim.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Tamam.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Sayın Yılmaz, kadınların tahliyesi öncesi sosyal çalışmacıların eşliğinde tahliyeden sonrası için bir hazırlık? Sadece kadınlar için değil ama tüm hükümlüler için benzer programlarımız var ama elbette ki kadın hükümlüler için bunun çok daha hassas uygulanması gerekiyor. Bu konuda -tekrar edeyim ben- bizim mevzuatımızda düzenleme var, uygulamalarımız var, bu konuya özgü çalışan personelimiz var ama özelde eksik gördüğünüz noktaları, ben sizden özel olarak onu da alıp gereğini tekrar takip edeceğimi ifade ediyorum.
Sayın Tanrıkulu, yanılmıyorsam, Sayın Ağar'ın Aydın'daki cezaevine gidişiyle Sincan Çocuk Kapalı Cezaevine taşınan Pozantı tutuklularıyla ilgili bir mukayese yaptılar.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Ağar ailesine yakın bir yerde cezaevi istedi; Sincan'daki çocuklar uzaklaştırıldılar.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Şimdi, tabii, Sayın Milletvekilim, Türkiye'de cezaevleriyle ilgili imkânlarımız belli. Çocuk kapalı cezaevleriyle ilgili Türkiye'de üç dört merkezde özel inşa edilmiş ceza infaz kurumumuz var; bunlardan bir tanesi de Ankara Sincan'da. Geçtiğimiz ay İzmir Aliağa'daki tesisi de hizmete aldık ve yaklaşık 360 civarında çocuk için de orada barınma imkânı, benzer şartlarda, Sincan'la paralel şartlarda yeni bir tesis hizmete alındı. Pozantı şartlarında o çocukların devam ettirilmesi mümkün değildi. Hem Pozantı'yla ilgili yer alan haberlerden, orada yaşanmış olan, yaşandığı iddia edilen olaylardan, bütün bunlardan sonra, o çocukların o tabela altından girip çıkmasının o çocukların ailelerinin ruh sağlıkları açısından da, gelecekleri açısından da doğru olmadığını düşündüğümüz için Sincan'a getirdik. Bu çocukların cezaevlerinde ortalama kalış süresi dört ila beş ay; her dört, beş ayda bir değişiyor bu çocuklar, erken tahliye oluyor bunlar. Ama Tarsus'ta böyle bir kurum inşasıyla ilgili çalışmalarımız şu anda ihale aşamasında, Türkiye'nin değişik yerlerinde de yapılıyor. Elbette biz de ailelerine yakın yerde bunların muhafaza edilmesini arzu ederiz ama şu anda elimizdeki imkânlar açısından ancak böyle bir geçici çözüm ortaya konulabilmiştir.
Onun dışında, bu çocukların yeri ailesinin yanı dediğiniz zaman, gerçekten, ceza adaletinin gereklerini de göz ardı etmiş olmayalım diye ben endişe ederim çünkü bunların içerisinde, gerçekten, adam yaralayan, adam öldüren, araç kundaklayan, iş yeri kundaklayan ve sair suçlardan yargılananlar da var.
Şimdi, burada?
OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Sayın Başkan?
BAŞKAN - Sayın Bakanım, lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Peki.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Bakan, geçici bir tedbir. Yani görüşemiyorlar aileleriyle. Bana bugün şikâyet geldiği için söylüyorum. Yani yoksul aileler, yol parası yok, gidemiyorlar, görüşemiyorlar.
ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Zaten Pozantı'da iken bu çocuklar, bu çocukların aileleri Pozantı'da yaşamıyordu, Adana'da, Osmaniye'de, Tarsus'ta, Mersin'de yaşıyor idiler ve Pozantı'ya gelip gidiyorlardı. Dolayısıyla orada da çok ailelerinin yanında olduğunu söylemek mümkün değil ama şartlar iyileştikçe inşallah bunlar da düzelecek.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.