| Konu: | SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 99 |
| Tarih: | 25.04.2012 |
MUHAMMED MURTAZA YETİŞ (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bülbüller bizi mutlu edecek şarkılar söylemekten başka bir şey yapmazlar. İnsanların bahçelerinde yetiştirdiği şeyleri yemez, mısır tarlalarına girmezler. Tek yaptıkları şey, tüm kalpleriyle bize şarkı söylemektir.
Değerli arkadaşlar, hekimler de tıpkı bülbüller gibi, ilacın diliyle acınızı dindirecek ve sizi mutlu kılacak sözler söylerler. Zor şartlarda mesleklerini yaparlar. Cephelerde savaşırlar ama insanı öldürmek için değil, taşıdıkları bilgiyle acıyı dindirmek ve insanı şifa ile buluşturmak için. Bazen kol gezen ölümün arasında, kimi zaman salgın hastalıkların ortasındadırlar. Şifanın dağıtıcı eli olan hekimler dokunulmazdır. Hiç kimseyle paylaşamadığınız mahreminizi paylaşır, en zor anlarınızda onların yardımını istersiniz. Bu ülkenin insanları, şifanın vesilesi olarak hekimi, derin bir dostluk bağıyla, çok özel bir yerde tutar. Bu derin dostluğu modern kültürün seküler, çatışmacı ve bencil anlayışıyla kuşanmış ruhların yıkmasına izin vermemeliyiz.
Değerli arkadaşlar, insanların sağlık hakkı, yaşam hakkı her şeyden kutsaldır. İnsanlara bu hizmeti verebilmek için çocukluğunu, gençliğini tüketen Doktor Ersin Arslan kardeşimiz elim bir hadise sonucu hunharca öldürülmüştür. Bu hadiseyi nefretle kınıyor, görevi başında öldürülen kardeşimize Allah'tan rahmet, babası Ramazan amcaya, annesi Fatma teyzeye, eşi Doktor Sibel Hanım'a, onu yetiştiren hocalarına, çalışma arkadaşlarına, riyasetinde çalıştığı Çocuk Hekimi Sayın Bakanımız Recep Akdağ'a ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyorum.
Öte yandan, bir milletvekilinin Van Bölge Hastanesinde görev yapan Doktor Oğuz Eroğlu'nu dövmesi vahamet kavramıyla açıklanamayacak ölçüde korkunç bir olaydır. Olayın akabinde özür dilenmesi gerekirken, pervasız bir şekilde "Bir daha olsa yine döverim." yaklaşımının ifade edilmesi ise milletvekili aklıyla izah edilmeyecek bir tavırdır. Bu milletvekilinin, sağlık emekçilerinden, 1 defa değil, 2 defa özür dilemesi gerekmektedir. Usulen açılmış ve kamuoyunun tepkisini azaltmayı amaçlar bir görüntü veren şeklî bir parti içi soruşturmayla da bu konu geçiştirilmemelidir. Sormadan edemiyoruz: Dün polisi, bugün hekimi döven milletvekilleri, milletin verdiği vekâleti millete hizmet edenleri dövmek için mi almışlardır? Yine sormamız lazım: Bundan sonra sırada kim var?
Değerli arkadaşlar, Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla ülkemizde yaşanan devrim niteliğindeki değişiklikler sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmış, bu durum sağlık çalışanlarının iş yükünü de ciddi biçimde artırmıştır. Uzun yıllar boyunca ihtiyaçlar dikkate alınmaksızın yapılan mesleki eğitim planlamaları sağlık personeli sayısının yetersizliğiyle sonuçlanmış ve gelişen yoğun iş yüküyle birlikte çalışanların da stres kat sayısı artmıştır. Bu nedenle, bir taraftan güvenlik tedbirlerinin alınması ama diğer taraftan da iş yükünün azaltılmasına yönelik politikalar hızlandırılmalıdır. Bir bütün olarak sağlık kuruluşlarındaki çalışma koşulları hem sağlık hizmetini sunan hem de bu hizmeti alanlar için güvenli ve huzurlu olacak biçimde geliştirilmelidir. Bakanlıkça hastanelere güvenlik cihazlarının yerleştirilmesi, beyaz kod uygulamasının yaygınlaştırılması, yirmi dört saat kamera sistemlerinin artırılması, çalışan hakları ve güvenliği biriminin kurulması gibi tedbirler son derece önemlidir. Toplumsal şiddet olgusu ve buna bağlı gelişen sağlık çalışanlarına yönelik şiddet karşısında siyasetçiler, yöneticiler, STK'lar ve kanaat önderleri yüksek dille tepkilerini ortaya koymalıdır. Hekim-hasta arasındaki derin dostluk, hekimliğin onuru ve toplumsal saygınlığı korunmalıdır. Tekrar söyleyelim, şifanın dağıtıcı eli olan hekimlik dokunulmazdır.
Sözlerime son verirken Gaziantep'teki bir hastanemize Doktor Ersin Arslan kardeşimizin adını vererek hatırasını ebedileştiren Sağlık Bakanlığına sağlık camiası adına teşekkür ediyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Yetiş.