| Konu: | SÖZLÜ SORULAR VE SÖZLÜ SORULARA SAYIN BAKANLARIN CEVAPLARI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 27.10.2011 |
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. Özellikle gündem dışı konuşmalara cevap vermek üzere söz almış bulunuyorum. Ben de, cumartesi günü cumhuriyetimizin 88'inci yılını kutlayacağız, bu kutlamanın hayırlı olmasını ve bütün bu cumhuriyetimizin bu kutlamalarının birlik, beraberlik, kardeşliğimizin daha da pekişmesine vesile olmasını dacanıgönülden temenni ediyorum.
Evvela efendim, ben, Van depremiyle alakalı kısa bir bilgi arz etmek istiyorum. Evvela Van depreminde hayatını kaybeden bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum, ayrıca yaralılara acil şifalar temenni ediyorum, milletimizin de başı sağ olsun efendim.
Şimdi, özellikle şunu vurgulamamda fayda var: Konuşmacılardan bazıları Hükûmetin bu konuda geç kaldığı konusunda tenkitlerde bulundular.
Değerli dostlar, bakın sayın milletvekilleri; bendeniz 17 Ağustos 1999 depremini yaşamış ve İstanbul'da İSKİ gibi büyük bir kurumun başında ve bütün altyapıdan, elektriğinden kanalizasyonuna kadar, suyuna kadar sorumlu olan bir grup başkanıydım. Daha sonra Bolvadin Eber depreminde bulundum, oraya da katkılarımız oldu. Dinar depreminde, en son 19 Mayısta Kütahya Simav'da olan depremde durumu, aradaki mukayeseyi bizzat müşahede etmiş ve bildiğiniz üzere pazar günü vuku bulan Van depremini de bizzat takip etmiş bir kişi olarak şunu arz etmek istiyorum: Simav depreminde -en son depremden bahsediyorum- bakın, 19 Mayıs depreminde bütün ekipler, arama kurtarma ekipleri ve sağlık birimleri ve Bakan olarak ben gece yarısı oradaydık, hakikaten çok kısa sürede müdahale edildi. 7,2 büyüklüğündeki Van depremi 13'ü 41 geçe vuku bulduğunda bendeniz de tabii ki hemen ilgili en yakındaki Devlet Su İşleri ve orman bölge müdürlüklerini aradım, genel müdürleri aradım ve kendilerine derhâl bütün iş makineleri ve ekiplerin Van'a sevk edilmesi, Van içindekilerin hemen ve civardaki bütün bölge müdürlüklerindeki araç ve gereçlerin hemen sevki talimatını verdim ve Başbakanımız da, bakın saat 18.00'de yetkili makamlarla, bu işte sorumlu bakanlarla birlikte oradaydı.
Yani elimizi vicdanımıza koyalım lütfen. Bakın, bu konuda yirmi otuz yıldır çalışan profesörleri dinleyin, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti bu depremde gerçekten çok hızlı bir şekilde davranmıştır ve yaraları sarmak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz, yapmaya devam ediyoruz. Şu anda bakanlarımızın bir kısmı orada.
Ve şunu da ifade edeyim: Bakın bu konuda 74 milyon vatandaşımız birlik beraberlik, kardeşlik havasında. Bunu daha da pekiştirmek için, yaraları sarmak için seferber olmuşlardır. Başbakanlığın hesabındaki paralar? Ayrıca iki televizyon grubunun dün ve evvelki gün yaptıkları yardım çağrılarına vatandaşlarımız gerçekten çok güzel cevap vermişlerdir. Hatırladığım kadarıyla şu ana kadar Başbakanlık da dâhil olmak üzere 140 milyon TL çok kısa zamanda birikmiştir ve şu anda bakın bölgede 3.374 tane kamu personeli, arama köpekleri 18 tane, kamu iş makinesi ve araç gereçleri 594 adet, UMKE sağlık ekibi, 904 tane hekimimiz, doktorumuz, hemşiremiz orada. Ambulans; 146 tane ambulans, 7'si hava ambulansı; ayrıca Genelkurmay Başkanlığımızın 29 tane uçağı, Türk Hava Yollarının 29 uçağı, özel kargo uçağı 13 tane, bunlar tahsis edilmiştir. Yani bunlar gerçekten çok önemlidir.
Çadır meselesine gelince. Çadırların dağıtımında ufak bir problem oldu ama o da çözüldü şu anda. Şu ana kadar bakın 25.185 adet çadır dağıtılmıştır. Ayrıca, toplu barınma çadırları da, büyük çadırlar da kurulmuş; 10 tane büyük çadır, 60 tane prefabrik ev hemen kuruldu. Mevlânâ evi 90 adet? Battaniye? Bakın, sayısını söylüyorum: Battaniye, 109.986 adet; yorgan, 1.150 adet; katalitik soba, 6.359 adet; seyyar mutfak, 37 adet; mutfak seti, 3.051 adet; uyku tulumu, 5.209 adet ve netice itibarıyla jeneratöründen seyyar tuvaletine kadar her şey gönderildi ama daha da gönderilmeye devam ediyor.
Ben, milletimizin bu konuda gösterdiği duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyorum. Hükûmetimiz de konuyu takip ediyor. Bakın, geçmişte, hatırlayın, Kocaeli'de, Marmara depreminde veya da Gölcük'te, Yalova'da geçici konutlar daha iki senede yapılamamışken şu anda Hükûmetimiz Bingöl'de ve Simav'da? Bakın, 19 Mayısta olan deprem neticesinde ben Kütahya'ya son denetlemeye gittiğimde, neredeyse kış gelmeden kalıcı konutların, bütün okulların ve kamu kurum ve kuruluşlarının binalarının bitmekte olduğunu görmenin mutluluğunu yaşıyoruz.
Şu anda da Başbakanımız kesin talimat verdi ve arazi tespit çalışmaları yapılıyor, jeolojik etütler yapılıyor, Van'la Erciş'e ve köylerine en güzel şekilde konutlar inşa edilecektir ve bu bir sene zarfında da yapılacaktır. Bunu şu ana kadar da hiçbir Hükûmet başaramamıştır. Bunu biz başarırız, başaracağız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir de şunu özetle vurgulamak istiyorum. Tabii burada konuşmacılar depremle ilgili güzel noktalara temas ettiler. Hakikaten, bu kolonların, kirişlerin kesilmesi son derece vahim bir hata. Nitekim bazı iddialar var; Van'daki büyük, yedi veya sekiz katlı -kaç katlı olduğu da belli değil- binanın "Oto galerisi açmak için zemin kattaki kolonlarının kesildiği" şeklinde iddia var. Esasen, ben Avcılar'da 99 depreminde bizzat gördüm, dev bir bina yıkıldı fakat sebebini araştırdığımız zaman, tamamen galeri açmak için kolonların kesildiğini ve hafif bir depremde de netice itibarıyla bu binanın tamamen yıkıldığını gördük.
Değerli dostlar, bu deprem meselesi ülkemizin bir gerçeği. Dolayısıyla bu gerçeğe uygun olarak bu Meclis, yüce Meclis ve de görüldüğü gibi İstiklal Harbi'ni kazanan bir Meclis, birlikte bu depreme karşı mücadele etmek gerekiyorsa, ne gerekiyorsa hep birlikte, birlik beraberlik içinde bu meseleyi kökünden çözelim. Yani bu, ülkemizin bir gerçeği. Sağlam yere, sağlam zemine sağlam bina yapılması ve bunun da çok iyi şekilde denetlenmesi gerekir. Bu konuda da Hükûmetimiz irade koymuştur. İnşallah sizlerin de katkılarıyla, tavsiyeleriyle, tenkitleriyle, birlikte, bunu gelin başaralım. Yani burada herkesin hatası var. Yani şehircilik bakımından baktığımız zaman, ta 1950'lerden bu yana gerçekten vahim hatalar işlendiğini hepimiz kabul edelim. Dolayısıyla, suçlu aramak yerine, hata aramak yerine?
Bir de değerli dostlar, sevgili milletvekillerim; oradaki çalışan insanlar var, ben biliyorum, gece gündüz, uykusuz şekilde. Marifet iltifata tabi. Ya onları da rahatsız etmeyelim. Hakikaten onlar ne büyük fedakârlıkla? Hatta geçen gün benim gözlerim yaşardı. Bir yakını ölen bir arkadaşımız, orada bir kamu kurumu elemanı; "Hayır" dedi, "Benim birinci vazifem buradaki insanlara yardımcı olmaktır." diye kendi acısını yüreğine gömdü ve gerçekten örnek bir davranış sergiledi. Birlikte bu meseleyi, isterseniz, masaya yatıralım, onun çözümünü gerçekleştirelim.
Bir diğer husus da bildiğiniz üzere Aydın'la alakalı. Sayın Ali Uzunparmak Beyefendi, Sayın Milletvekilimiz, özellikle Aydın'la ilgili konulara temas etti. Aydın'daki tarımdan bahsetti. Sayın Vekilim, özellikle şunu belirteyim: Aydın'a Hükûmetimiz döneminde, ben bizzat şahidim, gerek de benim DSİ Genel Müdürlüğüm ve Çevre Orman Bakanlığım ve şimdi Orman Su İşleri Bakanlığı açısından oradaki yatırımların pek çoğu tamamlanmıştır. Şu anda eksik yok mu? Var tabii, onu da tamamlıyoruz. Ama şu anda, bakın, ben rakamı aldım; Aydın'a, gerçekten, biz şu ana kadar, bu yıl dâhil olmak üzere 2 katrilyonluk sırf -Devlet Su İşleri ve Çevre Orman Bakanlığı eski ve şu anda Orman ve Su İşleri Bakanlığı- yatırım yapmış. Bakın, Aydın Ovası sulamasını bitirdik. Bunun dışında, Sultanhisar sulaması, Bozdoğan Ovası sulaması? Bunlar da tarımda çok büyük katkı sağladı ve gelirin 4 katıyla 13 kat arasında -bu, vatandaşın cebine giriyor- arttığını görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Söke Ovası'nda?
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Sayın Bakanım, Çanakkale Orman Bölge Baş Müdürlüğünü niye kapatıyorsunuz?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - İkizdere Barajı, Karacaören Barajı, Büyük Menderes Nehri'ndeki yatak ıslahı? Bakın, altmış yıldır el atılmamış. Büyük Menderes Nehri tamamen dolmuştu. Biz orada muazzam bir seferberlikle aşağı yukarı Büyük Menderes Nehri'ni tamamen ıslah ettik.
Bunun dışında, Aydın ilindeki taşkın koruma çalışmalarından bahsetmemde fayda var. Çine Adnan Menderes Barajı? Yüz kırk bir yıldır özlemle beklenen bu baraj gerçekten bu kısa zamanda tamamlandı ve sadece bu yıl tam 171 trilyon taşkın koruma zararını önledi. Bunlar gerçekten çok önemli.
Bunun dışında, Karacasu Dandalas Barajı'nı 11/11/2011 tarihinde, söz verdiğimiz üzere, bitiriyoruz. Aydın'ın içme suyu problemi vardı, onu kökünden çözdük. Onun için özel baraj yaptık biliyorsunuz. Yani bunlar gerçekten, ağaçlandırma çalışmaları, Aydın'a yaptığımız hususlar? Tabii ki bu sulamalar bilhassa tarıma hizmet ediyor, hayvancılığa hizmet ediyor, bunu da bilmemiz lazım. Tamam, tenkit edin ama bazen de takdir ve taltif kelimelerini de lütfen unutmayın diye özellikle sizlerden istirham ediyorum.
Şimdi, efendim, bir diğer husus da Denizli'de? Sayın Denizli Milletvekilimiz, CHP Milletvekilimiz ifade etti. Efendim, bir kere şunu ifade edeyim: Orada bir derede taşkın oldu, onu biliyoruz ama tabii ki bu taşkın gerçekten büyük bir feyezan neticesinde bir vatandaşımızın da hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bundan tabii üzüntü duyuyoruz, Allah rahmet eylesin, yakınlarının başı sağ olsun. Biliyorsunuz, ayın 9'unda olan bir hadiseydi ancak bu konuda biz? Bir kere iki şey var: Buradaki menfezler ve köprülerdeki birtakım eksikler varsa Bölge Müdürlüğümüz hemen Karayolları ile temasa geçti, bir daha böyle bir sıkıntı olmaması için kara yolunun menfezleri ve köprüleri düzeltiliyor.
Sizin belirttiğiniz balık üretim tesisleriyle ilgili konuya gelince, hakikaten Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız bu balık üretim tesislerine gerekli desteği veriyor. Hatta biz de DSİ olarak yavru balık ihtiyacını karşılamak için Türkiye'de yedi noktada yavru balık üretip ayrıca onların ihtiyacını, aynı zamanda birtakım gölet ve barajlardaki balıklandırma işlerini tamamlıyoruz.
Ancak selden zarar görmüşse -biliyorsunuz tarım sigortası var- tarım sigortası yaptırırsa çiftçimiz -yüzde 50'sini Hükûmetimiz ödüyor bunun- yarısını ödemek durumunda. Bu konuda vatandaşlarımızı ben buradan ikaz ediyorum: Devlet şu anda yüzde 50'sini ödüyor, geri kalanını ödeyeceksiniz. Yani kuraklık olsun, sel baskını ve diğer tabii afetlerde mutlak surette tarım sigortası yaptırmalarında fayda var.
Kıbrıs meselesinden bahsettiniz. Efendim, Kıbrıs'ın özellikle tanınmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin gerçekten bütün dünyada başı dik bir devlet olarak hayatiyetini devam ettirmesinde Hükûmetimizin büyük gayreti var. Özellikle son zamanlarda Güney Kıbrıs'ın yaptığı harekete karşı Hükûmetimiz gerçekten başı dik bir karar almıştır, orada bu oldubittiye boyun eğmemiştir. Hatta şunu ifade ediyoruz: Güney Kıbrıs'ın bu arama bölgesinde petrol çıktığı zaman bunların tamamının Güney Kıbrıs için kullanılmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bu, bütün Kıbrıs'ın ortak çıkarı için, menfaatleri için kullanılacak, bunu sağlayacağız. Bunu sağlayacak da gücümüz var, onu özellikle belirtmek istiyorum.
Tabii, Denizli'yle ilgili söz açılmışken Denizli'de de büyük yatırımlar yaptık, hemen hemen Aydın'a yakın. Aydın'da 2 milyar TL, Denizli'de 1,8 milyar TL yatırım yaptık bakın. Gerçekten, Denizli'deki Baklan Ovası sulaması, Kelekçisulaması, Gökpınar Barajı, Çardak-Beylerli Göleti gibi pek çok gölet ve sulamaları tamamladık. Cindere Barajı'nı bitirdik, HES bitti, Yenidere Barajı'nı bitirdik. Bunlar gerçekten çok önemli. Denizli'nin içme suyunu tamamen çözmek için Akbaş Barajı'nın temelini atmıştık, bu da çok hızlı ilerliyor. Hatta, ben Denizlili milletvekillerimize söz verdim. Kurban Bayramı'nın dördüncü günü bizzat Denizli'ye giderek? Orada Denizli için özel müjdelerimiz var, ben burada onlardan bahsetmek istemiyorum. Denizli hakikaten bölgemizin en çalışkan, fedakâr ve müteşebbis insanlarının bulunduğu bir ilimizdir, oraya ne yapılsa azdır. Biz de Hükûmet olarak yapmamız gereken çalışmaları yapacağız.
Evet, son olarak şunu belirteyim: Kızılay -diğer milletvekillerimizin söylediklerine de sürem kısaldığı için çok hızlı bir geçeyim- bizim gururumuz. Bütün dünyada hakikaten Kızılay'dan gururla bahsediliyor. Yani, şu anda da -hem Simav'da bizzat yaşadım hem Van'da- gerekli bütün çalışmaları yapıyor ama eksik olabilir, yani hiçbir şey yapmazsanız tenkit edilmezsiniz, ama çok iş yapan çok tenkit edilir, bunu unutmayalım. Bizim burada bardağın dolu tarafını görmemiz lazım. Bardağın Kızılay açısından baktığımız zaman yüzde 95'i doludur; onu da özetle belirteyim.
Şehit aileleri için, Sayın Oğan, Iğdır milletvekilimiz? O şehitler bu vatan, bu millet için canlarını feda ettiler. Onlara sahip çıkmak hepimizin, ama bütün devletin, Hükûmetin ve bütün yüce Meclisin birinci görevidir. Zaten malumunuz olduğu üzere onların hakları var. Hatta en son gittiğimiz Yalvaç'taki şehit ailesinin devletin onlara sağladığı birtakım imkânları bilmediğinin farkına vardık. Bakanlar Kurulunda da bunun bir kitapçık olarak, ne gibi imkânlar sağlıyoruz? Mesela, o aileden kardeşi olsun, çocuğu, kızı veya eşi, onlardan bir kişi devlet memuru veya nerede isterse kadrolu devlet işçisi olarak işe alınıyor. Her türlü destek var, başka yardımlar var ama sizin de ifade ettiğiniz gibi şu anda? Bu konuda gerek Millî Savunma Bakanlığımız -geçen Bakanlar Kurulunda Sayın Başbakanımız talimat verdi- gerekse aileden sorumlu Bakanlığımız birlikte yeni bir düzenleme yapacaklar, şehitlerimize daha çok sahip olmak için -şu anda sahip oluyoruz- ne gerekirse yapılacak.
Hakkâri'deki?
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Sayın Bakanım, yüzde 54'ü ormanlık olan Çanakkale'de orman bölge başkanlığını niye kapatıyorsunuz?
BAŞKAN - Lütfen? Lütfen? Lütfen, Sayın Milletvekili?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Onu da sorarsanız, size cevap veririz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Sordu işte!
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Peki, şöyle, sorduysa?
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Sayın Bakanım, Kayseri'de yapmayı düşünüyorsunuz, Kayseri'de ormanlık alan yüzde 8...
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bir dakika, öyle soru olmaz kusura bakma, öyle? Sayın Vekilim müsaade et ben onu izah edeyim: Sayın Vekilim ben Çanakkale'ye bizzat giderek Çanakkale'deki durumu anlattım. Orada asıl olan, hatta oradaki 5 tane işletme müdürlüğüne âdeta buradaki, Çanakkale'deki Orman İşletme Müdürlüğüne buradaki Genel Müdürlüğün bütün yetkilerini verdiğimizi ifade ettik. Ayrıca, Çanakkale'ye Doğa Koruma ve Millî Parklar Bölge Müdürlüğümüzü kurduğumuzu ifade ettim. Bunu kamuoyu biliyor. Ona gerek yok, kamuoyu biliyor.
MUSTAFA SERDAR SOYDAN (Çanakkale) - Efendim, yangına hassas bölgeler kapatılır mı?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunun dışında, Hakkâri'de deprem oldu. Büyük bir deprem değil ama orada yaralı olan kardeşlerimize -ben de biliyorsunuz bundan bir ay önce Hakkâri'deydim- bütün yaralanan kardeşlerimize acil şifalar diliyoruz. Ayrıca, gerekli çalışmalar yapılacaksa o konuda da biz ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.
Köylere ulaşılıp ulaşılmadığına gelince: Bakın, şu anda değerli dostlar, köylerin bazılarında, mesela Tabanlı'da, Van'da, Erciş'te büyük bir sıkıntı yaşanırken merkez üssü olan Tabanlı Köyü'nde hiçbir hadise yok yani bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bazı köylerde tek katlı evler olduğu için, yamaçlarda olduğu için büyük bir zayiat yok. Esas büyük sıkıntı Erciş'te yaşandı ve Van'da da birkaç tane binada. O da çürük bina; ruhsatı olmayan, fen ve sanat kaidelerine aykırı yapılmış veyahut da kolonları kesilmiş binalarda oldu. Dolayısıyla esas itibarıyla burada depremin ağırlık merkezi Erciş'tir. Orada da şu anda?
ADİL KURT (Hakkâri) - Sayın Bakan, yanlış bilgiyi sorduk biz, onu sormadık.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hatta Erciş'te Sayın Başbakanımız -oraya- Ağrı Valisini görevlendirdi. Şu anda ikinci bir Vali Erciş'te ve Van Valisi de Van'da bizzat bu işi yönetiyor. Ayrıca, bakanlarımız; İçişleri Bakanlığımız, Başbakan Yardımcımız ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız -şimdi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız gitti- pek çok bakanımız -Ulaştırma Bakanımız- orada bütün çalışmaları tamamladı.
Özetle şunu ifade edeyim: Onlar bizim vatandaşımız. 74 milyon vatandaşımızı gönülden seviyoruz. Onlar için ne gerekiyorsa Hükûmet olarak yapmaya hazırız.
Ben geçmiş olsun diyorum. Tekrar, canlarını bu toprak altında kaybeden, depremde kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ölenlerin yakınlarına ve milletimize başsağlığı ve aynı zamanda yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)