GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:113
Tarih:30.05.2012

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Mersin) - Sayın Başkan, bu grev yasağı Türk Hava Yolları işletmelerinde ve havacılık hizmetlerinde kabul edilemez. Bu sadece Türk Hava Yollarının değil, Türk Hava Yollarının yanı sıra diğer -çünkü kamu eliyle işletilen havacılık işletmelerini kastetmiyor- yani Pegasus'tan Atlas Jet'e kadar bütün havacılık hizmetlerinde grev yasağı getiriyor. Bu alanda sendikacılığı imkânsız hâle getiriyor.

Özel şirketleri bir yana bırakalım. Türk Hava Yollarının muazzam başarıları, yabancıların hava yolumuzu batırmak için gösterdikleri çabalara sendikalının eşlik etmesi sonucunda mecbur kalmışlar grev yasağı getirmeye. Bundan daha büyük yalan olabilir mi?

Türk Hava Yolları kötü yönetilen bir şirkettir. Türk Hava Yolları geçtiğimiz yılı, 2011 yılını 1 katrilyon lira zararla kapatmıştır. Bu zararın sebebi açıktır. Bu zararın sebebi işçi ücretleri değildir. Bu zararın sebebi Türk Hava Yollarının agresif, hırslı, herhangi bir hesap ve kitaba sığmayan büyüme hırsından kaynaklanmıştır. Uçuramayacağı kadar uçağı satın almış, karaya park etmiştir. Bunları indirip kaldıracak hava limanları yoktur. Her gün Hava Yollarının en az bir saat, iki saat bütün uçuşları, bütün hatları gecikmektedir, müşteri kaybetmektedir. Uçaklarını uçuramadığı için zarar etmektedir.

Zarar nasıl azaltılabilir? Her kapitalistin ilk aklına gelen şey: İşçinin ücretini kısmaktır. (BDP sıralarından alkışlar) İşçinin ekmeğini elinden almaktır, işçiye yaşam hakkı tanımamaktır. İşçiyi işten çıkarmak, onun yerine makine almaktır. Bütün bunları yapınca sanırlar ki zarar önlenecek ama zarar böylece önlenmez, böylece önlenemez çünkü işçi olmadan hiçbir alet çalışmaz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - O uçaklarda kim çalışıyor?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Hiçbir alet çalışmaz. Grev yapmayan işçi, işçi değildir, köledir. Bu memlekete köleliği geri getiremezsiniz, getiremezsiniz köleliği geri! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Siz işçileri köle hâline getirmeye çalışıyorsunuz. Bilet fiyatlarına, uçuşlara mümkün olduğu kadar zam yapmak ama işçilerin ücretlerinin yerinde saymasını sağlamak istiyorsunuz. Modern dünyada işçinin elindeki müzakere silahı, grevdir. Grevi olmayan işçi ücret pazarlığı yapamaz. Siz, koyun gibi, işçileri güdeceğinizi sanıyorsunuz, güdemezsiniz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçilere "koyun" diyemezsiniz!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Onu siz öyle sanıyorsunuz.  O hâle getirmek istiyorsunuz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçiler davacı olur senden.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Yeter bırak tıraşı, bırak!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ne biçim konuşuyorsun! Sen tıraş ol!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Hem grev yasağı getiriyorsun hem de ondan sonra işçi hakkından söz ediyorsun. Utanmaz! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bırak, bırak, bırak!

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan? Sayın Başkan lütfen hatibe dikkat eder misiniz?

BAŞKAN - Sayın Kürkcü, lütfen?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan, sözünü geri alsın!

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçiye nasıl konuşuyorsun?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Bırak! Bırak!

BAŞKAN - Sayın Kürkcü, lütfen?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Şimdi, sevgili arkadaşlar, bunlar?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan "Utanmaz" dedi, sözünü geri alsın.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Hangi sözümü geri alacağım?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçiye nasıl konuşuyorsun?

BAŞKAN - "Utanmaz" sözünüzü Sayın Kürkcü?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Nasıl konuşuyorsun? "Tıraşı bırak." ne demek! Sen bırak tıraşı!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Ee, bırak tıraşı, ne var?

BAŞKAN - Sayın Kürkcü, lütfen?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Uçaklarda kim çalışıyor?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Biz "Uçaklarda işçi çalışmıyor." demiyoruz, "Sen işçinin grev hakkını elinden alıyorsun." diyoruz. Aklın almıyor mu şu kadar? Kafan çalışmıyor mu?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Türk işçileri hesabını soracak sana!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Türk işçisi bana değil sana hesap soracak, onu sen işten çıkartıyorsun, ben değil. Ben, on sekiz yaşından beri işçilerin hakkı için çalışıyorum, sen de on sekiz yaşından beri işçi sömürüyorsun.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ben talebeyim, talebe?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Ne talebesisin? Bırak!

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sen İstanbul Büyükşehir Belediyesinde ne iş yapıyordun, onu anlat bana.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Sen işverenin sözcüsüsüz, sen kapitalist âlemin dilisin, sen ucuz işçi çalıştırmak istiyorsun, işçilerin haklarını ellerinden almak?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ben işçi çocuğum.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Ben ne çocuğum? Ne sanıyorsun? İşçi çocuğuysan işçinin hakkını tanı o zaman.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçiye "Koyun" diyorsun.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Ben ne  dediğimi biliyorum.

BAŞKAN - Sayın Kürkcü?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Siz bu grev yasağı?

BAŞKAN - Önerge üzerinde konuşmanız lazım.

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) -?farenin kuyruğundaki kapak gibi sizin peşinizi izleyecek, hiçbir yere kaçamayacaksınız.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - İşçiler bunun hesabını soracak!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - İşçiler sizi gittiğiniz yere kadar takip edecekler. Bu grev yasağını size misliyle geri aldıracaklar. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) İşçiler?

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Senin söylediklerinden dolayı seni takip edecekler!

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - Havayollarında bundan sonra üzerinize her gün çay dökülecek, bundan emin olabilirsiniz. O uçaklara biletleriniz kesilmeyecek. İşçiler öcünü sizden şöyle ya da böyle alacak. Grev yasağı mı getiriyorsunuz, o zaman her türlü direnişi hak ediyorsunuz.

OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Ne söylediğinin farkında mısın sen?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (Devamla) - İşçiler sonunda kazanacak, direne direne kazanacaklar. Her şeyi kabul ettirdikleri gibi Havayollarındaki grev yasağını da size geri aldıracaklar. İşçiden daha büyük bir güç modern dünyada yoktur. İşçinin gücü sermayeyi de devleti de yenecek. (BDP sıralarından alkışlar)