GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:61
Tarih:03.02.2012

 MEHMET METİNER (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kutsal kitabımız der ki: "Bir insanı öldüren bütün bir insanlığı öldürmüş gibidir."

Bir değil dostlar, binlerce insanımızın ölümüne tanık olduk bu ülkede. Dile kolay, 17 bin insanımızı faili meçhul veya faili belli cinayetlere kurban verdik. Nereyi kazarsanız orada insanlarımızın kemikleri ve kafatasları çıkıyor. Ne yaman bir trajedidir bu dostlar; ölen de bu ülkenin çocukları öldürülenler de, bundan daha üzücü, daha utanç verici bir durum olabilir mi? İnsanlığımızın yerle yeksan olduğunun resmidir bu dostlar. O yüzden, hepimizin hep birlikte "Yeter artık" demesi gerekiyor, savaş tanrılarına, savaş baronlarına isyan etmesi gerekiyor. İnsanlığımızı kuşanarak hesap sormalıyız dostlar tüm zalimlerden ve canilerden, belki o zaman arınabiliriz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, çok şükür, artık o karanlık günlerin Türkiye'si değil. Devlet adına malum güç odaklarının rutin dışına, hukuk dışına, insanlık dışına çıkarak pervasızca cinayetler işleyebildiği bir Türkiye değil artık; çok şükür, onlardan hesap sorabilen bir Türkiye var. Gecenin kör bir vaktinde evlerinden alınıp köprü altlarına bırakılan veya izbe yerlere cesetleri bırakılan insanlarımızın hukukunu savunan bir Türkiye var. Onlara o işlemi reva gören zalimlerden hesap soran bir Türkiye var çok şükür. Bu insanlık dışı cinayetlerin failleri ve amirleri konumunda olanlardan hesap sorulabildiği bir Türkiye var arkadaşlar, bu gerçekliği görmemiz gerekiyor. Bu sorgu ve hesaplaşma süreci başladı, kararlılıkla devam edecektir. Şehirlerin ve dağların kuytuluk yerlerine ve toprakların altlarına bırakılarak unutturulmak istenen kanlı geçmişi unutturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Hele hele, İktidarımız döneminde buna asla izin vermeyeceğimizi Türkiye toplumunun bilmesi gerekiyor. Mazlumların ahı zalimlerin sonunu getirecektir elbet. Buna dair inancımız sonsuzdur.

Değerli arkadaşlar, bizzat kendimin tanık olduğu iki olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Birisi 2000 yılında Şırnak'ın Silopi ilçesinde gerçekleşti. 2 genç insan, Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz ifade için çağrıldıkları o yerden bir daha dönmediler. Akıbetleri hâlâ meçhul. İnşallah o cesur yargıçlarımız bu 2 gencimizin akıbetini de sorgularlar ve faillerinden hesap sorarlar. Diğer bir olay, Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine bağlı bir mevkide gerçekleştirilmişti, o tarihte bizzat kendim o bölgeye gitmiştim. Devletin içindeki güç odaklarının işlemiş olduğu bir katliamdı ve orada da ciddi bir hesaplaşma sürecinin artık yapılması gerekiyor, o olayın faillerinin de bulunması gerekiyor arkadaşlar.

Değerli arkadaşlar, bu ülkede nice canlarımızı topraklara verdik, İzzettin Yıldırımlar, Hikmet Fidanlar, Vedat Aydınlar, Savaş Buldanlar, Hrant Dinkler, Uğur Mumcular, Abdi İpekçiler, Kemal Türkler? Sayamayacağım kadar çok isim var ki hangi birisini sayayım dostlar, hangi birisini? Utanç duymak için bunlar yeterli değil mi? İnsanlığımızı kurtarmak istiyorsak bu demokratik ve hukuksal hesaplaşma sürecini kararlılıkla sonuna kadar götürmeliyiz diyorum.

Değerli arkadaşlar, burada önemli bir noktanın altını çizmek istiyorum. Devletin içindeki güç odaklarının?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Metiner, süreniz doldu, çok teşekkür ediyorum. Genel uygulamada ilave söz verilemiyor, ben de ona uyacağım.

Çok teşekkür ediyorum.

MEHMET METİNER (Devamla) - ?cinayetleri konusunda seslerini yükseltenlerin, PKK'nın faili meçhul ve faili belli cinayetleri konusunda da ses yükseltmeleri gerektiğine inanıyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)