Konu: | ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 96 |
Tarih: | 18.04.2012 |
CELAL DİNÇER (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 198 sıra sayılı kanun teklifinin 13'üncü maddesinin üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinin, esasında, anayasa değişikliği yapılmadan görüşülmesinin biz başından itibaren Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtmiş ve bu konudaki çekincemizi dile getirmiştik. Yani bu hâliyle bu kanun yasalaşırsa Anayasa'ya aykırı olacaktır çünkü 1981'den sonraki yapılaşmalar veya 1981'den sonra orman alanı dışına çıkarılmış alanların özel mülkiyete konu edilmesi Anayasa'mız gereği mümkün değildir. Bunu defalarca dile getirdik ama söylediklerimizin hiçbirisi dikkate alınmadı. Birçok madde üzerinde değişiklik önergeleri verdik, bunlar da dikkate alınmadı.
Şimdi, bu kanunun artık son maddelerine geldik. Hiç olmazsa bu maddede lütfen elinizi vicdanınıza koyunuz, bu sakıncalı maddeyi bu tekliften çıkarmamıza yardımcı olunuz.
13'üncü maddenin 9'uncu fıkrasındaki açıkça Anayasa'ya aykırı olan bu hükmü tekliften çıkaralım. Niçin? Çünkü bu maddede: Tapuda kişiler adına kayıtlı iken, orman sınırları içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapuları iptal edilen yerler üzerinde bulunan ve 31/12/2011 tarihinden önce müsaderesine karar verilen fabrika, ticarethane niteliğindeki tesisler yirmi dokuz yıllığına kiraya verilebilecektir.
Anayasa'mıza göre ormanlarımızda hiçbir şekilde kalıcı tesisler ve ticarethaneler, fabrikalar yapılamaz. Orman alanlarında gecelemeye mahsus geçici çevirmeler dışında her çeşit bina ve ağıl yapılması bu kanunla yasaklanıyor ama ne yazık ki fabrika yapılmasına izin veriliyor.
İktidarın millî servetlerimizi tarumar etme politikası sadece ormanlarla sınırlı değil. Biraz evvel bir üyemiz, bir milletvekilimiz dile getirdiler, bugün İçişleri Komisyonunda görüştüğümüz Mera Kanunu'nda değişiklik öngören kanun tasarısında da meralarımız kırk dokuz yıllığına, yanlış duymadınız, kırk dokuz yıllığına -yabancılar dâhil- parası olanlara kiraya verilebilecektir. Kiraya verilecek alanlarda metrekare limiti de yoktur. Daha da tehlikelisi, kiraya verilen bu alanların yüzde 1'ine kadar tesis yapılabilecektir yani düşünün, 200 hektarlık bir merayı kiralayacak bir şahıs veya şirketler 20 bin metrekarelik bir alana bina yapabileceklerdir. Bu, Bakanlar Kurulu kararıyla 2 katına kadar çıkarılabilecektir.
Bu tesisler, dikkat ediniz, meralara yapılacak bu tesisler kanunda "barınma ihtiyacını karşılamak üzere" şeklinde dercedilmiştir. Büyük bir sakıncadır yani orman alanlarımızdan sonra meralarımız da peşkeş çekilecektir.
Görüştüğümüz bu teklifle, Anayasa'mızın 169 ve 170'inci maddelerine aykırı olarak orman köylülerine hiçbir destek verilmiyor. Hiçbir destek sağlamayan iktidar, yeni hazırladığı Mera Kanunu'ndaki değişiklikle de parası olanlara meraları kiralayarak yeni bir yağma ve rant alanı sağlayacaktır. Gene köylüler mağdur edilecektir.
Biz kısaca 2/B diye tabir ettiğimiz bu yasa teklifinden elde edilecek gelirlerin yurt yapılmasında kullanılmasını ve orman köylülerinin kalkındırılmasında kullanılmasını talep etmiştik. İktidar ise elde edilen gelirleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığına devrederek sadece "dostlar alışverişte görsün" hesabı işte bu alanlarda eğitim amaçlı üniversitelerin, devlet üniversitelerinin yapılmasını müsaade edebilmektedir. Bu teklif ile orman alanlarına yapılacak binaların tavan alanı da yüzde 15 olarak sınırlanmıştır.
Dikkatinizi tekrar çekmek istiyorum.
Evet, söz hakkım bittiği için çok fazla konuşamayacağım. Ama hâlen İzmir Karaburun'da köylülerin çektiği sıkıntıları da dikkatinize sunmak istiyorum.
Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Dinçer.