GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:96
Tarih:18.04.2012

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Başkanım, çok kıymetli milletvekilleri; ben de kısaca "2/B" adıyla anılan, mezkûr kanun tasarısı hakkında görüşlerimi arz etmek üzere söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim.

Efendim, evvela şunu ifade edeyim: Hakikaten bu kangren olmuş bir mesele. 2/B kangren olmuş bir mesele ve yıllardan beri bu meseleyi çözmek için pek çok hükûmet uğraşmış ama çözülememiş. Ben de 2007 yılı sonunda -ağustos ayında- Çevre ve Orman Bakanı olduğum zaman bu meseleyi çözmek için hemen kolları sıvadım ancak şunu gördüm: Meseleyi çözmek mümkün değil çünkü kangren olmuş; tespitler yapılamamış, 2/B alanlarının sınırları belli değil. Bu alandaki Tapu Kadastro, hazine ve Milli Emlak adına kadastro ve tescil işlemleri yapılamamış.

Dolayısıyla, malum olduğu üzere, "Önce bunun altyapısını hazırlayalım." diye, Tapu Kadastro Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair bir kanun teklifi getirdik. Hakikaten, şu anda, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Milli Emlak Genel Müdürlüğü yani üç tane bakanlık gece gündüz çalışmak suretiyle, bu kanun tasarısını Meclise Hükûmet olarak getirdik.

Ben gruplara da ayrıca teşekkür ediyorum. Bu kanun tasarısı hazırlanırken burada gerek Sayın Şandır'ın gerekse Sayın Hamzaçebi'nin kendilerinden görüş aldık, onların özellikle birtakım görüşlerini de kanuna yansıttık. Ayrıca, desteklerinden dolayı çok teşekkür ediyorum.

Hakikaten bu meselenin çözülmesi gerekiyordu ama bu mesele niye çözülmemiş? Sebebi şu: Bir kere, orman kadastrosu tamamlanmamıştı, ayrıca, ormanların tapusu yoktu. İlk defa biz, gerçekten gece gündüz çalışarak şu anda orman kadastrosunun yüzde 90'ını tamamladık. Hatta, ormanların tapusunun alınmasıyla alakalı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğümüzle çalışma yaparak şu ana kadar yaklaşık 13 milyon hektarının yani yaklaşık olarak yüzde 60'ının tapusunu da aldık ve "2014 yılı sonuna kadar ormanların tamamının tapusu alınacaktır." diye ben arkadaşlara talimat verdim. Hakikaten bu yoğun bir çalışma. Düşünün, 2002 yılında yüzde 5'inin ancak kadastrosu yapılmış bir durumdan, biz kısa zamanda, 2014 yılı sonuna kadar ormanların tamamının tapusunu alacağız. Eğer ormanların tapusu olsaydı, şu anda "2/B" diye bir mesele olmayacaktı. Meselenin özü budur.

Peki, biz ne yapıyoruz? Bakın, şu anda hakikaten orman teşkilatımız gece gündüz çalışıyor; ben onlarla gurur duyuyorum. Bakın, bütün dünyada orman varlığı hem alan olarak hem de "odun serveti" dediğimiz servet olarak azalırken, Türkiye'de -bundan gurur duymamız lazım- hem ormanların alanı hem de odun serveti artmaktadır.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bendeki kitap tam tersini söylüyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Ben size mesela şunu vereyim: 1972 yılında orman varlığı alanı 20,2 milyon hektar iken 2011 yılında 21,6 milyon hektara ulaşmıştır. Hakikaten bu çok önemlidir ve şu anda şunu da ifade edeyim: 936 milyon metreküp olan odun serveti bugün, 2010 yılı sonunda 1 milyar 400 milyon metreküpe ulaşmıştır. Bunlar gerçekten çok önemli.

Malum olduğu üzere, seferberlik kapsamında büyük çalışmalar yapıyoruz. Şu ana kadar, 2011 yılı sonuna kadar -dört yılda hedefimizi aştık- yaklaşık 2 milyon hektarlık alanda ağaçlandırma ve orman ıslahını gerçekleştirdik. 2012 yılı sonunda planladığımız hedef 2,3 milyon hektardı ama -Allah'a şükür- 2,3'ü de aşacağız; 2,4 milyon hektarla inşallah hedefimizi aşmış olacağız. Bunlar çok önemli.

Fidan üretimi 117 milyon adetten? 2011 yılında 519 milyon adet fidan ürettik ve bu sene arkadaşlara talimat verdim "700 milyon adet fidan üreteceksiniz." diye. Dile kolay, 700 milyon adet fidan üreteceğiz. Bunu özellikle belirtmek istiyorum.

Sadece açık alanları ağaçlandırmıyoruz. Bakın, kara yollarını ağaçlandırıyoruz. 7.382 kilometre kara yolu ağaçlandırması ile yaklaşık 5,1 milyon adet fidan dikmişiz kara yollarının etrafına. 2.237 kilometre köy yolu ağaçlandırdık. 21.453 adet okul bahçesini ağaçlandırdık, hatta "Okullar Hayat Bulsun" diye, böyle büyük bir projemiz var. Hastane ve sağlık ocağı bahçesi: 1.025 adet hastane ve sağlık ocağını ağaçlandırdık. 1.102 adet ibadethane, mabetleri ağaçlandırdık. Mezarlıkları ağaçlandırıyoruz. 2.698 adet mezarlık ağaçlandırıldı.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Mezarlıklar ormanlık alan değil Sayın Bakan. Mezarlıklar ormanlık alan mı?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Hatta Atatürk Orman Çiftliği'ne geçmiş yıllarda da milletvekillerimizin adına ağaç diktik, bugün de sizlerin adına ağaç diktik.

Efendim, özellikle? İlk defa, bakın, "Ceviz Eylem Planı" diye plan yoktu. Şu anda hedefimiz 13 bin hektarlık alanda, Türkiye'de, Ceviz Eylem Planı'yla muazzam bir seferberlik başlattık. Ayrıca badem, 19 bin hektarlık alanda Badem -seferberlik- Eylem Planı? Bunlar daha önce yoktu.

Ayrıca, ormanlarda endüstriyel odun üretimi 4 misli arttı. 13,5 milyon metreküp endüstriyel odun ürettik 2011 yılında. Nereden nereye?

Bunun dışında, "odun dışı" dediğimiz tıbbi aromatik bitkiler konusunda hakikaten büyük bir çalışma içindeyiz. Bakın, 2003 yılında 47,5 milyon dolarlık ihracat yapılırken 2011 yılında 280 milyon dolara çıktı. Bunlar yeterli değil. "Kent ormanları" diye bir mefhum yoktu, 101 tane kent ormanı, 105 tane bal ormanı kurduk. Yani bunlar hakikaten ormancılık adına gurur duyacağımız hususlardır.

Ben, bu arada birkaç soru var, onlar hakkında bilgi vermek istiyorum: Efendim, özellikle hafriyat döküm alanları için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına döküm alanı verdiğimize dair birtakım sorular geldi. Bakın, bu konuda rakamlara lütfen dikkat edin. Efendim, 1996 ile 2009 yılları arasında toprak döküm alanları ihale ediliyordu ve bunları firmalar alıp? Neticede, tam on üç yılda alınan parayı size söylüyorum: On üç yılda bizim sadece, ihale suretiyle aldığımız, döküm alanlarından aldığımız miktar 30 milyon 150 bin 292 TL. Ama bunların ağaçlandırması, diğer hizmetler, bakım, takip işleri için biz 20 milyon 239 bin 956 TL harcamışız. Net ele geçen para on üç yılda -lütfen bunu dikkatlice takip edin- 9 milyon 910 bin 336 lira. On üç yılda ele geçen para bu. Orman teşkilatı işi gücü bırakmış, hafriyat dökümü ile uğraşıyor. Daha sonra zaten Büyükşehir Kanunu'nda -kanun çıkmış- hafriyat döküm alanlarının takibi, bunların denetlenmesi işi büyükşehirlere verilmiş. Biz dedik ki: "Zaten bu konuda?"

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Siz verdiniz Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Müsaade edin... Müsaade edin...

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Siz verdiniz yani, kim verdi? "Verilmiş." derken gökten zembille inmedi.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Efendim, müsaade edin. Ben sizi dinledim.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Ama cevap verin. Orada kimler aldı onu? Şahısları söyleyin, şahısları.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Kimlerin aldığını söyleyeceğim. Müsaade et de konuşayım. Ben sizi dinledim.

"Madencilik faaliyetlerinin sona ermesi neticesinde idareye teslim edilen veya terk edilen doğal yapısı bozulmuş orman alanları rehabilite edilir. Rehabiliteye hazırlık maksadıyla bu alanların orman yetiştirilmek üzere inşaat, yıkıntı ve hafriyat atıkları ile doldurularak ağaçlandırılmaya hazır hâle getirilmesi için büyükşehir mücavir alanlarında büyükşehir belediyelerine, diğer yerlerde ise il ve ilçe belediyelerine bedel karşılığında verilir." denmiş.

Peki, biz ne yapmışız? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bakın şu ana kadar verdiğimiz alanlarla ilgili, daha az bir alan vermişiz. Biz ihale olarak 9 milyon 919 bin 681 metrekare alan vermişiz on üç yılda, Büyükşehre ise 2 milyon 416 bin 755 metrekarelik alan vermişiz. Fakat ne kadar para almışız net? 29 milyon 373 bin 113 TL Büyükşehirden kasamıza para gelmiş. Düşünün.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yeğeniniz de o işin başında mıydı, onu bir açıklayın.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bakın, ayrıca?

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Yeğeninizi o işin başına atadınız mı, atamadınız mı?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - ?daha az alandan bir yılda çok daha büyük gelir, on üç yıllık gelirin 3 katını biz sadece Büyükşehirden bir yılda almışız. Kaldı ki sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesine vermiyoruz, talep eden bütün belediyelere veriyoruz.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Kardeşinizin oğlunu o işin başına getirdiniz mi, getirmediniz mi Sayın Bakan? Türker Eroğlu?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Peki, ben söyleyeyim: Türker Eroğlu benim yeğenim. On beş yıllık çevre mühendisi. Orada hafriyat, döküm alanıyla alakası yok.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Şimdi. O zaman? O zaman?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Tamamen çöp ve tıbbi atık dediğimiz hastane atıklarıyla ilgili kısmen, bir müdür vekili olarak görev yapıyor. On beş yıllık çevre mühendisi.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Hayır, Özel Kalemden memuriyete başlattınız.

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, soru-cevap işlemi yapacağız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Bunu da dikkatlerinize?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Devamla) - Evet, çok teşekkür ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Hakikat bu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim.