| Konu: | ULUSLARARASI PARA FONU ANA SÖZLEŞMESİNDE İCRA DİREKTÖRLERİ KURULU REFORMUNA İLİŞKİN OLARAK YAPILMASI TEKLİF EDİLEN DEĞİŞİKLİKLERİN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 23.05.2012 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sorularla ilgili olarak, Sayın Işık'ın sorusu IMF'le ilgiliydi. 18 ve 19'uncu stand-by düzenlemeleri? IMF'le 18 Ocak 2002 tarihinde 18'inci stand-by anlaşması yapıldı ve AK PARTİ İktidarı öncesinde. 18'inci stand-by anlaşması AK PARTİ iktidara gelmeden önce, Ocak 2002 tarihinde imzalandı, kabul edildi. 19'uncu stand-by anlaşması da 26 Nisan 2005 tarihinde onaylandı.
OKTAY VURAL (İzmir) - Kim vardı iktidarda efendim?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, iktidarımız döneminde IMF'le 8,6 milyar SDR'lık bir kullanım yapıldı, bu süreçte 23,5 milyar SDR'lık anapara geri ödemesi yapıldı. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.
Ülkemiz, satın alma gücü paritesine göre, 2011 yılı son verilerine göre, dünya ekonomileri arasında 16'ncı sırada yer alıyor. Bahsedilen sırayı, 18'incilik, şu anda teyit etmek mümkün değil. Birtakım söylentiler var ama bunların sonuçta referans alınabilmesi için yıl sonunda birtakım değerlendirmelerin yapılması gerekiyor, yılı beklememiz lazım. Yani şu an itibarıyla bunu söylemek erken, doğru değil. Bizim elimizde şu andaki kesin veri 2011 yılına ait. 2011 yılı verilerine göre de dünya ekonomileri içerisinde 16'ncı sıra.
Tabii, bazı yerlerdeki karamsarlığa bazı yerlerdeki küçülmeye bazı yerlerdeki diğer ekonomik problemlere rağmen Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ve gerçekleştirdiği büyüme, zaten, aslında, bütün bu alandaki soruları en iyi şekilde cevaplıyor. Yani dünya ülkeleri içerisindeki büyümenin net bir şekilde Türkiye'nin ekonomik performansını ortaya koyduğunu hepimiz bu manada biliyoruz.
Sayın Halaman'ın "Adana'da buğday hasadı başladı." şeklinde?
Değerli arkadaşlar, biz, her yıl, tabii, hasat yapıldıktan sonra bir değerlendirme yaparız o yılın verimine göre, üretim durumuna göre. Bizim öncelikli tercihimiz şudur: Piyasanın kendi mekanizmaları içerisinde arz ve talep karşılaşsın ve fiyat teşekkül etsin.
Çiftçinin desteklenmesi, bizim iktidarımız döneminde önceki iktidarlarla mukayese kabul edilmeyecek kadar büyük bir artışta gerçekleşti.
Biz Toprak Mahsulleri Ofisi olarak geçen sene de, önceki yıllarda da fiyat açıkladık. Demin Sayın Milletvekilim -Sayın Yılmaz'dı zannediyorum- Uşak'la ilgili bahsederken, dört, beş yıldır fiyat açıklanmadığını, fiyat verilmediğini söyledi. Bu bilgi bir gerçek değil, bunu düzeltelim, doğru değil. Geçen sene de, daha önceki yıllarda da Toprak Mahsulleri Ofisi alım gerçekleşmesi yapıyordu. Üreticinin de son derece memnun olduğu bir fiyat düzenlemesi ve uygulaması yapıldı. Bu sene de yine biz durumu yakından takip ediyoruz. Arz ortaya çıktıktan sonra maliyetlere göre, üreticinin durumuna göre eğer Toprak Mahsulleri Ofisinin müdahale etmesi gerekirse Toprak Mahsulleri Ofisi müdahale edecek. Ama hep şunu yapıyoruz, üstelik önceki dönemlerde olmadığı şekliyle yapıyoruz: Bir: Alımlar başladıktan kısa bir süre sonra Toprak Mahsulleri Ofisi emanet alım başlatıyor. Bu emanet alımda üreticilerin lehine özellikle bir kira, vesaire de alınmıyor. Üretici daha sonra arzu ederse bizim ilan ettiğimiz fiyattan Toprak Mahsulleri Ofisine satıyor, değilse bunu götürüp serbest piyasada da satabiliyor. Geçen sene bu alanda çok başka bir uygulama, yeni bir uygulama başlattık, bütün üreticilerin de, sanayicilerin de Türkiye'de çok memnun olduğu bir uygulama bu; o da, aldığımız protein cihazları sayesinde Türkiye'deki üç yüze yakın noktada, alım yapılan bütün noktalarda protein cihazlarıyla? Buğday makineye konuyor. Aynı, hastanedeki kan örneğini nasıl verip de biyokimya tahlilleri yapılıyor, bu şekilde verilen buğday da makineye konuyor ve o makine bize o buğdayın bütün parametrelerini veriyor yani yüzde kaç protein, gluteni ne, diğer özellikleri ne; bunları veriyor ve bunlarla fiyatlar otomatik olarak bu şekilde teşekkül ediyor.
MUHARREM VARLI (Adana) - Geçen seneki fiyatın altında buğday şu anda Sayın Bakanım.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Üretici de son derece bu durumdan memnun. Kalite ciddi bir artış gösterdi çünkü bu şekildeki bir uygulamayla, geçmişte hiçbir zaman yapılmadığı şekliyle artık aynı, birbirine yakın kaliteye sahip ürünlerin bir arada depolanması söz konusu ve sanayici de "Ben yüzde 12 proteinli buğday istiyorum veya yüzde 10 proteinli buğday istiyorum." dediğinde, oraya yönlendiriliyor. Böylece, kalite anlamında da çok ciddi bir gelişme bu alanda sağlandı alımla ilgili.
MUHARREM VARLI (Adana) - Sayın Bakan, buğdayın fiyatı şu anda geçen seneki fiyatın altında. Bunu artırmak için ne yapmayı düşünüyorsunuz bunu anlatın.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Şimdi, arkadaşlar, geçen senenin fiyatı üreticiyi son derecede memnun etti.
MUHARREM VARLI (Adana) - Neresi memnun üreticinin!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - 600 lira fiyat verildi geçen sene, ayrıca ton başına 50 lira prim veriliyor, 650 lira ve?
MUHARREM VARLI (Adana) - Ya ben bu ülkede yaşamıyorum ya da siz bu ülkede yaşamıyorsunuz Sayın Bakan!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - ?gerek maliyetlere gerek dünya fiyatlarına baktığımızda da son derece iyi bir fiyat idi. Henüz daha buğday ortaya çıkmadan, henüz hasat yapılmadan bu senenin fiyatının açıklanması ne ekonomik manada ne de başka manada şu anda henüz ihtiyaç olan bir durum değil. Bu, ihtiyaç olduğunda ortaya çıkacak ama üretici zaten bundan önce de hiçbir zaman mağdur edilmedi, bundan sonra da edilmeyecek çünkü Türkiye geçen sene 21,8 milyon ton civarında bir buğday üretimi gerçekleştirdi, bir önceki yıla göre oldukça önemli bir artıştı. Bu sene de, şu an itibarıyla, yine buğdayda 21 milyon tonun altında olmayacak şekilde bir üretim gerçekleşmesini bekliyoruz.
Yağlı tohumlarla ilgili prim ödemeleri mayıs ve haziran ayında yapılıyor. Bu sene de yine mayıs ayı sonunda veya en geç haziranın ilk haftasında ödenecek, şu anda onunla ilgili hazırlıklar yapıldı. Dolayısıyla yağlı tohum ödemelerinde de bir sorun yok. Şu an itibarıyla, biz, bir yıl içerisinde ödeyeceğimiz, ödemeyi planladığımız çiftçi desteklerinin nisan itibarıyla 3,5 milyarını ödedik. Bu ay içerisinde ödeyeceğimiz parayla birlikte, bu ayın sonunda bu, 5 milyar lirayı -5 katrilyonu- bulmuş olacak. Şimdi, 2002 yılında bütün bir yıl içerisinde 1 milyar 800 milyon liralık bir ödeme yapıldığını dikkate aldığımızda sadece mayıs ayı itibarıyla 5 milyar lira ödenmiş olması, yıl sonuna kadar da toplam 7,5 milyar liralık ortalama bir destek ödemesi yapacağımızı burada bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Şap hastalığıyla ilgili bir sorun dile getirildi. Bu bilgi doğru değil. Şapla ilgili hem üretim yapılıyor hem istenen her yere aşı sevkiyatı yapılıyor. Aşılama da yılda iki defa yapılıyor ve daha önceden yoktu böyle bir uygulama. Son birkaç yıldır Türkiye'deki bütün büyükbaş hayvanların tamamı yılda iki defa şap yönünden aşılanıyor ama hayvan hareketliliği olduğu zaman elbette eğer bir hastalık çıkarsa karantina tedbirleri almak zorundayız, bu tedbirleri de alıyoruz, bundan sonra da bunları almaya devam edeceğiz.
Diğer sorularla ilgili yazılı cevap vereceğim.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.