GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ERZURUM AŞKALE'DEKİ KARASU-2 HİDROELEKTRİK SANTRALİNDE 5 İŞÇİNİN HAYATINI KAYBETMESİ VE SONRASINDAKİ KURTARMA ÇALIŞMALARINDA YAŞANAN İHMALLERE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:95
Tarih:17.04.2012

OKTAY ÖZTÜRK (Erzurum) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; geçtiğimiz günlerde Erzurum'da meydana gelen hadiseyle ilgili olarak gündem dışı konuşma aldım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ülkemizde hidroelektrik santralleri denetleyen yasal ve idari bir mekanizma bulunmadığı için hidroelektrik santraller kurulma aşamasında hidroelektrik santraller kurulma aşamasında yasal ve ekolojik problemler taşırken, işletme aşamasında bazı sorunlar çıkarmaktadır.

Erzurum ili Aşkale ilçesindeki Karasu-2 Hidroelektrik Santrali'nde sekiz aydır son derece ilkel ve güvensiz bir şekilde su tutulmaktadır. Karasu-2 Hidroelektrik Santrali'nin suyu kullanım hakkı varken su tutma hakkı yoktur. Bu amaçla yaklaşık bir ay önce DSİ'ye başvurulmuştur. Karasu-2 Hidroelektrik Santrali bendinin önünde altı köy bulunmaktadır. Ayrıca bu bendin önünde yüzlerce kişinin yaşadığı Türkiye'nin en büyük krom ve magnezyum işletmesi de bulunmaktadır ve bu baraj bu hâliyle insanları ürkütmektedir. Bu vurdumduymazlık netice itibarıyla 5 tane vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebebiyet verecek kadar ileriye gitmiştir.

Şimdi, bu hadiseyle ilgili olarak bir yakınını kaybeden kardeşimizin bize gönderdiği mektubu huzurlarınızda okumak istiyorum çünkü bu hadisenin tamamen vahametini de ortaya koymaktadır.

"Göletteki elim kaza 3/4/2012 tarihinde yaşandı. Rahmetli Ağabeyim TEDAŞ'ta Aşkale ve köylerine aralıksız otuz beş yıl usta olarak kar kış demeden, yaz demeden hizmet etti. Emekliliği dolmasına rağmen yeni alınan elemanların yetişmesi için bir müddet daha çalışıp emekli olmayı düşünüyordu. Fakat Allah nasip etmedi. Belki de bu hakkımızda ve kendi hakkında daha hayırlı olandı. Allah hepsine rahmet eylesin. Biz kadere inanan insanlarız.

3/4/2012 tarihinde olmayan imkânlar ile müdahale etmişler. Kendi çabalarıyla, AKFEN Hidroelektrik Santrali'nin su toplama alanında kalan TEDAŞ yüksek gerilim hattı arızalanıyor, olaydan iki üç gün önce TEMEL Elektrik'e ait taşeron firma elemanları arızayı gidermek istiyorlar. Ağabeyim her defasında işin riskli ve tehlikeli olduğunu söyleyip engelliyor fakat daha sonra Erzurum bölgeden ve sanırım idari yönetimlerden arızanın giderilmesi için baskılar geliyor. Ağabeyim TEDAŞ Erzurum yetkilisiyle telefonda konuyu görüşüyor. Eğer gerekli ekipman ve donanım sağlanırsa müdahale edebileceğini, aksi takdirde yapamayacağını beyan ediyor. Daha sonra nasıl oluyorsa müdahale etme ihtiyacı duyuyor. Ekipman tedarikine başlıyor. Aşkale Belediyesinden deniz bisikleti alınıyor. Göletin yüzeyinin o günün şartlarında yüzde 70 alanı buzla kaplı. Deniz bisikletine biniyorlar, saat takriben 17.30 civarı. Ağabeyim önde buzları kırarak yol açıyor. Yavaş yavaş gölün ortasına varıyorlar. 17.50 sularında oğluyla telefon görüşmesi yapıyor, 18.10 sularında merkez Gülören köyü muhtarıyla konuşuyor ve konuşma son konuşma oluyor."

Şimdi, bu saatten itibaren köylüler hadiseyi öğreniyorlar, belediyeye haber veriyorlar, 112 servise, jandarmaya haber veriyorlar. Hemen yakınlarda helikopter tugayı olmasına rağmen Malatya'dan helikopter isteniliyor. Hadise 15.30'da cereyan ediyor, 19.20'ye kadar bu insanlar su üzerinde yaşam mücadelesi veriyorlar. Ben 19.00 sularında Sayın Valiyi aradığım vakit "Sayın Vali istirahate çekilmiş." dediler. Korumasına ısrar edince Valiyle telefonda görüştük, "Arkadaşlarımız olay yerinde müdahale ediyorlar, gerekeni yapıyorlar." diye bir cevap aldık ve 19.30 civarında da su üzerinde hiç kalan olmamıştı.

Eğer burada basiretli bir yetkili olsaydı? Köylüler kendileri anlatıyorlar. Kıyıdan 30 metre ileride bu hadise cereyan ediyor. Jandarma, polis etrafı sarıyor, kimseyi bırakmıyor. Belki de yüzme bilenlerin oraya geçip de şambrel atmak suretiyle de bunları kurtarabileceklerini söylüyorlar ama maalesef orada aklı başında bir yönetici olmadığı için bu hadise bu şekliyle cereyan ediyor. Bunu dikkatlerinize sunuyorum.

Ve vatandaş herhangi bir şey de istemiyor ama biz istiyoruz. Bunların da bundan önce Uludere'deki insanlarımızın uğradığı felakete eş değer tutulup devletin yardım elinin uzanmasını istiyoruz.

İşte, bu memleket insanlarının ziyaretine giden bir bakanın meydana getirdiği hadiseyi de dikkatinize sunmak istiyorum. İçişleri Bakanı evlere şenlik bir bakan. Kendisine bakanlığından dolayı, devlet adamına hürmet adına sevgi gösteren?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OKTAY ÖZTÜRK (Devamla) - ?bir Erzurumluya bir devlet adamına asla yakışmayacak iktidar şımarıklığının kibirlilik meziyetine dönüşmesinin bariz örneğini sergilemesini üzüntü ve dehşetle izledik. Bunu da dikkatlerinize sunuyorum. Bilsinler ki dadaş iyi oynar, oynamasını bilir, oynatmasını da bilir, eğer verdiği oylar bu hadiseye sebebiyet vermişse bu oyları geri almasını da bilir.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Öztürk.