| Konu: | ÇEK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 26.01.2012 |
FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 137 sıra sayılı, 5941 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın 1'inci maddesiyle ilgili şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, aslında bu tasarıyla;
1) Ekonomik suça ekonomik ceza verilmesi ilkesinden hareketle, karşılıksız çek keşide etme eyleminin suç olmaktan çıkartılması,
2) Anayasa'mızda ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirtilen, hiç kimsenin, borcu dolayısıyla özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı ilkesinden hareketle kişilerin cezaevine girmesinin önlenmesi,
3) Ceza mahkemelerinde açılan davaların yüzde 12'sini oluşturan çek suçlarına ilişkin davaların mahkemelere gelmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.
İş yükü anlamında 2010 yılı verilerine baktığımızda, çek kanunlarından kaynaklanan dava sayısı 405.704'tür. Bu sayı, sulh ceza mahkemelerinde açılan davaların yüzde 50'sini, özel kanunlar uyarınca açılan davaların yüzde 36'sını, toplam ceza davalarının ise yüzde 12'sini oluşturmaktadır ki bu rakamlar adalet mekanizması içerisinde iş yükünün önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. Sadece Yargıtayda bu işle ilgili dört daire görevlendirilmiştir ve Yargıtayda olan 217.165 dosyanın 163.621'i başsavcılıkta ve dairelerde olan dosya sayısı da 53.544'tür. Ve en ilginç istatistik ise, para cezasının ödenmemesi nedeniyle ceza ve infaz kurumlarında bulunan hükümlü sayısı -şu an cari olan 5941 sayılı Yasa kapsamında- 140'tır.
Dolayısıyla ceza hukukunun temel prensiplerinden olan, Anayasa'mızın 13'ünde maddesinde tertip edilen ölçülülük ilkesi yaptırımlarının orantılı olması ve ceza hukukunun son çare olması özelliği yani ikincilik ilkesi, yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 4 Numaralı Protokolü'nün 1'inci maddesi ve yine Anayasa'mızın 38'inci maddesinde tertip edilen, sözleşmeden doğan yükümlülüğü yerine getirmemekten dolayı özgürlüğünden alıkonulamayacağı ilkesi, yine Anayasa'mızın 141'inci maddesinde tertip edilen makul süre içerisinde yargılama hakkı ilkeleri bu değişikliğin temel gerekçelerini oluşturmakla birlikte, velev ki, bir an için bu hükümlerin olmadığını varsaysak bile, pratikte -demin verdiğim rakamları nazarı itibara aldığımızda- uygulamasında zaten sistem tıkanmış durumda ve sosyal bir vakıa olarak da karşımızda bulunmaktadır. Aslında bu tasarıyla, ceza hukukunun temel prensipleriyle örtüşmeyen ve pratikte beklenen amaca hizmet etmeyen ve infaz hukuku açısından rakamları ortada olan bu sosyal vakıayla ilgili yasada yapılacak işbu değişiklikle,
Bir: Pratikte yargı mekanizmasını tıkamış, ticari hayat açısından zaten yaptırım olmaktan çıkmış karşılıksız çek keşide etmek sadece ceza hukuku anlamında suç olmaktan çıkarılmakta, ancak çekin kıymetli evrak ve kambiyo hukuku açısından devir ve tedavül kabiliyetine, bir zafiyete yol açmaması ve ekonomik hayatta da yaptırımsız bırakılmaması için de idari yaptırım sorumluluğu tertip edilerek karşılıksız çek keşide etme fiilî yaptırımsız bırakılmamıştır. Hakeza, zaten hukuki sorumluluk devam etmekte ve sahte, çalıntı ve benzeri anlamdaki çekler açısından da cezai sorumluluğa ilişkin cezai normlar da zaten derdesttir, yürürlüktedir, devam etmektedir.
Bu meyanda, benim söz aldığım kanun tasarısının 1'inci maddesiyle ilgili olarak da demin söylediğim mülahazalara uygun olarak işbu tasarıyla karşılıksız çek keşide etmek, fiilî, adli yaptırım olmaktan çıkartılıp idari yaptırıma dönüştürüldüğünden ve hukuken de tasarının kanunlaşması hâlinde adli sicilde bu kayıtların tutulması hukuken mümkün olamayacağından 5941 sayılı Çek Yasası'nın 2'nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "adli sicil" ibaresi "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası" şeklinde değiştirilmiş ve yine 2'nci maddenin yedinci fıkrasında ve çerçeve yasayla düzenlenen yazılı baskı tarihinden itibaren beş yıl içinde muhatap bankanın sorumlu olduğu miktar cihetiyle de ibraz şartı konulduğundan çek defterinin her bir yaprağına basılması gereken hususlar arasına "çekin basıldığı tarih" ibaresi eklenmiştir.
Değerli milletvekilleri, ezcümle zaten pratikte işlevini yitirmiş bu müessesenin, bu tasarının kanunlaşması hâlinde adalet mekanizmamızın hızlanmasına ciddi bir katkı vereceğine inancımla birlikte, ekonomik anlamda olumlu olacağına ve en nihayet aziz milletimize taahhüt ettiğimiz güçlü ekonomi ve ileri demokrasi yolunda ciddi bir katkı vereceğine yürekten inanıyor, kanunlaşmasını murat ediyorum. Şüphesiz bu kanun tasarısıyla ilgili takdir ve taltif yüce heyetin, Meclisindir.
137 sıra sayılı ilgili kanunda değişiklik yapılması hakkındaki bu kanun tasarısının bu milletin birlik beraberliğine, memleket insanlarına ve kardeşlik hukukuna katkı ve emek vermesini yürekten murat ediyor, hepinizi en kalbî duygularımla tekraren selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.