GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:90
Tarih:04.04.2012

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 28'inci madde üzerine söz aldım ve kaldığım yerden devam ediyorum.

Sayın Bakan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, uluslararası sözleşmeleri ve Anayasa'yı yok sayarak toplu sözleşmede imza yetkisini tek başına yandaş sendikanıza vermiş bulunuyorsunuz. Dünyada hiçbir örneği yok, hayırlı uğurlu olsun! Ama "Ne olur ne olmaz." diyerek, ak sendikanıza bile güvenmeyerek anlaşmazlık olması durumunda yargı yolunu da kapatarak kendinizin oluşturduğu Hakem Kurulunu devreye sokuyorsunuz. Burada çok ince hesaplar olduğu açık. Nedir bu hesap? Ben falcı değilim ama sizin çizdiğiniz geleceği tahmin etmek hiç de zor değil. Ak sendika zaman zaman kendi üyelerine şirin görünmek için Hükûmetle anlaşamayacak, tabii, sizden icazet alarak "Şurada anlaşamayalım." "Oldu anlaşamayalım?" Sonra Hakem Kurulu devreye girecek, ak sendika diyecek ki: "Ya ne yapalım, vallahi biz elimizden geleni yaptık, Hükûmet kabul etmedi, Hakem Kurulu böyle uygun gördü, geçti gitti." diyecek ve tabana şirin görünmeye çalışacak.

Değerli arkadaşlar, ben buradan kamu emekçilerine seslenmek istiyorum: Cumhuriyet Halk Partisi grev hakkının yasal teminat altına alındığı özgür bir toplu sözleşme düzenini savunmaktadır, savunmaya devam edecektir. Cumhuriyet Halk Partisi örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasından yanadır, yeri geldiğinde kaldıracaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, her sendikanın kendi üyeleri adına, toplu sözleşme yapabilmesini savunmaktadır ve yeri, zamanı geldiğinde bunu hayata geçirecektir.

Değerli arkadaşlar, Hükûmet tarafından hazırlanan bu yasa tasarısının tüm toplumda, bakın sadece çalışan emekçilerde değil, çalışan memurlar da değil tüm toplumda bir hayal kırıklığı yarattığını ifade etmek istiyorum. Bir referandum yaptınız 12 Eylülde. Ne dediniz kamu emekçilerine? "Aman bizi destekleyin, `evet' deyin, artık siz de toplu sözleşme yapacaksınız." dediniz ve açıkça onları aldattınız. Onlar zannetti ki gerçekten emekçiye yakışır bir şekilde toplu sözleşme yapılacak. Gerçekten hayallerini süsleyen grevli toplu sözleşmeyi hayal ettiler ama ne bilsinler ki arkasından mevcut haklarından daha kötü bir duruma düşecekler. Sonuçta, halkın "evet" demesini sağladınız. Ne oldu sağladınız? Dağ fare doğurdu değerli arkadaşlar. Anayasa'ya uygun, sizin sözlerinize uygun bir değişiklik yapmak yerine, bir yasa yapmak yerine, 4688 sayılı bu Yasa'yı değiştirmeye çalışıyoruz. Artık şaşırmıyoruz, bunlara şaşırmıyoruz çünkü gerçekten size yakışanı yapıyorsunuz, size yakışan budur, siz de aynen, tıpkı diğer konularda olduğu gibi, aynı şekilde yapıyorsunuz, ondan sonra da çıkıp kendinizi savunmaya çalışıyorsunuz, ayağınıza dolaşıyor. Biz de kapı kapı gezip sizin bu yaptıklarınızı anlatacağız.

Şimdi, Sayın Bakandan bir ricam var. Bunu düzeltmenin de bir yolu var: Çıksın, desin ki yiğitçe "Biz Memur-Sen'le bu yasayı birlikte hazırladık ve size de yutturuyoruz." Bunu söylemek zor değil. Bu Memur-Sen de bir sendika değil mi? Sendika. Peki, sendikaysa niye konuşuyoruz. Bakın, nasıl bir sendika. Bir iki kere buradan dile getirildi değerli arkadaşlar, Memur-Sen'in nasıl bir sendika olduğunu bakın şimdi sizlere söylüyorum. 2002 yılında 41 bin üyesi var sadece, 2011'de 41 bin çıkmış 515 bine. Çıkmış da ne olmuş? Tıpkı sizin "Ekonomide büyüyoruz, ekonomide büyüyoruz." dediğiniz gibi büyümüş. Büyümemiş de, ekonomiyi nasıl şişirdiyseniz, sendikayı da şişirmişsiniz. Buna "büyüme" denmez, buna "şişme" denir, dense dense "şişme" denir. Niye biliyor musunuz? Çünkü sizin bu mucize yarattırdığınız sendika kalktı, gitti, Avrupa'nın kapısını çaldı, kapıyı açmadılar; dünyanın kapısını çaldı, hiç kimse içeriye sokmadı. Ne Avrupa'da ne de dünyada, Hükûmetle girdiği bu kirli ilişkiden dolayı bu sendika tanınmıyor. Şimdi, siz, dünyada, Avrupa'da tanınmayan bir sendikayla kalkmışsınız, gelmişsiniz bir toplu sözleşme yapıyorsunuz, ona da "her şeyin başı" diyorsunuz, sonra da diyorsunuz ki: "Vay, biz toplu sözleşme yaptık."

Değerli arkadaşlar, peki, bu yasa tasarısı sendika üyesi olması yasaklanan on binlerce kamu emekçisinin örgütlenmesini sağlıyor mu? Hayır. Kim üye olabiliyor? 4/A'lılar, 4/B'liler. 4/C'lilere ne oldu? 4/C'liler köle. Köle sözleşme yapar mı? Yapmaz. Peki, kamu emekçilerinin hakları savunuluyor mu? Hayır, hiçbir şekilde savunulmuyor.

Değerli arkadaşlar, Cumhuriyet Halk Partisi, emeği en yüce değer olarak kabul eder ve bu çerçevede gerekeni yapar.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Atıcı.