| Konu: | BDP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 55 |
| Tarih: | 24.01.2012 |
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28 Aralık tarihinde meydana gelen, 34 vatandaşımızın vahim bir şekilde yaşamını yitirdiği olay hepimizi acıya boğmuştur. Tabii, bu mesele, yalnız başına bizim, BDP'nin, CHP'nin veya MHP'nin değil, bütün Türkiye'nin meselesidir. Ama biz iktidar olarak, hiçbir zaman bu sorumluluktan kaçmadık ve bu olayın üstünün örtülmesini bir yana bırakın, açığa çıkartılması ve hesabının sorulmasıyla ilgili her türlü girişimi anında yaptık.
Şimdi, bizlerin itirazı, asla BDP'nin, CHP'nin veya başka bir muhalefet partisinin bizi eleştirmesine?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Heron'un görüntülerini Meclise getirin.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Dinle söylüyorum.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Heron'un görüntülerini Meclise verin!.. Hodri meydan!.. Buyurun verin Meclise.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Dinlerseniz.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bizler?
ADİL KURT (Hakkâri) - Ayıp be! Galip Bey, Diyarbakır'da sizi dinliyorlar!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Dinliyorlarsa, sizi de dinliyorlar, bütün Türkiye bizi de dinliyorlar. Sen de dinlersen ne dediğimi anlayacaksın benim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - O görüntüleri getirin!..
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bir dinle de ne dediğimi sonra anla beni. Böyle laf atarak işi bir yere götüremezsiniz. Bu tavırla da bir yere götüremezsiniz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, BDP tabii ki bizi eleştirecek. Bu olayla ilgili,
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Katliamla da kimse bir yere gidemez. Katliamla gidecekleri yerler bellidir?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bu olayla ilgili tabii ki, konuşulması gereken, söylenmesi gereken her şeyi hepimiz konuşacağız. Biz bundan istifade ederiz. Muhalefetin bizi eleştirmesinden de istifade ederiz ve bu, demokrasinin bir gereğidir. Bildiğiniz bir şey varsa, bizim üstünü atladığımız, bizim ihmal ettiğimiz bir şey varsa gelin burada söyleyin. Ama kalkıp da bu olaya bizim itirazımız sizin üslubunuzadır; yoksa şeyinize değil. Bu olayı dile getirişinize olamaz tabii ki.
Değerli arkadaşlar?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yirmi altı gün geçti. Tabii böyle olacak!..
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bir sabretsen? Yirmi altı gün de geçse, iki ay da geçse bu olayı çıkarmak hepimizin boynunun borcudur. İktidarımız bu işten hiçbir zaman imtina etmemiştir ve iktidarımız sorumluluktan kaçmamıştır hem maddi olarak hem manevi olarak bütün sorumluluk bizim boynumuzdadır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tek bir şey söyle! İstihbaratı kim yaptı? İstihbaratı kim verdi?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bunun üstesinden gelmesini biliriz. Bunların, Kürtlerin ve bütün vatandaşların?
Değerli arkadaşlar, çıkıyorsunuz?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İstihbaratı kim verdi? Bunu söyleyeceksiniz ya!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Ama bu şekil olmaz ki, burada dinlemek zorundasınız. Bir dinleyin!.. Bir dinleyin değerli arkadaşlar.
Bugün hangi hükûmet var? Çıkıp burada diyorsunuz ki KCK ile ilgili meseleyi anlatırken: "Susurluk dönemine rahmet okuttu."
Değerli arkadaşlar, "Susurluk dönemine rahmet okutuyorsunuz." demek, ya vicdanınızda bir sıkıntı vardır ya hafızanızda bir sıkıntı vardır. Bugünkü Hükûmetle diğer hükûmetleri nasıl karşılaştırırsınız?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - 10 bin kişiyi içeriye aldınız. O zaman öyle yoktu.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Dün köy yakan, dün adam öldüren, dün katliam yapan, dün infaz edip öldürdüklerini gömen bir iktidar vardı. Dün adam öldürenleri bugün?
ADİL KURT (Hakkâri) - Doğru, siz o zaman da iktidardınız, şimdi de iktidarsınız.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bugün Dersim'in hesabını soran bir iktidar var, belgelerini ortaya çıkaran bir iktidar var. 12 Eylül darbesinin hesabını soran bir iktidar var. 28 Şubatın hesabını soran var. Temizöz davası var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Geçmişte bölgede?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ya bırak, kimi sorguladınız? Bir kişi gösterin.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bir güne bir gün Temizöz davasına sahip çıktınız mı?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - JİTEM'cileri biliyorsunuz.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Temizöz davası tamamen bölgedeki katliamların bir davasıdır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - JİTEM'ciler sizin içinizde.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bir güne bir gün Temizöz davasında gidip orada oturdunuz mu? Oturmadınız.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - JİTEM'ciler hep sizde görev yapıyor. Onları çıkarın ortaya. Niye soruşturmuyorsunuz?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Balyoz davası var, Ergenekon davası var. Hayata dönüşlerle ilgili otuz sene cezaevinde 30'un üzerinde insanımız katledildi, bu iktidar bunun hesabını soruyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bütün JİTEM'ciler sizde görev yapıyor şu anda.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Diyarbakır Cezaevindeki mezalimin hesabını yine bu iktidar soruyor. Köy yakmalardan yakılan köylülerin tazminatını ödeyen bir iktidara geldik.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Roboski'nin hesabını verecek iktidar?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Değerli Arkadaşım, Roboski'nin hesabını kimse size vermeyecek.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bak Ensarioğlu, Roboski'nin hesabını insanlık adına bütün Türkiye soracak. Bundan kaçamazsınız.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Roboski'nin hesabını biz soracağız biz. İlk günden beri Roboski'nin üstünün örtülmeyeceğine, Roboski'yle ilgili her türlü hadisenin araştırılacağına dair teminat veren Sayın Başbakandır ve idari soruşturma, adli soruşturma başlatılmıştır. Hem Diyarbakır Savcılığı hem Uludere Savcılığı gerekli soruşturmaları başlatmıştır. İdari soruşturmayla ilgili Şırnak Valiliğinden tutun Başbakanlığa kadar bütün idari soruşturmalar yapılmaktadır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ayıptır. Senin yerine OHAL valileri var, senin yerine JİTEM'ciler var onlar konuşsaydı. Ayıptır size!
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Beraber gittik, beraber.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Değerli Dostum, biz bir işi çözmeye çalışıyoruz. Bir işi çözmeye çalışıyoruz örtmeye değil.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Senin orada, şiddet uyguladığın yerde beraberdik biz. Beraberdik orada, beraberdik. Senin orada neler yaptığını biliyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hayır, savcılarla beraber havada geziyordunuz.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, rica ediyorum.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ben bu iktidarın bir mensubuyum.
Değerli arkadaşlar, dünkü kemikleri bugün biz çıkarıyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Katliamın sorumlususunuz, bir gün sonra da bir şey olmamış gibi davranıyorsunuz!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Yer altından silahları biz çıkarıyoruz, yer altındaki bütün örgütleri biz deşifre ediyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hangi silahları?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Çetelere ve örgütlere karşı mücadele eden bir iktidara "Bir şeyin üstünü örtüyorsunuz." demek biraz vicdansızlık değil mi? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hele biraz sabredin bakalım; bu işlerin cevabı verilmezse, bunun hesabı sorulmazsa gel beraber burada biz soralım seninle. Ama biraz sabredin bakalım. Üslubunuz bir işi çözen bir üslup değil; kusura bakmayın. Yoksa ben senden daha fazla duyarlıyım bu meseleye.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Vallahi duyarlı olsaydınız yirmi altı günde ortaya koyardınız.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Hiç böyle şey de yapmayın.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yirmi altı gündür sümen altı ediyorsunuz, yirmi altı gündür kapatmaya çalışıyorsunuz.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Sen vazgeçsen de ne Kürtlerin haklarından ne yaşanan mezalimden ne faili meçhul cinayetlerden hiçbir şeyin ortaya çıkarılmasından ve hesabının sorulmasından biz vazgeçmeyeceğiz.
ADİL KURT (Hakkâri) - O zaman da iktidardaydınız, şimdi de iktidarsınız. Hiçbir zaman geri dönmediniz, duyarlılığınız bu!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Biz bu işi siyaseten de yapmayacağız. Bu ölümlerden, bu kandan hesap kitap yapanlar, siyasi çıkar elde etmek ahlaksızlıktır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bunun çıkarı olmaz; bunun çıkarı adalettir, adalet!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bizim adımıza da herkes adına da ahlaksızlıktır. Hiçbir siyasi çıkar gözetmeden vicdani sorumluluk içinde bunun gereği neyse bunu yapacağız. Buna, bu milletin önünde söz veriyoruz. Sayın Başbakan her gün çıkıp söz verdiği hâlde?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Her gün çıkıp bize küfrediyor. Allah aşkına ne yaptı bize hakaretten başka?
BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen?
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bunun üstü örtülecekmiş gibi, sadece tazminatla bu işin üstü örtülecekmiş gibi söylüyorsunuz. Tazminat ödenmediği zaman veyahut da 23 milyar resmî rakamlar olduğu zaman "Bu rakam az." diyorsunuz, "Tazminat ödenmeli." diyorsunuz. Tazminat ödendiği zaman, Sayın Başbakan kendi ödeneğinden 100 milyar lira üstüne eklediği zaman da buna "kan parası" diyorsunuz.
ADİL KURT (Hakkâri) - Sen kan parasından söz etme!
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kan parasıyla mı kapatacaksınız? Ayıp, ayıp!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bu kan parası değil değerli dostum. Artı, biz oradaki?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Kan parasıyla mı kapatacaksınız? Ayıptır, ayıptır!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Ayıptır, size ayıptır!
HASİP KAPLAN (Şırnak) - O bombaları yağdıranları çıkaracaksınız, sizin göreviniz odur.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Biz orada taziyeye geldiğimizde kalkıp şimdi bu kürsüde diyorsun ki?
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Milletin hazinesinden para vermek değil, o bombaları yağdıranları çıkaracaksınız.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Kalkıp bu kürsüde "Öldürdüğün adamın taziyesine gelemezsin." diyorsun. Bu laf bir şeyi çözmez. "Öldürdüğün adamın?"
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Öyle yok, öyle. Bombayı kim attı? Tetikçileri çıkaracaksınız.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Peki, Batman'da bombalanan insanın öbür gün taziyesine giden siz değil misiniz? Tabii ki gideceğiz. Biz bu ölümlere karşıyız, siz de karşısınız. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Siz de gitmek zorundasınız, biz de gitmek zorundayız.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Siz sorumlusunuz, siz Hükûmetsiniz!
ADİL KURT (Hakkâri) - Eskiden de iktidardaydınız, şimdi de iktidarsınız!
BAŞKAN - Sayın Kurt, rica ediyorum.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bizim sorumluluğumuz şiddeti ortadan kaldırmaktır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Siz sorumlusunuz, muhalefet değilsiniz.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bizim sorumluluğumuz, Türkiye'de Kürt sorunu dâhil bütün sorunların çözümü için bu işin uygun çözüm ortamını sağlayacak stabil ortamı oluşturmaktır. Kürt sorununun çözümünü silahtan arındırmaktır, şiddetten arındırmaktır, bu ölümlerin yaşanmamasını sağlamaktır.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sen bombayla arındırıyorsun, anlaşıldı yani.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bu Kürt sorunu çözülmediği müddetçe, bu şiddet sürdüğü müddetçe bu ölümleri biz daha çok göreceğiz. 40-50 bin insan öldü bugüne kadar, bu insanlar bugüne kadar? Dün nasıl yapılıyordu biliyor musunuz, dünle kıyaslıyorsunuz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Aynı yoldasınız, değişen bir şey yok.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Dün 34 tane insan öldürülseydi üzerine birer keleş atarlardı, "Çatışmada teröristler öldürüldü." derlerdi. Bugün bunun hesabını soran bir iktidar var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tabii ya, siz gelene kadar bütün devlet teröristti yani onu mu söylemek istiyorsun. Siz de alkışlayın, devlet terörist, siz alkışlayın, yazık! Bunca asker şehit oldu bu ülkede.
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Benim ilçemde, Dicle'de Hüseyin Aksal diye bir deliyi öldürdüler, bütün Dicle'nin tanıdığı bir deliyi öldürdüler, götürüp üzerine bir keleş attılar, "Çatışmada PKK'lı öldürüldü." dediler. Geçmişte biz yüzlerce böyle bir vakayı yaşadık yani yanlışlıkla veya bilerek öldürülen sivillerin üzerine keleş atıp "Biz bunları çatışmada öldürdük." diyen iktidarların dönemi vardı.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ya, imamın boynuna haç takıp öldürenler ortada, sorsana hesabını!
MEHMET GALİP ENSARİOĞLU (Devamla) - Bugün bu olayda ihmali olan, kastı olan, kusuru olan kim varsa -bu, askerî yetkili olur; bu, sivil yetkili olur- bu ortaya çıkacaktır, bu ortaya çıkarılacaktır, bunun hesabı sorulacaktır, siz de görüp mahcup olacaksınız, onu da söyleyeyim size.
Hepinize saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)