| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 02.04.2012 |
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; size satır başlarıyla birkaç konuyu vereceğim, takdirlerinize sunacağım.
Memurlara grevli ve toplu sözleşmeli sendika hakkı verileceği, referandum öncesi "herkese "müjde" denildi. Doğru mu arkadaşlar? Ve referandum sırasında tüm billboardlarda "Memurlara toplu sözleşme hakkı" denildi. Biz istiyoruz, derhâl ama adam gibi bir yasa yapalım, dört dörtlük bir yasa yapalım. Getirin, en önce biz imzalayalım. Bir kere, bu yasada çok geç kaldınız. Bunun kabahati sizindir. Bunun kabahati hepinizindir. Bu, aralık ayında bütçe bitiminden sonra hemen sevk edilseydi bugüne kadar çoktan çıkmıştı. Burada hatta bazen "Vallahi muhalefet engelliyor." diye laf etmişler. Şunu söylüyorum: Muhalefet -hiçbir parti- sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil, bu yasanın yarın sabah çıkması için elinden gelen her şeyi yaptı gerek çalışma komisyonunda gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda. Gecikmesinin sebebi: Her ne hikmetse alt komisyondan geçti, bir buçuk ay sonra komisyona geldi; bir.
ADEM YEŞİLDAL (Hatay) - Anayasa değişikliği?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Dur, konuşma, bir dakika. Konuşma orada, biliyorsan gelir konuşursun, tamam mı? Biliyorsan gelir konuşursun.
İki: Şimdi, bu bir hükümranlık yasası. Bir kişiye bağlı. Demin Sayın Bakan açıkladı, üç konfederasyonun üye sayılarını açıkladı: 505 bin, 394 bin, 232 bin, 26 bin ve 4 bin. 505 bin kişiyi temsil eden konfederasyonun başkanı imza atarsa her şey tamam, 1 kişi! O konfederasyonu temsilen giden 9 kişiden 8 kişi "hayır" bile dese sadece o konfederasyonun başkanı imzaladığı zaman her şey geçerli! Bunun adı "demokrasi." Batsın böyle demokrasi arkadaşlar! Nasıl bir demokrasi?
Benim hakkım ve hukukumu korumayan bir kişi -ben tenzih ediyorum bugünkü o konfederasyonun başındaki arkadaşımın bu karakterde olmadığını- ama bir kişi imzaladığı zaman her şey tamam, geri kalan hepsi teferruat, hiçbir hükmü yok. "Efendim, üç konfederasyondan bilmem ne, bilmem ne üye sayıları?" Hiçbir hükmü yok! Sadece bir kişi imzaladığı zaman bunun adı "demokrasi" oluyor. Böyle bir demokrasiyi takdirlerinize sunuyoruz.
Şimdi, şu anda yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi var. 505 bin üyesi olan konfederasyondan bir kişi imzaladığı zaman -başkanı- her şey çok güzel, dört dörtlük oluyor. Bu nasıl demokrasi, takdirlerinize sunuyorum.
NEBİ BOZKURT (Mersin) - Başkan seçimle geliyor, seçimle?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - O seçimle gelen başkanın 8 kişi de -seçimle gelen- temsilcileri geliyor. Onlar imzalamadığı zaman, başkan? Böyle demokrasi olmaz! Seçimle gelebilir, onlar da seçimle geliyor.
Tabii yine bir başka konu: 1 milyon 200 bin kişi sendikalı. Demokrasi böyle işliyor, acaba ILO'da böyle mi? 1 milyon 200 bin kişi, bir tek sendika, öbürlerinin hak ve hiçbir yetkisi yoktur. Yetkisiz demokrasi olmaz arkadaşlar. O zaman o insanları niye oraya çağırıyorsunuz? O insanlara niye orada oynuyorsunuz? O insanların onuruyla niye oynuyorsunuz? Oraya çağırdınız insanların hiçbir hakkı, hukuku, söz hakkı yoksa, yarın üyelerine nasıl hesap verecek o insanlar? KESK'in ve diğer sendikanın, Kamu-Sen'in başkanları üyelerine nasıl hesap verecekler? İnsanlara rol yaptırmayın, oraya çağırıyorsanız dinleyin, oraya çağırıyorsanız görüş ve düşüncelerini alın ama hiçbir yetkisi olmayan insanları da oraya çağırmayın. Bir kişi çağırın o zaman bunun adı demokrasiyse, en fazla üyesi olan sendikanın başkanını çağırın, bu kadar teferruata gerek yok, bir kişi oturur, hesabını onlar verir. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Aslanoğlu.