GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: GAZETECİ, ARAŞTIRMACI VE YAZAR UĞUR MUMCU?NUN ÖLÜMÜNÜN 19?UNCU YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:55
Tarih:24.01.2012

ALİ RIZA ÖZTÜRK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; araştırmacı, yazar, gazeteci, yurtsever, demokrat insan sevgili Uğur Mumcu'nun ölümünün 19'uncu yılı nedeniyle gündem dışı söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün 24 Ocak. Bundan tam on dokuz yıl önce Uğur Mumcu evinin önünden işe giderken arabasına konulan bir bomba sonucu haince katledildi. Yine, bugün 24 Ocak 2001 günü Diyarbakır'ın sevilen Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan 5 polisle birlikte kimliği belirsiz kişiler tarafından hunharca katledildi. Bundan beş gün önce de 19 Ocak 2007'de sevgili Hrant Dink yine hunharca katledildi. Bunun dışında 31 Ocak günü sevgili Muammer Aksoy katledildi. 1 Şubat -hemen arkasından gelecek haftaya- 1979, gazeteci, yazar Abdi İpekçi hunharca katledildi. Yine bugün eski siyaset adamlarından Aydın Güven Gürkan öldü, İsmail Cem Allah'ın rahmetine kavuştu.

Değerli milletvekilleri, görüldüğü gibi, ocak ayı aslında çok da sevgili, metanetli bir ay değil. Gerçekten ocak ayı faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin çokça işlendiği bir ay.

Değerli milletvekilleri, sevgili Uğur Mumcu'nun ölümünden bu yana on dokuz yıl geçti. Uğur Mumcu'yu katleden tetikçiler belki yargılanıyormuş gibi yapıldı. Ama Uğur Mumcu neden öldürüldü, arkasındaki karanlıklar bugüne kadar neden aydınlatılmadı, Uğur Mumcu'yu kimler öldürttü, bu soruların yanıtları diğer faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerde olduğu gibi bir türlü aydınlanamadı, aydınlatılamadı.

Yine, 18 Ocak 2010'da, Uğur Mumcu Araştırma Komisyonunun Başkanı Sayın Ersönmez Yarbay Akşam gazetesine verdiği demeçte "Uğur Mumcu'nun ölümünü araştırırken adı konmamış fiilî bir dirençle karşılaştık, suikastın üzerine gitmemiz engellendi." demektedir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kurulan bir komisyonun, Uğur Mumcu cinayetinin üzerine gitmesini fiilen engelleyenler kimlerdi? Hangi dirençlerle karşılaşmışlardır? Bunların aydınlatılması gerekiyor. Uğur Mumcuların, Hrant Dinklerin, Abdi İpekçilerin, Kemal Türklerlerin neden öldürüldüğü sorusuna biz Türkiye Büyük Millet Meclisinde yanıt bulamadığımız müddetçe, bu tip faili meçhul bırakılan siyasi cinayetler sürekli devam edecektir.

Hrant Dink'in ölümünde ise Trabzon Valisi olan beyefendi gazetelere yaptığı açıklamada, Hrant Dink'in kontrgerilla tarafından öldürüldüğünü söylüyor.

Değerli arkadaşlarım, gerçekten, Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın geçmişi, toplumda değişimin dinamik unsurunu oluşturan devrimci yazarların, yurtsever yazarların, gazetecilerin hunharca katledildiği bir süreç. Bu süreçte tetikçileri yargılamak, adaleti bulmak anlamında hiçbir şey ifade etmiyor; önemli olan, tetiği çeken insanların bu tetiği neden çektiğinin, kimin için bu tetiği çektiğinin söylenilmesi gerekiyor, bunun araştırılması gerekiyor. Bu olayların kenarından köşesinden dolanarak bunları gerçekten aydınlatamayız.

Sevgili Uğur Mumcu diyor ki: "Unutmayalım ki cesur bir kez, korkak bin kez ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır. Bir kişiye yapılan haksızlık bütün topluma karşı işlenen bir suçtur.

Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi.

Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi." diyor.

Uğur Mumcu'nun söylediği gibi, cesur olalım, faili meçhul bırakılan siyasi cinayetlerin üzerindeki sis perdelerini hep beraber kaldıralım diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Öztürk.