| Konu: | KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKALARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 88 |
| Tarih: | 02.04.2012 |
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Önemli olan ya da önemli olması gereken bir yasa tasarısını tartışıyoruz bugün de. Kamu görevlileri sendikalarının ve toplu sözleşme düzeninin iki sonucu olabilir, böyle bir yasanın iki sonucu olabilir. Birincisi: Kamu görevlilerinin sorumluluklarının gelişmesi ve özlük haklarının toplu sözleşme ve pazarlık yoluyla ayarlanması. Bir, böyle bir amacı olabilir. İkincisi de demokrasinin gelişmesine ve sürdürülmesine katkı sağlaması. Bu yasanın böyle iki tane önemli sonucu vardır.
Ben bunlardan daha çok, demokrasinin gelişmesi ve sürdürülmesine olan katkısını çok daha fazla önemsiyorum çünkü demokrasi basit bir rejim değil sizlerin de çok iyi bildiği gibi; demokrasi çok karmaşık bir rejim, uygulanması zor bir rejim ama toplumların ve bireylerin özgürleşmesinin tek yolu da demokrasinin gelişmesidir. Bir şekilde bunu aşmak zorundayız. Demokrasinin sağlam temellere oturtulabilmesi için birey ve topluma, dolayısıyla sivil topluma sorumluluk ve yetki verilmesi lazım, hak verilmesi lazım sivil toplum kuruluşlarına demokrasinin gelişebilmesi için. "Toplu sözleşme" kavramını da bu doğrultuda ele almamız lazım, bu doğrultuda incelememiz lazım, bu kanunu da bu doğrultuda irdelememiz lazım diye düşünüyorum.
Demokrasi yalnızca milletvekillerinin ve belediye başkanlarının seçildiği rejimin adı değil, sandıktan milletvekili ve belediye başkanlarının çıkması demokrasi değil yalnızca; demokraside daha çok önemli olan, herkesin, her organın, sivil toplum kuruluşunun, bireyin, her ünitenin, her meslek kuruluşunun mümkün olduğunca kararlara katılması, yetki alması, sorumluluk alması ve bunun bilincinde olmasıdır. Bunu sağlayabilmek lazım. İşte bunu nasıl sağlarız? Bunu, bu tür kurumları Toplu Sözleşme Yasası'nda olduğu gibi, devlet memurlarının, kamu görevlilerinin bu tür haklarını düzenleyen yasalarda olduğu gibi, mümkün olduğunca onlara hak ve sorumluluk veren, yetki ve sorumluluk veren düzenlemeler yaparak sağlayabiliriz. Kamu görevlileri ve toplu sözleşme yasasının bunun bir örneği olması gerekir, benim düşüncem bu. Şahsi düşüncem, bunun demokrasi için çok büyük bir fayda sağlayabilmesi ve bu yönde, sivil toplumun demokrasiye katılımının yönünde çok önemli bir örnek oluşturması gerekir. Kimse "Bu kanunun amacı devlet memurlarının, çalışanların ücret almasıdır." demesin, böyle bir şey söz konusu değil. Kamu çalışanları, devlet memurları bundan önce de ücret alıyorlardı, devlet her zaman için onlara ücret veriyor, her yıl ya da altı ayda bir enflasyona göre ücretlerini ayarlıyordu. Toplu sözleşme düzeni var diye, sendika var diye böyle bir şey ilave olarak gelmeyecek. Tabii ki amaçlardan bir tanesi budur, bunun sağlanması lazım ama bunu sağlayabilmek için de öncelikle grev hakkının olması gerekirdi. Grev hakkı söz konusu değil bildiğiniz gibi. Dolayısıyla ön plana çıkması gereken, demokrasinin oluşması, gelişmesi, sürdürülmesi. Kanun metnini bu anlamda inceliyor, bu anlamda irdelemeye çalışıyorum. Bu anlamda da maalesef çok şey göremiyorum. Neden çok şey göremiyorum? Şimdi, bakın, bazı hükümler, mesela tasarının 18'inci maddesi "Toplu sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak?" Bakın, buna lütfen dikkat edin sayın milletvekilleri. "Mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak olan esaslar bunların dışında olamaz." diyor, "Toplu sözleşme görüşmeleri mevcut mevzuat hükümlerinin dışında olamaz." diyor, bir. İki, kamu görevlisi, devlet memuru olmasına rağmen, çok fazla kişiyi devre dışı bırakıyor. Dolayısıyla hiçbir alternatif tanımıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KUŞOĞLU (Devamla) - Hiçbir şekilde, devletin öngördüğünün dışına çıkmak mümkün değil. Dolayısıyla da bu kanunu desteklemek, "uygundur" demek çok zordur.
Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Ben teşekkür ederim Sayın Kuşoğlu.