GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz ve sonuna yaklaştığımız 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın 20'nci maddesinin 1'inci fıkrasında değişiklik yapılmasını öngören önergem üzerine söz aldım. Öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Söz konusu madde, Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarının ilanıyla ilgili bir madde ve maddenin 1'inci fıkrası "Cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçları, Yüksek Seçim Kurulu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı makamına bildirilir, kamuoyuna ilan edilir ve Resmî Gazetede yayımlanır." der.

Şimdi, kamuoyuna nasıl ilan edilecek? Bu önerge, hiç olmazsa devletin resmî yayın organı olan TRT aracılığıyla ilan edilerek bir resmiyet kazandırılmasını amaçlayan önergedir, aksi takdirde nasıl ilan edileceği belli olmayan bu fıkranın yazılmasının da bir anlamı yok. Zaten gazeteciler, televizyoncular, özel medya organları herkesten önce bu sonuçları kamuoyuna duyuruyor, ama yani burada bu kanunu çıkarıyorsak bu kanunun maddesinde bir ciddiyet gerekiyor. Neyle kamuoyuna duyuracağınız belli değil. Dolayısıyla, bu önerge yerinde, makul bir önergedir, tabii ki sizlerin takdirlerine bırakıyorum.

Değerli milletvekilleri, hiç kimseyi kandırmayalım. Bu tasarının, 22 maddeden oluşan bu tasarının tek ve en önemli maddesi geçici 1'inci maddesidir. Bu geçici 1'inci maddede, mevcut Cumhurbaşkanının halkoyuyla onaylanmış Anayasa hükmüne binaen görev süresini 5+5 yapan düzenlemeyi, bir geçici maddeyle, sonradan eklenen, Komisyon Başkanı Sayın Kuzu'nun çok engin tecrübeleriyle, Hükûmetin önerisinde olmamasına rağmen, komisyonda eklenen bir maddeyle bu hakkı elinden alıyorsunuz ve on yıllık görev yapma hakkını, halkın onayıyla Anayasa'da verilen hakkı yedi yıla indiriyorsunuz.

Kimseyi kandırmayalım. Sayın Başbakanın Cumhurbaşkanı olmak en doğal hakkıdır, 74 milyon Türk vatandaşının her birinin hakkı olduğu gibi onun da hakkıdır. Dolayısıyla, 2012 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Sayın Başbakanın aday olmasına engel hiçbir durum yoktur, 2014'te de yoktur, 2020'de de yoktur ama bunun içine bunu gizleyerek, mevcut Cumhurbaşkanının görev süresini 5+5'ten yani on yıldan -eğer ikinci dönem, tabii vatandaş oy verir, tekrar Cumhurbaşkanı seçerse- şimdi yedi yıla indirmekle bir hak gasbını yapıyorsunuz. Bu hak gasbını neden yapıyorsunuz? Bu Sayın Cumhurbaşkanı bir zamanlar sizin milletvekiliniz, sizin Başbakanınız, Dışişleri Bakanınız değil miydi? Buna bu millet oy vererek buraya gönderip, yine bu yüce Meclisin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilmedi mi? Şimdi, niye bu Anayasa'ya aykırı düzenlemeye bu yüce Meclisin çok değerli milletvekilleri olarak sizler, bizler alet edilmeye çalışılıyoruz? Bunun yeri burası değil.

Sayın Komisyon Başkanından ben şu öneriyi daha dürüstçe beklerdim: Evet, bunu biz değiştireceğiz, bir anayasa değişiklik maddesi getirmemiz lazım ve Anayasa'yı değiştirelim. Tek maddelik bir anayasa değişikliği olarak gelseydi, bu yüce Meclisin hiçbir üyesi, inanıyorum ki, buna "Hayır" demeyecekti ama şimdi, siz Anayasa'nın hükmünü bir kanunla -kaldı ki, geçici maddeyle- düzenlemeye kalkar da bunu da hukukla bağdaştırırsanız bunun hiçbir izahı olmaz. Bu millet bunu bize sorar, sizlere sorar. İnanıyorum ki, aziz millet, gittiğinizde "Siz benim hakkımı orada gasbettiniz, benim irademle değiştirdiğim Anayasa'yı milletvekili olarak gittiniz bir kanunla yeniden düzenlediniz." diyecek, buna inanmayacak. O nedenle bu, Meclisin itibarını yine küçülten bir uygulamadır.

Üzülerek ifade ediyorum. Bu Meclisin onurlu bir üyesi olmayı hepimiz arzu ediyoruz ve öyle de olmak zorundayız. Ama bu tür, Hükûmetin yani yürütme organının dayatmalarına hiçbirimiz alet olmamalıyız iktidarıyla muhalefetiyle. Bu kanun Anayasa maddesini değiştiremez. Buna "dur" demeliyiz. "Dur" demek zorundayız.

Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.