| Konu: | CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 19.01.2012 |
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın ikinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; 31/5/2007 tarihinde kabul edilen ve 16/6/2007 tarih ve 26554 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, cumhurbaşkanının seçimi ve görev süresi konularında önemli değişiklikler getirmiştir.
2007 yılında genel seçimlerden önce, cumhurbaşkanlığı seçimi süreci yaşanmış maalesef Parlamento cumhurbaşkanı seçememiştir çünkü cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili Anayasa Mahkemesinin bir 367 kararı var. Bu, hepimiz için tarihî bir karar, milat oldu belki de bu sürecin yaşanmasında. 367 garabetiyle amaç ise, Meclisi belki kilitlemek, Meclisin cumhurbaşkanlığı seçimini engellemek, belki de bu vesileyle Türkiye'de bir kriz ortamı yaratmaktı.
Hepimiz biliyoruz ki Meclis tarafından 12 Eylül dönemi öncesinde de cumhurbaşkanı seçilememişti. Ben burada şunu da belirtmek istiyorum: O dönemlerde çocuktuk, hatırlıyorum, televizyonları izlediğimizde her gün "Meclis bugün de toplandı Cumhurbaşkanını seçemedi, Meclis bugün..." Aylarca bu süreç devam etti. Böyle bir süreç herhâlde Türkiye'de yine aranıyordu, böyle bir özlem vardı diye düşünüyorum. Belki de bu 367 diretmesi buna duyulan bir özlemdi. Öyle düşünüyorum ki belki de seçimle halkımızın tercihiyle iktidara gelemeyen güçlerin bu şekilde bir manevrası vardı. Bizler Türkiye'nin geleceği için, Parlamentonun geleceği için düzgün kararlar alabilmeliydik. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi kriz olarak yaşanmamalıydı. Türkiye'nin bu tip krizlerle kaybedecek zamanı yok. Dolayısıyla cumhurbaşkanı seçilmesiyle ilgili değişikliklerin yapılması zaruret hâline gelmişti.
Geçen haftadan bu yana Anayasa Komisyonunda da bazı tartışmalar var, dünden beri Mecliste de bu tartışmalar var. Ben de hayretle izliyorum, şöyle, onu söylemek istiyorum: Cumhurbaşkanının nasıl halk tarafından seçileceği, bunun doğru olmadığı -ki dört buçuk yıl önceki bir referandum şu anda yine önümüze getiriliyor- bunun yanlış olduğu belirtiliyor. Halk zaten kararının verdi, artık 12'nci Cumhurbaşkanını halk seçecek.
Buradaki bir eleştiri konusu da "cumhurbaşkanının sorumluluğu yok, dolayısıyla halk seçerse nasıl olacak?" Ben de tekrar bir geriye döndüm, bize hukuk fakültesinde okutulan 82 Anayasası'na göre de zaten cumhurbaşkanının sorumluluğu yoktu 105'inci maddeye göre.
ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - O zaman Meclis seçiyordu, halk seçmiyordu.
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Devamla) - Dolayısıyla burada, Meclisteki irade de zaten halk tarafından oluşturulmuş bir irade sonuçta. Halk direkt kendisi seçecek efendim.
Bir taraftan da şu var: Ben bunu geçen haftadan beri izliyorum, bu sabah da yine Komisyondaki tartışmalarda vardı -Her ne kadar Komisyon gündemimizde İç Tüzük değişikliği olsa da dönüp dolaşıp bu konuya geliniyor nedense- şöyle söylendi: "Sizler işte, şu anki Cumhurbaşkanının görev süresini yedi yıl yapıyorsunuz, Sayın Başbakana yol açmak için yapıyorsunuz, olmaz." gibilerinden çeşitli gerekçeler vardı. Ben de şunu anlamıyorum: Cumhurbaşkanlığına seçilme yeterliliğine sahip olan her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Anayasa'nın şartlarını yerine getirmek kaydıyla cumhurbaşkanlığına aday gösterilebilir. O noktada, bizlerin şimdiden cumhurbaşkanlığı seçimi noktasındaki halkın iradesine ipotek koymamız ya da "Şu kişi seçilecek." ya da "Bu kişi seçilecek." diye söylememiz ne kadar doğru, peşinen ne kadar doğru, gerçekten anlamıyorum. Ben bunu da bir dipnot olarak söylemek istiyorum.
Bizler cumhurbaşkanlığı seçimi süreciyle ilgili biliyorsunuz "Halk tarafından seçilecek" şeklinde düzenlemeyi 2007'de yapmıştık, referandumu. Biraz önce konuşmaları izlerken muhalefetten ismini hatırlayamayacağım bir milletvekili arkadaşımız dedi ki: "Gidin, bir seçmenlerinize sorun. Halka siz bu şekilde anlatmadınız, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini de bu şekilde anlatmadınız."
Ben çok net hatırlıyorum -o dönem de bizler milletvekiliydik- 2007 seçimlerinden hemen sonra, ağustos ayı içinde sanırım Cumhurbaşkanını seçmiştik, sonrasında da bizler referandum çalışmaları yaptık ve referandumda şunu söyledik: Zaten 11'inci Cumhurbaşkanını seçmiştik, 12'nci Cumhurbaşkanının bundan sonra Meclis tarafından değil halk tarafından seçileceği ve 5+5 şeklinde olacağını biz halkımıza anlattık. Bizler halkımıza zaten bunu anlattık ve bu şekilde halk buna onay verdi. Sizler anlatmadıysanız o sizin sorununuz, biz halkımıza bunu yeterince, düzgün bir şekilde anlattık. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
EMRE KÖPRÜLÜ (Tekirdağ) - Böyle bir şey denilmez! Böyle bir şey yok.
AYŞE TÜRKMENOĞLU (Devamla) - Tasarının ikinci bölümünde, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde aday gösterilmede adaylarda aranacak özellikler, adaylar hakkında yapılacak inceleme, kamu görevlilerinin adaylığı, propaganda ve adaylara yapılacak yardımlar hükme bağlanmaktadır.
Efendim, daha anlatacak çok şey var ama, ben, inşallah, bu yeni çıkacak düzenleme yasasının, uyum yasasının, Anayasa'ya uyum yasasının hayırlı olmasını diliyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.