GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

DEMİR ÇELİK (Muş) - Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; hepinizi Barış ve Demokrasi Partisi adına saygı ve sevgiyle selamlıyorum. 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'na ilişkin 11'inci maddeye dair önerge adına söz almış bulunmaktayım.

Çok saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım, aslında gündem, özgürlüklerin genişletildiği, büyütüldüğü bir Türkiye olması gerekirken, Meclisimizi de, halklarımızı da, toplumu da oyalayan, gündemi palyatif geçici çözümlerle yarınlara taşıma çabası anlaşılır değil. Düşününüz ki günümüz küresel dünyası katılımcı demokrasiyle herkese ve her kesime eşit mesafede olan bir devleti öngörüyorken, yani azaltılmış ve küçültülmüş bir devlete karşın çoğaltılmış, büyütülmüş bir toplum zihniyetinin gündeme geldiği günümüz küresel dünyasında biz yetkileri, otoritesi, inisiyatifleriyle güç ve erki merkezileştiren bir cumhurbaşkanlığı, yetinmiyoruz, bir devlet algısıyla toplumu küçülten, hiçleştiren bir politikaya hep beraber imza atıyoruz. Bu doğru değil. Bu hayatın her alanında olduğu gibi Kürt coğrafyasında da, Kürtlerin yaşadığı alanlarda da katmerleşerek her geçen gün yaşamı katlanılmaz kılıyor.

Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri?

BAŞKAN - Sayın Çelik, Türkiye coğrafyası var. Yedi bölgeye ayrılmıştır. Etnik yapıya göre coğrafya söz konusu değildir. Lütfen? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

DEMİR ÇELİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Yani burada konuştuğumuz Anayasa. Her çıkan sayın konuşmacı burada ırkçılık yapıyor, insanlık suçu işliyor, insan haklarını ihlal ediyor. Lütfen?

DEMİR ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; bir kimliği, bir kültürü, bir dini inkâr etmek ırkçılıktır.

BAŞKAN - Hiç kimse inkâr etmiyor burada.

DEMİR ÇELİK (Devamla) - O zaman Kürt'ün yaşadığı coğrafyaya "Kürt" demiş olmak, "Kürt coğrafyası" demenin ırkçılıkla alakası yok.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Türk de yaşıyor ama. Ermeni de yaşıyor.

DEMİR ÇELİK (Devamla) - Saygı duyuyorum. Saygı duyuyorum.

Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; o zaman olayı ve fotoğrafı şöyle yansıtayım size: "Kürtler" dediğimiz, Kürtlerin kimlikten?

BAŞKAN - Konu Cumhurbaşkanlığıyla ilgili. Lütfen Cumhurbaşkanlığıyla ilgili konuşun.

SIRRI SAKIK (Muş) - Siz yoksa Naim Şahin'in yerine aday mısınız Sayın Başkan?

DEMİR ÇELİK (Devamla) - ?kültürden, dilden kaynaklı taleplerini karşılamadığınızdan, ötekileştirip ayrıştırdığımızdan kaynaklı bir sorun yaşanıyor.

Bakın, "biz"iz doğrudur. Biz ana dilimizi istediğimiz için terörize ediliyoruz. Biz kimliğimiz ve kültürümüzle özgürce yaşamak istediğimiz için terörize ediliyoruz.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Üç senedir bu kadar rahat olamadınız.

DEMİR ÇELİK (Devamla) - Eğitim destekevlerinde, sağlıkevlerinde, ana ve çocuk sağlıkevlerinde yapılanlara binaen 16 belediye başkanının, 100 belediye meclis üyesinin, 24 il genel meclis üyesinin tutuklandığı, binlerce Kürt siyasetçinin KCK operasyonuyla tutuklu bulunduğu, Türkiye genelinde milyonlarca dosyadan kaynaklı milyonlarca insanın bu yasakçı, men edici zihni algıdan hareketle suçlu ve sanık noktasına getirildiği bir Türkiye fotoğrafını niye görmüyoruz, niye görmek istemiyoruz? Bize düşen, yasak ve menleri çoğaltmak mıdır; halkları, kimlikleri, kültürleri özgürleştirip onların doğal mecrası içerisinde büyümesine fırsat vermek midir? Düşününüz bir çocuğunuz annesinden doğduğunda ilk öğrendiği kelime "anne" ve "baba"ysa o kelimeyi doğduğu annenin ana diliyle telaffuz etmek, dile getirmek durumundayken, ben bir Kürt olarak yedi yaşına kadar Türkçeyi bilmiyordum ama dayatılarak olmuyordu. Bunun adı, Sayın Başbakanımızın Almanya'da söylediğine benzer asimilasyondur. O da bir insanlık suçudur. Bu insanlık suçunu hep beraber ortadan kaldırmak gibi bir görev varken ve Anayasa'yı biz 2007'den bu yana 3'üncü defadır değiştirmenin çabası içerisinde oluyor olmamızın anlaşılır bir yanı yoktur. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere yüzyıllardır anayasasını değiştirmedi. Değişmesi gereken toplumun ortaya çıkan ihtiyaçlarını karşılamaya dönük özgürlükçü zihniyetlerdir. Bunu sağlayabilirsek, biz, bu toplumun geleceğine bir şey vaat etmiş oluruz diye düşünüyor, saygılar sunuyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

OKTAY VURAL (İzmir) - Karar yeter sayısı.

BAŞKAN - Sayın Çelik, konuşmanızda yedi yaşına kadar Türkçeyi bilmediğinizi söylediniz ve Kürtçenin yasak olduğunu belirttiniz.

DEMİR ÇELİK (Muş) - Evet.

BAŞKAN - Konuşmanız kendi içerisinde çelişkili. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ve ülkenin bir kısmında eğer insanlar belirli yaşa kadar Kürtçe konuşuyorlar, Türkçe bilmiyorlarsa orada yasaklanan Kürtçe yok, öğretilmeyen, öğretilemeyen Türkçe var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, BDP sıralarından gürültüler)