GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:54
Tarih:19.01.2012

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 138 sıra sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'nın 10'uncu maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önerge hakkında söz aldım. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, benden önce bu kürsüde konuşan değerli hatiplerin de dile getirdiği gibi, bu kanun tasarısının özü ve esası, şu anda görev başında bulunan Sayın Cumhurbaşkanının görevinin, Anayasa değişikliğine rağmen, 5+5'ten yedi yıla uzatılmasıdır. Başka maddelerin hiçbirisiyle ilgili olarak burada konuşmanın bile gereği yoktur çünkü bu iş, Hükûmetin, söz konusu tasarıyı 10 Aralık 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunduğu metinde açıkça yer almaktadır. Yani bu metinde, söz konusu kanun tasarısında, dikkat ederseniz tasarı metninde geçici madde yoktur ve Cumhurbaşkanının görev süresiyle ilgili herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Ne zaman? Yıl 2009. Tabii, aradan zaman geçti, 2011 yılı seçimleri yapıldı, yüce Meclisin aritmetiği ortaya çıktı, yeni bir Cumhurbaşkanlığı dönemi ve yeni bir aday ortaya çıktı, şimdi, bu aday olan Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önünü nasıl açarız? Dürüst konuşmak lazım, vatandaşa bunu anlatmak lazım. Çünkü vatandaşa sunduğumuz ve 21 Ekim 2007'de kabul edilen referandumda madde aynen şöyle geçiyor: "Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilir." Buna kim karar verdi? Millî iradenin ta kendisi, sahip olan halk. Şimdi, siz halkın oyuna geliyorsunuz, diyorsunuz ki: "Ey benim vatandaşım, sen demokrasisin, zaman zaman arada figüran olarak kullanılırsın, biz sizi 2007'de bunun için kullandık, o günün şartlarında bu badireyi atlattık, şimdi müsaade edin de sizin yerinize biz doğru karar verelim." Bu, demokraside bir ayıptır. Geliniz, bu kanun tasarısını geri çekiniz ve Sayın Cumhurbaşkanının Anayasa'yla hak ettiği "5+5" iki dönemlik hakkını elinden almayınız.

Sayın Başbakanın, Cumhurbaşkanı adayı olmasında herhangi bir engel var mı? Yok. 2012 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olur, eğer arzu ediyorsa diğer adaylar gibi Sayın Başbakan da "Ben Cumhurbaşkanı olmak istiyorum." der ve siz de ve aziz milletimizin iradesi buna uygun bulunur da Cumhurbaşkanı seçilirse görevine devam eder. Ama siz hem ileri demokrasiden bahsedeceksiniz hem Anayasa'yı çiğneyeceksiniz hem de Sayın Komisyon Başkanı Anayasa Hocası olarak burada, bu kadar hukukçunun itirazına rağmen bunun Anayasa'ya aykırı olmadığını savunacak. Böyle demokrasinin adı "ileri demokrasi" ise gerçekten bunu anlamakta bizler güçlük çekiyoruz.

O nedenle, bu kanun tasarısı, sadece ve sadece geçici maddeyle ilgili, dolambaçlı, hukuku arkadan dolanarak yüce Meclisi meşgul eden bir kanun tasarısından başka bir şey değildir. Diğer maddelerin zaten birçoğu Anayasa'da var. Örneğin 6'ncı madde geçti; Anayasa metnini aynen kanuna getirdiniz, Cumhurbaşkanının kimler tarafından aday olabileceğiyle ilgili maddeyi geçirdiniz. Ne gerek var buna? Anayasa'da zaten belli. Şimdi üzerinde konuştuğumuz 10'uncu madde, zaten seçimlerle ilgili birçok kanunda yer almış. Adaylığa nasıl başvurulur, adaylıktan çekilme, sonuçlandırma nasıl olur? Nitekim 298, 2820, 2839, 2972 ve 376 sayılı kanunlarda zaten düzenlenmiş. Yani bu Meclisi, bir şekilde öbür ana maddeyi gizleyerek ve en sona bırakarak bu tür maddelerle meşgul etmenizin bir anlamı yok.

Bugün, bakınız "Çek Kanunu ne zaman çıkacak?" diye her gün yüzlerce vatandaş sizleri, bizleri arıyor. Vatandaş, emekli "Sizin milletvekilleriyle ilgili intibak yasası geçti, bizimki ne zaman geçecek?" diye bizi arıyor, sizleri de arıyor. Gelin, bunları konuşalım. Dolayısıyla, burada milletvekillerini, bari, hiç olmazsa, birbirini kandıracak bu tür maddelerden vazgeçelim.

Dolayısıyla, bu maddenin bu kanun tasarısında yer almasının hiçbir gereği yoktur, zaten ilgili kanunlarda vardır. Tasarı metninden çıkartılması yerinde olacaktır.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Işık.