GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

AYŞE NEDRET AKOVA (Balıkesir) - Saygıdeğer Başkan, sayın milletvekilleri; Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı 2'nci maddenin yasa teklifinden çıkartılması talebini içeren önerge üzerine lehte konuşmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı'yla devletimizin en üst düzey yönetiminin nasıl belirleneceği netleştirilmek istenmesine rağmen sonuçları ileride görülecek, hukukun üstünlüğü kavramının içinin iyice boşaltıldığı, işine geldiği gibi kanun çıkarmalara bir örnek olarak tarihe geçecektir. Mecliste kanunlar kişisel çıkarlara göre değil halkın en iyi nasıl yönetileceğine yönelik çıkarılmalıdır. Geleceğimiz şekillendirilirken "Bundan en iyi nasıl güç elde ederim." başlangıç düşüncesiyle hareket edilirse bunun hiç kimseye faydası olmayacağı açıktır. Hukuk boşluklarından faydalanılarak yapılan her türlü uygulamaların sonuçları felaketle sonuçlanmıştır. Hukuk ne zaman ayaklar altına alınsa sonuçlarını fazlasıyla halkımız ödemiştir.

Anayasa'ya aykırı olarak yapılmak istenen düzenlemeyle, tasarıyla devlet yönetiminin içine bir saatli bomba konulmaktadır. Bunun anayasal anlamdaki ağır sonuçlarını yakın zamanda hep birlikte göreceğiz. Cumhurbaşkanlığı anayasal bir kurumdur ve bugüne kadarki düzenlemelerin hepsi de Anayasa ile yapılmıştır. Referandumda kabul edilen değişikliğe göre Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Anayasa'da yer alan ve halkoyuyla kabul edilen düzenlemenin yasayla değiştirilmesi başka bir hukuksuzluk örneğidir. Anayasa'da yer alan ve görev süresine ilişkin olarak yapılan bir düzenlemenin yine Anayasa'yla değiştirilmesi ve düzenlenmesi zorunluluğunun sonucu olarak gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının görev süresine ilişkin olarak 12/9/2010 tarihli referandum ile değiştirilen 94/üçüncü madde düzenlemesinde ve gerek Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresiyle ilgili geçiş düzenlemesi getiren, yine 12/9/2010 tarihli referandum ile değiştirilen 147/birinci maddelerinde bu düzenlemeler anayasal düzenlemeler yoluyla yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu yönde iradesini açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Anayasa'nın 6'ncı maddesinde "Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." hükmüne rağmen kaynağını Anayasa'dan almayan devlet yetkisi bugün kullanılmaktadır. Yasaların ve Anayasa değişikliklerinin yapıldığı yer Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Cumhurbaşkanının görev süresini beş yıla indirmiş, ikinci kez seçilmesine imkân vermiş ve doğrudan halk tarafından seçilmesini kabul etmiştir. Mevcut Cumhurbaşkanının bu değişikliğe tabi olacağını kendisiyle ilgili geçici bir düzenleme getirmeyerek göstermiştir. Bu değişiklik halk oylamasında da kabul görerek yasalaşmıştır. Mevcut Cumhurbaşkanına bir istisna öngörülmemiştir.

Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu Tasarısı değil, Başbakan Erdoğan'ı 2014'te Köşk'e çıkarma tasarısıdır. Şahsi bir düzenleme yapılarak kanunların genelliği ve objektifliği prensibine aykırı davranılmaktadır. 28 Ağustos 2012'den sonra gücünü Anayasa'dan almayan bir Cumhurbaşkanı olacağı gibi, yaptığı işlemlerin yok hükmünde olacağını ve yetki gasbının olacağını da düşünmekteyim. Anayasa Mahkemesine gidilmesi hâlinde de Anayasa Mahkemesi tarafından yasanın iptal edilme olasılığı kuvvetlidir.

Değerli milletvekilleri, demokrasilerde parlamentolar ya da siyasi iktidar grupları çoğunluklarına dayanarak istedikleri konularda yasal ya da anayasal düzenleme yapamazlar. Anayasal düzenlemelerin hangi şartlarda yapılabileceği ve hangi prosedüre tabi olduğu Anayasa'mızın 105'inci maddesinde amir ve açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu sebeple ve ayrıca Anayasa'nın maddesinde de yer alan yetkili organların yetkilerini Anayasa'nın koyduğu esaslara göre kullanacakları yönündeki hüküm doğrultusunda anayasal düzenlemelerin usul ve esasları konusunda siyasi iktidar ve parlamentoların takdir yetkisi yoktur, Anayasa değişikliğine ilişkin hükümler herkes için amir nitelikte olup yine herkes için de bağlayıcıdır.

Anayasa ve demokrasinin temel ve vazgeçilmez ilkeleri karşısında bu ilkelere aykırı bir anlayış ve uygulama içine girilmesinin ve bunda ısrar edilmesinin demokrasi kavramıyla bağdaşmasının söz konusu olamayacağı açıktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYŞE NEDRET AKOVA (Devamla) - Siyasi iktidar dayatmacı anlayışıyla anayasal sistemi sabote etmektedir.  Bu nedenle de önerge lehinde kullanıyorum haklarımı.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum Sayın Akova.