GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Doğru'nun sorusuyla başlıyorum. "Cumhurbaşkanımızın yetkilerinin azaltılması ya da arttırılmasını düşünüyor musunuz?" diye bir soru sordu. Bunu iktidar grubu olarak bizim düşünmemizin çok fazla bir anlamı yok. Malumunuz bu yetkiler Anayasa'mızda düzenlenen yetkilerdir. Dolayısıyla böyle bir düşünce olacaksa, arttırma ya da azaltma yönünde, Mecliste şu anda çalışmakta olan Uzlaşma Komisyonunun bu konuda bir noktaya gelmesi gerekir. Bizim tek başımıza düşüncemizin pratik bir faydası olmaz.

Cezaevinde bulunan hükümlü, tutuklu sayısı şu anda 130 bin rakamını bulmuştur. Bunun yüzde 28 civarında olanı tutuklu, yüzde 72 miktarında da hükümlü var. Bu oran, bizim son otuz yılın en iyi oranı tutukluların az olması açısından. Tutuklu sayısı artıyor ama hükümlü ile tutuklunun oranını beraber ölçtüğünüzde Türkiye'de tutuklu oranları düşmektedir cezaevinde bulunanlar açısından. Tabii, onların hangi suçlardan olduğuna dair dökümü ancak yazılı verebilirim Sayın Vekilim.

"Ceza  tevkifevlerinde  infaz  koruma  memurları  için  bir  düzenleme -özlük haklarında- var mı?" diye? Cezaevlerinin dış güvenliğinin jandarmadan alınarak Adalet Bakanlığına bağlı ceza infaz koruma memurları tarafından yapılmasını içeren bir tasarımız Bakanlar Kuruluna sevk edildi. Bu tasarı, umuyorum, bir sonraki Bakanlar Kurulunda görüşülecek ve kısa sürede de Parlamentoya gelecek. O paket içerisinde görev ve sorumlulukları değiştiği için de ceza infaz memurlarında bir düzenleme düşünüyoruz. Tabii, bunun Hükûmetten ve Maliyeden geçmesi gerekiyor.

Sayın Tanal "Şanlıurfa'nın bir köyü." dedi ama şu anda bunu bilmem ve buna bir cevap vermem mümkün değil.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bir değil dört tane.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bununla ilgili olarak araştırırız, ilgili arkadaşlardan sorarız Sayın Tanal. Şu anda afaki bir cevap vermek istemiyorum buna.

Onun dışında "Silivri Cezaevi ile Silivri Devlet Hastanesi arasında mesafe yakın." diyor. Evet, doğru ama gündüz ile akşam saatleri arasında ulaşım açısından çok fark var. Gündüz trafiğinde zaman uzayabiliyor. Bu açıdan çevre yolundan bir ulaşım imkânı zorlanıyor. Ancak "Revirdeki imkânlar." dediniz. Zannediyorum, kurumun içerisinde, cezaevi kampüsü içerisinde olan sağlık ünitesinden değil F tipi cezaevlerinde bulunan revirler var, ilk müdahale noktası. Orada, dediğiniz gibi, imkânlar çok geniş değil ama hemen 8-9 tane cezaevinin oluşturduğu kampüsün içinde bir sağlık birimi var. O sağlık birimimizde gerekli donanımlar var. Orada uzmanlar nöbetçi olarak çalışıyor. Dahiliyeci ayrı, işte, hariciyeci ayrı ya da farklı uzmanlık alanlarında haftanın belli günlerinde uzmanlar geliyor ve cezaevinden ihtiyacı olanların tedavileri yapılıyor. Ancak zaten acil olanlar için sürekli devlet hastanesine ve daha üst sağlık birimlerine gitme imkânımız açık.

Sayın Aslanoğlu "Beş artı beş haksızlık değil mi?" diye sordular.

Değerli arkadaşlar, biz burada yapmış olduğumuz düzenlemede bir hak dağıtma noktasında değiliz. 2007'de bir anayasa değişikliği oldu ve şimdi bu anayasa değişikliğinin uygulamasına dönük olarak birtakım tereddütler, birtakım spekülasyonlar yapıldığında bu yasama faaliyetini yapan Parlamento konuya ilişkin iradesini ortaya koymaktadır. Bize göre olması gereken şeydir bu, yoksa burada hak alıp hak dağıtma faaliyeti içerisinde değiliz şu anda.

"Milletvekili olarak biz dört yıl vekillik yaptık geçen dönem. Bu bizim bir yılımıza yazık olmadı mı?" diyor. Yanılmıyorsam seçim kararını burada gruplarla beraber aldığımızı düşünüyorum 2011'de yapılan seçimlerde. Buna muhalefet eden bir siyasi partimiz de olmadı. Dolayısıyla 2011'de yapılan seçimler -tekrar ifade ediyorum ve altını çiziyorum- Yüksek Seçim Kurulunun resen oluşturduğu takvime göre yapılmamıştır 2011 seçimleri. Türkiye Büyük Millet Meclisi Parlamentoda seçim kararı almıştır 12 Haziran için, onun üzerine Yüksek Seçim Kurulu 12 Haziranda seçim yapılmak üzere seçim takvimi hazırlamıştır. İkisi arasında çok fark vardır. Bu, Cumhurbaşkanlığı açısından da emsal teşkil etmeyecektir bu yüzden.

Onun dışında, Sayın Alim Işık "Cumhurbaşkanımızın görev süresi beş yıldır. En fazla iki defa seçilebilir. Şimdi yapılan Sayın Gül'e bir haksızlık olmuyor mu?" Biraz önce onu cevaplamaya çalıştım. Burada yaptığımız şunu beş artı beş yapalım, bunu yedi yıl yapalım gibi bir çalışma değil, bir soyut norm çalışmasıdır. 2007'de yapılan çalışmanın tereddütler üzerine tavzihi mahiyetinde bir çalışmadır. Onun dışında hiç kimseye özel bir avantaj temin etmek üzere yapılmış bir çalışma da değildir.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Cumhurbaşkanının aday olmasını engelliyorsunuz.

OKTAY VURAL (İzmir) - Niye engelliyorsunuz? Niye yasak getiriyorsunuz?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Değerli milletvekilleri, Sayın Bayraktutan'ın bir sorusu var, "Anayasa'da mevcut üyelerin altmış beş yaşına kadar görev yapacağına dair bir istisna hükmü koydunuz." diyor. Doğrudur. Bu intikal hükmü konulmuştur ama bu intikal hükmünün konulmadığı örnekler de vardır. Kültür tabiat varlıklarını koruma kurullarında görev süresi indirilmiştir. İndirilen süreye göre Kültür Bakanlığı bunların görevine son vermiştir. Bu üyeler idari yargıya gitmişlerdir, en neticede konu Danıştaya intikal etmiştir. Danıştayın yapmış olduğu değerlendirmede, bu düzenlemenin mevcut görevde olanların süresini de kısalttığına dair özel bir hüküm olmadığı için önceki seçildikleri süreyi tamamlamaları gerektiğine hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesinin de benzer şekilde içtihatları vardır.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

KAMER GENÇ (Tunceli) - Aksine hüküm var.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Cevaplayamadığım sorulara da yazılı olarak cevap vereceğim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bakan.