GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:53
Tarih:18.01.2012

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Evet, Sayın Varlı'nın ikinci defa sorduğu konu, Sayın Toptan'ı gerekçe göstererek, kaynak göstererek dört yıl ve beş yıl değerlendirmesi yaptı.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bu konuyla ilgili çok değişik değerlendirmeler yapılmıştır, doğrudur. Cumhuriyet Halk Partisi Grubunda da süre yedi yıldır deyip değerlendirme yapan arkadaşlarımız da var, farklı değerlendirmeler yapanlar var. Şimdi, zaten bizim kanaatimiz şudur: Bu yasa tasarısına böyle bir düzenleme girmesine aslında gerek yoktur çünkü statü hukuku açısından da bu böyledir, dünyadaki örnekleri açısından da böyledir. Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu içtihatlar ortadadır. Danıştayın vermiş olduğu bu konuya ilişkin kararlar ortadadır. Fransa'daki örnek uygulama ortadadır ama değil mi ki Cumhurbaşkanlığı makamı gibi bir makamın seçimi öncesinde bu kadar çok spekülasyon yapılıyor, bu spekülasyonları ortadan kaldırmak açısından ve Parlamentonun sahibi olduğu bir konu var ortada. Buna Yüksek Seçim Kurulunun ya da bir başka organın belirleyici bir karar alması yakışık almaz parlamenter demokrasilerde. O açıdan Seçim Yasası'na böyle bir geçici hüküm koyma ihtiyacı doğmuştur.

Burada Sayın Vural'ın sorusuna da geliyorum, "2009'da altında imzanızın bulunduğu tasarıda böyle bir `yedi yıldır' diye bir süre yazmamıştınız?" Sayın Vural, orada beş yıl olarak da bir süre yazmadık biz.

OKTAY VURAL (İzmir) - "Beş yıl" diyor.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Anayasa'nın 102'nci maddesindeki yeni anayasaya ait sürelerdir onlar. Oysa Parlamentonun yedi yıllık süre için seçtiği bir Cumhurbaşkanının süresinin beş yıl olacağına dair bir öngörü yoktur orada, bir değerlendirme yoktur.

OKTAY VURAL (İzmir) - O zaman 2009 yılında niye bunu imzalarken?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Böyle bir tartışmaya gerek yoktu ve bu tartışılmadı.

OKTAY VURAL (İzmir) - Şike yasasından sonra oldu bu, vetodan sonra oldu.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Ama şimdi, biraz önce ifade ettim, bu kadar yoğun tartışmalar yapılması üzerine, bu konunun, gene konunun sahibi olan Parlamento tarafından vuzuha kavuşturulması gerekir diye düşünüyorum. O açıdan Komisyonda yapılan ilavenin yerinde olduğu yönünde görüşümü de beyan ettim.

Biraz önce sorulan soruya ilişkin, bir önceki Millî Eğitim Bakanlığına dönük soruya, Sayın Bakan yazılı bir not gönderdi: "Şube müdürlüğü görevde yükselme sınavına göre yapılır. Bu sınav merkezî bir sınavdır. Kazanamayan atanamaz. Ayrıca, bu sınava girmemişse, vekâleten veya görevlendirme yoluyla yapılır. Bu görevlendirmeyi de Bakan yapmaz." diye bir not geldi.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.