| Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE ÇİN HALK CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA İKİLİ TİCARİ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ VE DERİNLEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ÇERÇEVE ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 51 |
| Tarih: | 12.01.2012 |
CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkanım, değerli milletvekillerimiz; iki güzel vecizeyle Çin'le ilişkilerimize ilişkin görüşlerimi takdim etmek istiyorum. Birincisi, ünlü Çinli filozof Konfüçyüs. Konfüçyüs ne diyor: "Geçmiş kırgınlıkları unutmayanlar yeni dostluklar kuramazlar." diyor. Bir diğeri de Büyük Atatürk: "Yurtta barış, cihanda barış." diyor. Gerçekten de Çinlilerle uzun yıllar komşuluk ilişkileri yaşamışız, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Çin Seddi'nin yapılmasına vesile olmuşuz. Ama geçmiş kırgınlıkları çoktan unuttuk, yeni dostluklar kurma sürecine girdik. O süreci, bütün dünya ülkeleriyle olduğu gibi Çin'de de bazı sorunlara karşın yaşıyoruz.
Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk de "Yurtta barış, dünyada barış." diyerek, bu barış kapsamına dünyanın bütün uluslarını dâhil ediyor ki Çin 1,3 milyar nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi ve ekonomisi itibarıyla da dünyanın ikinci büyük ekonomisi.
Dünyanın 2'inci büyük ekonomisi yaklaşık 1,2 trilyonluk ihracat, 1,03 dolarlık da ithalat yapıyor. Türkiye'nin payı Çin ithalatında, Çin'in aldığı mallar itibarıyla binde 1, Türkiye'ye yaptığı ihracat itibarıyla yüzde 1 yani çok büyük bir açık var dış ticaret dengesinde. Buna karşın, son yıllarda gelişen olumlu ilişkiler de var. Özellikle bakanlarımız, Türk işadamlarının seyahatleri, bir yandan dostluk ilişkilerini, siyasal ilişkileri pekiştirirken, bir yandan da ticari ve ekonomik potansiyeli artırıyor.
Çinliler de Türkiye'nin stratejik konumunu, Orta Asya ve Balkanlardaki yerini, Orta Doğu'daki yerini biliyorlar. Soydaş cumhuriyetlerle iyi ilişkiler kurmanın yollarından biri de Türkiye'yle olan ilişkilerini daha iyi konuma getirmek.
Biraz önce Kırgızistan Cumhurbaşkanımızı çok sıcak duygularla dinledik. Kırgız kardeşlerimiz Ruslarla ilişkilerini geliştiriyorlar çünkü günümüz dünyası, ticari ilişkileri geliştirmek, yurttaşların ekonomik refah düzeyini yükseltmek.
Avrupa'da, Avrupa Birliğinde onca uğraşılarımıza karşın istediğimiz ilerlemeyi sağlayamıyoruz. Gümrük kapılarında "Others" denen muamele gururumuzu çok incitiyor ancak soydaş cumhuriyetlerde ve Çin'de daha sıcak karşılanıyoruz. 2012 Türkiye'de "Çin Kültür Yılı" olarak iyileşmeleri artıracak, 2013 yılı da Çin'de "Türkiye Yılı" olarak sempatik duyguları, ticari ve ekonomik ilişkileri, siyasal yaklaşımları olumlu etkileyecek.
Çin'in Güvenlik Konseyi üyesi olduğunu dikkate alırsak Çin'le ilişkilerimizi iyileştirmenin siyasal alanda da çok olumlu etkiler yaratacağını değerlendirebiliriz.
Çin'in özgün bir ekonomik modeli var. Kendilerine "Halk Cumhuriyeti" diyorlar, "Komünist Çin" diyorlar ancak özgün ekonomik modelleri, kapitalist yaklaşımların bütün özelliklerini taşıyor. O bakımdan, Türk yatırımcıların Çin'de, Çinli yatırımcıların Türkiye'de yatırım yapmaları iki ülke açısından da yararlı görünüyor.
Son yıllarda Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bazı olumsuzluklar yaşadı soydaşlarımız. Çin Hükûmetinin, Çin devlet yetkililerinin bu konuda daha duyarlı olmalarını bekliyoruz çünkü oradaki soydaşlarımız çok uzun yıllar Marksist rejimin baskısı altında din ve vicdan özgürlüğünden yoksun kaldılar. Daha sonraki süreçte de provokatif eylemler nedeniyle ciddi sorunlar yaşadılar, çok sayıda soydaşımız hayatını bu ortamda kaybetti.
Bu konuda gerek Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetimizin gerekse Çin yetkililerinin karşılıklı iç ilişkilerine karışmamak koşuluyla fevkalade dikkatli bir diplomasi sergilemelerine ihtiyaç var. Oradaki soydaşlarımız bir yandan din ve vicdan özgürlüklerini kullanmak durumundalar bir yandan da demokratik haklarında kısıntıya uğratılmamaları lazım, hele hele insan haklarından yoksun bırakılmamaları insani bir zorunluluk.
Çin'de Türk sanayi bölgesi kurulmasına ilişkin yaklaşımlar var. İkili ortak ilişkilerin geliştirilmesine ilişkin çok sayıda henüz onaylanmamış sözleşmelerimiz var. Bugün yüce Meclisin takdiriyle onaylanmasını beklediğimiz ve desteklediğimiz sözleşmeyle de bu ilişkilerin olumlu etkileneceğini düşünüyoruz. Çin pazar arayışında. Yurt dışında nereye giderseniz gidin Çinli yurttaşları dünyanın bütün ülkelerinde tıpkı Japonlar gibi boyunlarında kamera, ellerinde fotoğraf makinesiyle çalışırken görüyorsunuz.
Bakan düzeyinde ilişkilerimizin yoğunlaşması, Başbakan ve Cumhurbaşkanı düzeyinde de seyrek olan ilişkilerin artması Türk-Çin ticaret iş birliğini ve siyasal ilişkileri olumlu etkileyecektir diye düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde sık sık stratejik ortağımız dediğimiz ülkelerle ters düştüğümüz oluyor veya stratejik ortağımız dediğimiz ülkeler bizi olumsuz ilişkilere zorluyor; tıpkı İran'la ilişkilerimizde olduğu gibi, Suriye'yle ilişkilerimizde olduğu gibi. AB'ye ya da ABD'ye bağımlılık yerine alternatif iş birlikleri aramamız Türkiye Cumhuriyeti adına da, yüce Türk milleti adına da olumlu sonuçlar verecektir. Biz, Orta Asya'dan Anadolu'ya gelirken Çinlilerle kavgalıydık ama o kavga ortamı geride kaldığına -Konfüçyüs'ün dediği gibi- geçmiş kırgınlıklar unutulup yeni dostluk arayışına girildiğine göre Çinlilerle de bu ilişkilerimizi artırmalıyız. Özellikle ham madde ihracı bakımından yoğunlaştığımız ancak mamul madde ithalatı bakımından da olumsuz dış ticaret açığına düştüğümüz Çin'e daha fazla ürün satmanın yollarını bulmalıyız. Özellikle Türkiye'de mermer ihracatı bakımından -kütük mermer ihraç ediyoruz- bunu işlenmiş mermere dönüştürürsek son yıllarda mermer piyasasında haklı bir yer alan Isparta adına da, Afyon adına da, Türkiye adına da olumlu bir iş birliği yapmış oluruz. İnce dilimler hâlinde ihraç edeceğimiz mermerler, Türkiye açısından ihracat açığını kapatma olanağını bize sağlayabilecektir diye düşünüyorum. Çinlilerin Türkiye'de tarıma ve otomotive yönelik yatırımları da artıyor.
Bu anlaşmanın, iki ulus adına da, iki ülke adına da yararlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP, AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Öner.