GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:50
Tarih:11.01.2012

CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekillerimiz, bir yeni kanun hükmünde kararnameyi görüşüyoruz. 375 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin 2/ç bendi hakkında söz almış bulunuyorum.

Sayın milletvekillerimiz, daha geçtiğimiz günlerde, Sayın Akagün Vekilimin ifade ettiği üzere, Devlet Memurları Yasası'yla ilgili bazı konuları görüştük. Hemen peşinden bütçe kanunuyla ilgili değerlendirmeler yaptık. Şimdi, yeni bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.

Türkiye Cumhuriyeti devleti bir aşiret devleti değil, Türkiye Cumhuriyeti devleti köklü, kuralları olan, gelenekleri olan, kurumsal yapısı sağlam bir devlet. Nedir bu? Her gün bir konuda âdeta korsan madde sunulur gibi yasa tasarıları, kanun hükmünde kararnamelerle ilgili değişiklikler gündeme geliyor, kim hangi konuda bastırırsa o öne çıkıyor.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde çok değerli elemanlar var. Dün İdareciler Günü'ydü. İdarecilerimizin saygın, tarafsız, milletin çıkarına, Ahmet'in, Mehmet'in yararlarına değil, memleketin, milletin yararına çalışan değerli valilerini, kaymakamlarını, genel idare çalışanlarını, veri hazırlama kontrol işletmenlerinin günlerini kutluyorum.

Dün yine Çalışan Gazeteciler Bayramı'ydı. Kalemlerini, kameralarını kamu yararına kullanan gazetecilerin, medya mensuplarının bayramlarını kutluyorum. Dün grevli, toplu sözleşmeli hak günüydü, yıl dönümüydü, emekleriyle geçimlerini sağlayan işçi kardeşlerimi, onların sendikal haklarını cesaretle savunan sendika liderlerini kutluyorum ama valilik, kaymakamlık mesleğini iktidar yandaşlığına dönüştüren, iktidar partilerinin il başkanının propagandadan sorumlu yardımcılığına dönüştüren kişileri de kınıyorum. Aynı şekilde Çalışan Gazeteciler Bayramı'nı gazetecilere zehir eden anlayışı da kınıyorum.

Ahmet Şık niye tutuklandı? Kendi kendime yediremiyorum. Ahmet Şık yayınlanmamış kitabından dolayı tutuklandı. Korkarım, yakında, bir hamile bayanı gören özel yetkili bir savcı o hamile bayanı da tutuklayabilir, "Doğuracağı çocuk suçlu doğacaktı, onun için tutukladık." diyebilir, kimse de yargıya bir şey diyemeyiz diye buna alkış tutar. (CHP sıralarından alkışlar)

Nedim Şener, Çalışan Gazeteciler Bayramı'nda mapusta. Niye? Niye? Bilen var mı? Hangi delille tutuklandı Nedim Şener? Ben söyleyeyim arkadaşlar: Uğur Dündar gibi cesur, seçkin bir gazetecinin, televizyon programcısının yapımcısı olduğu için tutuklandı, Ermeni davasına ilişkin görüşleriyle ilgili tutuklandı, uğursuzlukları, hırsızlıkları sergilediği için tutuklandı, Deniz Feneri davası gibi davaların peşinden koştuğu için, soyguncuları, haramzadeleri teşhir ettiği için tutuklandı.

Aynı şekilde, işçiler haklarını alamaz oldular, küçük bir asgari ücret artırımıyla yetinmek zorunda kaldılar.

Hafta sonu bir yeni olayla sarsıldı kamuoyu. Cumhuriyetin son kalesi Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı hakkında yargılamayı etkileme gerekçesiyle fezleke düzenlendi. Hepimiz, hep beraber aynı suçu işledik. Sayın özel yetkili savcılar, sivil mi askerî mi, ne olduğu bilinmeyen statüdeki, iktidar yandaşı savcılar iktidarın ve Sayın Başbakanın görüşleri doğrultusunda fezleke düzenlemekten geri durmuyorlar.

İktidar Partisinin uygulamalarını kim eleştirecek? Cumhuriyetin son kalesi olan Cumhuriyet Halk Partisi eleştirmeyecek de kim eleştirecek? Türkiye bir yargı devleti hâline geldiyse, hukukun üstünlüğünü hâkimler tanımaz duruma geldiyse, elbette muhalefet partisi eleştirecek.

375 sayılı Yasa'da da İçişleri Bakanlığının değerli personelinin veri hazırlama, kontrol işletmelerinin ve bütün bakanlıklardaki genel idare elemanlarının onca ekonomik güçlükleri varken bazı nitelikli personele ek ödeme verilmesi doğru ama ötekilerin ihmal edilmesi kabul edilemez.

Emeklilerle ilgili işlemler hâlâ yapılamadı. İçişleri Bakanımız Bakanlığın diğer mensuplarıyla da ilgilenirse çok isabetli olur diye düşünüyorum.

Aynı şekilde, bu Kararnameyle TOKİ mensuplarına da birtakım imkânlar sağlanıyor. TOKİ ile ilgili iki değerlendirme yapabiliriz:

Birisi, şehirlerimizin özgün yapılarını, mimari yapılarını bozan planlar uygulaması, şehirlerimizi yapboz tahtasına çevirmesi, şehirlerin dokusuyla uyum sağlamayan yapıların çoğalması, şehirleri Türk şehirleri olmaktan çıkaran görünüme yönlendirmesi.

Bir de Sayın Başbakanın 61'inci Hükûmetinin ustalık döneminin keşfettiği bakanlardan biri olan Sayın Erdoğan'ın uygulamaları. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sayın Erdoğan'a bağlandı ama çevrecilikten haberi yok. Çevre Bakanlığı müstakil bir bakanlık olmalı, çevre sorunlarını yetkiyle takip etmeli.

Sayın Erdoğan bir de son günlerde ince ayarla seçkin bir spor kulübümüze popülistlik yapıyor. Trabzonspor'un Sayın Erdoğan'ın ince ayarına ihtiyacı yok. Sayın Erdoğan bir ince ayar yaptı, Van'da 40 kişiye sebep oldu. Sayın Başbakan Van depreminin sorumlularını arıyor. Kabinedeki Erdoğan hemen yanı başında. Hâlâ farkına varmadı mı?

AHMET YENİ (Samsun) - Bakanın soyadını bile bilmiyorsun Sayın Vali, Bakanın soyadını bile bilmiyorsun.

ALİ HAYDAR ÖNER (Devamla) - Efendim, siz söz atmakla bir yere varamazsınız. Biz gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz.

Sayın Başbakan hâlâ 40 kişinin sorumlusunu bulamadı. Bakalım, Uludere'nin sorumlusunu ne zaman bulacak? Bakalım Ana Muhalefet Lideri Sayın Kılıçdaroğlu hakkında fezleke düzenleme anlayışının sorumlusunu nerede bulacak? O sorumlu bu çatı altında. Bir milletvekili arkadaşımızı bu kürsüden zorbalıkla uzaklaştırana AKP Grubu ceza vermedi. Niye? "Efendim, biz `Özür dilesin, yetinelim.' dedik, kabul edilmeyince ceza vermiyoruz." Suçu belli olan, İç Tüzük'te yazılı olan bir cezayı vermemekle yargıçlara kötü örnek oldunuz.

Hafta sonu "Kerbela" temsilini izledim Büyük Tiyatro'da. Son replik şuydu: "Zulümlerden, iktidarlar kadar, günü kurtarmak adına suskun kalanlar da sorumludur." AKP Grubu içinde çok değerli arkadaşlarım var. Hatalı uygulamalarda, o arkadaşlarımın, durumu yeniden değerlendirmelerini rica ediyorum çünkü bugün suskun kalanlar, yarın, niye suskun kaldıklarının hesabını veremezler.

375 sayılı yasayla ilgili düzenlemeleri, bundan böyle, daha derli toplu düzenlemelerle gündeme getirmeyi yeniden düşünmeye 61'inci Hükûmeti davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Öner.