| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 22.03.2012 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde son yıllarda, özellikle 2002'den bu yana, her ne kadar işsizlik oranlarının TÜİK'in rakamlarına göre düştüğü söylense de sokaktaki rakamlar böyle söylememektedir. On yıldır tek başına iktidar olan AKP'nin elindeki büyük medya gücü ve desteğiyle ekonomide sürekli bir pembe tablo çizilmekte, makyajı bol bu tabloya da tüm milletin inanması istenmektedir.
AKP döneminde ithalata dayalı ve rekor dış açıklar yaratan büyüme vatandaşın evinde hissedilmemiştir. AKP'nin anlattığı tüm ekonomik başarı hikâyelerine rağmen, TÜİK'in Yaşam Koşulları Çalışması'na göre Türkiye'de nüfusun yüzde 87,5'u yani 62,4 milyon kişi evinden uzakta bir hafta tatile çıkamamaktadır; yüzde 81,7'si yani 58,3 milyon kişi evinde eskiyen masasını, sandalyesini ve eşyalarını değiştirememektedir; yüzde 63,3'ü yani 45,2 milyon kişi iki günde bir et, tavuk ve balık içeren bir kap yemek yiyememektedir. Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Yine sizin on yıllık döneminizde Türkiye'deki vatandaşın alım gücünü nereden nereye getirdiğinizi kısaca örnekleyecek olursak yani acemilik dönemi ile ustalık dönemini şöyle bir karşılaştıracak olursak: 2002'de 1 kilogram et 5,5 TL iken 2012'de 26 TL; 1 kilogram ekmek 2002'de 1 TL iken 2012'de 2,31 TL; 1 litre benzin 1,66 TL iken 2012'de 4,61 TL; 1 dolar 1,52 TL iken 2012'de 1,81 TL; devletin borcu 242 milyar TL iken 2012'de 518 milyar TL; Türkiye'de dolaşan sıcak para 2002'de 6 milyar dolar iken 2012'de 98,1 milyar dolar; kredi borçlusu vatandaş sayısı 1,6 milyon kişi iken 2012'de 13,9 milyon kişi. Herhâlde bu rakamlar da sizi güldürecektir diye düşünüyorum.
Biraz önce vermiş olduğum örneklerden anlaşılacağı gibi, yoksullaşan, fakirleşen ülkemizin insanının algısına yönelik AKP Hükûmeti tarafından yapılan kampanyalar ile Türkiye'nin büyüyen, sıkıntısız bir ülke olduğu izlenimi yaratılmak istenmektedir ancak Türkiye ekonomisi?
HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - 80 öncesini hatırla Haydar Bey.
HAYDAR AKAR (Devamla) - 80 öncesi de sizin dedeleriniz vardı; Adalet Partisi, Demokrat Parti gibi.
?incelendiğinde durumun böyle olmadığı devletin resmî kurumlarınca istatistiksel olarak tespit edilmiştir. Türkiye'de, bir taraftan tüketime dayalı, sanal olarak büyürken, diğer taraftan insanlar yoksulluğa itilmektedir.
HÜSEYİN ÜZÜLMEZ (Konya) - 80 öncesi CHP iktidarında ne oldu?
HAYDAR AKAR (Devamla) - Övünerek bahsetmiş olduğunuz ve toplumu inandırdığınız "Dünyanın 16'ncı, 17'nci büyük ekonomisi" aldatmacası tamamen nüfusa dayalı bir aldatmaca olup insanımıza ekonomik anlamda bir katkı sağlamamaktadır.
Daha önce sizlere birçok kere örneklerini verdim, benim kentim olan Kocaeli kentinin göbeğinde yani sanayisiyle Türkiye'nin lokomotifi olan benim kentimin merkezinde Somali'yi görebilirsiniz. Ramazan ayında, AKP il örgütü tarafından övünçle bahsedilmiş olan "4.500 haneye yardımda bulunduk." mantığından yola çıkarsak, Türkiye'nin en zengin ili olduğu iddia edilen Kocaeli'de bile ne kadar fakir ve yoksul insanın yaşadığını rahatlıkla görebilirsiniz.
Bu yoksulluğu ve ekonomide yaratılan sıkıntıyı, AKP döneminde zamanında ödenmediği için protesto edilen senetlerin sayısının da rekor bir düzeyde arttığını görebilirsiniz. 2002 yılında 498 bin olan protestolu senet 2011 yılında 1 milyona kadar yükselmiştir.
AKP döneminde patlama yapan bir başka ekonomik sıkıntı ise vatandaşların borçları olmuştur. 2002 yılında 6,5 milyar TL olan vatandaşın borcu 2011 yılı sonu itibarıyla 223,4 milyar TL olmuştur. Sizin döneminizde bankalara borcunu ödeyemeyen kişi sayısı yani kara listedeki kişi sayısı 2 milyon 238 bin kişi olarak gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, sadece bankalara borçlar ödenmiyor, esnaf, çiftçi de devlete olan vergi borçlarını ödeyemiyor. Son on yılda 5 kez "vergi yapılandırması" adı altında yapmış olduğunuz uygulama bunu açıkça göstermektedir.
Bir diğer örnek ise, dolaylı vergilerin bu kadar artmasının nedeni de vergiyi de tahsil edemeyişinizdir. Dünyanın dolaylı vergi rekorunu, aynı zamanda ülkemizin dolaylı vergi rekorunu elinizde bulundurduğunuzdan büyük bir övünçle bahsettiğinizi hiç duymadım. Sizden duymadığım gibi, konuşmaların tümünü kindarlık, ayrışma ve bölücülük üzerine dizayn eden ve konuşmasının yüzde 80'i doğru olmayan Başbakanınızdan da duymadım.
MEHMET CEMAL ÖZTAYLAN (Balıkesir) - Sizden de duymadık.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Duyarsın, duyarsın.
Son on yıldır AKP Hükûmetiyle birlikte var olan işsizlik, yoksulluk ve geçim sıkıntısı vatandaşlarımız üzerinde psikolojik problemleri giderek arttırmış, bunun sonucunda şiddet ve intihar vakalarında büyük bir artış yaşanmıştır; bu artışı da medyaya yansıyan haberlerin çokluğunda görebiliriz. En çok artış, yüzde 38'lik bir oranla kadına yönelik şiddet haberlerindedir. 2011 yılında açıklanan asayiş haberleri raporuna göre, 2011 yılında, gazetelerde, 24.932 adet hırsızlık, 22.974 adet kaçakçılık, 18.960 cinayet, 10.110 intihar olayı, 3.728 yaralama olayı yer almıştır.
Türkiye nüfusunun büyük bir bölümü, yaşadığı ekonomik ve sosyal bunalım nedeniyle ruh sağlığını kaybetmiş durumdadır. Buna verilebilecek örneklerin başında, Adana'da kocası bir yıldır işsiz olan Emine Akçay'dır. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Maddi imkânsızlıklardan çocuklarını ısıtacak odun, kömür bulamadığı için prize taktığı kurutma makinesiyle çocuklarını ısıtmaya çalışan anne, bu duruma daha fazla dayanamayarak intihar etmiştir.
Yine, evine akşam ekmek götüremeyen Mardin'in Midyat ilçesinde yaşayan 2 çocuk sahibi otuz üç yaşındaki Mehmet Nurullah Aktaş, bu duruma dayanamayarak kendini evin tavanına asmıştır.
Diyarbakır'da çocuklarının kahvaltı isteğini yerine getiremeyen 4 çocuk annesi Yüksel Demir, yirmi beş yaşında yokluğa katlanamayarak evinde bulunan ev tüfeğiyle yaşamına son vermiştir.
Antalya'da iki yıldır işsiz olan Selçuk Üniversitesi Fizik Bölümü mezunu Ceyda Cansu Denker, yirmi beş yaşında ailesinin gözleri önünde dördüncü kattaki balkondan atlayarak yaşamına son vermiştir. Öğretmenlik için birçok yere başvurmuş olan Ceyda Cansu'nun aldığı en iyi teklif, özel bir dershanenin aylık 250 TL'lik teklifiydi.
İnsanı üzen, içini acıtan bu durumdan kurtuluşun yolunu, Cumhuriyet Halk Partisi seçimden önce insanlarımızın içinde bulunduğu durumu tespit etmiş, AKP Hükûmeti tarafından yapılan gündelik yardımların, sadakaların bu durumu çözmeyeceğini fark etmiş ve Aile Sigortası Projesi'ni geliştirerek Türkiye'nin gündemine taşımıştır. Aile Sigortası, bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan bir projedir ve bu konuda Hükûmete her türlü desteği de sağlamaya hazırız.
Bizim için bunu kimin yaptığı önemli değil, bizim için önemli olan çocuklarımızın gemicik sahibi olması değil, bizim için önemli olan, çocuklarımızın gece yatağa aç girmemesidir.
Bizim için önemli olan, çocuğunu ısıtacak odunu, kömürü bulamayan, kahvaltı hazırlayamayan annenin, iş bulamadığı için evine ekmek götüremeyen babanın feryadıdır.
Bizim için önceliğimiz, İstanbul'da palamut kanalı yapmak değil? Evet, ben ona "palamut kanalı" diyorum; bir kanal yapacaksınız ya, palamut yakalayacaklar, ben de seçim döneminde bir proje geliştirdim, Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayıp Akdeniz'de hamsi avlayacağız inşallah. (CHP sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN BÜRGE (İstanbul) - Hayal bile edemezsiniz.
HAYDAR AKAR (Devamla) - Sizin kanalınıza istinaden palamut kanalı yapmak değil, bizim önceliğimiz, insanın yaşam şartlarını iyileştirmektir.
Seçim döneminde bize sordunuz "Kaynakları nereden bulacaksınız?" diye. Kaynakları bulmak kolay; sizin gibi elinizde ne varsa satarak kaynak bulmak kolay. 200 milyar, 180 milyar dolar borcu olan ülkeyi 580 milyar dolar borçlandırarak kaynak da bulursunuz, iş adamlarına da rant temin edersiniz, çocuklarınıza da gemicik alırsınız ama bizim önceliğimiz gemicik almak değil, bizim önceliğimiz aç yatan çocukların, evine ekmek götüremeyen babaların evine ekmek götürmesini sağlamak. Bunu da biz yaparız ve söylemeye de devam edeceğiz.
Sonuç olarak şunu söylemek gerekiyor ki: Az önce anlattığım üzere, belirtilen sorunların, şiddet ve intihar olaylarının nedenlerinin araştırılması, bu olayların önlenmesi için gereken tedbirlerin alınması ve konuyla ilgili olarak doğru politikaların oluşturulması ve uygulamaya konması ülkemizin geleceği açısından yaşamsal önemlidir. Bu Meclis araştırma önerisine bütün siyasi partilerimizin destek vereceğini düşünüyorum. Eğer Adana'daki Ayşe Hanım'ı, eğer Antalya'daki Cansu kardeşimizi, eğer Diyarbakır'da intihar eden babayı düşünüyorsanız ve bunun nedeninin de açlık, fakirlik, yoksulluk olduğunu düşünüyorsanız bu araştırma önergesine destek verirsiniz diye düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Akar.