GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU İLE BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN VE KAMU İHALE KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:81
Tarih:21.03.2012

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2'nci madde üzerinde verdiğimiz önerge hakkında söz aldım. Muhterem heyeti saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, şimdi, genellikle iktidar milletvekili konuşmacı arkadaşlarımız da zaman zaman temas ettiler "Madem ilke olarak doğru buluyorsunuz, niye eleştiriyorsunuz?" diye. Şimdi, tabii biz ilkelerimizi öncelikle ortaya koyuyoruz ve bu kanunun daha iyi bir şekilde çıkması için de hem eleştirilerimizi yapıyoruz hem de önergelerimizi getiriyoruz. Bu önergemiz de bu mahiyettedir.

Değerli milletvekilleri, "Kaş yaparken göz çıkarmamak." diye bir söz vardır. Bu deyim yerindeyse, bu 2'nci maddede yapılan değişiklik, ileride kaş yaparken göz çıkartılabilecek bir düzenlemedir. Onu da mümkün olduğunca izah etmeye çalışalım.

Bu yap-işlet-devret projelerinde genel bütçeli idarelerin işletme süresi içinde taahhüt ettikleri garanti kapsamındaki ödemelerin, kanunda belirtilen sınırlara tabi olmadan ilgili idarenin bütçesinden ödeneceği belirtilmektedir ve istisnai bir düzenlemedir ve bir ödeme limiti bulunmamaktadır ve bu ödemeyi de sadece genel bütçeli idareler yapabilmektedir. Genel bütçeli idareler de 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu'nun (I) sayılı cetvelinde sayılan kurumlardır ki sayıları da 54'tür.

Bu kanun teklifinin 2'nci maddesinde yapılan değişiklik ile yap-işlet-devret projelerinde ödeme yükümlülüğüne girme yetkisi, merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerine de verilmektedir. Böylece, (I) sayılı cetvele ilaveten (II) sayılı cetveldeki özel bütçeli 50 kurum ve (III) sayılı cetveldeki düzenleyici ve denetleyici 10 kurum daha ilave edilerek, limitsiz ödeme yapabilme imkânına kavuşan kurum sayısı 54'ten 114'e çıkarılmaktadır.

Kurum sayısının bu kadar artmasının, kamunun borçlanma kapasitesi ve borçlanma yükü üzerinde ciddi bir belirsizlik ve baskı yaratması kaçınılmaz olacaktır. Belki bu, bugün itibarıyla yapmayacaktır ama önümüzdeki yıllar için belirsizliğin olmayacağını hiçbir zaman garanti edemezsiniz. Tabiatıyla, bütçe yükünün de zorlanacağı açıktır.

Bu değişikliğin, genelde komisyon görüşmelerinde Karayolları için yapıldığı ifade edildi. Bu da anlaşılır bir durumdur yani buna itiraz ettiğimiz de yok. Ancak o zaman kurumların tek tek sayılması gerekir. Kanun teklifinin 2'nci maddesiyle genel bütçeli idarelere tanınan bu üst limitsiz ödeme imkânı merkezî yönetim kapsamındaki tüm idarelere tanınmaktadır ki bunun da kontrolü oldukça güç olacaktır ve bu genişlemenin yol açacağı risklerin karşılanması ve öngörülmesi ciddi bir müşkülat yaratmaktadır.

Türk mali sistemi, hazinenin verdiği garantilerle ilgili olarak geçmiş dönemlerde çok ciddi sıkıntılar yaşamıştır. 2001 ve 2002 yıllarında Türk mali sistemi yeniden yapılandırılmış, özellikle vergi sistemi, bütçeleme teknikleri ve ihale mevzuatıyla ilgili çok ciddi düzenlemeler yapıldı. Bu düzenlemeler, Türk mali sistemini Avrupa Birliği standartlarında hesap verebilir, şeffaf bir mali sistem oluşturulması amacıyla atılmış büyük adımlardır. Bu yönde yapılan düzenlemelerin en önemlilerinden birisi de yine Milliyetçi Hareket Partisinin iktidar ortağı olduğu 9 Nisan 2002 tarihinde çıkartılan 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlemesi Hakkında Kanundur. Mali disiplinin sağlanması açısından hazine garantilerine limit ve sınır getirilmesi çok büyük önem arz etmektedir. Bu kanun, iç ve dış borçlanmaya, hazine garantilerine ilişkin bazı düzenlemeler ve kurallar getirmiştir. Garantisiz borçlara, hibelere, hazine alacaklarına ilişkin bazı kurallar söz konusudur ve en önemlisi de?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN -Teşekkür ederim Sayın Akçay.