GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:79
Tarih:15.03.2012

DEMİR ÇELİK (Muş) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; hepinizi şahsım ve Barış ve Demokrasi Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın 10'uncu maddesine ilişkin grubumuzun düşüncesini paylaşmak üzere söz almış bulunmaktayım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günümüz iyi yönetişim kriterleri yönetimin sürdürülebilirliğini, katılımcılığını, hesap verebilirliğini, şeffaflığını ve adilane bir ilişkiyi örgütlemesinden geçtiğini ifade eder. Bu da hizmeti üreten birimin insana ve bireye en yakın birim tarafından yürütülmesini, gücün ve iktidarın merkezîleşmesi yerine topluma yatay dağıtılmasını, hizmetin üretilmesi ve yürütülmesinde olduğu kadar kaynakların rasyonel kullanılmasında da katılımcılığı emreder. Bütün bu kriterleri dikkate aldığımızda devletlerin hızla toplum lehine değiştiği, "Az devlet, çok toplum." tartışmasının tüm insanlığı gündemine alıp etkilemeye çalıştığı günümüz dünyasında, yetkiyi, yerele ve yerindenlik ilkesine bağlı, kurumlaşmış olan yapılara, organlara devredilmesi gerekirken Ankara'ya, merkeze topluyor olmak toplumu ve toplum dinamiklerini dikkate almamaktır.

Kaldı ki 5393 sayılı Belediyeler Yasası, bu konuda yapılmak istenen bu kanunu hiçe saymak, belediye ve haklarını gasbetmektir. Kim adına? Hükûmet adına, Hükûmet adına da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına bu yetkileri hiçleştirmektir, gasbetmektir. Bu yönüyle kuvvetle muhtemeldir ki bu yasa kısa bir dönem sonrasında açmazları ve çelişkileriyle bir kez daha Meclisimize taşınacaktır. Neden diye soracak olursanız, doksan yıldır devletin yani merkezin kimliklerle, merkezin inançlarla, merkezin çevreyle olan çelişkisi ve çatışması çözüme kavuşturulup meşru ve makul olan çözüm projeleri geliştirilmemesinden kaynaklı toplum kırım, siyasal kırım, ekolojik kırım yaşanıyorsa bu ve benzeri kanunlar ve yasalarla toplumu şekillendirmek değil, toplumu özgürleştirici, adil ve eşitlikçi anlayış ve yaklaşımlarla önünü açıcı olmak gerekiyor.

Kanun devleti polis devletidir. Kanun devleti topluma, toplum dinamiklerine özgürlük getirmez. Bu anlamıyla bu kanun, yakın zamanda toplumun temel ihtiyaçlarını, büyüyen ihtiyaçlarını karşılayamayacağından, karşılamadan uzak olacağından dolayı değiştirilme gerçeğiyle karşı karşıya kalacaktır. O anlamıyla, biz, bir kez daha Barış ve Demokrasi Partisi olarak aceleye getirilen, temel talepleri hiçe sayan, yetkiyi merkezîleştirip hak gasbına yol açan, bireyin, kesimin ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olan bu anlayıştan bir an evvel geri durulması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu anlayıştır ki az önce yine gündemimize taşındığı şekliyle, 21 Mart "Nevroz" Bayramı yıllardır ülkemizde yasal ve resmî noktada kutlanmaya başlandı. Kutlanan bu "Nevroz"u Barış ve Demokrasi Partisi olarak bizler de yıllardır 17'sinden başlayıp 22'sine, 23'üne kadar bir hafta, sekiz gün boyunca kutlayan, çeşitli alanlarda farklı tarihlerde kutlayan bir anlayışa sahiptik ama az önce basına düşen haberlerden İstanbul Valisinin bu kutlamayı "Bayramlar gününde kutlanır." gerekçesinin ya da bahanesinin arkasına sığınarak yasakladığını ilan etmiştir. Çok değil bir hafta öncesinde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü biz ayın 1'inden 11'ine, on güne yayarak da kutlamıştık. Bunda ne mahzur var? Bu anlamıyla da biz bu kararın doğru olmadığını, bir kez daha yetkiliye, Hükûmet birimlerine hatırlatmak noktasında görev biliyoruz ama aynı zamanda bu tarihte kutlayacağımıza dair on beş gün öncesinden verilmiş?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözünüzü tamamlayınız.

DEMİR ÇELİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Bugün, yani ayın 18'i pazar günü kutlayacağımıza dair on beş gün öncesinden verdiğimiz dilekçe zamanından önce cevaplandırılabilirdi. Cevaplandırılmadığı için yurt dışı ve yurt içinde 18'inde İstanbul başta olmak üzere birçok yerde kutlayacağımızı söylediğimiz, yerelde bu kutlamalara katılmak üzere zamanını, mesaisini, parasını harcayarak gelen vatandaşların emeğine, maddi kaynaklarına da bir şekliyle yazık etmiş oluyoruz. Dileğimiz odur ki bu yanlıştan dönülmelidir. Dönülmediği takdirde, Barış ve Demokrasi Partisi olarak biz mitingi iptal edebiliriz ancak halkın bu konuda yapma ısrarının yol açacağı sorun ve sıkıntıların da müsebbibi, sebebi Hükûmet olur, vali olur.

Sayın Valimizin ve bunun üzerinden de sayın Hükûmet yetkililerimizin durumu halkların lehine çözüm iradesi geliştireceklerine olan inancımla hepinizi bir kez daha saygıyla selamlıyor, iyi akşamlar diliyorum. (BDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Çelik.