GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:46
Tarih:03.01.2012

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkan, yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Toplam, tabii bir saatlik süreydi, Sayın Başkan "yarım saat" dedi. İnşallah, bu süre içerisinde soruları cevaplandırmaya çalışacağım.

Sayın Ensar Öğüt'ün, Ulaştırma Bakanımıza dönük, Kars-Tiflis demir yolunda giriş yolu olan Çıldır Cambaz İstasyonuna antrepo ve lojistik tesisin kurulmasına ilişkin sorusuyla ilgili olarak:

Söz konusu bölgede yeterli üretim ve yatırım olmadığı için Kars-Tiflis demir yolu inşaatı kapsamındaki Çıldır ilçesi Cambaz İstasyonuna antrepo ve lojistik tesis kurulmasına dair bir proje bulunmamaktadır ancak ileriki yıllarda antrepo ve lojistik tesis kurulmasını gerektirecek nitelikte üretim ve yatırım olması durumunda konu yeniden değerlendirilecektir.

Sayın Işık'ın (6/214), Sayın Çelebi'nin (6/585) no.lu, şeker pancarıyla ilgili, şeker pancarı üreticilerinin sorunları ve üretimin desteklenmesiyle ilgili soruları:

Şeker pancarı üretiminde 2003-2010 döneminde, iklime bağlı arz sıkıntısı yaşanan dönemler hariç olmak üzere azalma olmamış, aksine artış olmuştur. 2003-2010 döneminde şeker pancarı üretimi yüzde 42 artarak 2010 yılında kesinleşen rakamlara göre 17,9 milyon ton üretim gerçekleşmiştir. Şeker pancarında son yıllarda ekim alanı önemli miktarda değişmemiş ancak verimliliğin artmasıyla pancar üreticileri taahhüt ettikleri pancarı daha az ekim alanında üreterek gelirlerini arttırmışlardır. TÜİK verilerine göre 2003 yılında dekar başına 4.003 kilogram elde edilirken yüzde 36 oranında bir verimlilik artışıyla 2010 yılında dekar başına 5.459 kilograma ulaşmıştır. Ülkemizde şeker pancarı üretimi Bakanlık tarafından? Özellikle üretimle ilgili kimyevi gübre desteği, mazot desteği ve toprak analiz desteği verilmektedir Bakanlığımız tarafından. 6 TL kilogram başına kimyevi gübre, 6 TL mazot ve 2,5 TL de toprak analiz desteği olmak üzere 14,5 TL Bakanlığımız tarafından destek ödenmektedir.

Önümüzdeki dönem içerisinde, özellikle enerji tarımıyla ilgili hususlarda yapılan çalışmalar ve EPDK'nın aldığı karar doğrultusunda önümüzdeki yıllarda benzine katılacak biyoetanol miktarının artması, arttırılması sebebiyle 1/1/2013 tarihi itibarıyla en az yüzde 2 ve 2014 tarihi itibarıyla en az yüzde 3 olması zorunlu hâle getirilmiş. Bu nedenle, bundan sonraki süreçte özellikle mısır, buğday ve şeker pancarı biyoetanol verimi yüksek tarımsal ürünler olması hasebiyle burada kullanımın arttırılacağını söylemek, daha doğrusu beklemek mümkün.

Önerge sahipleri Sayın Işık'ın (6/217) ve (6/226), Sayın Doğru'nun (6/258), Sayın Sarıbaş'ın (6/431), Sayın Susam'ın (6/452), Sayın Çelebi'nin (6/584), Sayın Halaman'ın (6/695) no.lu önergeleri? Bunlar tabii, bu önergelerin hepsi ortak hususlar içeriyor. Bu nedenle bunları birlikte cevaplandıracağım Sayın Başkanım. Tarım sektörü, Türkiye'de tabiat şartlarına bağlı olması hasebiyle dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye'de de destekleniyor. Biz, destekleri önceden olduğundan farklı olarak, stratejik bir hesaba dayalı olarak, stratejik bir çalışmaya dayalı olarak, özellikle verimliliği, sağlığı, kırsal kalkınmayı esas alan uygulamaları hayata geçirmek suretiyle bir destekleme politikası benimsedik. Daha önceden, 2000 yılında, Türkiye'de bütün çiftçilere verilen desteğin tamamı 344 milyon lira, 2001 yılında 590 milyon lira; 2002 yılında çiftçimize verilen toplam destek 1 milyar 868 milyon lirayken, 2011 yılı itibarıyla bu rakam 6 milyar 962 milyon liraya ulaşmıştır bir yıl içerisinde ödenen destek. Bugüne kadar da, AK PARTİ hükûmetleri döneminde nakit olarak çiftçiye ödediğimiz tarımsal destek miktarı 43 milyar 114 milyon TL'dir. 2012 yılında üreticilerimize bir yıl içerisinde ödenecek olan tarımsal destek miktarı, nakit destek 7 milyar 200 milyon lira civarındadır.

Tarımsal girdilere hükûmetlerimiz döneminde destek uygulaması getirilmiş ve üretim maliyetinin bir kısmı, özellikle bu şekilde, bu yolla karşılanmıştır. Bu bağlamda, 2003 yılında ilk kez üreticilerimize mazot desteği verilmeye başlanmış, 2005 yılında da kimyevi gübre desteği verilmeye başlanmıştır doğrudan çiftçilere. Keza, sertifikalı tohum ve fidan kullanımı 2005 yılında ilk kez desteklenmeye başlanmış; sulamaya faizsiz kredi ve hibe desteği 2006, 2007 yıllarında ilk kez verilmeye başlanmış; çiftçimizin kullandığı makine ekipmanın yüzde 50'si 2007 yılından itibaren ilk kez hibe olarak desteklenmiştir. Daha önceden faiz oranları tarımsal kredilerde yüzde 59'lardayken, tarım kredi uygulamalarında bu yüzde 68-69'a kadar çıkarken, hayvancılık ve sulamada sıfıra, diğer tarımsal faaliyetlerde de bu faiz oranı yüzde 5'e düşürülmüştür. 2002 yılında kullandırılan tarımsal kredi miktarı 529 milyon lirayken, 2011 yılında kullandırılan tarımsal kredi bakiyesi 22 milyar 800 milyon TL'ye ulaşmıştır. 2002 yılında geriye dönüş oranı ancak yüzde 38 iken, tarım kredi kooperatiflerinde yüzde 71 iken, 2011 yılında Ziraat Bankasınca çiftçilere kullandırılan kredilerin geriye dönüş oranı yüzde 99,1'e, tarım kredi kooperatiflerinin ise yüzde 98'e ulaşmıştır.

Bu yaklaşım ve anlayış ile Türkiye'de tarımsal gayrisafi yurt içi hasıla, 2002 yılındaki 23 milyar dolarlık seviyesinden 2010 yılında 62 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır ve Türkiye, dünya sıralamasında, gayrisafi yurt içi hasıla sıralamasında tarım ürünleri itibarıyla Avrupa'da 1'inci sıraya -büyüklük açısından- dünyada da 7'nci sıraya yükselmiştir.

Tarım sektöründe yapılan bu gelişmenin içerisinde kuşkusuz hayvancılıkta sağlanan gelişmelerin de önemli bir payı vardır. Hayvancılık desteklerinin tarımsal destekler içerisindeki payı daha önceden yüzde 4'ler seviyesindeyken, bu oran 2011 yılında yüzde 26'ya çıkarılmıştır. Aynı şekilde hayvancılıkta destek kalemi sayısı 2002 yılında sadece 4 iken, bugün 27 kaleme çıkmıştır destekleme kalemleri. Hayvancılık destekleri, 2011 yılında, 2002 yılına oranla rekor artış göstererek 20 kattan fazla artmıştır.

Yine hayvancılık destekleri kapsamında daha önce sadece 83 milyon TL ödenmişken bir yıl içerisinde -2002 yılında örneğin- 2011 yılında 1 milyar 726 milyon lira destekleme ödemesi gerçekleşmiştir. Hayvancılığa yönelik faizsiz kredi uygulaması kapsamında, uygulamanın başlamasından 2011 yılı sonuna kadar toplam 6,2 milyar Türk lirası kredi kullandırılmıştır ve bu faizsizdir.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılığın geliştirilmesi amacıyla, bu bölgelere hayvancılık işletmelerine yönelik olarak hibe desteği uygulaması başlatılmış, bu kapsamda 2011 yılı aralık ayı sonu itibarıyla GAP ve DAP illerinde toplam 185 proje hayata geçirilmiş, 21.135 büyükbaş hayvan desteklenmiş ve karşılığında 77 milyon 700 bin TL hibe desteği verilmiştir.

Hayvan sayılarıyla ilgili olarak da Türkiye'de Devlet İstatistik Enstitüsünün yaptığı ilk uygulama, hayvan sayımı 1984 yılındadır. Dolayısıyla 1984 yılının ilk sayımı yapıldığında Türkiye'nin sığır varlığı 12 milyon 400 bindir. 2010 yılı rakamlarına göre ülkemizde 11,5 milyon sığır vardır. 2002-2010 yılı arasında sığır sayısında 1,5 milyon baş civarında artış meydana gelmiştir.

Burada şu hususu özellikle ifade etmek lazım: Hayvancılıkta sayısal varlığın artmasından daha çok, kalitedeki artış çok önemlidir çünkü özellikle kültür ırkı oranındaki artış burada dikkate alınması gereken bir artıştır. Toplam sığır sayısı içerisinde 2002 yılında sadece 1 milyon 859 bin kültür ırkı var iken 2010 yılında 4 milyon 200 bindir bu yani 2 kattan daha fazla kültür ırkı oranında artış meydana gelmiştir. Buna bağlı olarak da süt üretimi Türkiye'de 2002 yılında 8,4 milyon ton iken 2010 yılında 13,5 milyon tona ulaşmıştır. 2002-2010 döneminde süt üretimi yüzde 62, kırmızı et üretimi yüzde 86, hayvan başına ortalama süt verimi yüzde 67, hayvan başına ortalama et verimi yüzde 18 oranında artmıştır. Keza Türkiye'de içinde 50'den fazla büyükbaş hayvan bulunan işletme sayısı 2002 yılında 4.300 iken 2011 yılında bu yaklaşık 24 bine çıkmıştır. Bu, Türkiye'de belirli bir işletmenin üzerinde artık profesyonel çiftçilik ve hayvancılık yapıldığını göstermesi bakımından önemli bir göstergedir.

Küçükbaşta ise yapılan çalışmalar ve sağlanan desteklerle 2007-2009 döneminde düşme eğiliminde olan küçükbaş hayvan sayısı 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9,3 artarak 29,4 milyon başa ulaşmıştır ki bunlar daha çok anaç, dişi küçükbaş hayvanlardır.

Önümüzdeki dönemde hayvancılıkla ilgili olarak özellikle hayvancılığa verilen destek ve tarımsal destek içerisindeki payı daha da artırılacaktır. Hayvancılıkta sübvansiyonlu kredi uygulamasına devam edilecek, damızlık etçi hayvancılığa daha fazla destek verilecek, kırımız et üretimi içerisindeki küçükbaş hayvan eti oranı artırılacak, GAP ve DAP'ta olduğu gibi hayvancılık yatırımları bölgesel olarak desteklenecek, Okul Sütü Projesi hayata geçirilecek, 61'inci Hükûmet Eylem Planı'nda yer alan bölgesel hayvancılık projeleri geliştirilecektir.

Et, süt ve yem fiyatlarıyla ilgili olarak da özellikle geçen zaman içerisinde Türkiye'de piyasaların düzenlenmesi bakımından zaman zaman ithalat gerekli noktalarda yapılmış ve 26 Nisan 2010 tarihinde ortalama 16,3 TL olan dana karkas fiyatı 2/1/2012 tarihi itibarıyla ortalama 14,62 TL'ye düşmüştür. Vergi indiriminden sonra dana karkas fiyatları düşüş trendine girmiş ve düşüş oranı yüzde 9,39 olarak gerçekleşmiştir. Toptan etteki yüzde 8 olan KDV oranı yüzde 1 düzeyine düşürülmüştür.

Hayvancılığın kaba yem ihtiyacının karşılanmasına yönelik yem bitkileri üretimi ve mera ıslah çalışmalarında önemli mesafeler katedilmiş, 2002-2011 yılları arasında toplam 4,1 milyon dekar alanda mera ıslah çalışması yapılmış, sağlanan desteklerle yem bitkileri üretim alanı son sekiz yılda yüzde 83 oranında artırılmıştır. 2002 yılında üretim alanı 1,2 milyon hektar, üretim miktarı 25 milyon ton iken 2010 yılında üretim alanı 2,2 milyon hektara, üretim miktarı 37 milyon tona çıkarılmıştır.

Et üretimini artırmak için ilk defa 2011 yılında, etçi ırklarda çevirme melezlemesinden doğan buzağılarda ilave destek getirilmiştir. Buzağı başına 150 lira ilave destek uygulaması hayata geçirilmiştir.

Et ve sütte fiyat dalgalanmalarının olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması ve ürün arzıyla çiftçi gelirlerinde istikrarın sağlanması amacıyla piyasa düzenleme mekanizmaları oluşturulacaktır. Bu kapsamda, Et ve Balık Kurumunun et ve süt piyasalarını düzenleyen bir kuruma dönüştürülmesine yönelik kanun taslağı çalışmaları devam etmektedir. Bu çalışmaların tamamlanmasının ardından, ilgili yasa taslakları tasarıya dönüştürülüp Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk edilecektir.

Bakanlığımızca yem maliyetlerinin düşürülmesine yönelik olarak soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir, buğday, arpa, çavdar, tritikale ve yulaf için fark ödemesi desteği yapılmaktadır. Keza, süt tozu uygulamasıyla DİR kapsamında ithal edilen süt tozu ithalatı durdurulmuş ve 10 bin ton süt tozu ihraç edilmesiyle çiğ süt fiyatlarının mevcut fiyatlardan daha da geriye gitmesi engellenmiş, aksine artış sağlanmıştır.

2009-2010 yıllarında büyükbaş sütüne 4 kuruş/litre, küçükbaş sütüne 10 kuruş/litre destek verilmiş olup 2011 yılı ilk üç aylık döneminde büyükbaş sütüne verilen destek 8 kuruş/litreye, küçükbaş sütüne verilen destek ise 15 kuruş/litreye yükseltilmiş, 2011 yılı ikinci ve üçüncü üç aylık dilimi için büyükbaş sütüne 6 kuruş/litre, küçükbaş sütüne 15 kuruş/litre destek verilmiştir. 2009 yılında 5 milyon ton süt kayıt altına alınarak desteklenmiş, 2010 yılında bu değer 6,1 milyon tona yükselmiştir. 2010-2011 ilk dokuz aylık dönem arasında toplam 448 milyon TL çiğ süt destekleme ödemesi yapılmıştır. Yani bu yılın dokuz ayında süt üreticisine 448 milyon lira, ürettikleri süte prim olarak 448 milyon lira ödeme yapıldı. Sektörle ilgili strateji belirlemek, süt ve süt ürünleri üretimi, tüketimi, ticaretinin geliştirilmesine yönelik faaliyetlerde çalışmalar yapmak amacıyla 2009 yılında ayrıca Ulusal Süt Konseyi kurulmuştur.

Gemicilik ve hava ulaşımında olduğu gibi tarımda kullanılan mazottan KDV ve ÖTV'nin alınmamasıyla ilgili olarak da tabii dünyada 2003 yılından itibaren artan bir oranda zaman zaman petrol fiyatlarında artışlar meydana gelmiş, bu tabii Türkiye'deki fiyatlara da yansımıştır. 2003 yılından itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı olan çiftçilerimize işledikleri tarla üzerinden ürün gruplarına göre değişen miktarda olmak üzere mazot destekleme uygulaması başlamıştır. 2003 yılından bugüne kadar çiftçimize 3 milyar 482 milyon TL mazot desteklemesi ödemesi yapılarak mazot maliyetinin ortalama olarak yüzde 17'si karşılanmıştır. 2012 yılında da çiftçilerimize mazot destekleme ödemesi yapılacak olup 2012 birim destekleme ödemesi 2011 yılına göre ortalama olarak yüzde 14 oranında artırılmıştır.

Sayın Halaman'ın (6/233), (6/413) ve (6/488) no.lu önergeleri, Adana'ya yapılan yatırımlar ve verilen destekler ile Adana Kozan ilçesindeki TMO'ya ait kurutma tesisiyle ilgili olarak: İllere verilen tarımsal destek miktarı ilin tarımsal potansiyeli, çiftçi sayısı, tarımsal alan, ürün çeşidi, hayvan sayısı ve benzeri verilere göre değişmektedir. Bu sebeple her ilin aldığı toplam destek miktarı farklılık göstermekte. Tarımsal desteklemeler kapsamında Adana'da 2002 yılında toplam 45 milyon TL tarımsal destek verilmiş iken 2011 yılının Kasım ayı sonu itibarıyla Adana'da çiftçiye verilen destek 186 milyon 300 bin TL'dir. 2003-2011 yılları arasında Adana'ya toplam 1 milyar 344 milyon TL tarımsal destek verilmiştir. Adana'ya 2003-2011 yılları arasında toplam 75,3 milyon TL mazot desteği, 2005-2011 yılları arasında toplam 57,5 milyon TL kimyevi gübre desteği ödenmiştir. 2003-2011 yıllarında Adana ilimize toplam 873,1 milyon TL prim desteği, 62,4 milyon TL de hayvancılık desteği ödenmiştir.

Yine, kırsal kalkınma destekleri kapsamında Adana'da 37 proje tamamlanmış, 7,1 milyon TL hibe desteği verilmiş, 2007-2011 yıllarında 2.052 adet makine ekipman alımı projesine 9,9 milyon TL hibe desteği sağlanmıştır.

Ayrıca, 2003-2011 döneminde Adana ilimizde 26 kooperatif projesine 22,4 milyon TL kredi tahsis edilmiş olup bu destekler ile yaklaşık 1.795 aile desteklenmiştir.

Ayrıca, Adana ilimizde farklı konularda 44 adet yatırım projesi hâlen Bakanlığımız tarafından yürütülmektedir.

Kozan ilçesindeki TMO'ya ait kurutma tesisiyle ilgili olarak da Kozan Ajans Amirliğine Çukurköprü, İmamoğlu ve Sağkaya iş yerleri bağlıdır. Bu iş yerlerinde 6 adet kurutma cihazı mevcuttur. Yörede birinci ürün mısır hasadı ağustos ayı sonlarında, ikinci ürün mısır hasadı ise ekim ayının ortalarında başlamış, hasat tamamlanmıştır. Bahsi geçen iş yerlerinden sadece Çukurköprü iş yerine 638 ton peşin, 6.373 ton da emanet alımı olmak üzere toplam 7.011 ton mısır arzı olmuş ve rutubet oranı yüzde 14 üzeri olan mısırlar kurutma işlemine tabi tutulmuştur.

Diğer yandan, söz konusu kurutma cihazlarının kiraya verilmesi düşünülmemektedir.

Tarım arazilerinin kullanılması ve işletmesiyle ilgili olarak 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'yla tarım arazileri koruma altına alınmış, Kanun'un zorunlu hâllerde amaç dışı kullanımıyla ilgili kriterleri de belirlenmiş, belirlenen kriterler doğrultusunda tarım dışı kullanım talepleri değerlendirilmektedir.

Sayın Halaman'ın (6/240), Sayın Şeker'in (6/356) no.lu önergeleri benzer hususları ihtiva ettiğinden birlikte cevaplandırılacaktır.

Sayın Şeker'in Türkiye genelinde ve Gaziantep ilinde pamuk ekim alanı ve üretim miktarı hakkındaki sorularına ilişkin olarak: Türk tarımında önemli bir yere sahip olan pamuk üretimi 70 bin üretici tarafından gerçekleştirilmektedir. Üretilen pamuk ürününün değeri yaklaşık 4 milyar TL'dir. Tekstil mamulüne dönüşmesiyle bu değer 24 milyar TL'ye ulaşmaktadır.

2010 değerlerine göre Türkiye dünya pamuk üretiminde 8'inci sırada, pamuk veriminde ise Avustralya, İsrail'in ardından 3'üncü sırada yer almaktadır.

Ülkemizde pamuk ekim alanında 2010 yılına göre 2011 yılında yüzde 20'lik artış beklenmektedir. Kütlü pamuk üretimimiz ise destekleme uygulamaları neticesinde 2009-2011 döneminde yüzde 50 artarak 1 milyon 725 bin tondan 2 milyon 580 bin tona ulaşmıştır. Pamuk veriminde son yıllarda kayda değer artışlar görülmekte, dünyada 3'üncü sırada yer alınmakta, 2002 yılında 350 kilogram/dekar olarak gerçekleşen verim, 2011 yılında 450 kilogram/dekar düzeyine ulaşmıştır.

Gaziantep ilimizde 2003 yılında 59,2 bin ton kütlü pamuk üretimi gerçekleşmiş, 2003 yılına göre 2007, 2008, 2009, 2010 yıllarında pamuk ekim alanlarında ve üretiminde bir düşüş yaşanmamış olmasına rağmen, destekleme uygulamalarıyla 2011 yılı TÜİK tahmini verilerine göre Gaziantep ilinde 63 bin ton kütlü pamuk üretiminin gerçekleşmesi beklenmektedir.

Maliyetin düşürülmesi ve üretimin artırılmasına yönelik faaliyetler çerçevesinde Bakanlığımızca şu çalışmalar yapılmış ve yapılmaktadır: 2011 yılında 2010 yılı kütlü pamuk ürünü için 57 bin 581 üreticiye 1 milyon 901 bin ton kütlü pamuk ürünü için yaklaşık 792 milyon TL fark ödemesi desteği yapılmıştır. Diğer taraftan, 2011 yılı kütlü pamukta sertifikalı tohumlukla üretilen ürüne kilogram başına 42 kuruş, sertifikalı tohumlukla üretilmeyen diğer ürüne ise 35 kuruş destek verilmektedir.

2011 yılı ürünü destek miktarları ekim döneminden önce kamuoyuna açıklanmıştır. Bakanlığımızca 2011 yılı kütlü pamuk ürününde 6 TL/dekar kimyevi gübre, aynı miktarda mazot ve dekar başına 2,5 TL toprak analiz desteği verilmekte, maliyetin yaklaşık yüzde 1'i karşılanmaktadır verilen desteklerle. Yani üreticinin maliyette 100 lira harcaması varsa 41 lirası bizim tarafımızdan destek olarak ödenmektedir, yüzde 41'i destek olarak ödeniyor. Sağlanan desteklerle pamuk üretiminde sertifikalı tohumluk kullanım oranı 2011 yılında yaklaşık yüzde 85'in üzerine çıkmıştır.

Pamukta basınçlı sulama yatırımlarının yanında modern ekim hasat makineleriyle ürün işleme tesislerinin yatırım bedellerinin yüzde 50'si hibe olarak Bakanlığımız tarafından karşılanmaktadır. Konu bazında pamukla ilgili 39 araştırmacı bulunmakta. Özel sektörle iş birliği çerçevesinde 2000-2010 arasında 60 yeni pamuk çeşidi tescil edilmiştir; 25'i kamu, 3 adedi üniversite ve 32 adedi özel sektöre aittir. Ayrıca, pamuk ile ilgili tüm kesimleri bir araya getirerek görüş alışverişi sağlamak, ulusal pamuk politikasını belirlemek ve stratejileri oluşturmak için Ulusal Pamuk Konseyi kurulmuştur.

Sayın Halaman'ın pamuk alım fiyatlarının açıklanmasıyla ilgili sorusuna gelince: Tarım satış kooperatifleri birliklerince tespit edilen kütlü pamuk alım fiyatları üzerinden pamuk ürünü alımı yapılmakta, söz konusu birlikler Bakanlığımız görev alanı içerisinde bulunmamaktadır.

Önerge sahibi Sayın Kurt'un (6/249) no.lu önergesi, Eskişehir Mahmudiye'ye hipodrom yapılmasıyla ilgili sorularına ilişkin: 76 bin metrekare yüz ölçümlü taşınmaz malın imar tadilatları tamamlanmış ve kesin tahsis işlemleri devam etmekte olup hâlihazırda bu arazi üzerinde saf kan Arap atı pansiyon harası tesisleri bulunmakta. Pansiyon hara arazilerinden meri imar planlarında hipodrom alanı içerisinde kalan Maliye hazinesine ait toplam 417 milyon metrekare alanlı arazide hâlihazırda kum pist ve çayır hâlinde çim pist mevcut olup yılda bir haftalık program dâhilinde iki veya üç gün mahallî at yarışları yapılmaktadır. Şu anda programımızda Antalya ve Kocaeli hipodromları var. Bunların ardından Eskişehir Mahmudiye'yle ilgili bir hipodrom çalışması yapılması o zaman değerlendirilecektir.

Sayın Doğru'nun (6/253, 6/254, 6/326) no.lu önergeleri ile ilgili, Tokat ilinde görülen şap hastalığıyla ilgili olarak: 2008-2010 yılları arasında uygulanan Türkiye'de Şap Hastalığının Kontrolü Projesi kapsamında etkin temizlik, dezenfeksiyon ve programlı aşılama politikasıyla Türkiye'de şap hastalığının kontrol altına alınması amaçlanmıştır. Aşılama kapsamında, sığır varlığı ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere yılda 2 kez, koyun varlığının tümü 1 defa aşılanmıştır. Ayrıca, proje kapsamında uygulanan aşının değerlendirilmesini içeren antikor seviyesinin tespiti amacıyla serosurvey çalışmalarıyla eğitim ve bilgilendirme kampanyaları yapılmış, Türkiye, Trakya şap hastalığının aşılı arilik statüsünü kazanmış, 2010 tarihinden bu yana Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı tarafından onaylanmış ve hastalık mihrakı ve çevresinde bulunan 932 bin hayvan aşılanmış, söz konusu alanda 7.415 hayvanda hastalık tespit edilmiştir. Tokat ili ve ilçelerinde 2011 yılında 44 mihrakta şap hastalığı çıkmıştır. Hastalık mihrakı ve çevresinde bulunan 13.999 hayvan aşılanmış, bu alanda 49 hayvanda hastalık tespit edilmiştir.

Sayın Doğru'nun son beş yılda çeşitli hastalıklardan dolayı kapatılan hayvan pazarlarına ilişkin önergesiyle ilgili olarak da: Tabii il, ilçe, köy hayvan sağlık zabıtası komisyon kararı, eğer bir yerde hastalık çıkmışsa hastalığın türüne, hayvanın çeşidine göre belirli sürelerde tedbirler belirli şekillerde alınmaktadır. Hayvan pazarlarının kapalı tutulmasına neden olan kordon ve karantina, örneğin şap hastalığında son hastanın iyileşmesinden veya ölümünden on beş gün sonra kaldırılmaktadır. 2007 yılı içinde 7 ilimizde toplam 11 hayvan pazarı, 2008 yılında 2 ilimizde 2, 2009 yılı içinde 7 ilimizde toplam 11, 2010 yılında 13 ilimizde 42 pazar bu ilgili mevzuat çerçevesinde bu sürelerle kapatılmış ve hastalıklar söndürüldükten sonra tekrar açılmıştır.

Sayın Doğru'nun son üç yılda balık tüketimi ve kişi başına balık tüketimiyle ilgili önergesine ilişkin olarak da: 2008, 2009  ve 2010 yıllarında balık tüketimi yıllık ortalama 535 bin ton civarında olmuştur. Kişi başına balık tüketimi ise yıllık ortalama 7,5 kilogramdır yaklaşık.

Sayın Havutça'nın (6/273) no.lu önergesi, kümes ruhsatları ve tavuk yetiştiricilerine destek verilmesiyle ilgili olarak: İlgili kanun gereği kümes hayvanlarıyla ilgili ruhsatlar Bakanlığımız tarafından değil, belediyeler ve il özel idareleri tarafından verilmekte, ihracatın artırılması amacıyla ihracat iadesine ilişkin Para-Kredi Koordinasyon Kurulu tebliğleri yayınlanmakta, miktar barajı yüzde 14'ten yüzde 41'e çıkartılarak 76,26 dolar/tona, kümes hayvanları etinden, sakatattan yapılmış ürünlerle ilgili olarak da miktar barajı yüzde 40'tan yüzde 50'ye, 100 dolar/tondan 125 dolar/tona yükseltilmiş, yumurtada ise bin adet yumurtaya 9,75 dolar ihracat desteği verilmektedir. Kanatlı sektöründe yüzde 50 faiz indirimli yatırım işletme kredisi kullandırılmasına olanak sağlanmıştır. Ayrıca, üreticinin kanatlı işletmesini sigortalatması durumunda sigorta prim bedelinin yüzde 50'si devlet tarafından karşılanmaktadır.

Sayın Işık'ın (6/307) no.lu önergesi, tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını ödeyemeyen çiftçilerle ilgili olarak: Tarım kredi kooperatiflerince ortaklara kullandırılan kredilerin vadelerinde ödenememesi hâlinde kendilerine doksan günlük ek süre tanınmakta, bu süre içerisinde haklarında herhangi bir icra takibi yapılmamakta, borcun doksan günlük süresi içerisinde ödenmemesi hâlinde ilgili ortaklara ihtarname çekilerek borçlarını ödemeleri talep edilmektedir. İhtarnamede belirtilen süre içerisinde borçlarını ödememeleri hâlinde ise ilgili ortağın sağlık sebepleri, ölüm, ailevi sıkıntı, yangın ve benzeri gibi sosyal ya da afete dayalı bir mazereti yoksa o takdirde haklarında ilgili kanun hükmü çerçevesinde icra takibine ancak o zaman başlanmaktadır.

Hakkında mahkûmiyet kararı verilen ortakların ortağı oldukları kooperatife müracaat ederek borçlarının belirli bir kısmını ödeyerek kalanı için yeni bir taahhütte bulunmaları hâlinde mahkûmiyet kararı infazından sarfınazar edilmektedir. İlgili mahkemelerce hapis cezasına çarptırılan ortakların toplam sayısı 10/11/2011 itibarıyla 143'tür. Haklarında hapis cezası verilen ortaklarımızın çok büyük bir kısmı borçlarını bu aşamada ödediklerinden veya yeni bir taahhütte bulunduklarından bu cezaların infazı gerçekleşmemektedir. Tarım kredi kooperatiflerine olan borçlarını ödemedikleri için ilgili mahkemelerce verilen mahkûmiyet kararları nedeniyle son üç yılda cezaevine giren üretici sayısı 97'dir. Cezaevine giren ortakların yakınları veya kefilleri tarafından borçlarının ödenmesi veya yeni bir taahhütte bulunmaları nedeniyle hapisten çıkarılmaları sağlanmaktadır.

Borcunun tamamını ödeme imkânı bulunmayan ortakların borçlarının yüzde 25'ini ödemeleri kaydıyla kalan borçları için ürün hasat dönemi, ürün satış zamanı, gelirin elde edileceği dönem ve talepler de dikkate alınarak bir yıla kadar ek süre verilmektedir. Ayrıca ortakların vadesi geçen borçlarının asgari yüzde 75'ini ödemeleri kaydıyla kalan kısmı için yeni kredi kullandırılarak borçlarına mahsup edilebilmektedir.

Sayın Karaahmetoğlu'nun (6/364) no.lu TMO'nun piyasaya fındık sürmesi yönündeki talebin iletilip iletilmediği ve 2004 yılında yaşanan don afetindeki zararlarla ilgili sorusuna ilişkin olarak, TMO'nun piyasaya fındık sürmesi yönünde herhangi bir talep alınmamıştır. 2011 yılı fındık üretiminde bir önceki döneme göre yüzde 26'lık bir artış beklenmekte ve kota düşüşüne neden olan etken don zararı olmayıp mevsim şartlarının da etkisiyle tozlaşma ve meyve oluşumundan kaynaklanan meteorolojik şartlardır, ekolojik şartlardır.

Sayın Aslanoğlu'nun (6/367) ve (6/700), Sayın Çelebi'nin (6/392) no.lu önergeleri, buğday destekleme primi ödeme sistemi hakkındaki sorulara ilişkin olarak: Fark ödemesi kapsamına alınacak ürünlerin üretim sezonu içinde satışının yapılması şartı aranmaktadır. 2011 yılı ürünü fark ödemesi destekleme uygulamalarının yürütüldüğü 7 Nisan tarihli Resmî Gazete'deki ilgili tebliğ gereğince, üretim sezonuna ilişkin hasat tarihi ve son başvuru tarihi arasındaki süreyi içeren alım satım belgesi ve desteklemeye tabi ürüne yönelik borsa altyapısı mevcut il ve ilçelerde zorunlu, diğer ilçelerde ise il/ilçe komisyonlarının gerekli gördüğü durumlarda borsa tescil beyannamesi istenmektedir. Diğer taraftan TMO, fabrikalara teslim edilen ürünlerde fark ödemesi desteği kapsamında bulunmaktadır.

Çatalca Yalıköy'deki hayvan ölümleriyle ilişkin olarak da?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, sürenizi uzatıyorum bitirmek üzere soruları.

Buyurun efendim.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

İstanbul Çatalca ilçesi Yalıköy'de aşılama sonrası olan ölümlerin nedeninin aşılamaya bağlı anaflaktik şok olduğu uzmanlar tarafından tespit edilmiştir. Aşılamadan kaynaklanan hayvan ölümleri nedeniyle hayvan sahibine tazminat en kısa sürede ödenecektir. Bu kendilerine de zaten iletildi.

Sayın Öğüt'ün (6/425), (6/506) ve (6/509) sayılı önergeleri: İthal edilen hububat, yağlı tohumlar, canlı hayvan ve hayvansal ürünlerde vergi artışı yapılıp yapılmayacağı konusu Bakanlığımız görev ve yetki alanına girmemekte, söz konusu ürünlerin vergi düzenlemeleri Ekonomi Bakanlığımızca yapılmakta.

Erzurum, Ardahan, Kars ve Iğdır'da arıcılık yaparken ayının saldırısıyla arılarını, kovanlarını kaybeden üreticilerin zararlarının karşılanmasıyla ilgili olarak, yabani hayvan saldırısı çiftçi ihmalinin olmadığı durumlarda 2090 sayılı Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun kapsamında değerlendirilebilir. Bu çerçevede 2090 sayılı Kanun kapsamında çiftçilerin ve/veya esnafın kredi borçlarının ertelenmesi konusunda yapılacak herhangi bir işlem bulunmamaktadır.

Konuya ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın da bir görüşünü aldık, bu konuyla ilgili. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından, yaban hayvanlarının kişilere ve mallarına verdikleri zararların karşılanmasıyla ilgili olarak meri mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmaması nedeniyle, söz konusu zararın karşılanması mümkün olmamaktadır.

Ardahan Posof ilçesinde meyveciliğin yaygınlaştırılması ve elma üretiminin artırılması için yapılan çalışmalarla ilgili olarak: 2010 yılı TÜİK verilerine göre, Ardahan ilinde 383 bin dekar ekilen alan içerisinde meyve alanı 692 dekardır. Meyve alanı içerisinde, 470 dekar alanda 530 ton elma üretimi gerçekleştirilmiştir. Elma üretiminin tamamı Posof ilçesinde gerçekleştirilmiş, Bakanlığımızca sertifikalı ve standart fidan ile bahçe tesisi, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları yapan üreticilere dekar başına destekleme uygulamaları ve üreticilerin üretim girdilerini azaltmak amacıyla dekar başına mazot, kimyevi gübre ve toprak analizi destekleme uygulamaları yürütülmektedir.

2011 yılında, 2010 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı olan üreticilere, bodur veya yarı bodur fidan kullanılarak en az 5 dekar kapama meyve bahçesi tesis eden üreticilere standart fidan için 150 TL/dekar, sertifikalı fidan için 300 TL/dekar destek verilmektedir. Diğer meyve fidanları ile en az 10 dekar olmak üzere kapama meyve bahçesi tesis eden üreticilere de standart fidan için 100, sertifikalı fidan için 200 TL destek verilmektedir. Organik tarım uygulamaları yapan çiftçilere dekar başına ayrıca 25 TL, iyi tarım uygulamaları yapan çiftçilere 20 TL/dekar destek verilmektedir. Ayrıca, dekar başına 3,25 TL mazot; 4,25 TL gübre için destekleme ödemesi yapılmaktadır.

Sayın Şafak'ın (6/444) no.lu, Sayın Başbakanımıza yöneltmiş olduğu önerge, patates üreticilerinin desteklenmesiyle ilgili olarak: Patates üretimimiz 2008 yılından itibaren artışa geçmiş ve 2010 üretim yılında 4 milyon 597 bin ton olarak gerçekleşmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, cevaplandırılmayan soru kaldı mı efendim?

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Evet, var.

BAŞKAN - Ne kadar var?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Çok var.

BAŞKAN - Peki, süratle okuduğunuz için söyleyeceğim bir şey yok. Bir iki dakika daha vereyim cevapsız soru kalmasın mümkünse.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI  MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkanım, kusura bakmayın, pazarlık gibi olmasın ama altı yedi dakikada bitireyim çünkü arkadaşımız soruları okurken kırk dakika aldı, soruların sadece okunması. Dolayısıyla eğer izin verirseniz ben tamamlayayım, değerli milletvekillerimiz de sözlü sorulara cevap almış olurlar.

BAŞKAN -  Pekâlâ, sırf cevapları almaları için beş dakika daha diyelim Sayın Bakan, lütfen.

SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Bir beş dakika da bizden ver Sayın Başkan.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI  MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - 21 Aralık 2011 tarih ve 2011/2488 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 4-14 Kasım 2011 tarihleri arasında patates üretiminin yoğun olduğu Kayseri, Nevşehir ve Niğde illerinde meydana gelen don afetine maruz kalan ve söz konusu afetler nedeniyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları zarar gören ÇKS'ye kayıtlı gerçek ve tüzel kişi üreticilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları bir yıl süreyle ertelenmiştir.

Patates üreticilerinin TEDAŞ'a olan elektrik borçlarının hasat döneminde tek faturada ödenmesiyle ilgili olarak da Bakanlığımız tarafından Enerji Bakanlığı ve EPDK nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur.

Sayın Aydın'ın (6/460) ve (6/697) no.lu önergeleriyle ilgili: 21 Aralık 2011  tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla 15 Eylül-20 Ekim 2011 tarihleri arasında Antalya, Aydın, Hatay, Denizli, Manisa, Muğla ve Rize illerinde meydana gelen sel, fırtına, heyelan, aşırı yağış, dolu ve hortum afetleriyle 4-14 Kasım 2011 tarihleri arasında Kayseri, Muş, Nevşehir ve Niğde illerinde meydana gelen don afetine maruz kalan ve söz konusu afetler sebebiyle ekilişleri, ürünleri, hayvan varlıkları, tesisleri veya seraları zarar gören Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı gerçek ve tüzel kişi üreticilerin Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerine olan borçları bir yıl süreyle ertelenmiştir.

Sayın Dedeoğlu'nun (6/529) ve (6/530) no.lu önergeleriyle ilgili olarak GAP ve DAP illerine uygulanan yüzde 30, yüzde 40'lık hayvancılık hibe desteklerinin Kahramanmaraş ilinde de uygulanması ve sığır yetiştiriciliğinin desteklenmesi konusuyla ilgili önergesi: Kahramanmaraş iline 2002 yılında 780 bin TL hayvancılık desteği verilmiş iken 2011 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla verilen destek miktarı 20 milyon TL olmuştur. 2003-2011 yıllarında Kahramanmaraş illimizde toplam 97 milyon TL hayvancılık desteği verilmiştir. GAP ve DAP illerinde ödenen sadece GAP projesi çerçevesindedir. O nedenle GAP illeri dışındaki illerde bu projenin uygulanması mümkün değildir.

Sayın Topcu'nun (6/630) no.lu önergesiyle ilgili olarak, özürlü memur sayısı -657'ye tabi memur sayısı- 2010 yılında 51, 2011 yılında 50 adettir Bakanlığımızda. Bakanlığımızın dolu memur kadro sayısının yüzde 3'ü 1.125 adet olup 2011 yılında çalışan özürlü memur sayısı düşüldükten sonra istihdam edilmesi gereken 1.075 adettir. Özürlü memur personel alımı için 2011/2192 sayılı Yönetmelik hükümleri gereğince 31/10/2011 tarihli yazımızda Devlet Personel Başkanlığından talepte bulunulmuştur. Talebin gerçekleşmesi hâlinde ilave özürlü alacağız.

Sayın Soydan'ın (6/665) ve (6/690) no.lu önergeleriyle ilgili, gıda mühendislerinin istihdamı konusunda 2004-2011 yılları arasında kadrolu ve sözleşmeli olarak toplam 1.088 gıda mühendisi yerleştirilmesi yapılmıştır Bakanlığımızda ki bunların tamamı ÖSYM tarafından yapılan sınavla alınmıştır. Denetim ve kontroller her yıl artırılarak gıda mühendisleri tarafından yapılmaktadır. 2002 yılında 1.500 olan kontrol görevlisi sayısı 2011 yılı itibarıyla 4.600'e çıkarılmıştır. Bakanlığımızda gıda mühendislerinin daha çok istihdamıyla ilgili de çalışmalar yapılmaktadır.

Biga ilçesinde görülen şap hastalığından dolayı zarar gören üreticilerin zararlarının karşılanmasıyla ilgili olarak Anadolu'da Bakanlığımızca yapılan mücadele çalışmalarıyla hastalığın kontrol altına alınıp eradikasyonu sağlandıktan sonra yurt dışı kaynaklı görülebilecek yeni mihraklarda  hastalığın ülkemize yayılmasının önlenmesi amacıyla tazminatlı itlaf uygulanacaktır. Hâlihazırda aşılar yapılmaktadır ve kontrol yapılmaya çalışılmaktadır.

Sayın Birtane'nin (6/686) no.lu önergesiyle ilgili olarak Kars ilinde 1998-2011 yılları arasında 232 köy ve beldede 233 bin hektar alanda mera tespiti, 180 bin hektar alanda mera tahdit çalışması yapılmıştır.

Yine 2000-2011 yılları arasında 12.976 hektar alanda mera ıslahı ve amenajman projesi yapılmıştır. 2002 yılında 471 bin TL olan hayvancılık desteği Kars'ta 2011 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla 21 milyon 100 bin liraya çıkmıştır. Kars ilimize verdiğimiz toplam hayvancılık desteği 127 milyon 200 bin liradır 2003-2011 yılları arasında.

Sayın Özgündüz'ün (6/698) ve (6/699) no.lu önergeleriyle ilgili olarak jokey kaza yardım sandığında biriken paralar aynı yönetmeliğe göre jokeylerin tedavi giderleriyle jokeylere yapılan yardım ve eğitim?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, çok teşekkür ediyorum.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Bir cümleyle bitiriyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hayır, artık gerisini yazılı cevaplandırırsınız.

Çok teşekkür ediyorum Sayın Bakan.

GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - 2011 yılında jokeylere bu sandıktan 1,057,329 TL ödeme yapılmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler.