GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ SANDIĞI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:45
Tarih:22.12.2011

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 113 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 6'ncı maddesi 5510 sayılı Kanun'da bir değişiklik öngörüyor. 5510 sayılı Kanun, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Hakkında Kanun. Sosyal güvenlik alanını düzenleyen bir temel mevzuat ve 6'ncı madde de bu kanunun 64'üncü maddesine (d) bendi adı altında bir ek bent ekliyor.

Değerli arkadaşlar, çok teknik konuşmaya gerek yok. Çok net bir şey söylüyorum. Bu değişikliği kabul ettiğimiz takdirde tedavi giderlerinin ödenmesinde kısıntı yapacağız. Yani bu değişiklik, bundan sonra hastalara ne kadar daha az tedavi gideri öderiz düşüncesinin ürünü. Bu değişikliği oylayıp geçirdiğimizde hastane kapısından dönen insanların sayısı artacak, ilaç alamayan insanların sayısı artacak, tedavi olamayan insanların sayısı artacak. Bakın niye söylüyorum bunu? AKP İktidarı sağlıktaki başarılarıyla sürekli övünüyor, burada bütçe görüşmelerinde de bunları dinledik. 5510 sayılı Kanun'un 63'üncü maddesi hangi tedavi giderlerinin ödeneceğini düzenliyor. Aynı kanunun 64'üncü maddesi hangi durumlarda tedavi giderlerinin ödenmeyeceğini düzenliyor. Biz bu değişiklikle 64'üncü maddeye şöyle bir ekleme yapıyoruz: Sosyal Güvenlik Kurumunun kabul etmediği, saymadığı ödemeler yapılmayacak. Bakın bu ne demek biliyor musunuz değerli milletvekilleri? Önümüzdeki günlerde öngörülemeyen yeni tedavi biçimleri ortaya çıkabilir. Örneğin kanser tedavisine ilişkin yeni yöntemler bulunabilir ve vatandaş hastane kapısına gittiğinde kanser tedavisiyle ilgili o yaşamsal önemi olan tedaviyi Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeyecek, alamayacak o hizmeti. Sadece bir tane örnek verdim.

Değerli arkadaşlar, bir başka şeyi daha düzenliyor bu değişiklik, eğer oylarsak başka bir şey daha olacak. Bakın, eskiden, eğer 63'üncü maddede ayrıntılı olarak sayılmamışsa, vatandaş, orada sayılmasa bile kurum tedavi giderini ödemediği zaman mahkemeye gidiyordu. Sosyal devlet ilkesi var ya, Anayasa'da sosyal devlet ilkesi var, vatandaş iş mahkemelerine gidiyordu, diyordu ki: "Anayasa'da sosyal devlet ilkesi öngörülmüş. Benim bu hastalığımı devlet karşılamak zorunda, Sosyal Güvenlik Kurumu karşılamak zorunda." ve mahkeme kararıyla o tedaviyi alabiliyordu. Şimdi, 64'üncü maddeye getirdiğimiz bu bentle, bu hükümle, artık vatandaş mahkeme kararıyla da bu tedavi hakkını alamayacak, getirilen düzenleme bu.

Değerli arkadaşlar, bakın, Türkiye'de o övünülen sosyal güvenlik sisteminin ne hâle geldiğini, sağlık sisteminin ne hâle geldiğini biliyoruz. Daha dün gazetelerde yazdı, 247 ilaç problemli. Kanser ilacını alamıyor insanlar. Çocuklar, grip olan küçük çocuklar için tuzlu su denilen suyu ödemiyor, Sosyal Güvenlik Kurumu ödemiyor, küçücük yavrular kış günü? Ya, tuzlu su 3 lira, 4 lira, bunu ödemiyor. Böyle bir sistem?

Bakın "Paran yoksa sürün." Hastane kapısından geri dönenler. Bakın, "Hayaldi, yalan oldu." "Acil servise gittim, param olmadığından geri dönmek zorunda kaldım." diyen bir anlayış.

Değerli arkadaşlar, son olarak şunu söylüyorum: Dün burada bütçe görüşmeleri yapılırken Sayın Nurettin Canikli buradan bir şey söyledi: "Biz -AKP için söylüyorum- garip gurebayı, fakir fukarayı sizden 16 kat daha fazla seviyoruz." dedi.

Şimdi, bu kanun değişikliği çerçevesinde diyorum ki ben de fakir fukarayı, garip gurebayı sizin sevginizden Allah esirgesin diyorum.

Teşekkür ediyorum, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ederim Sayın Tezcan.