| Konu: | SÖZLÜ SORU ÖNERGELERİNE VERİLEN CEVAPLAR |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.04.2013 |
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tekrar çok teşekkür ediyorum.
Önce kolay sorulardan başlayayım.
Yönetici atamaları için -Sayın Topçu'nun sorusu- evet, yeni bir yönetmelik çalışmamız var fakat bu çalışma biraz yavaş yürüyor gibi görünebilir haklı olarak çünkü merkezde yaptığımız çalışmayı, bizzat sahada bu işi, bu sorumluluğu üstlenmiş olan arkadaşlarımızla yani il millî eğitim müdürlerimizle, ilçe millî eğitim müdürlerimizle, öğretmenlerimizle -danışarak, onların da görüşlerini alarak- sonuçlandırmak istiyoruz. O çalışmalarımız sürüyor. Yönetici atamalarında bir miktar gecikmemiz var, onu telafi edecek şekilde çalışıyoruz ama dediğim gibi, yani mümkün olduğu kadar, sahadaki gerçek sorunları bilen insanların görüşlerinin de hesaba katıldığı bir yönetmelik olsun istiyoruz.
SBS'yle ilgili olarak da bu seviye belirleme sınavlarıyla ilgili olarak da: Şimdi bu konuda, doğrusu, çok genel ilkelerden söz ettiğiniz zaman bile, sanki sıfırdan yeni bir model icat ediyormuşsunuz gibi birtakım spekülasyonlara yol açılıyor. Onun için, bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Kısaca durumu özetleyeyim: Bugüne kadar uygulanmakta olan seviye belirleme sınavı aslında kendi içinde tutarlı, başarılı bir düzenleme. Yani, netice itibarıyla, kimsenin sonuçlarına en azından itiraz edemeyeceği bir sınav var. Bu sınavda eğer bir haksızlık, bir yanlışlık, bir zaaf varsa bu sınava katılan bütün çocuklar için geçerli. Yani, sınav, çocukların bir kısmını diğerlerinin önüne haksız yere geçiren bir sınav değil. Dolayısıyla, en azından formel olarak adaletli bir sınav. Fakat, hem sınavın tekniği, test tekniği hem de bu test tekniğinde kullanılan soruların dayandığı havuz, çocukların ortaokul boyunca aldıkları eğitimi bir anlamda yok sayan veya yeteri kadar değerlendirmeyen, daha çok, özellikle sınava girişten bir önceki yıl son sınıflarda dershanelerde edinilen test becerilerine dayalı, o becerileri edinmiş çocukların daha başarılı olabildikleri ve dolayısıyla, bizim ortaokulda verdiğimiz eğitimin bir anlamda öğrenciler ve velileri tarafından da sınav gözetilerek, sınav açısından çok fazla ciddiye alınmamasına da yol açan bir sınav uygulaması. O yüzden, Millî Eğitim Bakanlığında ben göreve başlamadan önce de başlatılmış olan çalışmaların devamı olarak yürüyen çalışmalarla şimdi hem bu adaleti sağlamak hem de çocukların dört yıl boyunca ortaokulda aldıkları, alacakları eğitimi bir kenara itmeyen, o eğitimdeki başarıların, performansın da değerlendirildiği, hatta sadece onların değil, çocukların ders dışı birtakım etkinliklerde, sportif, sanatsal etkinliklerdeki başarılarını, ilgilerini de hesaba katan, onları da değerlendiren, böylece onları bu ilgi, yetenek, becerilerine göre uygun mecralara, uygun okullara yönlendirmemizi sağlayacak bir düzenleme yapabilir miyiz, bunun üzerinde çalışıyoruz ama bu, takdir edeceğiniz üzere, bugünden yarına gerçekleştirilebilecek bir çalışma değil. Zaten aceleye de getirilmemesi lazım yani bütün geçmiş uygulamalardaki doğrularımızı ve yanlışlarımızı, tecrübelerimizi masanın üzerine yatıran, orada iyi yaptıklarımızı bu yeni düzenlemeye de katmaya çalışan, yanlış yaptıklarımızı bu yeni düzenlemede mümkün olduğu kadar sakınmaya çalışan bir çalışmanın içerisindeyiz. Dolayısıyla, önümüzdeki yıl -zaten biliyorsunuz, okul türlerinin azaltılmasına ilişkin bir ilke kararımız vardı Millî Eğitim Bakanlığının uygulamaya koyduğu- bu çerçevede bütün liselerimiz Anadolu lisesi statüsüne getiriliyor. Dolayısıyla, her çocuğumuz kendisine en yakın yerleşim biriminde, her yerleşim yerinde çocuklarımız kendilerine yakın bir Anadolu lisesi bulma şansına sahip olacaklar. Dolayısıyla, adrese dayalı yerleştirme için önemli bir fırsat oluşturabileceğimizi düşünüyoruz. Buna rağmen, bazı okullarda, özellikli okulların kapısında ciddi yığılmalar olabilir, olacaktır, bu kaçınılmazdır. Onlar için de ayrı bir sınav veya seçme düzeni üzerinde çalışıyoruz ama dediğim gibi, bunları son zamanlarda biraz magazine ederek "Kazak sistemi" filan gibi söylentiler var. Bu tamamen Türkiye'nin kendi millî tecrübesinin sonucu olarak, bu millî tecrübenin değerlendirilmesiyle oluşturmaya çalıştığımız bir model olacak inşallah.
KPSS geçerlilik süresi? Bu yıl yapılacak olan KPSS sınavından önceki KPSS sınavında alınmış olan puanlar bu KPSS sınavıyla birlikte geçerliliğini yitiriyor. Şunun için: Bu yıl yapılacak olan KPSS?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Devamla) - ?sınavıyla ilgili, özellikle öğretmenlerimize yönelik olarak?
BAŞKAN - Evet, Sayın Bakan, bir dakika daha verip toparlıyorsunuz. Cevaplayamadığınız sorular daha sonra cevaplandırılır.
Buyurun.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Devamla) -?alan soruları ilave edilecek biliyorsunuz. Bu, öteden beri öğretmen adaylarımızın da talep ettikleri bir şeydi yani öğretmen adaylarımız alanları gözetilmeksizin, her biri genel bir değerlendirmenin içinden aldıkları puana göre atanmaktan şikâyetçiydiler ve haklıydılar. Dolayısıyla, önümüzdeki KPSS sınavında öğretmen adaylarına kendi mezun oldukları alanlara ilişkin sorular yani o alanın öğretmenliğine -hem alan bilgisine hem de o alan öğretmenliğine- ilişkin sorular olacak ki Almanca öğretmeniyle matematik öğretmeni aynı kulvarda yarıştırılıp birbirinin hiyerarşisini zedelemesinler diye. Dolayısıyla, her alan öğretmeni kendi alandaşlarıyla yarışmış olacağı için daha adil bir düzenleme olacağını varsayıyoruz.
Diğerlerine...
BAŞKAN - Vaktimiz kalmadı.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Devamla) - Usulü bilmiyorum yazılı mı cevap vermem gerekir?
BAŞKAN - Yok, cevaplayamadığınız sorular gündemdeki yerlerini muhafaza edecekler tekrar size sıra geldiğinde cevap vereceksiniz.
Teşekkür ederim Sayın Bakan.
MİLLî EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI (Devamla) - Teşekkür ederim, sağ olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)