GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:42
Tarih:19.12.2011

CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 2012 yılı bütçe kanunu tasarısının 30'uncu maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

30'uncu maddenin yürütme maddesi olduğunu hatırlatmak isterim. Şimdi, AKP'li milletvekili arkadaşlarım diyecekler ki: "Yürütme maddesinde ne konuşulur ki?" Zaman zaman AKP milletvekilleriyle yaptığımız görüşmelerde biz muhalefeti her konuda konuşmakla eleştiriyorlar, hatta "Yürütme maddesi üzerinde bile söz alıyorsunuz da konuşuyorsunuz." diye bize bu kürsüden bile serzenişte bulunuyorlar.

Değerli milletvekilleri, biz, sorunların konuşarak çözüleceğine inanıyoruz, bazıları gibi küfrederek, bazıları gibi fiziksel şiddet uygulayarak sorunların çözüleceğine inanmıyoruz.

Değerli milletvekilleri, bana göre, bütçe kanunu tasarısının en önemli ve üzerinde en çok konuşulması gereken maddesi yürütme maddesidir. Neden mi? Bakın, madde ne diyor? Madde diyor ki: Kanunun ilgili hükümlerini ilgili bakanlar ve bürokratlar yürütür. Ben de diyorum ki bazıları iyi yürütüyor, bazıları ise yürütemiyor. İyi yürütenlerin yaptıkları ayan beyan herkes tarafından görülüyor ve biliniyor. İyi yürütemeyenler ise sanırım maddenin adından çekiniyor çünkü kanun maddesi açıkça "yürütme" diyor. Nasıl yürütecek bu adam? Yürütemiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri?

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Teşekkür edin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim canım.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Devam edin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Edeceğim tabii, müsaade edersen.

Değerli milletvekilleri, az önce buradan, bir hatip arkadaşımız ya da AKP'nin Grup Başkan Vekili de benzer şekilde söylediler, satılan topraklar mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde satılırmış. Ben şimdi soruyorum, Canikli yerinde yok ama? Buradaymış. Sayın Canikli, ben size soruyorum: Bu mayınlı arazileri mütekabiliyet ilkesi çerçevesinde mi verdiniz İsrail'e Allah aşkına?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Kim verdi?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Kim verdi?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - İsrail size bu mayınlı arazi kadar bir arazi vermeyi taahhüt mü etti? Bu kadar verimli, bu kadar mümbit arazileri bizim köylümüze vereceğinize neden gittiniz İsrail'e verdiniz? Lütfen, halkı yanıltmayın. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Siz yanıltıyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Evet, verdiniz, aslanlar gibi geri aldık.

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Halkı siz yanıltıyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Verdiniz, aslanlar gibi geri aldık.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kurtardık onları be!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiç, ne konuştuğunuzu bilin. Biz olmasaydık şimdi onlar peşkeş çekilmişti. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Devam et, devam et.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Arkadaşlar, şimdi diyeceksiniz ki bu kadar eleştiriden sonra "Ya kardeşim, biz yüzde 49 küsur oy aldık, halk bizi çok seviyor, biz de yürütüyoruz." İyi yürütün. Benim de size bir çift lafım var. Vatandaşlarımızın yüzde 50'den fazlasının size oy vermemiş olduğunu hiçbir zaman unutmamanızı rica ediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Yüzde 75'in size oy vermediğini biliyorsunuz.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yaptığınız işler artık ayağınıza dolaşmaya başladı. Uykunuzu kaçırdım, özür diliyorum. Gayet iyi gidiyordunuz, uykunuz kaçtı, farkındayım ama yaptığınız işler artık ayağınıza dolaşıyor, haberiniz olsun.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Size yüzde kaçı oy vermedi, onu bir söyleyin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Nasıl ayağınıza dolaşıyor biliyor musunuz? Bakın anlatıyorum, ayağınıza nasıl dolaşıyor.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Yüzde kaçı oy vermedi size?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bu memleketin bir Sağlık Bakanı var.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Yüzde kaç oy vermedi size?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Devam et, devam et.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi sizi duyamıyor insanlar, ben size söylüyorum?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Yüzde kaç oy vermedi size?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Yüzde kaçı oy verdi?" diye soruyorsunuz, yüzde 26 biz oy aldık. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Vermedi, vermedi; kaçı vermedi?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yüzde 26 oy aldık. Sizin gibi çeşitli sebeplere, çeşitli konulara girerek oy almadık.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - O halkın yüzde kaçı oy vermedi? Onu söyleyin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bize diyorlar ki: "AKP gibi yapın, çok daha fazla oy alırsınız." Vallahi de yapmayacağız, billahi de sizin gibi yapmayacağız. (CHP sıralarından alkışlar)

MUZAFFER YURTTAŞ (Manisa) - Hodri meydan, yapın! Yapamazsınız bizim yaptığımızı, yapamazsınız.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Yapmayacağız, sizin gibi yapmayacağız; asla yapmayacağız.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - İktidar olmak lazım, iktidar.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, değerli milletvekilleri, yürütme maddesi konuştuğumuzu hatırlatıyorum. Yürütme maddesinde yürütme maddesinin derinliklerine gireceğim.

Bu memleketin bir Sağlık Bakanı var. Sağlık Bakanı da yürütmenin bir parçası. Gördüğüm kadarıyla Hükûmet tarafında yer yok. Arkasından konuşacak gibi olacaktım, üzülecektim ama az önce yemekte gördüm kendisini. Mecliste olduğu hâlde burada yok, rahat rahat konuşabilirim.

Efendim, Sağlık Bakanına birtakım sorular sordum, hiçbir soruya yanıt vermedi Sağlık Bakanı.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Verdi.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hiçbir soruya vermedi. Siz de? Bakın, daha elimde, getirdim.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Verdi. Buradan, oturduğunuz yerden sorduğunuz her sorunuza cevap verdi.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Elimde getirdim. Meclis web sitesine girin, bakın bakalım Sayın Sağlık Bakanı benim verdiğim sorulara cevap vermiş mi, cevap verilemeyen sorular arasına mı girmiş?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Ben kulaklarımla duydum.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bir bakın, ondan sonra konuşun.

Niye cevap vermiyor? Eğer zor soru soruyorsam özür dilerim. Bana söylesin, daha basit sorular sorayım. Ama eğer bilmiyorsa soruların cevaplarını, yiğitçe çıksın "Haklısın, bilmiyorum." desin, ben de o zaman kendisine bu soruların nasıl çözüleceğini anlatayım.

Aslında sorularım çok basitti. Ne sormuştum biliyor musunuz? "Şu övündüğünüz Sağlıkta Dönüşüm Projesi var ya, hani `Övünüyoruz, gurur duyuyoruz.' dediğiniz Sağlıkta Dönüşüm Projesi nedeniyle halkımızın, sizlerin bile, milletvekillerinin bile bütün mahrem bilgileri çalındı." demiştim bu kürsüden, hâlâ cevap yok benim sorduğum soruya. "Ananızın, babanızın, kardeşinizin, evlatlarınızın, hepimizin mahrem bilgileri çalındı, ticari amaçlı peşkeş çekildi." dedim, bir kişi çıkıp cevap vermedi. (CHP sıralarından alkışlar)

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Nedir bu?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Dedim ki bu kürsüden: "Adana Numune Hastanesinin Başhekimi yazı yayınladı -işte yazı örneği burada- bu Numune Hastanesinin Başhekimi, koskoca bir hekim diyor ki: Hasta konforunu sağlayacak malzemelerden tasarruf edin." "Çıkın, buna cevap verin." dedim, cevap vermedi. İşte, yürütme konuşuyoruz. Bu mu sizin yürütmeniz? Hayırlı uğurlu olsun!

Sayın Sağlık Bakanı diyor ki? Her yerde, her çıktığında bıçak parasından bahsediyor, bütün hekimleri itham ediyor. Ben çok iyi biliyorum ki -kendisi de bir hekim- kendisi muayenehane işlettiği dönemde bile bıçak parası almamıştır, tıpkı binlerce hekimin almadığı gibi. Her meslekte çürük elmalar vardır, her meslekte; milletvekillerinde de var, bakanlarda da var, öğretmenlerde de, herkeste vardır. Sizin göreviniz, iktidar olarak, bu çürük elmaları ayıklamaktır, bütün hekimleri bıçak parasıyla itham etmek değildir.

Peki, itham ettiniz, ne oldu? Siz bir Hükûmet olarak ne yaptınız? Siz, bıçak parasını, zengin-fakir demeden, Hükûmet olarak, herkesten alıyorsunuz. Nasıl mı? Bakın, bu devlet sizin sayenizde vatandaşından bıçak parası alıyor mu, almıyor mu? Hastaneye gidip muayene olun, 5 lira paranız gitti.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - 3 lira.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - 5 lira, bilmeden konuşma, 5 lira.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - "3 lira" dedi burada Sağlık Bakanı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hastaneye git, muayene ol, 5 lira.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sordunuz, "3 lira" dedi.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - 5 lira efendim.

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Evvelden hastaneye gidip muayene bile olamıyorduk.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Kazara reçete yazılırsa? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Onun da hesabını yapacağım, 200 liranın da. 

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Sabah namazıyla giriyorduk sıraya.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ne alakası var sabah namazıyla sağlığın Allah aşkına?

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Namaz kılıp gidiyordum ben.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Tamam, "Sabah namaz kılın, abdest alın, alyuvarlar hızlanır." diyen sizdiniz tabii. Çok iyi. Din kitaplarına bile yazdınız "Abdest alınca alyuvarlar hızlanır." diye. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Yanlış konuşuyorsun.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben bu işin uzmanıyım, size anlatıyorum.

5 lira muayene parası alıyorsunuz, arkasından, reçete yazılırsa 3 lira daha alıyorsunuz. Şimdi, yeni getirdiniz? Hangi yüzle getirdiniz ki bilmiyorum bunu Meclise? Her kutu ilaçtan 3 lira para istediniz, Komisyonda 1 liraya düştü. Kazara 5 kutu ilaç yazılırsa 5 lira daha para alacaksınız. Eğer on gün içinde vatandaş iyileşmezse, aynı doktora değil başka bir doktora doktor seçme hakkını kullanarak giderse? (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bunlar size de lazım, dinleyin.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ?o zaman 13 lira daha para alıyorsunuz. Yani?

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - On yıl önce neydi? On yıl önce kaç lira alıyordunuz, on yıl önce?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bundan önce neydi? Bundan önceki sistemi savunmuyoruz. Bundan önceki sistemi de biz getirmedik. Bundan önceki sistemi biz getirmedik ve savunmuyoruz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) -  Siz bir şey getiremediniz ki zaten.

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Savunamazsınız zaten.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Bundan önceki sistem kötüydü. Bundan önceki sistem kötüydü. (AK PARTİ sıralarından "Bravo!" sesleri, alkışlar) Elbette kötüydü. Bundan önceki sistem kötüydü, düzeltmeye geldiniz daha kötü yaptınız.

GÜLAY DALYAN (İstanbul) - Düzelttik, düzelttik.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Düzeltmeye geldiniz daha kötü yaptınız. (AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler)

Şu anda cebinde 26 lira parası olmayan bir insan  muayene filan olamıyor. Bakın, eğer sizin cebinizde 26 lira yoksa huzur içerisinde ölebilirsiniz. Huzur içinde ölebilirsiniz paranız yoksa ama eğer hasta olan çocuğunuzsa ıstırap içinde ölürsünüz. Hasta olan çocuğunuzsa o 26 lirayı bulamadığınız için bin kere ölürsünüz.

OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Doğan çocuğunu alamıyordu vatandaş.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Evet "Doğan çocuğunu insanlar alamıyor rehin bırakıyordu." diyor arkadaşımız.  Doğru söylüyorsun, doğru söylüyorsun.

Bakın, eğriye eğri, doğruya doğru. Rehin kalıyorlardı ama şimdi sizin sayenizde taburcu oluyorlar bankalara rehin kalıyorlar. Ellerinde bir evleri vardı o da onlarla beraber gidiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Şimdi nasıl olsa bana sataşacaksınız, söz vereceksiniz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Siz bunun devam etmesi için Anayasa Mahkemesine gittiniz.

BAŞKAN -  Teşekkür ediyoruz Sayın Atıcı.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Hayal aleminde yaşıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sakin olunuz lütfen sayın milletvekilleri.