| Konu: | ANKARA MİLLETVEKİLİ ÖZCAN YENİÇERİ'NİN, TARIM VE HAYVANCILIKTA YAŞANAN SORUNLARA İLİŞKİN GÜNDEM DIŞI KONUŞMASI DOLAYISIYLA |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 06.03.2012 |
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Diyarbakır) - Sayın Başkan, Yüce Meclisin değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Yeniçeri'nin gündem dışı yaptığı konuşmaya cevap vermek üzere huzurlarınızdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum tekrar.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye'de, tarım sektörünü, biz, iktidara geldiğimiz 2002 tarihinden itibaren stratejik bir sektör olarak ele aldık ve ilk defa bu sektörle ilgili bir strateji planı hazırladık. Arkasından bir sektörel derinlik analizi çalışması yaptık ve o tarihte, esasen, Türkiye'ye kredi verme karşılığında Türkiye'ye dayatılan, Dünya Bankası ve IMF tarafından dayatılan destekleme politikasını da değiştirdik, bütünüyle değiştirdik. Çünkü daha önce IMF ve Dünya Bankası tarafından "Kredi karşılığı olmak kaydıyla Türkiye'ye önerilen doğrudan gelir desteği dışında başka bir destek çiftçiye verilmeyecek ve bunun da üretimle, verimlilikle ilişkisi olmayacak." anlayışıyla yapılan desteklemenin Türkiye'de tarımı ileriye götürmediği, verimliliği artırmadığı ve tarım sektörünü geliştirmediğini gördük, o nedenle de bunu değiştirdik, kökten değiştirdik. Şimdi, bununla ne yaptık? Önce şunu söyleyeyim: Biz geldiğimiz tarihte Türkiye'de 24 milyon hektar alanda ziraat yapılıyordu, 7,5 milyon insan ziraatla uğraşıyordu ve bu vatandaşlarımızın bu alanda ürettikleri tarımsal hasılanın değeri, tarımsal üretimin değeri 23 milyar dolardı. Türkiye bu tarımsal hasılayla dünya ülkeleri içerisinde 11'inci sırada yer alıyordu. Bizim aldığımız tedbirlerle, uyguladığımız politikalarla, yaptığımız stratejiyle bugün Türkiye 62 milyar dolarlık tarım hasılası elde ediyor ve bu 62 milyar dolarlık tarım hasılasıyla da dünya ülkeleri içerisinde Türkiye'nin sıralaması 11'den 7'ye çıktı. Avrupa ülkeleri içerisinde 1'inci sıradayız şu anda yani Fransa'yı, İspanya'yı, İtalya'yı ve Rusya Federasyonu'nu bu süre zarfında geçtik, AK PARTİ İktidarı döneminde geçtik, bizim uyguladığımız politikalarla geçtik ve 7'nci sıraya geldik.
Şimdi, bizim bu tarımsal verimliliği artırmaya, üretimi geliştirmeye, kalite ve standardı artırmaya dönük olarak uyguladığımız projeler sayesinde sektör bu kadar gelişmişken ve Türkiye gıda sektörü alanında net ihracatçı durumundayken? Elimizde rakamlar var, daha geçen, birkaç hafta önce açıklandı, Türkiye'de gıda sektörü, tarım sektörü Türkiye'nin net 4 milyar dolara yakın ihracat fazlasına sahip olduğu sektördür. Böyle bir tablo varken ortada, kalkıp, işte "Türkiye her şeyi ithal ediyor." iddiasıyla ortaya çıkıp bunu bir başarısızlık gibi göstermeye kalkışmak, doğrusu, bize göre çok insafla ve gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Şimdi, daha bugün?
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Bizim söylediğimiz rakamlara cevap verin Sayın Bakan, ithal ettiklerinizi tek tek sayın!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Değerli milletvekilleri, ithalat yapacaksınız, dünyada ticaret yapıyorsunuz. Dünyanın neresinde, dünyanın hangi ülkesi hiç ithalat yapmadan?
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - Bu ülkenin toprağını ektirmiyorsunuz, başkalarına hizmet ediyorsunuz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sadece ihracat yapan bir ticaret var mıdır? Dünyanın neresinde böyle bir ticaret var?
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - "Angus"u sizinle öğrendik, "Limuzin"i sizinle öğrendik!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yok. Bana bir tane ülke gösterin, deyin ki: Dünyada şu ülke hiç kimseden bir mal almaz, sadece satar. Bana bir tane böyle ülke gösterin. Hiç öyle bir ülke yok. Dünyada hiç öyle bir?
ÖZCAN YENİÇERİ (Ankara) - 5 alıp 1 satıyorsunuz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - O, hayal gücünüzün eseridir. O hayal gücü de insanı? Eğer hayal gücünün sınırlarını zorlarsanız sizi başka yere götürür. Dolayısıyla böyle bir ülke yok, böyle bir gerçek de yok. Aslolan şey şu: Türkiye üretebildiği ürünleri üretiyor, üretimini azami hâle getiriyor, verimliliğini artırıyor. Demin de söylediğim gibi, 24 milyon hektar alandan dün 23 milyar dolarlık tarım hasılası elde ederken bugün aynı alandan 62 milyar dolarlık hasıla elde ediyor, dünya sıralamasına geçiyor ve Türkiye'nin tarımdan sağladığı başarı Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı tarafından da dünyaya örnek gösteriliyor. Ben bu kürsüden de size gösterdim o raporu, dedim ki: "Bakın, `Başarıya Giden Yollar' adı altında Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatının yayınladığı raporda Türkiye'den bahsediliyor."
Biz, tabii, bir önemli noktaya geldik ama biz burada durmuyoruz, daha iyi bir noktaya Türkiye'yi getirmeye çalışıyoruz.
Özellikle Türkiye'nin tarım arazilerinin bölünmesi gibi önemli bir sorunu var. Bu, 1926 yılında Medeni Kanun'la gelişen, ortaya çıkan ve o tarihten sonra, gerçekte Türk tarım sektörünü yapısal anlamda önemli bir sorunla karşı karşıya bırakan bir gelişme. Biz şu anda bunu düzeltmenin çabası içerisindeyiz. Geçtiğimiz hafta 270 civarında konu uzmanını -gerek üniversitelerden gerek çiftçilerden gerek meslek kuruluşlarından, meslek odalarından- sektör paydaşlarını davet edip onlarla bir toplantı yaptık, bir çalıştay yaptık, şu anda 50 bin kişiyle de anket çalışması yapıyoruz ve bunların ışığında ortaya çıkacak olan teklifi bir model ile Meclisin huzuruna getireceğiz, sizlerin huzuruna getireceğiz ve inşallah, Türkiye'yi bu sorundan kurtaracağız.
Biz Hükûmet olarak Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu çıkardık. Tarım arazilerinde bölünebilme sınırına bir limit getirdik, 20 dekar ile sınırlandırdık. Ama bunun daha iyi, daha köklü bir şekilde çözülmesi için de ilave bir yasa değişikliğine ihtiyaç var, onu da Meclisin huzuruna getireceğiz. Bizim şu anda üzerinde durduğumuz konulardan bir tanesi bu.
Bir başka konu şu: Türkiye'de daha önce bölünmüş olan arazilerin toplulaştırılması yoluyla verimli hâle getirilmesidir. 1961 yılında, Türkiye, tarım arazilerinin toplulaştırılması çalışmasına başlamış. Kırk bir yıl içerisinde, yani biz Hükûmeti devralıncaya kadarki süre içerisinde Türkiye sadece 450 bin hektar alanda bu toplulaştırma faaliyetini yapmış arkadaşlar. Bizim devraldığımız noktadan bugüne şu anda, biten, hizmete giren 1 milyon 800 bin hektar, devam etmekte olan ve bu yılın sonunda da bitecek olan 2,8 milyon hektar civarındaki araziyle birlikte 4 milyon hektarın üzerinde bir arazi toplulaştırılması bizim Hükûmetimizin 2012 sonu itibarıyla bitirmiş olduğu bir toplulaştırma faaliyeti olacak. Buna da son derece önem veriyoruz. Bundan sonraki sürede de arazilerin toplulaştırılmasının tamamlanması bizim yine hedeflerimiz içerisinde.
Tarım ürünlerinde özellikle hayvansal ürünlerle ilgili piyasa düzenleme mekanizması kuruyoruz. Gerek sütle gerek etle ilgili olarak piyasaya müdahale edecek yeni bir mekanizma kuruyoruz. Yani hem tüketici lehine hem üretici lehine, ayrı ayrı olmak kaydıyla, fiyatların olumsuz seyrettiği dönemlerde buraya müdahale edip, arz fazlası olduğu zamanlarda arzı çekecek, arz yetersizliği olduğu durumda da bunu piyasaya sunacak şekilde bir mekanizma geliştiriyoruz.
Organize tarımsal sanayi bölgeleri kuruyoruz. Daha önce Sanayi Bakanlığı bünyesinde yer alan organize sanayi bölgeleri Tarım Bakanlığına yasal değişiklikle devredildi, şu anda geçiş sürecindeyiz ve artık, eskisi gibi de olmayacak, belirli bir kısmını biz hibe yoluyla vereceğiz ve süre vereceğiz, iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde bitme şartı getireceğiz. Arazisini hazırlayıp müteşebbis heyetini oluşturan ve kendi bölgelerinde tarım ve hayvancılıkla ilgili bir organize sanayi bölgesi, tarıma dayalı ihtisas sanayi bölgesi kurmak isteyen illerimize biz, Bakanlık olarak yardımcı olacağız ve belirli faaliyetleri orada, kümelenme modeliyle daha verimli, daha sanayiye de uygun üretim yapacakları tarzda, kaliteli ve yüksek standartta üretim yapacakları şekilde bir üretim modeli hayata geçiriyoruz. Bu da yine bu yıl içerisinde hizmete girecek, faaliyete girecek projelerimizden bir tanesi.
Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesi bizim başlattığımız bir proje. Şu ana kadar Türkiye'de 3.200'ün üzerinde tarıma dayalı tesis bitirdik, yatırım tutarının 600 bin liraya kadar olan kısmının yüzde 50'sini hibe verdik, 32 bin kişi çalışıyor. Tarım, sanayi entegrasyonu için son derece de önemli çünkü gerek bitkisel üretimde gerek hayvansal üretimde gerek su ürünlerinde işleme, paketleme, ambalajlama tesisleri kuruyoruz ve 3.200 tane tesis tamamladık. Bunlar şu anda faal ve çalışıyor. Bu devam ediyor. 2015 yılına kadar bir 3 bin tesis daha tamamlamayı, desteklemeyi planlıyoruz. Bu da devam ediyor.
Meraların özel sektöre açılmasıyla ilgili dün Bakanlar Kurulunda bir yasa tasarısı taslağı verdik, Bakanlar Kurulunda imzaya açıldı. Biliyorsunuz, uzun vadeli, yirmi beş yıllığına kiralanma söz konusuydu ama bunlar üzerinde hayvancılık için, tarım için gerekli olan tesislerin yapımına izin verilmiyordu, şimdi biz buna imkân tanıyan bir düzenlemeyi de getiriyoruz. Bu da çok kısa bir süre içerisinde yüce Meclisin huzuruna gelecek ve hayata geçecek. Böylece meralarımızdan daha verimli, daha yüksek düzeyde bir faydalanma söz konusu olmuş olacak.
Meralara ilaveten, yaş meyve sebzede sözleşmeli üretim modeli getiriyoruz, yaş meyve sebze üretiminde. Özellikle pazar değeri yüksek, ihracat imkânı olan, sanayide işleme imkânı olan meyvelerde ve sebzelerde sözleşmeli üretim yapanlara ilave destek getirmek suretiyle biz üretimde kaliteyi ve standardı artırmayı hedefliyoruz. Kaliteli ve yüksek standarttaki bir üretimde istikrarlı bir artışı öngörüyoruz bununla, bu da yine bu yıl içerisinde hayata geçecek destekleme kapsamına alınacak konulardan bir tanesi.
Türkiye'de biz, tarım havzaları üretim modelini geliştirdik. Türkiye'de şu anda biz, otuz havzada hangi tarımsal ürünler hangi yüksek verimlilik düzeyiyle üretilebiliyor bunu biliyoruz. Şimdi, meyvecilik alanında Türkiye'nin havzalarını belirledik ve bu havzalara biz özel bir destek getirmek suretiyle o bölgelerde öngörülen meyvelerin geliştirilmesini, daha yüksek miktarda üretilmesini destekleyen bir yeni destekleme aracı geliştiriyoruz. Bunu da Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu kararına aldık, bu da yine uygulamaya giriyor meyvecilik havzalarıyla birlikte. Bizim?
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Sayın Bakan, sahte fatura mağduru çiftçilerin durumunu ne yapacaksınız? Çok ciddi mağduriyetler var.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, Türk çiftçisinin cebine 5 Mart günü 1,9 milyar lira, yani eski parayla 1,9 katrilyon lira biz, çiftçilerin hesabına aktardık. Burada özellikle mazot, gübre, toprak analizi, yem bitkileri, süt primi ve su ürünleri destekleri ödeniyor, hesaplara dün gece yarısı itibarıyla geçti, çiftçilerimiz alabiliyorlar. Tabii, mart sonu itibarıyla yine hububat, baklagil, çay, fındık ve sertifikalı tohum verilecek. Mart ayında da, yine martın sonunda da ödeyeceğimiz miktar 1 milyar 85 milyon lira. Yani mart ayı içerisinde sadece yaklaşık 3 milyar lira Türk çiftçisinin cebine destek olarak, nakit destek olarak biz ödeme yapıyoruz. Nisan ayında 268 milyon, mayıs ayında 1 milyar 300 milyon, haziran ayında 1,1 milyar ödemeyi planladık ve böylece, haziran ayına kadar, toplam desteklerimizin 6 milyar lirasını ödemiş olacağız yani 7 milyar 300 milyon liranın 6 milyarı haziran ayına kadar çiftçinin cebine girmiş olacak yani artık, eskiden olduğu gibi, bir yıl sonra taksitler hâlinde ödemek yerine, biz yılın ilk altı ayında desteklemelerin, öngördüğümüz desteklemenin yüzde 90'ını ödemiş oluyoruz ve bunu ilk defa bu sene yapmıyoruz, geçen yıl da yaptık, önceki yıl da yaptık, ondan önceki yıl da yaptık. Son birkaç yıl içerisinde, bu şekilde, yılın ilk altı ayı içerisinde, desteklemelerimizin yüzde 90'ını ödemiş oluyoruz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim tabii, gerek hayvancılık alanında gerekse bitkisel üretim alanında vizyonumuz, 2023 vizyonumuz var. Biz, Türkiye'yi, eğer 2002'de devraldığımız noktadan, 23 milyar dolarlık hasıladan, 2011 yılında 62 milyar dolara çıkardıysak, 2023 yılında da biz Türkiye'nin tarım hasılasını 150 milyar dolara çıkarmayı planladık ve?
MUHARREM VARLI (Adana) - Tarla ekecek çiftçi bulabilirseniz Sayın Bakan.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - ?rahatlıkla bunu aşacağız.
MUHARREM VARLI (Adana) - Traktörünü çalıştıracak çiftçi bulabilirseniz.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Tarımsal ihracatımız bu sene 15,2 milyar dolar. 15,2 milyar dolar tarım ihracatımız. Bunu da yine biz 40 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz.
MUHARREM VARLI (Adana) - İthalat kaç dolar?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - İthalat bundan daha az, merak etme.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizim gerek üretim artışında gerekse kaliteyi ve verimliliği artırma konusunda aldığımız tedbirler meyvesini verdi. Bundan sonraki süreç içerisinde de bu çok daha iyi bir noktaya gelecek.
Yine, şunu da, değerli milletvekilleri, ifade etmek istiyorum: Faizsiz kredi uygulamasını, biliyorsunuz, Hükûmet olarak biz başlatmıştık ve bu çerçevede?
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Kimlere verdiniz, kimlere?
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Üreticilere verdik, üreticilere.
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Üreticilere değil, eczacılara verdiniz, üretimle alakası olmayanlara verdiniz, iş adamlarına verdiniz. Listesini verin, o zaman inanırız.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Bu süre zarfında biz geçen sene yaklaşık 20 milyar Türk lirası kredi kullandırdık.
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Listesini verin, bakalım kime verilmiş.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Sizin döneminizde, devri iktidarınızda çiftçinin kullandığı kredi faizleri yüzde 59'du. Biz bunları hayvancılıkta sıfıra indirdik, damlama sulama yatırımlarında sıfıra indirdik, diğer bütün kredilerde de yüzde 5'e indirdik.
SADİR DURMAZ (Yozgat) - Traktörü ipotekli değildi, tarlası ipotekli değildi, şimdi her şey ipotekli.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Şimdi, 2012 yılı faiz kararnamesi yeniden yayınlandı.
OKTAY VURAL (İzmir) - Nasıl başardınız Sayın Bakan? Bu hayvan sayısını azaltmayı nasıl başardınız? Şunu bir açıklayın gerçekten.
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Burada da gerek hayvancılıkla ilgili gerekse sertifikalı tohum, fidan ile ilgili üretimlerde biz yine faizsiz kredi vermeye, uygulamaya devam ediyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Köylüleri, çiftçileri limuzinlere bağladınız, tebrik ediyorum sizi!
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI MEHMET MEHDİ EKER (Devamla) - Diğer yatırımlarımızda da, diğer kredilerde de yine çok düşük düzeyli faiz ödemeleri olacak. Bunların büyük bir kısmı, yine bazıları yüzde 50 oranında, bazıları yüzde 60 oranında, bazı kalemlerde. Bunlarda da desteklemeler, kredi faiz sübvansiyonu desteklemesi devam ediyor.
Türkiye'nin sertifikalı tohumluk üretimini biz 145 bin tondan 635 bin tona çıkardık. Tohumluk ihracatı, bu speküle edilen bir konudur, o konuda da bilgi vereyim: Tohumluk ihracatı 2002 yılında 8 bin ton iken 2011 yılında 30 bin tona çıktı değerli arkadaşlar. Bunların hepsi çalışmalarla, gayretlerle oldu.
Türkiye 2004 yılında hibrit sebzenin büyük bir kısmını dışarıdan temin ediyordu. Bizim çıkardığımız mevzuatla, uyguladığımız projeyle bu alanda da Türkiye çok büyük bir mesafe katetti ve Türkiye dünyanın 3'üncü büyük tohum gen bankasını bizim başlatıp bitirdiğimiz bir projeyle hayata geçirdi, buna sahip oldu. Dolayısıyla, bu alanda da Türkiye çok daha iyi bir noktada. Gerek gıda güvenliği konusunda çıkardığımız mevzuat ve Avrupa Birliği standartlarıyla tüketicilerimizin, artık, gıdaya ulaşma imkânına kavuşuyor olması gerek sağlık ve hijyenle ilgili olarak aldığımız tedbirler gerekse üretim, üretimin çeşitlendirilmesi, kalitesinin artırılması konusunda hayata geçirdiğimiz projelerle Türkiye'de tarım sektörü çok daha iyi bir noktada bugün, dünden çok çok daha iyi bir noktada ve yarın da kesinlikle öngördüğümüz, ortaya koyduğumuz vizyon, hazırladığımız projelerle bugünden daha iyi olacak. Bunları da inşallah hep birlikte göreceğiz.
Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Bakan.