GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ANKARA MİLLETVEKİLİ LEVENT GÖK VE 22 MİLLETVEKİLİNİN, SİYASİ NÜFUZUNU KULLANARAK RANT ELDE ETTİĞİ, ÇIKAR İLİŞKİSİ KURDUĞU KAMU GÖREVLİLERİNİ HİMAYE ETTİĞİ VE BÖYLECE GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANDIĞI İDDİASIYLA GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ HAKKINDA GENSORU AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGESİNİN ÖN GÖRÜŞMESİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:87
Tarih:31.03.2012

AK PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Suat Kılıç hakkında verilen gensoru önergesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.

Gensoru, Anayasa'mızda ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nde öngörülen önemli bir denetim yoludur. Türk anayasa hukukunda, Bakanlar Kurulunun ve bakanların Türkiye Büyük Millet Meclisi karşısında siyasal sorumluluklarının nihai müeyyidesi gensorudur. Diğer bir ifadeyle gensoru, Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın siyasal sorumluluğunu doğuran bir denetleme yoludur. Gensoru, diğer denetleme araçları arasında en etkili olanıdır.

Anayasa'mızda Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu denetleme yetkisinin Anayasa'nın 98'inci maddesinde soru önergesi, Meclis araştırması, genel görüşme, gensoru ve Meclis soruşturması yoluyla kullanılabileceği belirtilmiş, 99 ve 100'üncü maddelerde de gensoru ve Meclis soruşturmasının önemine binaen her biri ayrı ayrı maddelerde daha ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Gensoru, diğer denetim yollarından farklı olarak Bakanlar Kurulunun ya da bakanın güvensizlik oyuyla düşürülmesi sonucunu doğuracak çok ciddi bir müessesedir. Bakanlar Kurulunun genel politikası ya da bir bakanın kendi bakanlığında izlediği politikalar ve uygulamalar hakkında Meclisçe yapılan bu denetim yoluyla, geçmişte bu Mecliste hükûmetler, bakanlar düşürülmüştür. O nedenle, gensorunun konusu ve gerekçesi sağlam olmalıdır, gensoru delillere dayanmalıdır. Aksi takdirde gensoru olmaz, gensoru amacından sapar, soru önergesi özelliğine döner ki bu da parlamenter demokrasi açısından olumsuz bir tablonun ortaya çıkmasına, gensoru müessesesinin zayıflamasına, etkisini yitirmesine ve denetim yolu olmaktan çıkmasına neden olur, gensorunun, Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarının aksatılmasına yönelik her gün verilen grup önerilerinden, yazılı ve sözlü soru önergelerinden bir farkı kalmaz.

HASAN ÖREN (Manisa) - Sen bizi dinlemeden yazmışsın bunları, anlaşıldı.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Anayasa'mızın 99'uncu maddesinde gensorunun Meclis çalışmalarının dengeli olarak yürütülmesi amacına uygun olarak kullanılması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. (CHP sıralarından gürültüler)

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Sayın Başkan?

BAŞKAN - Sayın Öner, dinleyelim hatibi lütfen.

HASAN ÖREN (Manisa) - Belediyeye arabayı satmış mı, satmamış mı?

BAŞKAN - Tüm hatipleri dinlemek durumundayız.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ancak muhalefet partilerimiz, bugüne kadar Anayasa'mızın bu hükmünü ihlal ederek Meclis çalışmalarının dengeli yürütülmesi bir tarafa, Meclis çalışmalarının dengeli olarak yürütülmemesi için bu yolu kullanmayı tercih etmişlerdir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Suat Kılıç hakkında Cumhuriyet Halk Partili milletvekillerince verilen gensoru önergesinin konu ve gerekçesine baktığımızda, Sayın Bakanın bakanlık göreviyle uzaktan yakından bir ilgisi olmadığını görüyoruz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Nasıl yok ya, nasıl yok? Ayıp ya! Nasıl söylüyorsun sen bunları?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bakanlığında izlediği politikalar ve uygulamalarla ilgili olmadığını görüyoruz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben mi atadım Federasyona o kişiyi? Ben mi atadım? Daha üç ay önce alındı, üç ay önce atamış.

BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen?

LEVENT GÖK (Ankara) - Daha üç ay önce alınan bir kişiyi atadın.

BAŞKAN - Genel Kurul sizi dinledi, lütfen Sayın Gök.

LEVENT GÖK (Ankara) - Üç ay önce atamış, üç ay önce. Ayıptır!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensorunun Anayasa'mızda ve İç Tüzük'ümüzde belirtilen şartları taşımadığını, hiçbir ciddi temelinin bulunmadığını, hiçbir delile dayanmadığını ilk bakışta görmekteyiz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sana bir klasör belge var, bir klasör. Yazıklar olsun sana!

BAŞKAN - Sayın Gök?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - CHP sözcülerinin, hemen her gün basın toplantılarıyla gündeme getirdikleri?

LEVENT GÖK (Ankara) - Üç ay önce atamış, üç ay önce.

BAŞKAN - Sayın Gök, bu tarz doğru değil.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) -?karalamaya dönük ifadelerden öte geçmeyen bir metin var önümüzde.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yalan söylüyorsun, yalan! Yalan söylüyor.

BAŞKAN - Sayın Gök, siz iddialarda bulunurken kimse böyle bir tavır almadı. Lütfen Sayın Gök?

LEVENT GÖK (Ankara) - Yalan söylüyorsun, yalan! Yalan söylüyor.

OKTAY SARAL (İstanbul) - Otur, dinle!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu metnin içinin boş olduğunu CHP sözcüleri de anlamış olacaklar ki?

LEVENT GÖK (Ankara) - Yolsuzluklara karşı yalan söylüyorsun!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ?gensoru önergesinde yer almayan başka iddialarla gensoruyu desteklemeye çalışmaktadırlar.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yalan söylüyorsun yalan! Her söylediğin yalan senin!

BAŞKAN - Sayın Gök? Sayın Gök?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Suçlamalar ağır? Sayın milletvekilleri, bir dinleyin? (CHP sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın İnce? Sayın İnce?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Suçlamalar ağır ancak hiçbir delil ve gerekçe yok. Ortada olan tek bir şey var...

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben sana bir klasör belge veriyorum. Bir klasör belge var.

BAŞKAN - Sayın Gök, iddialarınızı ifade ettiniz. Lütfen?

LEVENT GÖK (Ankara) -  Senin bakanın  yalanlayamadı bunu.

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - İspat et!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ?o da Cumhuriyet Halk Partisinin klasik muhalefet tarzı. "Çamur at, izi kalsın." mantığıyla hazırlanmış bir metin. Seçim öncesi sallanan o boş dosyalardan bir tanesi.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hangisi boş? Sana bunları gösteriyorum, bu mu?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Milletimiz artık sizin niyetinizi çok iyi biliyor.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yazıklar olsun!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Eğer salladığınız dosyaların içinde bir şey olsa, bir dakika bile durmaz, savcılığa koşardınız. Niye koşamıyorsunuz?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sen de bu işe ortaksın, sen de bu işe.

BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Buyurun yargı makamlarına, cumhuriyet savcılarına, sizi tutan mı var? Tabii, bu işinize gelmiyor.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yolsuzluğu savunuyorsunuz!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - "Çamur at, izi kalsın." mantığıyla hareket ettiğiniz müddetçe bu çamurlar hiçbir zaman AK PARTİ'ye ulaşmayacak; kendi ellerinizde kalacak, elinize, yüzünüze bulaşmaya devam edecek. (AK PARTİ  sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

Değerli milletvekilleri, CHP milletvekillerinin imzasıyla sunulan gensoru önergesi baştan sona hukuk ve mantık hatalarıyla doludur. Gazete haberlerine dayandığı, çalakalem hazırlandığı, özensiz davranıldığı apaçık ortadadır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Daha çıkacak, kimler çıkacak?

MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) -  Sayın Başkan, böyle bir usul yok.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensoru önergesine kaynak teşkil eden haberleri yapan gazetenin bir başka haberinde gensorunun neden verildiği aslında açıklanmaktadır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sığınma ona, sığınma! Niye sığınıyorsun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu gazete, yoğun bir şekilde gensoruya konu haberleri yapmış?

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, yirmi dakika sesimizi  çıkarmadan dinledik.

BAŞKAN - Sayın Gök, lütfen, yirmi dakika süreyle iddialarınızı gündeme getirdiniz.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - ?ve daha sonra, gensoru önergesi verildikten sonra bir haber daha yapmıştır. O haberin başlığı da şudur: "CHP'nin 4+4+4 yasa tasarısını engellemek için taktiksel olarak verilen gensoru önergeleri bu hafta görüşülecek." Buradan da anlaşılmaktadır ki?

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben bunu iki ay önce söylemişim, iki ay önce? Ne var 4+4'te?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Buradan da anlaşılmaktadır ki, bugün görüşmelerini yaptığımız iki adet gensoru önergesinin ikisi de zamana oynamak üzere, taktik amaçlarla verilmiş olan gensoru önergeleridir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Palavra! Palavra!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Niyet, gensoruyla bakan düşürmek değil, milletimizin bizlerden beklediği yasaların çıkmasını engellemektir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Boş konuşuyorsun, boş.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gensoru önergesindeki suçlama şudur: Eski evinin restorasyon projesi kapsamında olduğunu bilmeyen bir vatandaştan Sayın Bakanın ev satın aldığı ve daha sonradan bu bölgenin restorasyon projesi kapsamına alındığı iddiasıdır. Bu iddiayı çürüten delil hangisidir diye sorduğunuzda, bunun cevabı, işte bu gensorunun gerekçesidir değerli milletvekilleri. Gensorunun gerekçesinde bu iddia kendiliğinden yalanlanmaktadır.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Allah, Allah!

OKTAY SARAL (İstanbul) - "Allah, Allah" dedirttik size de.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensorunun gerekçesini bir okuyun. Bahsedilen bölgede restorasyon çalışmalarının 2000 yılında başladığı yazılıdır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ne 2000'i ya?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - 2007 yılında başladığı yazılıdır. Gerekçeye bakın, 2007'de restorasyon çalışmalarının başladığı yazılıdır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sadece bir sokak değil, kaç tane sokak var.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yine, gensorunun gerekçesinde Sayın Suat Kılıç'ın tapu tescil tarihinin 2009 yılı olduğu yazılıdır.

Şimdi soruyorum size: 2007'de mahallede restorasyon çalışmaları başlıyor. Vatandaşlar restorasyon çalışmalarının başladığını bilmiyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Eğer Sayın Suat Kılıç'ın gayrimenkulü edindiği tarih 2007 olsaydı, restorasyon da 2009'da başlasaydı gerekçeniz doğru olurdu; o zaman haklı olurdunuz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Orada onlarca sokak var. Savunma boşuna, savunma?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Tıpkı kurtla kuzu misali. Kuzuyu yemeye karar veren kurdun "Sen bana geçen yıl kötü söz söylemiştin. Nasıl unuturum ben onu?" dediğinde, kuzunun "Hayır efendim, ben geçen yıl yoktum, daha bu yıl doğdum." diye cevap vermesine rağmen "O zaman kardeşin söylemiştir." diyerek kuzuyu yemekte kararlı davranması gibi bir olay var ortada.

Evet, gensoruda, eski eserlerle dolu olan bölgede restorasyon kapsamına gireceğini bilmeden evlerini satan birçok yurttaşın varlığından söz ediyorsunuz. Bununla birlikte, aynı gensoruda bir önceki paragrafa bakın, Talatpaşa Bulvarı, Karacabey Hamamı ve yakın çevresinde restorasyon ve sokak sağlıklaştırma çalışmalarının 2000 yılında başladığını belirtiyorsunuz.

LEVENT GÖK (Ankara) - 2000 değil ya, yanlış söylüyorsun. 2000'de değil ya.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensoruda bunların hepsi var. Bir okuyun, tekrar bir okuyun.

LEVENT GÖK (Ankara) - Nerede var?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Anılan bölgede restorasyon çalışmalarının 2007 yılında yoğunlaştığı doğrudur. Yanlış olan ise restorasyon yapılacağı vatandaşlar tarafından bilinmiyorken Sayın Kılıç'ın bölgede gayrimenkul edindiği iddiasıdır. Bölgede restorasyon çalışmalarının tarihi çok daha gerilere gitmekle birlikte çalışmaların yoğunlaştığı yıl 2007 yılıdır. Sayın Kılıç'ın, Hamamönü mevkisindeki gayrimenkulün adına tescili yılı 2009'dur. Dolayısıyla, gensoruda seslendirilen en önemli iddia ve gensorunun özünü, gerekçesini oluşturan iddia, daha 1'inci paragrafta gensoruyu verenler tarafından yalanlanmakta ve ortadan kaldırılmaktadır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Bravo Yılmaz Tunç, bravo!

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Söylediğine kendin inanıyor musun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensorudaki diğer bir iddia da işlemlerdeki muvazaa iddiasıdır. Vekâlet yoluyla yapılan işlemin, sanki muvazaalı bir işlem yapılıyor izlenimi vererek muvazaanın gerekçesi olarak ifade edilmiş olması da tamamen hukuk dışı bir çarpıtmadan ibarettir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Kime vermiş vekâletnameyi, okuyun. Kime vermiş?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Mülk edinmenin vekâlet yoluyla yapılması hukukun genel kurallarınca korunan bir müessesedir. Gensoru önergesinde imzası bulunan sayın milletvekillerinden gayrimenkul edinen hiç yok mudur?

LEVENT GÖK (Ankara) - Kime vermiş vekâletnameyi Yılmaz Tunç, kime vermiş?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu gayrimenkulleri edinirken vekâlet vermemişler midir?

LEVENT GÖK (Ankara) - Kime vermiş, kime vermiş? Projeyi yürüten kişiye vekâletname verilir mi?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Vekil aracılığıyla mülk edinmek, vekâlet yoluyla işlem yapmak, taraflar arasındaki güven ilişkisinin neticesidir ve sadece ilgililerinin karar altına alacağı bir meseledir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hangi taraf? İmarın başındaki taraf?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Vekâlet yoluyla satın alma ve tapu tescil işlemini bir hukuka aykırılık olarak sunma çabası başlı başına hukuksuzluktur.

LEVENT GÖK (Ankara) - Sizde belediyelerde böyle yürüyor demek ki işler.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Hukuk, bu hukuksuzluğu himaye etmeyecektir diye düşünüyorum. Eğer bir muvazaa veya gizlilik kaydıyla işlem durumu söz konusu olmuş olsaydı Sayın Kılıç'ın bu gayrimenkulü üzerine alması değil, almaması gerekirdi.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Evet, doğru.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gizlilikten ve muvazaalı işlemlerden söz ediyorsunuz.

LEVENT GÖK (Ankara) - Evet, aynen öyle.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu tapu tescil işleminin hangi aşamasında gizlilik var?

LEVENT GÖK (Ankara) - Her aşamasında muvazaa vardır, her aşamasında.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Tapuda yapılan işlemlerin ne kadar ortada olduğu, vekâlet bilgilerinin bile elinizde olmasından belli değil midir?

EMİNE ÜLKER TARHAN (Ankara) - Neyi saklayacaksınız?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Neresi gizli bu işlemin?

LEVENT GÖK (Ankara) - Neresi açık?

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Vekâleti kime vermiş?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Neresi hukuka aykırı?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Kamu görevlisi o. Kamu görevlisinin vekâlet almasının neresi doğrudur?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Neresi teamüllere aykırı? Burada bir siyasi etik tartışması yapılacaksa değerli arkadaşlar, asıl etik sorun, iftiraya varan iddialarla bir siyasetçinin hedef alınmasıdır. (CHP sıralarından gürültüler)

Tekrar ifade edelim: Gensoru ciddi bir müessesedir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Yılmaz Tunç, yanlışlar yapıyorsun. Bak, orada belediye bürokratına vekâlet verilmiş, belediye bürokratına; var mı böyle bir şey? Emlakçı mı belediye bürokratları?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensoru her isteyenin her istediğinde başvurabileceği bir yol, bir yöntem değildir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ne olacak? Sığınacağınız bunlar olacak.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Demokrasi kültürümüze asıl zarar veren, demokratik denetim mekanizmalarının yerinde olmayan kullanımlarla yozlaştırılmasıdır.

Değerli milletvekilleri, gazete haberlerine dayanan, araştırılmadan hazırlanan, kulaktan dolma bilgilerle kaleme alınan gensorunun 7'nci paragrafındaki iddia apaçık bir iftiradır, sistemli yalan haber furyasının geldiği son noktanın da ispatıdır.

Bu paragraftaki şu ibareyi dikkatlerinize sunarım: "Evlerin satın alınması ve hemen arkasından belediyece restore edilerek muazzam bir bedel artışının sağlanması."

LEVENT GÖK (Ankara) - Artmadı mı?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - 7'nci paragrafta bu ifade ediliyor. Bu çok ağır bir iddiadır değerli milletvekilleri, iddiadan önce iftiradır.

LEVENT GÖK (Ankara) - Artmadı mı?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Hukukta ispat mükellefiyeti iddia sahibine aittir. Bu iddianın sahibi de iddiasını ispatla mükelleftir. Belediyenin bir özel mülkiyet üzerinde belediye imkânlarıyla restorasyon yapması söz konusu olabilir mi? Aksini iddia edenin iddiasının ispatını da yapması kaçınılmazdır.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Belediye Başkanı söylüyor, Belediye Başkanı Veysel Tiryaki diyor.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu iddianın iddia sahibince ispatlanması hukukun emridir, siyasi ahlakın gereğidir, iftirayı atıp da kenardan, tartışmanın seyrine koyulamazsınız. Aksi hâlde akıl da mantık da etik de hukuk da peşinizi bırakmaz, bırakmayacaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben hesaplaşmaya hazırım.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İnanıyorum ki bu iftira Sayın Kılıç tarafından da ayrıca bir dava konusu yapılabilecektir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Şüphesiz! Merakla bekliyorum.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Tehdit etme!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Gensoruya konu olan iddialar asılsız ve zorlama iddialardır. Satın alma ve devir işlemlerinde hiçbir siyasi nüfuz kullanımı mevzubahis bile değildir. Aynı tarihlerde, aynı bölgede, birbirine yakın rakamlarla çok farklı toplumsal konumlarda bulunan özel veya tüzel kişilerce çok sayıda gayrimenkul alım satımı yapılmıştır.

Gensoruya konu olan alım satım işleminde bir özel durum yoktur, "Nüfuz kullanımı" olarak adlandırılabilecek bir inisiyatif yoktur. Siyasi etik tartışmasına dayanak oluşturulacak bir etik sorun yoktur. Herkesin tabi olduğu kurallar çerçevesinde, herkesin yaptığı türden işlemler hukuka uygunluk çerçevesinde yapılmıştır.

Gensoru önergesine yazacak dişe dokunur bir iddia bulmayınca, Sayın Kılıç'ın doğrudan açıklama yapmak yerine avukatı aracılığıyla açıklama yapması bile eleştiri konusu olarak değerlendirilmiştir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Ne dedi açıklamasında avukatı, söyle bakayım, "Her şey doğrudur." dedi.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - İddia konusu olan  tapu tescil işlemi, Sayın Kılıç'ın Bakanlığıyla ilgili değildir, Bakan olmasından sonra yapılmış bir işlem de değildir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Evin değer artışı devam ediyor?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bakanlık görevine atanmasından yaklaşık iki buçuk yıl önce yapılan bir tapu tescil işlemidir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Tapuyu aldığı kişiyi Bakanlık sırasında aldı, üç ay önce Federasyona getirdi; bunları niye anlatmıyorsun?  

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Böylesi bir durum karşısında, Sayın Kılıç'ın  avukatı aracılığıyla açıklama yapmasından daha doğal ne olabilir?

LEVENT GÖK (Ankara) - Açıklamada zaten "Her şey doğru" diyor.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Avukatın ilgili kişi adına açıklama yapmasında ayıp olan nedir?

LEVENT GÖK (Ankara) - Sen açıklamayı biliyor musun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Yasak olan nedir, etik dışı olan nedir?

LEVENT GÖK (Ankara) - Açıklamayı biliyor musun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Avukatlık mesleği ayıplı, yasaklı, sakıncalı bir meslek midir? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Sen açıklamada ne yaptığını biliyor musun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, burada meslektaşlarımız var.

LEVENT GÖK (Ankara) - Açıklamada "Her şey doğru." diyor.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Bu çatının üçte 1'e yakını avukatlık mesleğinden gelmektedir. Bu cümleleri anlamak mümkün değildir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gensoru önergesinde demokrasiden, siyasetin itibarından ve buna benzer yaklaşımlardan söz edilmektedir. Demokrasinin gücü için, siyasetin itibarı için, her şeyden ve herkesten evvel siyasetçilerin asılsız iddiaların arkasında durmamaları gerekir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hepsi belgeli, hepsi belgeli, hepsi?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Meclisin denetim yollarını istismar etmemeleri gerekir.

LEVENT GÖK (Ankara) - Hiç şüphem yok, hiç şüphem yok Yılmaz Tunç.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Biliyoruz, biliyoruz, bütün milletimiz de bunu görüyor. Bir konuda siz, gerçekten, çok haklısınız. Evet, bu ülkede çok zor olan bir şey var sizler için, o da AK PARTİ'ye karşı muhalefet yapmak. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

LEVENT GÖK (Ankara) - Ben yolsuzluklardan bahsediyorum, yolsuzluklardan, sen ne anlatıyorsun?

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Dokuz yıldan bu yana, kendisine güvenen aziz milletimiz için, gecesini gündüzüne katan bu kadroların karşısında muhalefet çok zor. Ülkemizin her noktasını, her alanda, hayal dahi edilemeyen icraatlarla donatan bir iktidar karşısında muhalefet etmek elbette ki kolay değil. 2023 hedefinin projelerini tek tek hayata geçiren ve Türkiye'yi dünyanın 10'uncu büyük ekonomisi yapmak için çırpınan kadrolara karşı muhalefet, evet, bu çok zor.

UĞUR BAYRAKTUTAN (Artvin) - Sen Hamamönü'nü anlat, Hamamönünü; boş ver onları.

AYKAN ERDEMİR (Bursa) - Durmak yok, soymaya devam!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Ülkemizin gelişmesinde, hukukun üstünlüğünün tesisinde, demokrasimizin güçlenmesinde çok büyük atılımlar gerçekleştiren bir iktidar karşısında muhalefet yaparken elbette ki bocalıyorsunuz. Bu da sizin proje siyasetinden uzaklaşmanıza, karalama ve gerginlik siyaseti yapmanıza yol açıyor. Ama biz muhalefetin de artık bu kısırdöngüden kurtulmasını istiyoruz; hizmette, projede, çağdaş uygarlık hedefinde yarışmak istiyoruz. İnanınız, bu hem ülkemiz için hayırlı olacak hem de sizler için.

Dün, bu yüce çatı altında, ülkemiz ve milletimiz için çok önemli yasa tasarılarından birini, eğitim yasasını tüm engellemelere rağmen yüce Meclisimizin onayından geçirdik. Sırada 2/B yasası var, afet riskiyle ilgili, modern kentlerin inşasıyla ilgili yasalar var, memur maaş zamlarını ilgilendiren yasalar var, yargı hizmetlerini hızlandıracak tasarılar var. Gelin, bu ülkenin hayrına, milletimizin yararına tüm bunları birlikte hayata geçirelim, birlikte milletimizin gönlüne girelim. Bu daha güzel olmaz mı? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Gensorularla, her gün verilen ve Meclisin gündemine geçebilmek için saatlerce burada vakit harcadığımız grup önerileriyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin çalışmalarını engellemenin ne size ne de ülkemize bir faydası olur. Görüşmekte olduğumuz gensoru da bunlardan biridir. Gensoru önergesinde iddia edilen olaylar hiçbir sağlam delile dayanmamaktadır.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Yiyenlere haram olsun, yedirenlere haram olsun!

HASAN ÖREN (Manisa) - Senin bildiğin birşey yok. Bakana soracağım, belgeyi de ona vereceğim.

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Sayın Bakanımız hakkında gensoru açılmasını gerektirecek bir durum kesinlikle yoktur. İddiaların hepsi gensorunun gerekçesinde zaten kendi kendini yalanlamaktadır.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Bir de madalya verelim, olsun bitsin!

YILMAZ TUNÇ (Devamla) - Sayın Bakanın, Bakanlık görevi ve uygulamalarıyla da ilgisi bulunmayan gensorunun gündeme alınmaması gerekir.

Bu duygu ve düşüncelerle, gensoru önergesinin aleyhinde oy kullanacağımızı belirtiyor, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Tunç.