| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 38 |
| Tarih: | 15.12.2011 |
EROL KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi hakkında, lehte söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, "medeniyet" ve "medine" yani "şehir" kelimeleri birbirinden türemiş kelimelerdir. Aynı şekilde Batı dillerinde "medeniyet" kelimesinin karşılığı olan "civilization" kavramının "civic" yani "şehir" kelimesinden türediğini görmekteyiz.
Hiç kuşkusuz toplum, şehir, medeniyet ve çevre arasında kadim bir ilişki vardır. Çevrenin hem bir sorun hem de bir kıymet olarak insanoğlunun gündemine gelmesi şehirleşmenin sonucudur. Çok sayıda insanın yaşamasına uygun şehirler kurmak ve bu insanların ihtiyaçlarını karşılamak için üretim altyapısını geliştirmek çevre sorunlarının tetikleyicisi olmuştur. Şehirler sadece içerisinde yaşayan insanları şekillendirmekte kalmazlar, sonraki nesillerin de hayal dünyasını, ufkunu ve vizyonunu belirlerler.
Dünyaya bir gecekondunun penceresinden bakan bir çocukla Süleymaniye'nin penceresinden bakan bir çocuğun gelecek tasavvuru aynı değildir. Bizler insanlık tarihine çok büyük ve örnek şehirler kazandırmış, bu şehirlerden medeniyet üretmiş bir milletin evlatlarıyız. Bizler Diyarbakır gibi, Konya gibi, Bursa gibi, Mardin gibi, Edirne gibi ve elbette İstanbul gibi medeniyet merkezleri inşa etmiş bir neslin torunlarıyız. Bizler Bağdat, Kudüs, Kahire, Üsküp, Saraybosna ve onlar gibi nice şehirleri mamur hâle getirmiş bir medeniyet mirasının taşıyıcılarıyız. Ne yazık ki bugün sahip olduğumuz ve bugün içinde yaşadığımız şehirler işte bu kadim medeniyet tasavvurundan çok çok uzaklaşmış şehirlerdir. Son yüzyılda nüfus artışı, göç ve yoksulluk, buna ek olarak kötü yönetimler âdeta şehirlerimizin içten içe tefessüh etmesine, bozulmasına ve çürümesine zemin hazırlamıştır. Mimar Sinan gibi, Mimar Hayrettin gibi çok büyük üstatlar yetiştirmiş bir medeniyetin çevre ve şehirleşme noktasında bu denli bocalaması anlaşılabilir ve izah edilebilir bir durum elbette değildir.
İşte, AK PARTİ olarak şehirlerimize ve çevreye hem medeniyet mirasımız hem de evrensel değerlerin bize kazandırdığı zenginlik ve ufukla bakıyoruz. Bir yandan on yılların ihmalini telafi etmenin mücadelesini verirken diğer yandan medeniyetimizin bize bıraktığı en büyük hazinelerden biri olan şehircilik anlayışımızı ileri boyutlara taşımak için gayret gösteriyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ihdas edilmesi işte bu gayenin bir neticesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz, çevrenin korunması noktasında tarihî nitelikte adımlar atmıştır. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi, Kyoto Protokolü ve Stockholm Sözleşmesi gibi birçok önemli uluslararası anlaşmaya taraf olunmuştur. Avrupa Birliğine üyelik müzakerelerinde birçok ülke çevre faslını en sona bırakmışken Türkiye bu faslı 27'nci fasıl olarak açmıştır.
Bakanlığımız 2012 yılı için hazırladığı 1,6 milyar liralık bütçenin 552 milyon lirasını yatırıma ayırmıştır. Ülkemizde bulunan su havzalarıyla ilgili koruma planları ve özel hüküm belirleme çalışmaları sürdürülmektedir. 2003 yılında ülke nüfusunun yüzde 36'sının atık suyu arıtılırken bu oran 2010 yılında yüzde 70'e, 2012 yılında ise yüzde 81'lik bir orana ulaşması hedeflenmektedir. Katı atıklarla ilgili bugün itibarıyla 59 tesiste 41 milyon nüfusa hizmet verilirken 2012 yılında 46 milyon nüfusa hizmet verilmesi hedeflenmektedir. Bunun için, kısa adı SUKAP olan Su Kanalizasyon ve Altyapı Projesi başlatılmış, proje kapsamında 2012 yılı bütçesine 550 milyon lira ödenek konmuştur. Yeniden yapılandırılarak bankaya dönüştürülen İlbank, 2011 yılında yerel yönetimlere 3 milyar liradan fazla kredi tahsis etmiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; çarpık kentleşme, denetimsizlik, plansız şehirleşme, ülkemiz ve milletimize gerçekten çok ağır bedeller ödetmiş ve ödetmeye devam etmektedir. Bugün deprem ve diğer afetlerle yüzlerce vatandaşımızı kaybetmiş olmamızın temelinde on yılların ihmali yatıyor. AK PARTİ olarak biz bu dönüşümü gerçekleştirmekte, gelecek nesillere daha yaşanabilir şehirler ve korunmuş bir çevre emanet etmekte kararlıyız. Bunu her ne pahasına olursa olsun yapacağımız da bizzat Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilmiştir.
Milletimizin desteği ve yardımlarıyla inşallah Türkiye, medeniyetinin gerektirdiği ve rehber olduğu imar, inşa ve idrak seviyesine mutlaka ulaşacaktır.
Teşekkür ediyor, 2012 yılı bütçesinin hayırlara vesile olması temennisiyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kaya.