GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İSLAM KONFERANSI ÖRGÜTÜ ŞARTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:70
Tarih:23.02.2012

EMRULLAH İŞLER (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın milletvekilleri, sözlerime başlarken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

85 sıra sayılı İslam Konferansı Örgütü Şartının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı'nın tümü üzerinde görüşlerimi paylaşmak üzere şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

Esas itibarıyla, bu kanun tasarısında geçen "şart" kelimesini bir açıklama gerekliliğini duyuyorum. Zira, Türkçede "şart" kelimesini telaffuz ettiğimizde, kullandığımızda farklı anlam taşıyor. Bu "şart" kelimesi, daha önce "sözleşme" anlamına, "tüzük" anlamına kullanılan "charter" kelimesinden esinlenerek kullanılmıştır. Bundan dolayı, yapacağım konuşmada geçecek "şart" kelimesinin bu bağlamda anlaşılmasını temenni ediyorum.

Türkiye'nin, 1969 yılında kuruluşundan bu yana üye olduğu, Birleşmiş Milletlerden sonra küresel çaplı en büyük 2'nci uluslararası örgüt olan 57 üyeli İslam Konferansı Örgütü, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, sosyal ve bilim alanlarında üye devletler arasında dayanışmayı ve iş birliğini geliştirmek, üye devletlerin ortak çıkarlarını ve meşru davalarını korumak ve üye devletlerin çabalarını eş güdümleyerek, uluslararası düzeyde konumlarını güçlendirmek amacıyla faaliyet göstermektedir.

Türkiye, örgütün dört daimi komitesinden biri olan İKÖ Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi İSEDAK'ın başkanlığını yürütmektedir. Ayrıca ülkemiz İKÖ'nün alt organlarından İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) ile İslam Sanat, Tarih ve Kültürünü Araştırma Merkezine ve örgütün ilgili kuruluşlarından İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu, İslam Ülkeleri Müşavirler Federasyonu ve İKÖ Standartlar ve Metroloji Enstitüsüne ev sahipliği yapmaktadır.

Bugüne kadar 3 defa İKÖ Dışişleri Bakanları Konseyi toplantılarına ev sahipliği yapmış olan ülkemiz, 13'üncü İKÖ Zirvesi'nin ev sahipliğine adaylığını açıklamıştır.

İKÖ genel sekreterliğinin 1 Ocak 2005 tarihinde Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu tarafından üstlenilmesini takiben örgütün yapısal ve işlevsel reformu yolunda önemli çalışmalar başlatılmıştır. Burada temel amaç, teşkilatın günümüz ihtiyaçlarına cevap verecek daha çağdaş bir yapıya kavuşturulmasıdır. Bu amaçla, 2005 yılında Mekke'de yapılan İKÖ 3'üncü Olağanüstü Zirvesi'nde bir yol haritası niteliğinde olan On Yıllık Eylem Programı kabul edilmiştir. Reform kapsamında atılan en önemli adımlardan biri İKÖ'nün yeni şartının hazırlanması olmuştur.

Ülkemizin de hazırlık çalışmalarında yer aldığı yeni şart, Senegal'in başkenti Dakar'da 13-14 Mart 2008 tarihlerinde yapılan 11'inci İKÖ Zirvesi'nde kabul edilmiştir. Yeni şart, çağdaş ve evrensel ilke, normlara yer vermesi, bu bağlamda insan hakları ve temel hürriyetler, hukukun üstünlüğü ve hesap verebilirlik kavramına atıflar içermesi, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özürlülerin haklarını vurgulaması, Müslüman topluluk ve azınlıklara yardımı öngörmesi, dinler ve kültürler arası diyaloğun geliştirilmesini amaçlaması, bağımsız daimi insan hakları komisyonu gibi yeni bir organ oluşturması bakımlarından önemli reformlar içermektedir.

Özetle, yeni şartta iyi yönetişim, hesap verebilirlik, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı, kadınların statüsünün güçlendirilmesi, saydamlık ve hukukun üstünlüğü ilkeleri ön plana çıkmaktadır.

İnsanlığın çağdaş değerlerinin yer aldığı yeni şartın, teşkilatın 21'inci yüzyılın getirdiği sorunlarla mücadele kapasitesini arttıracağı kuşkusuzdur. Örgütün, başta yeni şart olmak üzere, bu reform sürecinin uygulanmasıyla birlikte uluslararası arenada daha fazla sorumluluk üstleneceğine ve daha güçlü bir şekilde sesini duyuracağına inanıyoruz.

Hazırlık çalışmaları kapsamında yürütülen müzakerelerde, ülkemiz tarafından yapılan öneri doğrultusunda, şartın 37'nci maddesinin ikinci fıkrasına şartın hükümlerinin üye devletler tarafından kendi anayasal gereklerine uygun olarak uygulanacağı hükmü dercedilmiştir.

18 Haziran 2008 tarihinde, Uganda'nın başkenti Kampala'da düzenlenen İKÖ 35'inci Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısı sırasında, ülkemiz adına yeni şartı dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan imzalamıştır. İmza sırasında Türkiye'nin, şartın 37'nci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde söz konusu şartı Anayasa'mız, kanunlarımız ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerimize uygun olarak yorumlayacağı ve uygulayacağı yolundaki çekincemiz de kayda geçirilmiştir.

İKÖ, büyük kısmıyla köklü tarihî, kültürel ve sosyal bağlara sahip olduğumuz, siyasi ve ekonomik çıkarlarımız bakımından önem taşıyan Orta Doğu, Afrika, Güney ve Uzak Asya'da yer alan ülkelerle iş birliği ve dayanışma sergilediğimiz, ülkemizin çıkarları bakımından hayati önemi haiz konuları gündeme getirdiğimiz çok taraflı bir platformdur.

Bu bağlamda, İKÖ, özellikle bölgesel ve küresel barış ve istikrar bakımından büyük önem taşıyan Filistin meselesi ve Kudüs'ün statüsü ile millî davamız Kıbrıs konusunda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda daha yaygın kabul görmesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerindeki gayrimeşru ve gayriinsani tecride son verilmesi ile Batı Trakya Türk azınlığının yasal hak ve çıkarlarının korunmasına destek sağlanması hususlarında faydalı bir uluslararası zemin teşkil etmektedir. Kıbrıs Türklerinin 1979'da Fas Zirvesi'nde konuk statüsünden "gözlemci" statüsüne geçirilmesine karar verilmiş, 1981 Suudi Arabistan Zirvesi'ne daha önceki toplantılara "Kıbrıs Müslüman Türk Topluluğu" olarak katılan Kıbrıs Türk heyeti ilk kez "Kıbrıs Türk Federe Devleti" sıfatıyla katılmış ve ülkemizin ev sahipliğinde 14-16 Haziran 2004 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenen 31'inci İKÖ Dış İşleri Bakanları Konseyinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin İKÖ toplantılarına Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kapsamlı Çözüm Planı'ndaki -yani Annan Planı- ``Kıbrıs Türk Devleti'' adıyla katılması kabul edilmiştir.

Ayrıca İKÖ, ülkemizin Afrika açılımı ile Orta Doğu'da ve Balkanlarda barış ve istikrarın tesisi yönündeki politikalarımızın hayata geçirilmesi ve uluslararası kuruluşlar ile organlara adaylıklarımıza destek sağlanması açısından önem taşıyan bir platformdur.

Bu çerçevede Türkiye'nin yeni İKÖ Şartı'nı, ülkemizin şartı Anayasa'mız, kanunlarımız ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerimize uygun olarak yorumlayacağı ve uygulayacağı kaydıyla onaylanmasının, Türkiye'nin İKÖ içindeki konumunun güçlendirilmesi, siyasi, ekonomik, ticari, kültürel, sosyal ve bilim alanlarında İKÖ üyeleriyle iş birliğimizin geliştirilmesi ve başta Orta Doğu, Balkanlar, Afrika, Güney ve Uzak Asya olmak üzere geniş bir coğrafyada etkinliğimizin artırılması yönündeki dış politika hedeflerimizle uyumlu olacağı değerlendirilmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu vesileyle bir konuyu da sizlere arz etmek istiyorum: 2011 yılında düzenlenen 38'inci Dışişleri Bakanları Konseyinde İslam Konferansı Örgütünün ismi "İslam İşbirliği Teşkilatı" olarak değiştirilmiştir. İKÖ Şartı bugüne kadar 44 ülke tarafından imzalanmış ve 17 ülke tarafından onaylanmıştır.

Geçtiğimiz dönemde -yani 23'üncü Dönemde- Genel Kurulda görüşülemediğinden bu kanun tasarısı kadük olmuştur. Bu kanun tasarısının geç kalmış olmakla birlikte bugün yüce Meclisin onayından geçecek olmasının önemli bir gelişme olduğunu düşünüyorum.

Bu vesileyle, yasalaşacak kanun tasarısının hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın İşler.