| Konu: | BİLGİ TOPLUMU OLMA YOLUNDA BİLİŞİM SEKTÖRÜNDEKİ GELİŞ-MELER İLE İNTERNET KULLANIMININ BAŞTA ÇOCUKLAR, GENÇLER VE AİLE YAPISI ÜZERİNDE OLMAK ÜZERE SOSYAL ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINA İLİŞKİN ÖNERGELERİN ÖN GÖRÜŞMELERİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 21.02.2012 |
MEHMET ERDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İnternet kullanımı ve çocukların İnternet zararlarından korunmasına ilişkin araştırma önergesi hakkında AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'de, başta İnternet olmak üzere, bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımı çocuklar ve gençler arasında giderek artmaktadır. Ülkemizde yapılan araştırmalar, bilgi iletişim teknolojilerin, haberlerin izlenmesi, sosyal medya kullanımı ve eğlence amacıyla kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca, e-devlet uygulamaları çerçevesinde, nüfusun her kesiminin giderek yaygınlaşan ve yoğunlaşan oranda İnternet ara yüzünü ve çeşitli mobil uygulamaları kullanması bir ihtiyaç hâline gelmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye'de İnternet ortamında elektronik ticaretle yılda yaklaşık 23 milyar TL'lik harcama yapılmaktadır, bu da Türkiye'de yapılan yıllık harcamaların yüzde 8'ine tekabül etmektedir. Bu bağlamda, istenmeyen mesajlar ve alışveriş güvenliği ile ilgili tedbirler de söz konusu olmaktadır.
Günümüzde bilgiye ulaşmanın en kolay yolu İnternet'tir, yediden yetmişe her yaş grubundan insanın günlük hayatta doğrudan veya dolaylı olarak kullandığı bir teknolojidir. İnternet'tin zararlı kullanımı özellikle çocuklar üzerinde birçok sosyal ve psikolojik sorunlara yol açabilmektedir. Bu nedenle, İnternet'in yol açabileceği zararların son derece dikkatli bir şekilde tespit edilmesi ve gereken önlemlerin en etkili şekilde alınması bir zarurettir. Bilgi çağında teknolojideki süratli değişimin bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdığı da aşikârdır. Chat'leşme, mailler, mesajlaşmalar, Facebook'lar, twit'ler ve İnternet kafelerde, cep telefonlarında ciddi bir iletişim ağına rastlıyoruz. Bu konuda büyük bir zaman ayırımı, özel bilgilerin paylaşımı var. Bu konuda toplum, aile, birey ve devlet nerede, ne gibi adımlar atmalıdır?
Sayın milletvekilleri, asıl önemli olan hangi bilgiye ulaşılacağı, ulaştığımız bu bilgiyi nasıl kullanacağımızdır. Muhakkak ki her bilginin iyiye ve kötüye kullanımı, istismarı söz konusudur. Bu istismarlardan kaynaklanan bir kısım pazar ve çok büyük parasal imkânların da olduğu rantlar oluşmaktadır. Yararları yanında, birtakım riskleri de beraberinde getiren bilgi iletişim teknolojileri uzun süreli kullanımlarda bağımlılık ve dikkat dağınıklığı gibi psikolojik, göz bozukluğu, fiziksel rahatsızlıklara da neden olmakta, zaman kaybını da beraberinde getirmektedir.
Bir diğer olumsuz taraf da İnternet oyunlarından sanal para alabilmek maksadı güdülerek maddi kayıplara neden olmasıdır. Bu olumsuzlukların asgariye indirilmesi konusunda uluslararası iş birliğine dahi ihtiyaç duyulmaktadır.
İnternet kullanımı, bilgiye ulaşım, bunun istismarı, kötüye kullanımı gibi konuların ceza hukukuyla ilgili boyutu bulunmakta ve bu konu üzerinde de ciddiyetle durulması gerekmektedir. Bilgi iletişim teknolojileri, özellikle eğitim kurumlarımızda çocuklarımızın ve gençlerimizin doğru kullanımı konusunda yönlendirme ve bilgilendirmenin düzgün yapılması, web sitelerinin yaş sınırına uygun olarak gerekli kurumlar tarafından denetlenmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasının yanı sıra, gerekli yaptırımların da uygulanması gerekmektedir.
Türkiye çapında kentsel ve kırsal bölgelerde, seçkisiz tabaka yöntemiyle seçilen 9-16 yaş arası yapılan araştırmaya katılan tüm çocuklar İnternet'i kullanmakta olup yüzde 40'ı kendi bilgisayar veya dizüstü bilgisayarına sahip ve diğer yüzde 39'u bilgisayarını diğer aile fertleri ile paylaşıyor olmasına rağmen, ebeveynlerin sadece yüzde 29'u İnternet'i kullanmaktadır. Erkek ve kadın ebeveynlerin İnternet kullanım oranları arasında oldukça büyük bir fark vardır. Yüzde 29'luk dilim içerisinde erkek ebeveynlerin yüzde 49'u ve kadın ebeveynlerin sadece yüzde 24'ü İnternet'i kullanmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde erkek ebeveynlerin ve kadın ebeveynlerin oranı yüzde 87'lere kadar dayanmaktadır. İnternet'i kullanmaya yetecek kadar bilgiye sahip olan çok az sayıdaki ebeveyn, ne çocuklarının teknoloji kullanımı sırasında elde edeceği imkânları ve karşılaşabileceği riskleri anlamakta ne de İnternet'te onları rahatsız edecek durumlarla başa çıkmalarını sağlayacak yardımı sağlayabilmektedirler.
Değerli milletvekilleri, sorun bilgi teknolojilerinin kendisi değil, bunların nasıl kullanıldığıdır. Bütün bu konuların araştırılmasıyla ilgili olarak işin ceza hukuku boyutu, müeyyideler boyutu, eğitim boyutu, psikolojik boyutu, teknolojik boyutu incelenmelidir. Bunların getireceği sıkıntıların, alınacak tedbirlerin bir devlet politikası hâline dönüşebilmesi bakımından gündelik yaşamın vazgeçilmez bir ögesi olan bilgi teknolojilerinin daha geniş kapsamda imkânlarının ve risklerinin araştırılması zaruridir. Bu teknolojilerin daha faydalı bir biçimde kullanılmasının sağlanması ve konuyla ilgili gerekli bilgilendirmenin yapılarak doğru bilgiye kısa zamanda ulaşmanın altyapısının oluşturulması gerekmektedir.
Çocuklarımızın Türkiye'nin geleceği açısından umudumuz olduğu gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Çocuklarımızın geleceğini hazırlamak bizlerin görevidir. Önce bilgiyi başarıp sonra ulaşacağız; yapılan ve yapılması planlanan tüm çalışmaların bu yönde olması gerekmektedir. Çocukların ve gençlerin on-line ortamlarda karşılaştıkları riskler arasında kişisel bilgilerin verilmesi, müstehcen içeriklerle karşılaşılması, şiddet ve nefret içerikli metin ve yorumlarla karşılaşılması, on-line tacize ve istenmeyen yorumlara maruz kalması gibi olumsuz durumlar ön plana çıkmaktadır. Çocukların İnternet kullanımının artmasıyla karşılaştıkları riskler de artmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; güvenli İnternet kullanımı konusunda Hükûmet olarak daha önce de birtakım düzenlemelerimiz olmuştu. Güvenli İnternet kullanımı konusunda 28 Temmuz 2010 tarihinde yayımlanan Tüketici Hakları Yönetmeliği'nde yer alan maddeye göre, isteyen İnternet aboneleri güvenli İnternet hizmetini kendi servis sağlayıcılarına başvurarak ücretsiz olarak edinebilmektedir. Uygulamaya girdiği 22 Kasım 2010 tarihinden itibaren 42 bin kişi tarafından kullanılan güvenli İnternet hizmeti, kullanıcılarına hizmet vermeye devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki İnternet, dünyaya açılan bir penceredir. Bilgiyi kullanırken planlama yapmak oldukça önemlidir. İnternet'in güvenli olması hem bizler hem de çocuklarımız için olmazsa olmazdır. Bilgi teknolojilerinin gelişmesi için her şeyden istifade etmemiz gerekmektedir. Kendimize ve ülkemize güvenmeliyiz. Unutmamalıyız ki daha bilinçli ve güvenli İnternet kullanıcıları yetiştirmek bizlerin elindedir. Çocukların "kullanıcı", "katılımcı" ve "aktör" gibi çeşitli kullanım kalıplarına bağlı olarak karşılaştıkları içerik, iletişim ve davranışsal risklerin boyutları ve çoğu ailenin çocuklarını olumsuz etkilerden koruyacak bilgi ve araçlardan mahrum olması nedeniyle, Türkiye çapındaki düzenleyici çerçevelerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır.
Çocukların İnternet güvenliğine ilişkin olarak, her ne kadar şeffaf ve bağımsız bir değerlendirmeye imkân vermese de kişisel koruma önlemleri kesinlikle desteklenmelidir. Kanun uygulayıcı birimler, çocuklara dönük web siteli tasarımları ve kullanışlı arayüzler, güvenli arama metotları, içerik ve servis sağlayıcılar, çevrim içi güvenlik kaynakları gibi çeşitli şekillerde düzenlenen çevrim içi ortamda çocuklar daha kolay bilinçlendirilecektir.
Bilinçlendirme çalışmaları, daha küçük yaştaki çocuklara, riske maruz kalma sonrası mücadele stratejilerine, erkek ve kızlara ayrı ayrı ve daha düşük seviyede gelire sahip olan aileler, okullar ve bölgelere odaklanmalıdır. Yine, bilinçlendirme çalışmaları, özellikle mobil platformlar ve kişiden kişiye gibi yeni ortaya çıkan riskleri de kapsamalıdır.
Üretilen politikalar, sadece çocuk kurbanlar ve yetişkin suçlular gibi bir ayrımın ötesinde, çocukların da eğlence, merak ya da kazara risklere maruz kalmasını, riskleri tecrübe eden çocukların daha başka risklerle de karşı karşıya olduğu ve çevrim içi ortamda zayıf kalanların gerçek hayatta da sosyal destekten mahrum olabileceklerini hesaba katmalıdır.
Tüm bunlara ilave olarak, Türkiye'mizin küreselleşen dünyada hedeflerini gerçekleştirebilmesi ve bilgi çağını yakından takip edebilmesi için devlet olarak, özellikle bilgi teknolojilerine gereken önemi vermemiz gerekir.
Sonuç olarak, bilgi iletişim teknolojilerinin gündelik yaşamın vazgeçilmez bir öğesi olduğu, günümüzde tartışılmaz bir hâl almıştır. Bilgi iletişim teknolojilerinin getirdiği imkânlar, beraberinde birtakım da riskleri barındırmaktadır. Bu bağlamda, İnternet kullanımı ve çocukların İnternet'in zararlarından korunmasına ilişkin bir araştırma komisyonu kurulmasını istiyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET ERDOĞAN (Devamla) - ... hepimizi yakından ilgilendiren bu konuyla ilgili olarak destek vermenizi bekliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Erdoğan.