GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:37
Tarih:14.12.2011

CHP GRUBU ADINA KEMAL EKİNCİ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının 2012 yılı bütçesinin Karayollarıyla ilgili bölümünde söz aldım, Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Karayolları, kurulduğu günden bugüne kadar geniş hizmet alanında doğru hizmetler vermiş, kara yolu taşımacılığına, ulaşım sistemine katkı sağlamış güzide bir kuruluşumuzdur. Karayollarının özellikleri sadece bununla ilgili değil. Kendi içinden yetiştirdiği donanımlı, eğitimli personeliyle liyakati esas alarak bütün yöneticilerini kendi kadrolarının içinden seçmiştir. Ne yazık ki son senelerde liyakat esas alınmadan zaman zaman -kulağımıza gelenleri söylüyorum, bu konuda bir mensubu olarak üstümde hakkı olan bir kuruluş olduğu için söylüyorum- liyakat bir tarafta tutularak azıcık tarikat, cemaat ve yandaşlık anlayışı içerisinde personel tasarrufu yapıldığını üzülerek görüyorum.

Değerli arkadaşlar, bu bölünmüş yollarla ilgili iktidar partisi her seferinde övgüyle söz ediyor. Ben de bunun son zamanlardaki bölümüne katılıyorum. Gerçekten büyük bir başarı sağlamıştır. Fakat bu bölünmüş yollara ilk başlandığında, Sayın Başbakanın demecini şöyle bir hatırlayın, ne dedi Başbakan: "Yatırımcı kuruluşların atıl makineleriyle bu yolları biz yapacağız." İlk rastladığımda, Ulukışla-Aksaray arasında bölünmüş yol çalışmaları başlamıştı. O eski, yaşlı makinelerin her birisi arıza yapmış, yol kenarında bekliyordu, sadece nebati tabakayı kaldırılmışlardı. Bu bölünmüş yolların kara yolculukta bir standardı yoktur, ne geometrik ne fiziki standartları var. Çoğu zaman 2 kere yaptılar aynı yolu. Hatta öyle oldu ki öğleden önce saat 10.00'da açılan yol öğleden sonra 16.00'da trafiğe kapatıldı. Bunları gördük. Bunu bilen uzman, Karayolcu arkadaşlarımız ve yöneticiler ihale ederek, standardı yükselterek şu hâle getirdiler. Şimdi, son zamanlarda memnuniyetle görüyorum, Karayollarında artık bölünmüş yol değil -onlara "bölünmüş yol"da demesinler- duble yol, mekanik stabilizasyon, sıcak karışım, asfaltla standart yollar yapmaya başladılar.

Ama bazı konularda yanılgılar var, şöyle: Kamulaştırma masrafından kaçınarak zaman zaman yolların standardı düşüyor. Gittiğiniz, seyrettiğiniz bir yolun üç şeritten aniden iki şeride düşmesi tesadüf değil.

Bir de heyelanlı bölgelerde şev kesimlerinde, ne hikmetse, bir türlü şevleri yatıramadılar. Son zamanlarda onu görüyorum, hem kaplamalar hem istinat duvarları gayet iyi gidiyor hatta heyelanlı bölgelerde fore kazık bile yapıyorlar. Bu, memnuniyet verici bir durum.

Değerli arkadaşlar, bölünmüş yollardaki standardı biraz yükseltmek Karayollarının elinde. Eğer icraatçı Bakan bu konuda onların önünü açarsa, inanıyorum ki Karayolları daha iyi, daha çağdaş, daha modern yollar yapacaktır, buna inanıyorum.

Şimdi bu Karadeniz otoyolundan bahsetmek istiyorum. Önce o yolu,  projeyi başlatanın da yapanın da eline sağlık demem lazım. O coğrafyada ancak bunlar yapılabilirdi. Ha, speküle edilebilecek meseleler yok mu? Var. Nedir? Yüzde 700 fiyat artışı oldu diye birtakım arkadaşları ağır cezada yargılatanlar, kendi dönemlerinde yüzde 2700 fiyat artışı olduğunda hiç sesleri çıkmadı. (CHP sıralarından alkışlar) Hatırlıyorum da, burada Kemal Kılıçdaroğlu Genel Müdürlüğü döneminde yüksek fiyat artışları nedeniyle çok eleştiri almıştı.

Yatırımcı kuruluşlarda bunlar hep olur. İcraatın zaman zaman projesi olmayabilir, ani başlangıcı olabilir, toprağın altında ne olduğunu kimse bilmez, bunlar olur ama bunları speküle etmek doğru değil. Ben bir daha söylüyorum: Karadeniz otoyolunu başlatanlara da yapanlara da emek verenlere de, hepsinin eline koluna sağlık.

Değerli arkadaşlar, yolların yapımından çok bundan sonra bakımı esastır. Yol bakımı için Karayolları devşirme işçilerle bu işi yapamaz, kendi kalifiye elemanını yetiştirerek, teknolojiyi kullanarak bu işi yapmak durumundadır.

Bir başka şey de bu taş ocaklarıyla ilgili. Sayın Genel Müdüre de söylüyorum, Sayın Bakana da söylüyorum: Taş ocakları saçkıran olmuş bir baş gibi, bunların peyzajını ve bunların çevreye uyumunu sağlamak bir görevdir, Karayolları da bu konuda çevreye karşı duyarlıdır.

Arkadaşlar, Karayollarının ne kadar önemli bir kuruluş olduğunu? Şu 2007-2011 Strateji Planı'nı, kendi personelinin hazırladığı şu Strateji Planı'nı okusunlar. Bunu okuyup bitireceğim sözümü: "Memur statüsünde çalışan personelin ücretlerinin yetersizliği, atama ve terfilerde zaman zaman liyakat ve kariyerin dikkate alınmaması, sanat sınıfı personelinin yaşlı oluşu, memur personel ile arasındaki ücret dengesizliği, bazı politikacıların yatırım programı dışındaki taleplerinde etkin olması, personel motivasyonunu yeterli olmadığı, sosyal faaliyet ve tesis eksikliği, ARGE çalışmalarındaki noksanlıklar." bunları söylüyor, kendileri söylüyor, Kara yolu. İşte bu kuruluşun yüceliği, bu kuruluşun zarafeti burada, kendisini eleştiren bir kuruluştur. Sayın Bakan eğer ismini yaşatmak istiyorsa siyasetten uzak, Karayollarının içine sokmasın, tekniği geliştirsin, onun adı hep yaşar.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Ekinci.