| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; görüşülmekte olan teklifin 1'inci maddesi üzerinde şahsım adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Zaman epey geçti, hepimiz yorulduk, sürem çok az. Eğer sabrederseniz -beş dakika- çok kısa birkaç noktayı ifade edip huzurlarınızdan ayrılacağım.
Değerli arkadaşlarım, tarihî birikimi olan lider karakterli devletlerin önemli bir kurumu olarak düşünülen istihbarat örgütlerinden bir tanesinin özel bir kanununu görüşüyoruz. Siyasi iddialarımızın çok ötesinde, temel politik yargılarımızın çok ötesinde, millî sorumluluğumuzun daha fazla olması gereken, saygınlığın, aklıselimin, soğuk aklın daha önde olması gereken özel bir düzenlemeyi konuşuyoruz. İstiyoruz ki bu ülkede artık kan akmasın, istiyoruz ki artık bu ülkede aynen yaşananlar bir daha, bir daha yaşanmasın. O yüzden bu tarz iddialı, bu tarz kadim hâli olan devletlerin, aralarındaki kurum uyumları en az kurumların ayrılığı kadar önemlidir, yani kuvvetler ayrılığının önemi ne kadar fazlaysa hukuk devletlerinde kuvvetlerin uyumu da bir o kadar anlamlı, önemlidir.
Değerli arkadaşlarım, bir ülkede o istihbarat teşkilatının bir çalışanı devletine güvenerek bir göreve gidemiyorsa vah o ülkenin hâline! Bu düzenlemeye karşı çıkan arkadaşlar?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yahu, kaç yıldır gidemiyorlar mı sanki göreve?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Beş dakika sürem var, fazla değil?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - MİT yok mu kaç yıldır?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bu düzenlemeye karşı çıkan arkadaşlar bilmiyorlar mı bu ülkede her türlü memurun, her türlü devlet görevlisinin zaten amirinin iznine bağlı olarak sorgulandığını?
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Yahu, yatıyordu bunlar, boşuna para veriyorduk biz bunlara! Hakaret ediyorsunuz ya!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bilmiyorlar mı karşı çıkan arkadaşlar, bu ülkede nüfus müdürü yargılanırken, tapu memuru yargılanırken ilgili amirin iznine bağlı olarak sorgulandığını? (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - MİT mensupları, size diyorlar!
OKTAY VURAL (İzmir) - Yan gelip yatıyorlar!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bakınız, değerli arkadaşlar, az önce bu kürsüde ısrarla muhalefet partisinden arkadaşlarımız dediler ki: "Bizim sözümüz kesiliyor." Sizi millete şikâyet ediyorum arkadaşlar, şikâyet ediyorum, şundan dolayı: Bu Mecliste muhalefetin sesinin kesilme tehlikesi yoktur, iktidarın vardır. İzliyorum sabahtan beri, herkes konuşuyor, neler neler söylüyorsunuz, bazen keyif alıyoruz, bazen üzülüyoruz ama 300 arkadaş keyifle, onurla dinliyor. Bir iktidar partisi vekili çıkıyor, bir bakanımız çıkıyor, daha birinci dakikada bağırmaya başlıyorsunuz.
ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Doğru söylemiyor da ondan.
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bu nasıl bir saygı, bu nasıl bir anlayış? Bu mu sizin demokrasi anlayışınız? (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Bakınız, bir muhalefet partisi vekili derse ki eğer "Muhalefetin sesi kesiliyor." Allah çarpar ya! Samimi söylüyorum Allah çarpar! Zaten millet sizi çarpıyor, her seçimde çarpıyor, Allah çarpar!
Niye diyorum biliyor musunuz? Bakın, ben Adalet Komisyonu üyesiyim, bu kanunda tam dokuz saat -bir, iki, üç değil, tam dokuz saat- sadece muhalefet konuştu arkadaşlar, bir tek iktidar partisi vekili söz almadı.
OKTAY VURAL (İzmir) - Niye, sizin söz hakkınız yok mu?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Dinlemek için?
OKTAY VURAL (İzmir) - Niye konuşmuyorsunuz?
BÜLENT TURAN (Devamla) - Ama sabretmezseniz anlayamazsınız ki, öğrenemezsiniz ki! Diyorum ki, dokuz saat konuştular, muhalefet konuşsun dedik, sakin olalım dedik, yanlış bilgileri var doğruları söyleyelim dedik, dokuz saatin bitiminde gece 12.00 oldu ve ayrıldık. Bugün sabah Genel Kurula geldi, sabahtan beri konuşuyorsunuz.
DİLEK AKAGÜN YILMAZ (Uşak) - Konuşuyoruz da bir faydası oluyor mu sanki!
BÜLENT TURAN (Devamla) - Bekir Bozdağ Bey çıktı birinci dakikada, Ahmet Aydın Bey çıktı birinci dakikada bağırmaya başladınız. Bir daha şikâyet ediyorum: Bu Mecliste muhalefetin sesinin kesilmesi değil, iktidarın sesinin kesilmesi tehlikesi vardır arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, bakınız, izin vermediğinizden dolayı teknik konulara giremeyeceğim ama TCK 250, 251... (CHP sıralarından gürültüler)
Sayın Başkan, göreve davet ediyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz devam ediniz, siz cevap vermeyiniz, devam ediniz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Ya, burası oturma, dinleme Meclisi değil ya!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sessiz dinleyiniz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - 4483 sayılı Yasa memurların yargılanma usulüdür ve genel bir düzenlemedir. TCK 250, 251 özeldir. MİT Kanunu daha da özeldir ve MİT Kanunu'nu biz çıkarmadık arkadaşlar 1983'te vardı. Bir yanlış uygulama ihtimalini düzeltmek istiyoruz, bir hatalı yaklaşım olma ihtimalini düzeltmek istiyoruz.
Bu ülkenin Başbakanına "Çeteci" diyeceksiniz, her türlü hakareti edeceksiniz ama biz ağzımızı açmayacağız. Ama güvendiğimiz bir şey var, önce Allah'a güveniyoruz, sonra milletimize güveniyoruz.
Bakın, dünkü Milliyet gazetesi. Siz bağırdıkça eriyorsunuz, siz karşı çıktıkça eriyorsunuz. CHP'nin oyu yüzde 26'nın altına indi, inersiniz daha. (CHP sıralarından gürültüler) Bir aynaya bakın ya, bir sakin olun ya, durup bakın. Beraber konuşalım, beraber anlaşalım istiyoruz. Derdimiz iş yapmak.
Bakın, on sayfa metnim var, konuşamadım yine, söyleyemedim yine. Yüzde 20'yle bu kadar agresif olan bir grup, yüzde 50'yle ne olur bilmiyorum! (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler) O yüzden demokrasi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
Buyurunuz.
BÜLENT TURAN (Devamla) - ...AK PARTİ'yle güçlenmiştir, daha da güçlenecektir, size rağmen güçlenecektir, milletimizin desteğiyle güçlenecektir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bu düzenlemenin de makul bir düzenleme olduğunu hepiniz biliyorsunuz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Alkış!
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Turan.