| Konu: | DEVLET İSTİHBARAT HİZMETLERİ VE MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.02.2012 |
AK PARTİ GRUBU ADINA RECEP ÖZEL (Isparta) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 164 sıra sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Millî İstihbarat Teşkilatı 6 Temmuz 1965 tarih ve 644 sayılı Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu'yla Başbakanlığa bağlı olarak kurulmuştur. On sekiz yılı aşkın bir süre yürürlükte kalan bu Yasa, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkların giderilmesi ve hızla gelişen, değişen dünya koşullarına uygun hâle getirilebilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda yerini 1 Ocak 1984 tarihinden itibaren 2937 sayılı ve hâlen yürürlükte olan Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na bırakmıştır. 2937 sayılı Yasa'da Teşkilatın kuruluşu ve ana görevleri genel hatlarıyla belirtilmiş, iç örgütlenmeyle ilgili diğer hususlar Başbakanın onaylayacağı gizli yönetmeliklere bırakılmak suretiyle hem gizlilik sağlanmış hem de değişen koşullarda hızlı hareket edebilme olanağına kavuşulmuştur. 2937 sayılı Yasa'yı 644 sayılı Yasa'dan ayıran bir diğer özellik de, Teşkilatın 2937 sayılı Yasa'yla doğrudan Başbakana bağlanmasıdır. Anayasa gereğince Hükûmetin genel siyasetinin yürütülmesinden Bakanlar Kuruluyla birlikte Başbakanın sorumlu olduğu göz önünde tutularak MİT doğrudan Başbakana bağlanmıştır.
Millî İstihbarat Teşkilatı Türkiye Cumhuriyeti'nin ülkesi ve milletiyle bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına ve güvenliğine, anayasal düzenine ve millî gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında millî güvenlik istihbaratını devlet çapında oluşturmak ve oluşturulan bu istihbaratı Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmaktır.
MİT, devletin millî güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak, ülkemize yönelik olarak yürütülen istihbarat faaliyetlerine karşı koymakla görevlidir. Millî İstihbarat Teşkilatına bu görevler dışında görev verilemez ve bu teşkilat devletin güvenliği ile ilgili istihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametlerine yöneltilemez.
MİT Kanunu'nun 7'nci maddesi "MİT Müsteşarı MİT Kanunu'nda belirtilen görevlerinin yerine getirilmesinden Başbakana karşı sorumlu olup, Başbakanın dışında herhangi bir kişi veya makama karşı sorumlu tutulamaz." hükmünü içermektedir.
Adalet Komisyonunda kabul edilen ve şu anda da yüce Meclisin gündemine getirerek görüşmelerine başladığımız bu yasa teklifiyle neyi amaçlıyoruz, kısaca bunları da ifade etmek istiyorum.
Aslında, böyle bir yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunmamaktadır fakat gelişen olaylar ve uygulamadaki yanlış yorum ve uygulamalar neticesinde böyle bir düzenlemeyi Meclis gündemine getirmek ve uygulamadaki yanlış yorum ve uygulamaların önüne geçmek amaçlanmıştır.
MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesinde, MİT mensuplarının hakkındaki cezai takibata Başbakanın izin verme durumu bulunmaktadır. Bu yeni bir durum değildir.
MİT Kanunu'nun 2'nci maddesinin "Tanımlar" başlığı altındaki bölümde, MİT personeli ile MİT mensubu ayrımı bulunmaktadır. "MİT personeli" denildiği zaman MİT kadrosuna dâhil olan memurları, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde MİT'te görevlendirilenleri, MİT'te çalıştırılan sözleşmeli personeli ifade etmektedir. "MİT mensubu" denilince ise de "Bu kanun veya bu kanuna göre çıkarılmış yönetmeliklerle belirlenen ve bu kanunda verilmiş olan görevleri yerine getirmekle görevli MİT personeli ve diğer görevliler." ibaresi bulunmaktadır. Bu "diğer görevliler" ibaresiyle kastedilen MİT'in görev ve faaliyetleriyle ilgili olarak görevlendirilen kişileri de kapsamaktadır.
MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesinde, diğer kanunlarda ve düzenlemelerde bulunmayan "görevin niteliğinden doğan" ibaresi de bulunmaktadır.
Soruşturma makamı, bahsetmiş olduğum MİT mensubu ve görev tanımını çok dar yorumlayarak izin alması gereken bir soruşturmada izin almamış, yasa koyucunun gerçek iradesine aykırı hareket etmiştir. Bu nedenle de bu yasa teklifini hazırlamak ve bu yorum ve uygulama yanlışlıklarına bir son vermek gerekmiştir.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Yani bunu bir tek sen mi gördün?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Konu hukukidir, güvenlikle ilgilidir. Şu anda mevcut, meri, yürürlükte bulunan MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesine göre, sadece müsteşar değil, MİT mensuplarının tamamı için görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma açılması zaten Başbakanın iznine bağlıdır. Buna, yasanın çıktığı 1983 yılından beri yaklaşık otuz yıldır kimse itiraz etmedi, kimse hukuka aykırı bulmadı. Şimdi "Başbakanın izni" denince hep bir ağızdan "Bu da nereden çıktı, nasıl bir yetki bu?" gibi, hukuk mantığına sığmayan ve bu zamana kadar ki uygulamaları görmezden gelen, acımasızca, insafsızca eleştiriler yöneltilmektedir. Bu yetki zaten vardı.
Türkiye'de ayrıca 4483 sayılı memur ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında bir kanun da bulunmaktadır. Bu Kanun 1999 yılında Anasol-M Hükûmeti döneminde çıkmıştır ve hâlen yürürlüktedir.
Bir ilçedeki tapu memuru hakkında görevi sebebiyle işlediği iddia edilen suçla ilgili soruşturma açılması kaymakamın iznine bağlıdır. Bu Kanun'a göre, bakanlıkların yüksek bürokratları hakkında savcıların soruşturma açması ilgili bakanın iznine bağlıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4483 sayılı Yasa'nın 3'üncü maddesine göre, Bakanlar Kurulu kararıyla ve üçlü kararnameyle atanan MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma açılması Başbakanın iznine bağlıdır. Rahmetli Ecevit bu yetkiyle Başbakanlık yaptı. Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da bu yetkiyle 2009 yılına kadar? 4483 sayılı Yasa'da bu yetki zaten mevcuttu ve kimse de şikâyetçi olmadı.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Veysi Kaynak da böyle konuştu ama bir daha seçilemedi.
RECEP ÖZEL (Devamla) - 2009 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişiklikle özel yetkili savcılara mutlak soruşturma açma yetkisi verilmiş, dolayısıyla 4483 sayılı Yasa'daki izin müessesesi, 3'üncü maddenin (e) fıkrasındaki üst düzey bürokratlar için sınırlandırılmış fakat MİT mensupları için MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesinde herhangi bir değişiklik yapılmamış, MİT mensupları için her türlü soruşturma ve izin müessesesi işlemeye devam etmiştir. Yargının, yürütme organının terörle mücadele politikasını ve tercihlerini sorgulaması demokratik hukuk devletinde ve güçler ayrılığı ilkesini benimsemiş ülkelerde mümkün değildir.
Konuştuğumuz bu konu çok hassas bir konudur. Birçok eylemin önlenmesi istihbarat çalışmaları sayesinde oluyor.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Bütün bunları senden başka düşünen olmadı mı?
RECEP ÖZEL (Devamla) - İstihbarat toplama görevi çok önemli ve çok hassas bir görevdir. Bu itibarla, canları pahasına bu görevi yapan insanları örgütle iş birliği yapıyor diye suçlamak çok büyük zararlar verir.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Biz suçlamıyoruz.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Deşifre oldukları hayatlarıyla ödemeleri gereken bir bedel de ortaya çıkıyor maalesef.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Kim suçluyor?
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Genelkurmay Başkanını suçlarken iyiydi.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bu bakımdan çok dikkatli olunması gereken bir konudur.
ALİ ÖZ (Mersin) - Genelkurmay Başkanını suçlarken neredeydin?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Terörle mücadelede istihbarat toplama görevine zarar verilmemesi de gerekiyor. Bu insanlar büyük fedakârlıklarla ülkemiz ve vatanımız için çalışıyorlar.
YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Yeni mi uyandın?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Sayın Başkan ve değerli milletvekilleri; mevcut olan ve getirilen bu düzenlemeyle uygulayıcıların yanlış uygulamasının önüne geçmek? Yorum yanlışlıklarını düzelten bu düzenleme, ceza soruşturmasına başlamadan önce ceza muhakemesinin ve soruşturmasının ön şartı olarak getirilen izin müessesesi hukuk sistemimize yeni girmiş bir müessese değildir.
YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Üç senedir aklınız neredeydi?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Özel kanunda yazılı olan kişiler, avukatlar, noterler ile tüm kamu personeli görevleri ile ilgili işledikleri iddia edilen suçları soruşturmasıyla ilgili kişiler, işlemler her birinde izin müessesi zaten bulunmaktadır.
MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Bu metni kim hazırladı size?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Her izin durumlarında olduğu gibi bu düzenlemedeki izin müessesesi de yargı denetimine tabii ki de açıktır.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Okumadan anlat, okumadan.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Tamamen yargı denetiminden çıkartılarak bir koruma, bir dokunulmazlık zırhı giydirilen bir durum değildir. Başbakanın yapacağı izin işlemi idari bir işlemdir ve Anayasa'yla yasalarımıza?
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Televizyonlar açık, açık. İzliyor insanlar ona göre konuş.
RECEP ÖZEL (Devamla) - ?göre de her idari işlem gibi bu da idari yargı denetimine tabidir, açıktır. Başbakan izin verir veya vermez?
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Komisyonda değilsin bak Genel Kuruldasın.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Kim denetliyor?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Her iki hâlde de idari yargı denetimine açıktır.
TURGUT DİBEK (Kırklareli) - TRT veriyor daha.
RECEP ÖZEL (Devamla) - İzin vermediği takdirde soruşturmayı yapan makam, izin verdiği takdirde ise ilgili kişi bu idari işlemi idari yargıya götürecek, itiraz etme hakkı her zaman için bulunmaktadır.
YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ (Ankara) - Öyle bakanı göstersene bana!
KAMER GENÇ (Tunceli) - Yok, yok?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bu nedenle, "Hukuki denetim yok." iddiası, görüldüğü gibi, temeli olmayan, gerçeği yansıtmayan da bir iddiadır. Bir kez daha burada vurguluyorum. Hâlen mevcut olan ve şimdi de daha açıklığa kavuşturduğumuz düzenlemede hukuki denetim yolu sonuna kadar açık bulunmaktadır.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Genelkurmay Başkanı hakkında niye açıklığa kavuşturmuyorsunuz?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Kimseye hukuki bir zırh, yargıdan kaçırılma gibi bir düzenleme burada kesinlikle de getirilmemektedir.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Başbakanın iki dudağı arasında?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Özel yetkili mahkemelerin ve özel yetkili savcıların görevlerine giren suçlarla ilgili olarak ilk defa burada bir izin müessesesi getiriyor da değiliz. Örnek olarak, mevcut Türk Ceza Kanunu'nun 301'inci ve 306'ncı maddesinde bu özel yetkili mahkemelerin ve özel yetkili savcıların görev alanına giren suçlarla ilgili soruşturmayı başlatabilmeleri için Adalet Bakanının izni de gerekiyor.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Türklüğe hakareti de serbest bıraktınız.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Normal bir vatandaş bu maddelerle ilgili bir suç işlediği zaman onunla ilgili Adalet Bakanı yetkili olacak. Ağır ceza yetkisiyle görevlendirilmiş olan savcılar "Bunda izin müessesesi çalıştıracağız ama birtakım görevleri yapması gereken, görevleri icabı korunması gereken kişileri bir izin müessesesine dâhil etmeyeceğiz?" Bunu anlamak, bunu sizin değerlendirdiğiniz şekilde kabul etmek mümkün değildir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Devletin içinde çete yönetmektir yahu!
RECEP ÖZEL (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu teklifte en fazla eleştirilen konu olan "Başbakan tarafından özel olarak görevlendirilen." ibaresi ucu açık bir görevlendirme de aslında değildir. Bu kanun yani MİT Kanunu kapsamındaki görevler dolayısıyla görevlendirilen kişileri ilgilendirmektedir. Fakat yanlış anlaşılmaların ve tartışmaların önüne geçmek için değişiklik önergesiyle "Belli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenler." ibaresi getirilerek artık tartışmaları da bir sona erdiriyoruz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Bunu da yapamazsın! Bunu da yapamazsın!
RECEP ÖZEL (Devamla) - Yürütme organı bir yanlış yaptığında bunu düzeltir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Kanunlar görev verir.
RECEP ÖZEL (Devamla) - "Yargı her zaman için doğruyu yapar." gibi yaklaşımlar sergilemek? En azından içinde bulunduğumuz siyaset kurumuna, yasama organına bir haksızlık yapmaktayız. Bu ülkede her platformda hesap veren hep siyasetçilerdir. Bu ülkede bu anlamda bizi eleştirenler, Sayın Başbakana en az yargı mensuplarına güvendikleri kadar güvensinler hiçbir zaman bu ülkenin Başbakanı suç örgütlerine en ufak bir taviz vermez. (CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Bu düzenleme kamuoyuna muhalefet tarafından, kişiye özel ve adrese teslim bir düzenlemedir iddiaları da doğru değildir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Çeteleri açıklayın, çeteleri? Görev verdiğiniz çeteleri açıklayın.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Bir dinleyin arkadaşlar.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Sayın Başkanım, buna müdahale edecek misiniz ben mi edeyim?
BAŞKAN - Devam ediniz Sayın Özel, buyurunuz.
OKTAY VURAL (İzmir) - Hangi faili meçhullerin arkasında kim var, onları açıklayın.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Burası hukuk devleti.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen sakin dinleyiniz.
Buyurunuz Sayın Özel, devam ediniz.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bu düzenleme kamuoyuna muhalefet tarafından kişiye özel ve adrese teslim bir düzenlemedir iddiaları da doğru değildir. Zira bir düzenlemenin kişiye özel olabilmesi için bir defaya mahsus ve sadece o kişiye uygulanıp daha sonra uygulama imkânının kalmaması gerekir. Oysaki bu düzenleme MİT Kanunu kapsamında, MİT mensubu olan tüm ilgililer hakkında bundan önce yapılmış soruşturma, kovuşturma ile bundan sonraki tüm soruşturma ve kovuşturmalarda uygulanacaktır. Bu da düzenlemenin kişiye özel ve adrese teslim düzenleme olmadığını da göstermektedir.
OKTAY VURAL (İzmir) - Biz de inandık!
RECEP ÖZEL (Devamla) - Burada Türk Ceza Kanunu'nda ve ceza muhakemeleri kanunlarında pek çok değişiklikler yapıldı. Yakın zamanda Çek Kanunu'nda hapis cezasını kaldıran düzenleme bu Mecliste kısa bir süre önce kabul edildi ve yasalaştı. Tüm bu düzenlemeler yapılırken devam etmekte olan on binlerce, yüz binlerce dava bulunmakta idi. Hiç kimse çıkıp siz bu davalara müdahale ediyorsunuz, yargı sürecine müdahale ediyorsunuz demedi. Tabii ki ceza mevzuatlarında yapılan her türlü değişikliğin öngörülen veya öngörülemeyen davalara etkisi olacaktır. Bu olmasın demek, yasamanın görevini yapmasın demekle eş anlamlıdır. Tabii ki yasama kendi iradesini de ortaya koyacaktır.
ALİ ÖZ (Mersin) - Ne alakası var?
RECEP ÖZEL (Devamla) - Son on yılda çetelerle, mafyayla ve suç örgütleriyle nasıl mücadele edildiği de ortadadır. Bütün karanlık senaryolar bir bir ortaya çıkartılmıştır.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Görüşerek, müzakere ederek.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Kararlılıkla üzerine gidilmiştir, gidilmeye de devam edilecektir. Hiçbir yasa dışı olayın üstü örtülmemiştir, örtülmeyecektir. Tüm bunlar göz önündeyken yeni çeteler oluştururlar iddiasına bizler sadece "Türkiye artık eski Türkiye değildir." cevabını veririz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
OKTAY VURAL (İzmir) - Tabii, tabii? Çeteleşmeyi meşrulaştırıyorsunuz yeni Türkiye'de.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Türkiye'de Hükûmetimize ve partimize karşı yapılan tüm bu çalışmalara ve saldırılara hazır kıta bekleyenler, yargı-MİT çatışması yaftasıyla sürekli Ergenekon davasını sulandırma ve bulandırmayla görevli tüm kesimler sindikleri mevzilerinden bu yasa teklifiyle tekrar çıkıp arzıendam etmektedirler. Hiç kimse son gelişen olaylara hukuk devletinin gereği, şeffaflık, aklanma gibi ikna edici pembe kavramlar üzerinden siyaset ederek kötü emellere alet olmamalı, bu oyuna gelmemelidir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Hocam, Veysi'den sonra sen de tarihe geçtin.
RECEP ÖZEL (Devamla) - MİT Kanunu'nda -şu anda yürürlükte bulunan 26'ncı maddesi- başka hiçbir yasada geçmeyen "görevin niteliğinden doğan" ibaresi yer almaktadır. Bu nedenle Ceza Muhakemeleri Kanunu 250 ve 251'inci madde kapsam dışındadır. Bundan dolayı Başbakanın izni olmaksızın MİT mensupları hakkında soruşturma yapılamaz.
Peki, biz iş bu hâldeyken ne yapıyoruz, bu yasayı niçin getirdik? Kanunda yazılı olanı daha büyük harflerle, altını kalın çizgilerle çizerek ve herkesin, tüm uygulayıcıların ve tarafların anlayacağı bir dille yasaya derç ediyoruz.
NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - PKK'yla daha rahat müzakere edin diye. Artık aleni yaparsınız bu müzakereleri.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Yürürlükte olan Ceza Muhakemeleri Kanunu Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir, MİT Kanunu ise 1983 yılında. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 251'inci maddesine göre "Savcılar 250'nci madde kapsamına giren suçları doğrudan soruştururlar." MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesi ise MİT mensuplarının soruşturulmasını Başbakanın iznine tabi kılmaktadır. Savcılık makamı "Ceza Muhakemeleri Kanunu yeni kanun olduğundan dolayı izne gerek yok." diyor. Buna karşı ise MİT Kanunu'nu, özel kanun olduğu ve 26'ncı maddenin uygulanacağı gerektiğinden göz ardı ediyorlar.
Evet, Ceza Muhakemeleri Kanunu Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giriyor ve bu ceza hukuku alanındaki düzenlemelere paralel olarak bu Mecliste birçok uyum yasaları da çıkartıldı ve yürürlüğe de girmiştir. Bu kapsamda 5397 sayılı Yasa ile MİT Kanunu'nda uyum değişiklikleri yapılmıştır. Eğer bununla MİT Kanunu'ndaki Başbakanın izninin gerekli olmadığına yönelik bir yasa koyucu iradesi olmuş olsaydı, yapılan bu uyum yasalarında, MİT Kanunu'nda anılan uyum değişiklikleri yapılırken bu alanda da gerekli adımlar atılır ve düzenlemeler yapılırdı.
Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; MİT Kanunu'nun dinlemelere ilişkin kısmında Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250 ve 251'inci maddelerine uyum sağlanırken MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesindeki soruşturmanın Başbakanın iznine tabi tutulması kuralına dokunulmamış olması yasa koyucunun bu izni korumak istediğinin açık kanıtıdır. MİT Kanunu'nda 5651 sayılı Yasa ile 2007 yılında tekrar değişiklik yapılmış olup izin mevzusuna yine dokunulmamıştır. Buradan Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250 ve 251'inci maddelerinin sonraki kanun olması nedeniyle 26'ncı maddeyi ilga ettiği tezi ve iddiası temelden de yoksundur. Savcılık, Başbakanın izni olmaksızın soruşturma yapamaz.
Diğer bir noktadan bakıldığında, uyum yasaları çerçevesinde MİT Kanunu'nun 6'ncı maddesinin altıncı fıkrası bakın ne diyor: "Bu fıkra hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar bu kanunda belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesi geçerlidir. Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile cumhuriyet savcıları tarafından doğrudan soruşturulur." diyor.
TANJU ÖZCAN (Bolu) - Recep Bey, 4'üncü maddenin son fıkrasını okusana.
RECEP ÖZEL (Devamla) - 2005 yılında yapılan bu uyum değişikliğinde 26'ncı madde değiştirilmemiş, dolayısıyla da buradaki yasama, Meclis iradesi, izin müessesesinin tüm suçlarda kapsadığını bir kez daha burada teyit etmiştir.
Diğer bir önemli nokta ise kurumun yani MİT'in silahlı kuvvetler, polis vesair devlet kurumlarının farklı olarak istihdam niteliğiyle ilgilidir. Kural olarak bizatihi suç örgütlerinin içinde eleman bulundurmak zorunda olan bir kurumdur. Muhtemelen başka hiçbir kurumda ve hiçbir yasal düzenlemede geçmeyen "görevin niteliğinden doğan" ibaresi bu nedenle MİT Kanunu'nun 26'ncı maddesinde yer almaktadır. Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 250 ve 251'inci maddeleri ise bunu kapsamamaktadır. İşte MİT Kanunu'ndaki bu ayrık ve farklı ifade Ceza Muhakemeleri Kanunu karşısında onu özel kural hâline getirmekte ve Başbakanın izin şartının devam ettiğini kanıtlamaktadır.
Hâl böyle iken bu hususlar göz ardı edilerek izin alınmadan soruşturmaya başlanılması açık bir hukuk ve kural ihlali olmuştur. Yapılan yanlış uygulama bu düzenlemeyle giderilmiş olacaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.
RECEP ÖZEL (Devamla) - Bu ülkede menfaat değil, ideal birlikteliğiyle oluşan kardeşliğe kimse halel getiremez. Biz, kardeşlik, samimiyet ve ortak akılla hareket etmeyi sürdüreceğiz. Yanlış yapanlar veya istismar edenler hesabını adli ilahiye verirler.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Özel.