| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 35 |
| Tarih: | 17.12.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İletişim Başkanlığı bütçesi üzerine konuşmam gerekiyor ama inanın, ne diyeceğimi bilmiyorum çünkü öyle bir lağım patladı ki İletişim Başkanlığı AK PARTİ'nin propaganda birimi gibi çalışıyormuş, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi toplum mühendisliği yapıyormuş; bütün bunlar zemzemle yıkanmış gibi kaldı. Boğazına kadar kirle kuşatılmış bir yapıdan bilgi kirliliğiyle mücadele beklemek ütopik olur bundan sonra. Yandaş, candaş, yoldaş fark etmeksizin bütün ekranlarda -bu arada ne çok kuyruk acısı birikmişse demek ki- bu lağımdan taşan cerahat konuşuluyor günlerdir. Hizipler, klikler -ki birisi İletişim Başkanıyla anılıyor bizzat- ocular, bucular, şucular, bakanlar, danışmanlar, saray mahiyeti, birbirlerini fişleyenler, dosya biriktirenler, dinleyenler; şimdi siz, bizden bu çürümeyi mi bütçelendirmemizi istiyorsunuz, bekliyorsunuz? Bu adlı adınca bir tükeniş bütçesidir ve biz bunu reddediyoruz; ilk sözcüğünden son sözcüğüne kadar. Siz dönüp dolaşıp niye binlerce insanın mesleğine, özgürlüğüne, canına mal olan yollara tevessül ediyorsunuz? Siz, oturduğunuz koltuklarda oturmaya devam ederken kaç aile mezar taşlarına sarılıyor -şimdi, onlardan birisi kumpas şehidimiz Ali Tatar'ın ölüm yıl dönümü geldi yine, bu vesileyle rahmet olsun- siz neden hiç ders almıyorsunuz?
Tam da tevafuk gibi tevafuk, Mehmet Akif Ersoy, Safahat'ında der ki: "'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar;/Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?" Üç yılda bunu kaç defa hatırlattık burada, artık sayısını unuttum. "Aynısını yapıyorsunuz; yapmayın!" diye kaç kere feryat ettik, unuttum. Ne demişti Sayın Cumhurbaşkanı? "Artık 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. 15 Temmuzu bir milat hâline dönüştüremezsek yazıklar olsun bize!" Hani, nerede o milat? Efendim, bilmem kim, bilmem ne partisinin araya girmesiyle bilmem ne dosyasından çıkarılmış, bilmem kim operasyondan kurtulmak için bilmem hangi partiyi ziyaret etmiş, şu danışman bu savcıya baskı yapmış; bu mu milat? Ben demiyorum, Cumhurbaşkanının ifadesiyle "Yazıklar olsun o zaman hepinize!" Devlet içinde federatif bir yargı düzeni oluşmuş yeniden ders almadığınız için, federatif bir bürokrasi oluşmuş yeniden; bu mu milat? O zaman yazıklar olsun bir kere daha. Bu pespayeliğe dayalı olarak kendini nimetten sayanlara, güç atfedenlere de heykelinin dikilmesini beklerken fare gibi kaçmak, saklanmak zorunda kalanların kaçınılmaz sonunu hatırlatmayı görev sayıyorum. Eski vekilleri konuşuyor iktidarın, "O, bunlar neler ki, şu da var, bu da var." diyorlar, ifşa ediyorlar. Bu arınma değil ki arkadaşlar, bu kirlenmenin ne kadar derin olduğunun belgesi. Devletin bütçesi bu kirli ilişkiler ağının sponsoru değildir, olamaz. Bu hiziplerle anılan kim varsa derhâl görevlerinden el çektirilmelidir. Bizim bildiğimiz kadarıyla bir seçim yok, bildiğimiz kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanının bir sağlık sorunu yok, görevden el çekmiyor; o zaman bu tasfiye yarışı neden iktidardaki? Hangi boşluğun oluşacağı kanaati oluştu da kılıçlar çekildi, bir yer kapma kavgası başladı? Bizi ilgilendiren kısmı sadece burası yoksa kimin tepiştiği, kimin ezildiği, isimler, taraflar değil tam burasıyla ilgileniyoruz. Bakın, Çalışma Bakanımız burada, en düşük emekli maaşını 2'ye bile katlasanız açlık sınırını geçmiyor. Çalışanların ortalama ücretine dönen asgari ücret açlık sınırının altında. Şimdi, bu ülkenin insanları bölüşecek bir lokma ekmek, bir göz oda bulamazken paylaşılamayan ne ki devrim bir kere daha kendi çocuklarını yemeğe başladı. Masanın üstünde ne var ki bu cerahatle anılmayı bile göze aldı artık birileri. Bizi ilgilendiren kısmı burası, başımıza getireceklerinden kaygı duyuyoruz çünkü. Çünkü bıktık aldatılmalarınızdan, kandırılmalarınızdan ve bunların bedelini tekrar tekrar ödüyor olmaktan. Devlet kurumları değil ki bir parti içindeki hiziplerin ne yekpare bir partinin ne ortakları, koalisyonlarıyla yekpare bir iktidarın menfaat taşeronu değildir, yapmayın bunu. Birbirinize ne yapıyorsanız yapabilirsiniz ama siyaseti esir alan menfaat çetelerinin hesaplaşmasına bu cefakâr milletin geleceğini kurban etmeyin, ederseniz Rabb'imi bilemem tabii ama Türk milleti hiçbirinizi affetmeyecek, bunu bilin. Milleti değil, kliklerinizi hizaya çekin; milleti değil, kliklerinizi terbiye edin. Milletin ekmeğine el uzatmayı bırakın; bu kliklerin bu azgınlığa sebep imkânlarını ellerinden alın.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)