GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:33
Tarih:15.12.2025

MHP GRUBU ADINA ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Muhterem milletvekilleri, sözlerime başlarken küresel ekonomide belirsizliklerin sürdüğü bir ortamda mali disiplini sağlama, dezenflasyon ve ekonomimizin direncini artırma yönündeki gayretli çalışmalarından ötürü Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'i ve değerli Maliye bürokratlarını selamlıyorum ve kutluyorum.

Dünya ekonomisinin son dört yılda, kümülatif olarak yüzde 15 büyüdüğü bir dönemde Türkiye ekonomisinin yüzde 30 oranında büyüme kaydetmesi ülkemizin üretim kapasitesinin sürdürülebilirliğinin ve büyümede istikrarının en somut ispatıdır. Bugün millî gelirimizin 1,5 trilyon dolara, kişi başına düşen gelirimizin 17 bin dolara yaklaşmış olması, ihracatımızın 270 milyar dolarla tarihin zirvesine ulaşması uygulanan politikaların meyvesini vermeye başladığını göstermektedir. Merkez Bankası rezervlerinin 185,5 milyar dolar seviyesine yükselmesi ve kredi risk primlerinin 240 baz puan seviyelerine gerilemesi ekonomimize duyulan güvenin açık bir göstergesidir. İstihdamın 32,5 milyona ulaştığı, çarkların döndüğü, üreten ve ihraç eden bir Türkiye tablosu ve ekonomik istikrar için verdiğiniz mücadeleyi takdirle karşılıyoruz.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanlar; ticari kazancı basit usulle tespit edilen mükelleflerin kazançları 2021'de gelir vergisinden istisna edilmiş ve gelir vergisi beyanname verme yükümlülüğü kaldırılmıştı. Ancak 8 Eylül 2025 tarihli kararla, büyükşehirlerdeki esnafımızın 2026 yılı itibarıyla gerçek usule geçirilmesi öngörülmektedir. Vergi adaletinin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadeleyi destekliyoruz ancak aynı işi yapan, aynı ciroya sahip iki esnafın sırf tabela adresi farklı diye farklı vergilendirilmesini de hakkaniyetli bulmuyoruz. 10 Aralıkta yeni bir düzenleme yapılarak bundan kısmen dönülmüştür; büyükşehir sınırlarında nüfusu 2 bini geçmeyen eski köy ve beldelerimizdeki esnafımız bu zorunluluktan muaf tutulmuştur. Bu düzeltme kırsaldaki esnafımız için önemlidir, doğru buluyoruz fakat bu adım sorunu kökten çözmeye yetmemektedir.

1 Ocak 2026 tarihi yaklaşıyor, eğer kapsamlı bir iyileştirme daha yapılmazsa büyükşehirlerimizde binlerce taksici, terzi, kuaför, tamirci esnafı defter tutma, muhasebe ücreti, damga vergisi ve beyanname masraflarıyla karşılaşacaktır.

Hesap ortadadır; basit usulden gerçek usule geçişin bir esnafa yıllık maliyeti vergiler hariç 90 bin lirayı bulmaktadır. Kıt kanaat geçinen esnafımıza "Sen artık şirket gibi yönetileceksin." demek, o dükkâna kilit vurmak anlamına gelir. Bu karar, iş yerlerinin kapanmasına ve kaçak çalışmanın artmasına yol açabilecektir. Ustaların dükkân kapatmasıyla zaten kanayan yaramız olan çırak yetişmeme sorunu iyice çıkmaza girecektir. Yarın otomobil ve traktörleri, kombileri tamir edilecek usta bulamayabiliriz. Usta yoksa çırak yoksa hizmet zinciri kopar. Kaybeden sadece esnaf değil hepimiz oluruz. Bu düzenlemenin ilk aşamada ötelenmesi ve yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Ahilik kültüründen gelen esnafımız sadece bir tüccar değil devlet-millet kaynaşmasının, mahallenin emini ve bekçisidir. Onlar defter, beyanname ve stopaj sarmalına muhatap edilmemelidir.

Önerilerimiz şunlardır: Konu sadece nüfus kriterine veya coğrafi sınıra hapsedilmemelidir. Yıllık cirosu ve kâr haddi belirli bir seviyenin, örneğin, asgari ücretin yıllık tutarının belli bir katının altında kalan esnaf basit usulde kalmaya devam etmelidir. Genç ve yeni esnafa destek verilmelidir. Mesleğe yeni başlayan çırak ve kalfalar için geçiş süreci iki veya üç yıl ertelenmelidir. Kademeli geçiş, 2026 yılında gerçek usule geçecek esnafa ilk yıl için beyanname başına damga vergisi muafiyeti ve muhasebe desteği sağlanmalıdır.

Bu vesileyle kısaca bazı hususları da başlıklar hâlinde saymak istiyorum: Vergi adaleti için aylık milyonlarca lira harcama yapıp hiç gelir beyan etmeyen veya zarar açıklayan kişilerin üzerine gidilmelidir. Vergicilikte yapay zekâ destekli denetimler artırılmalıdır.

Birinci derece memurlar için taahhüt edilen 3600 ek gösterge hayata geçirilmelidir.

Emekli aylıkları standart enflasyon sepetinden ayrı olarak onların harcama alışkanlıklarına uygun bir endekslemeyle belirlenmelidir.

Zor ekonomik koşullarda mücadele eden mükelleflerin vergi borcu yapılandırması talebi de mutlaka gündeme alınmalıdır.

Ayrıca, fahiş fiyat artışlarıyla paydaş bakanlıklarla birlikte çok daha etkili mücadele edilmelidir diyoruz.

İçişleri Bakanlığımızla ilgili olarak vatandaşımızın devletine güvenle yaslandığı huzurlu bir Türkiye önceliğimizdir. Bu doğrultuda hem terör örgütlerine hem de evlatlarımızı zehirleyen uyuşturucu tacirlerine karşı verilen mücadeleyi takdir ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ayrıca, sığınmacıların gönüllü ve onurlu geri dönüşleri esas alınarak yürütülen politikaların değerli ve önemli olduğunu düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanlar; devlet, sosyal medya rüzgârına göre istikamet belirlemez ancak son dönemde, anlık beğeniye göre gündem belirleyen anlayışın kamu idaresine de sirayet ettiğini görüyoruz. Meselelerin kök sebeplerine inmek yerine sadece görünürlüğünü yönetmeye çalışmak devlet hassasiyetiyle bağdaşmaz. Yapılan açıklamalar ve bilgilendirmeler şahsi değil kurumsal olmalıdır. Valilerimiz ve kaymakamlarımız da şahsi hesaplarından fenomen gibi değil devlet adamı sıfatıyla, vakarıyla ve kurumsal düzlemde açıklama yapmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bu disiplini sağlamak amacıyla Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 14 Mart 2019 tarihli Yargı Etiği Bildirgesi emsal alınarak mülki idare amirleri için de bağlayıcı bir etik düzenleme süratle hayata geçirilmelidir.

Bir diğer hayati meselemiz, evlatlarımızı tehdit eden organize suç ve çeteleşmedir. Mafyatik oluşumlar popüler kültür aracılığıyla gençlerin üzerinde derin bir tahribat yaratmaktadır. Bazı dizilerle, sosyal medya içerikleriyle suç dünyası romantize edilmekte, gençlerimiz şiddete özendirilmektedir. Türkiye'de çeteleşmenin önü alınmazsa organize suçun toplumsal dokuyu daha fazla tahrip etmesi kaçınılmazdır. Artan şiddet, yolsuzluk ve güvencesizlik ortamı özellikle gençleri suç dünyasına özendirmektedir. Çocukların ve gençlerin suç sarmalından kurtarılarak daha güvenli bir geleceğe yönelmesi için bataklığı kurutacak reçeteler de bellidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yoksullukla mücadele etmek, eğitim reformu yapmak bu konuda, gençlerimize ekonomik fırsatlar sunmak ve en önemlisi, o suç cazibesini yok edecek bir medya okuryazarlığı geliştirmeliyiz diyor, İçişleri ile Hazine ve Maliye Bakanlıkları bütçelerinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.